arkadaşlar bi kardeşim bu yazıyı mail yoluyla gondermiş bende sizlerle paylaşmak istedim umarım bu yazıyı okuyan inanan ancak namaz kılmayan arkadaşlarımızdan belki namaza başlayanlar olur.gercekten namaz kılmak cok onemli mutlaka musluman olduğunu soyleyen bir insanın yerine getirmesi gereken bir ibadet.buyrun yazıyı dikkatlice okuyun arkadaşlar....


NAMAZ’I KILMAMANIN [AYET ve HADİS’LER DEKİ] İSLAMDAKİ HUKMU


ONSOZ

Malum ki:”namaz”,Allah’ın kulları uzerine “mi’rac”da farz kıldığı en onemli fiili ibadettir.Bize olduğu gibi onceki ummetlere de farz kılınmıştı.
Allah bu ibadetten bir cuz olan “secde” ile melekleri ve iblisi imtihana tutmuş; sonucunda da Melekler “secde” ederek “fıtrat” yani “İslam” uzere kalmış, İblis ise kibirlenerek secde etmekten imtina ettiği icin “kafir” lerden olmuştur.
Allah’ın “vucudiyetini “la ilahe illallah” sozu ile itiraf eden kişinin yapmakla mukellef olduğu ilk ibadet “namaz”dır.
Lisanen “La ilahe İllallah” diyen kişinin kendisine namazın farziyyeti ulaştığı halde hala Alemlerin Rabbi olan Allah’ın onunde “Ruku” ve “Secde” etmemesi Kelime-i Tevhid’in hakikatini anlamadığına dalalet eder ki Kelime-i Tevhid’in hakikatini anlamadan kişinin onu telaffuz etmesi hicbir şey ifade etmez!
Nasıl ki “namaz” Kelime-i Tevhid’den sonra emredilen ilk ibadettir,Din’in devamı da onunladır.Cunki dinde en son terk edilen ibadet “namaz”dır Binaenaleyh”Namazı terk edenin dini yoktur”. Zira namazın olmadığı hicbir semavi din de yoktur.
İşte bu ibadet boylelikle “iman” ile “kufur”,”İslam” ile “şirk”,”dinli” ile “dinsiz” arasında bir “alamet’i Farika” dır.

İşte “namaz”ın dinimizdeki bu Azim mevki’i tam bir ihtimamı gerektirirken,ilim ehlinin gayretsizliği ile her gelen nesil nezdinde bu Azim ibadet ihtimamsızlık kaydetmiştir.
Artık zamanımızda “namaz’ı terk eden insanlara” namazı kılmamanın manası ve zemmi hakkında varid olan ayet ve hadislerden bahsetmek,gecmişteki gayretsiz ve vurdumduymazların bıraktıkları alışkanlığa muhalefet olduğu icin sapıklık,radikallik,aşırılık veya Vahhabi’lik olmuştur.Zira gecmiştekiler bu ummete namazı terk eden,kılmayan hakkındaki delilleri korkutmayalım diye soylememiş kendilerinden uzaklaşmamaları icin saklamışlardır. Ki Rasulullah’ın Farz kılındıktan sonra cekinmeden sahabiye ve daha ,yeni musliman olmuş muşrik ve kafirlere emretmiş olmasına rağmen kendileri ileri zekaları ile Rasulullah’tan daha iyi bir hukum vererek korkutmayalım,kacırmayalım diye saklamışlardır.
Binaenaleyh kendilerinin Musliman olduğunu zanneden binlerce insan da Kur-an ve Sunnet davetcilerinden bu hakikatleri işitince ,adeta cıldırırcasına isyan etmekte ve bu da nereden cıktı biz buyuklerimizden ve alimlarimizden boyle bir şey işitmedik diyerek dinlemek ve davete uymak yerine yanlış ama kolay gelen yorumları alıp , delile dayanan dosdoğru dini reddetmektedirler.
Benim bu makaleyi yazmama curet ise ilmimin kafi olduğundan değildir.Zira okuyunca da goreceksiniz ki ben sadece delilleri nakletmekten başka bir şey yapmadım.

Bilginize Arz ederim ki, Peygamberimiz’den başka beşer olarak hicbir kimse hatadan ma’sum değildir.Şeytan onlara yaklaşamaz değildir.Bu risalede ve haricinde ilmi veya nakli hatalarımın affı icin Rabbim den mağfiret dilerim.











Ayet: “Bizim Ayet’lerimize oyle kimseler iman ederler ki,Ayetlerimizle kendilerine oğut verildiği zaman,”secde”ye kapanırlar ve Rab’lerini hamd ile tesbih ederler de kibirlenmezler.”
[Secde 15]

Allah’ın Ayetlerine iman eden kişilere Kur-an Ayetiyle oğut verildiği zaman diyor; yani

Ayet: “Ey Rasulum! İman eden kullarıma de ki Namaz’ı kılsınlar.”
[İbrahim 31]

Ayet: “Hep Allah’a donup itaat edin,O’ndan korkun ve “namaz’ı” kılın da muşriklerden olmayın.”
[Rum 31]

Goruluyor ki Allah iman eden kullarına kendisinden korkarak namaz kılmaları sayesinde Muşriklerden olmamalarını emrediyor ve ondan korkan kulları da Rablerine itaat ederek secdelere kapanıyorlar.Bu hususla ilgili bir Hadiste de Şoyle geciyor;

Hadis: : Ukbet’ İbn Amir(R.A.)’dan
Rasulullah S.A.V.) şoyle dedi: “Dağ tepelerindeki cobandan Allah hoşnuttur.Zira o namaz icin ezan okur ve “namaz kılar”.Buna binaen Allah Şoyle buyurur:”Şu kuluma bakın,ezan okuyor ve ona emrettiğim namazı kılıyor ve benden korkuyor”. Ben de o kulumun gunahlarını mağfiret buyurdum ve onu Cennetime koyacağım”der.
[Bu Hadis’i Ebu Davut(1203) ve Nesai(2/20),Ahmed (4/145),İbnu Hıbban(260) ve Taberani Kebir de(17/833)Sahih bir senedle rivayet etmişlerdir. Ayrıyetten Şeyh El-Bani Silsiletu’s Sahiheyn ‘de (41)tahric etmiştir]

Goruluyor ki Allah namaz kılan kulu icin kendisinden korktuğunu soyluyor.Ne dersiniz”namaz kılmayan icin”de aynı soz soylenir mi? Eğer aynı kelime namaz kılmayana da soylenmiş olsaydı “namaz kılan ile kılmayan”arasında hicbir fark olmazdı Bu şanı yuce Allah’ın adaletine yaraşmaz.Hem şunu da iyi bilmeliyiz ki Allah’tan korkmak “laa ilahe illallah’ın” iktizasındandır.Zira ayette:

Ayet: “Benden başka ilah yoksa benden korkunuz”
[Nahl 2]

Kibirlenerek isyan eden ve Ayetleri yalanlayanlar icin ise şoyle buyurmaktadır

Ayet: ”Kendilerine Kur-an Ayeti (yani Akimus salat emri okunduğu zaman ,secde etmezler (yani .Daha doğrusu, o”kafir olanlar”bu halleri ileAllah’ın azabından korkmayarak ahireti tekzib ederler.(yalanlarlar)”
[İnşikak 21 / 22 ]

Ayet: ”Yiyin zevk edin dunyada biraz.Cunki “mucrimlersiniz” Allah’ın hukumlerini yalanlayanların ogun vay haline.Onlara Ruku edin yani”Namaz kılın” denildiği zaman “itaat edip Ruku etmezler yani “Namaz kılmazlar” Allah’ın hukumlerini yalanlayanların o gun vay haline.Artık bu ahmaklar Kur-an Ayetlerinden sonra neye inanacaklar?”
[Murselat 46 / 47 / 48 / 49 / 50]

Ayet: “Yuzlerin ateşte evrilip cevrileceği gun, derler ki:”Eyvahlar bize;keşke Allah’a itaat etseydik ve Rasul’e itaat etseydik” Ve dediler ki:”Rabbimiz gercekten biz efendilerimize ve buyuklerimize itaat ettik boylece onlar bizi yoldan saptırmış oldular”
[Ahzab 66 / 67]


Ayet: “Biz Melek’lere: Adem’e secde edin, demiştik de butun Melek’ler secde etmişlerdi.Ancak İblis secde etmekten yuz cevirerek”kibirlendi de kafirlerden oldu”.
[Bakara 34]

İblisin bu isyanını insanlara misal vermeme şaşırmayın zira Rasul’den bize ulaşan Hadis bana bu cesareti vermiştir.

Hadis : Ebu Hureyre (R.A.) şoyle dedi:
“Rasulullah(S.A.V.) buyurdu ki: “Adem oğlu secde Ayetini okuyup secde ettiği zaman Şeytan ağlayarak uzaklaşır ve şoyle der:Ey helakım!Adem oğlu secde etmekle emrolundu da secde etti ve Cennet onun oldu.Halbuki ben de secde ile emrolunmuştum.Fakat ben secde etmekten imtina etmiştim,artık ateş de benimdir.”
[Bu Hadisi Muslim Sahih bir isnadla Rivayet Etmiştir.]

Ayet: “Bana ibadet etmekten yani buyuklenip yuz cevirenler, muhakkak ki kuculmuş kimseler olarak cehennem’e gireceklerdir”
[Mu’min 60]

Ayet: ”O halde, onlarda ne var ki “iman etmezler” kendilerine Kur-an Ayeti (yani Akiimus salat) emri okunduğu zaman ,Allah’ın emrine teslim olup da secde etmezler (yani ).Daha doğrusu, bu halleri ile o”kafir olanlar” Allah’ın azabından korkmayarak ahireti yalanlıyorlar Halbuki Allah,iclerinde sakladıklarını en iyi bilendir. Onun icin (ey Rasulum) sen onları “acıklı bir azab’la Mujdele” Ancak “iman edip de Salih ameller işleyenler mustesna”onlar icin,bitmez tukenmez bir mukafat var.”
[İnşikak 20 / 21 / 22 / 23 / 24 / 25]

Bu ayetin hulasası şoyledir.
Ne oluyor ki onlara “namaz kılmanın farz olduğu” Kur-an’la bildirildiği halde “namazı kılarak iman etmezler”. Aslında “namazı kılmayarak kafir olanlar hesap gunune inanmıyorlar”. Her nekadar lisaanen iman ettiklerini bile soylemiş olsalar da. Zira Allah bu ve benzeri hallerdeki kişiler icin Kur-an’da şoyle buyuruyor:

Ayet: “İnsanlardan bir kısmı vardır ki,biz”Allah’a ve Ahiret gunune iman ettik” derler. Halbuki onlar “iman edenler değillerdir.Onlar bu halleri ile guya Allah’ı ve Mu-minleri aldatmaya calışırlar.Bilmezler ki onlar ancak kendi kendilerini aldatırlar”.
[Bakara 8 / 9]

İnşikak suresindeki ayette diyor ki
“…..halbuki Allah iclerinde ne sakladıklarını en iyi bilendir.”
Yani Lisanen Allah’a ve Ahiret gunune iman ettiklerini soyleyip te,”namaz kılmayanlar musliman olduklarını isbat edemezler”
Hem muslimanları da aldatamazlar.Onlar ancak kendi nefislerini aldatırlar ve Şeytan da onlara yapmakta oldukları tutumlarını guzel gosterir.Kalplerinde hastalık vardır.Allah’da hastalıklarını arttırmıştır.

Ayet: “Tasdik etmedi,namaz da kılmadı.Ancak(kur-an’ın Ayetlerini) yalanladı , (amel etmekten) yuz cevirdi.”
[Kıyamet 31 / 32]

Yani tasdik etmeye karşılık gelen yalanlamadır ; namaz kılmaya karşılık gelen de kılmayarak yuz cevirmektir.

Ayet: “(Kitapları sağ elinden verilenler) Ashab-ı Yemin;Cennettedirler! “Mucrimlere sorarlar:”sizi bu sakar cehennemine sokan nedir?” Onlar şoyle derler:”Biz namaz kılanlardan değildik,yoksula yedirmezdik,baatıla dalanlarla beraber dalıyorduk ,hesap gununu yalan sayardık. Nihayet bize olum gelip cattı. Fakat (o vakit)”şefaatcilerin şefaati onlara fayda vermez””
[Mudessir 40 / 41 / 42 / 43 / 44 / 45 / 46 / 47 / 48]

Şefaatten mahrum olmalarının sebebi şu dort şeydir
1-Namaz kılanlardan olmadıkları icin
2-Yoksula yedirmedikleri icin
3-Kafir olanlarla oturup kalktıkları icin
4-Hesap gununu yalanladıkları icin

İlla da bu iki (1. ve 4.)sıfatın bir arada olması gerekmez. Bir tanesi kafidir.
Zaten”Namazı terk edenin ahireti yalanladığı babı “ ayetlerle cok acıkca sabittir.
Binaenaleyh “şefaatcilerin şefaatinden mahrum olacaktır”. Halbuki
Hadis: Rasulullah’ın şefaati “ehli Kebair”(yani buyuk gunahları işleyenleredir).
Namazı kılmamak İslam’dan cıkarmayan buyuk gunahlardan olsa idi”ahirette peygamberimizin ve sonrakilerin(şehidler,bebekler,vs…) şefaatinden mahrum bırakmazdı.!!

Ayet: “Artık “muslimanlara , mucrimlere davrandığımız gibi mi davranacağız”……………..O Kıyamet gununde Rabbul-İzzet’in “Sak’ı” (ortunun acılıp Ayağın gosterildiği gun) acılacak da butun mucrimler secdeye cağrılacaklar: Fakat gucleri yetmeyecektir.Gozleri duşkun bir halde,kendilerini bir zillet saracaktır.Halbuki, vaktiyle (dunyada) başları selamette iken ,bu ”namaza davet olunuyorlardı da kılmıyorlardı”. O halde (ey Rasulum) (namaz kılmayarak) bu Kur-an’ı yalanlayanları,sen bana bırak. Biz onları,bilemeyecekleri yonden derece derece azaba yaklaştırırız. Ben onlara muhlet veririm; Cunki benim azabım cok şiddetlidir.”
[Kalem 35 / ….42 / 43 / 44 / 45]

Ayet: “Muhakkak ki “mucrim’ler” şaşkınlık ve cılgın ateşler icindedirler.O gun(hayatta iken imtina ettikleri secdeden dolayı) yuzleri ustu ateşte surunecekler;(ve onlara)-Tadın “sakar”cehenneminin dokunuşunu denilecek.”
[Kamer 47 / 48]

Ayet: ”O halde, onlarda ne var ki “iman etmezler” kendilerine Kur-an Ayeti (yani Akiimus salat) emri okunduğu zaman ,Allah’ın emrine teslim olup da secde etmezler (yani ).Daha doğrusu, bu halleri ile o”kafir olanlar” Allah’ın azabından korkmayarak ahireti yalanlıyorlar Halbuki Allah,iclerinde sakladıklarını en iyi bilendir. Onun icin (ey Rasulum) sen onları “acıklı bir azab’la Mujdele” Ancak “iman edip de Salih ameller işleyenler mustesna”onlar icin,bitmez tukenmez bir mukafat var.”
[İnşikak 20 / 21 / 22 / 23 / 24 / 25]


Bu ayetin birbaşka hulasası da şoyledir.
Ayeti kerimede de gorulduğu gibi “namazı terk edenler iman etmemekle,ahireti yalanlamakla ve kufurle itham ediliyorlar” sonra da “iman edenler onlardan mustesna kılınıyor”. Eğer namazı terk eden “kafir” olmasa idi iman edenler namazı terk edenlerden mustesna kılınır mıydı? O halde hayır’ Bu Allah azze ve celle’nin şanına ve adaletine yakışmaz.Zira Allah bir şey soyleyip Onun tersini yapmaz.
Zira bu kesinlikle benim kendi anlayışım da değildir.Allah’ın kendilerinden razı olduğu sahabe boyle anlatıyor..

Hadis: Ebu’d Derda (R.A.)’dan şoyle dedi:
“…namazı olmayanın iman’ı da yoktur”……….
[Bu Eser’i Abdul-Ber Temhid de(4/225) Sahih bir senedle rivayet etmiştir.Şeyh
Nasuriddin El-Bani Teğrib’de (574) Tahric etmiştir.]

Hadis: Ebu’d Derda (R.A.)’dan şoyle dedi
“Allah Rasul’u (S.A.V.) buyurdu ki: ” Her kim ki bilerek namazı terk ederse butun amellerini ibtal etmiştir.
[Bu Hadis’i Ahmed Musned’in de rivayet etmiştir.Heysemi Mecmua’z Zevaid de bu rivayetin Ravileri Sahih’in ravileridir demiştir.]


Ayet: “Gercekten Allah’ın yolundan yuz cevirerek kafir olanlar,hak kendilerine belli olduktan sonra peygambere karşı gelenler;Allah’a hicbir şeyle zarar veremezler.”Allah onların amellerini boşa cıkarır”
[Muhammed 32]

Allah’ın en azim emirlerinden olan namaz emri kendisine ulaştığı halde Allah’a itaat edip de namaz kılmayanlar bu isyanları ile kafir olmakta ve yapmakta oldukları sair amelleri de batıl etmektedirler. Zira Allah ve Rasul’une yapılan isyan; yapılmış Salih amelleri batıl eder. Binaenaleyh Ayette Allah Buyuruyor ki:

Ayet: “Ey iman edenler Allah’a itaat edin , Rasul’une itaat edin de amellerinizi iptal etmeyin.”
[ Muhammed 33 ]

Yani isyan ne olursa olsun yapılan Salih amelleri iptal etmektedir. Zira konu ile ilgili bir Hadis te de

Hadis: Ebu’l-Melih’den şoyle dedi:
Biz Bureyde (R.A.) ile bulutlu bir gunde gazada bulunuyorduk.Bize hitaben ikindi namazını ilk vaktinde kılın diye buyurdu.Cunki Rasulullah(S.A.V.)” kim ikindi namazını terk ederse onun butun amelleri boşa gitmiştir” dedi.
[Bu Hadisi Buhari(553) rivayet etmiştir.]

Goruluyor ki sadece bir ikindi vaktini terk edenin butun amelleri batıl oluyor da butun omur boyu hergun kılmakla mukellef olunan beş vakit namazı terk edenin hali ne olur, bir duşunun.
Zira bu adam amellerini hem Allah’a ve Rasule itaat etmeyip ibtal ediyor, hem de Muslimanım elhamdulillah diyor. Bu cehaletin ve Yuzsuzluğun katmerlisidir.!

Zira İnsanların hepsinin kardeş olduğu hususunda da yanlış anlamaların cok olduğu bir durumu izah eden ayette Allah Şoyle buyuruyor:


Ayet: “Eğer tevbe ederler,”namazı kılarlar ve zekatı verirlerse, Din’de kardeşiniz olurlar”Biz Ayetleri anlayacak bir kavme boyle acıklarız.
[Tevbe 11]

Ayet: “Mu-min’ler Ancak “Din”de kardeştirler.”
[Hucurat 10]


Ayet: “Sizin dostunuz ancak Allah’la O’nun Rasulu’dur ; bir de iman edenlerdir ki onlar Namazı kılarlar ve namaz kılar oldukları halde zekat verirler.”
[Maide 55]


NAMAZ’I TERK ETMENİN ZEMMİ HAKKINDA VARİD OLAN SAHİH HAİSLERDEN BAZILARI ;


Hadis: Ebu Sufyandan dedi ki: Ben Cabir’den duydum şoyle diyordu: Ben Nebiyyu(S.A.V.)’den işittim Şoyle buyurdu:
“Şuphesis ki kişi ile “Şirk ve Kufur” arasındaki şey sadece “namaz” dır.
[Muslim(82),Ebu Davud (4678, Tırmizi(2619),Nesai(465), İbnu Mace(1078) rivayet etmişlerdir]

Hadis: Cabir (R.A.) dan şoyle dedi: Nebiyyu S.A.V.)’den buyurdu ki:
““Namaz”’ı terk etmek “Şirk” tir.”
[Abdurrezzak Musannaf da(5009),Muhammed ibn Nasr Kitabu’s Salat da (888),Hibetullah’ıt-Taberi Usulu’s Sune de(1513) ve Acurri Şeria da(133) sahih bir sened le rivayet etmişlerdir.]

Hadis: Enes (R.A.)’dan :Nebiyyu S.A.V.) buyurdu ki:
“ Kişi ile Şirk arasında namazı terk etmekten başka bir şey yoktur. Onu kılmazsa Şirk koşmuştur”
[İbnu Mace(1080) Muhammed ibn Nasr (897),İbnu Mace2nin sahihinde tahric etmiştir]

Hadis: Bureyde R.A.) ‘dan şoyle dedi: Rasulullah (S.A.V.) buyurdu ki:
“ Bizlerle onların(yani munafıkların) arasındaki ahid(yani onları oldurmemize mani olan)”namaz”dır. Kim bu namazı kılmazsa kafir olur.”
[Tırmizi (2623),Nesai(1/231),İbnu Mace(1079), ve Ahmed (5/346) Sahih olarak rivayet etmişlerdir.Ayrıyeten Şeyh Elbani Teğrib’in sahihinde tahric etmiştir.]

Hadis: Enes İbn Malik(R.A.)’dan şoyle dedi: Nebi (S.A.V.) şoyle dedi:
“Her kim ki, kasten “namaz”ı kılmazsa “acıkca kufre” duşmuştur.
[Taberani Evsat’ta, Heysemi Mecmua-Zevaid’de (1/295) zikretmiştir]

Hadis: Cabir İbnu Abdillah (R.A.)’dan,
“Namaz kılmayan Kafirdir”dedi.
[İbnu Abdu’l- Ber Temhid’de (4/225)]

Hadis: Mucahid İbnu Cebr(R.A.)’dan, Cabir İbnu Abdillah(R.A.)’dan Allah Rasulune arkadaşlık yapmış birisidir.Kendisine sordum dedim ki:
”Allah Rasulu(S.A.V.)’in zamanında,amellerden kafir ile mum-in’ in arasını ayıran ne idi?; (o da ) “namaz” diye cevap verdi.Zira o zamanda munafıklar dahi oldurulmemek ve surulmemek icin namazı kılıyordu.”

Hadis: İbnu omer (R.A.)’dan şoyle dedi:Rasulullah(S.A.V.) şoyle buyurdu
“…………………….Namazı kılmayanın dini yoktur……”

Hadis: İbnu Mesud (R.A.)’dan şoyle dedi:
“Her kim ki namazı kılmazsa onun Din’i yoktur.”

Hadis: Abdullah İbnu Amr(R.A.)’dan dedi ki:
“Namazı terk edenin din’i yoktur.”

Hadis: Umer İbnu Hattab(R.A.)’dan şoyle dedi:
“Namazı terk edenin İslam’dan nasibi yoktur.”

Hadis: Ebu’l Muleyh(R.A.)’dan ,”Omer(R.A.)’u mimberin uzerinden şoyle derken işittim” dedi:
“Namaz kılmayanın İslam’ı da yoktur.”

Hadis: Ebu’d Derda (R.A.)’dan şoyle dedi Dostum Muhammed(S.A.V.) bana şoyle tavsiyede bulundu.
“Parca parca kesilsen de, yakılsan da, Allah’a ortak koşma. Ve farz olan namazı bilerek terk etme . Kim ki “farz olan bir namazı bilerek kılmazsa Allah’ın zimmeti ondan beri olmuştur” dedi.”

Hadis: Ubeydu’l-Kelai’den ,şoyle dedi:Mekhul (R.H.)elimden tutarak
“Yaa Ebu Vehb! Farz bir namazı kasten kılmayan birisi icin ne diyorsun?”dedi.Ben de “Asi bir Mu-min’dir” dedim. Elimi daha fazla sıktı ve sonra şoyle dedi:”Yaa Ebu Vehb! İman’ın Şanı nefsinde daha azim olsun. Bilmiyor musun; Kim ki farz bir namazı kasden, bilerek kılmazsa Allah’ın zimmeti ondan beri olmuştur. Kimden de Allah’ın zimmeti beri olduysa o kafir olur.

Hadis: Abdullah İbn. Amr,İbn’l As(R.A.)’dan;o da Rasulullah(S.A.V.)’den naklederek şoyle dedi. “Bir gun Rasulullah (S.A.V.) namazdan konuşuyordu. Bize dedi ki
“Her kim şu beş vakit namazı muhafaza ederse,namazı ,kıyamet gununde ona nur,burhan ve nacaat olur.Her kim de bu beş vakit namazı muhafaza etmezse kıyamet gununde ona ne nur,ne de nacaat vardır.”Kıyamet gununde Karun’la, Haman’la, Firavn’la ve Ubey ibn. Halef’le beraberdir.”

İbn.Kayyım(R.A.) “Kitabu’s-salat”isimli eserinde bu Hadis’i Şerif’i naklettikten sonra aynen şoyle diyor. Namazı terk edenin hasseten bu dort kişi ile beraber olacaklarının zikredilmesinin sebebi şudur ki, bu dort kişi KUFR reisleridir. Burada bedii işaret vardır. Zira namazı terk eden ye malının, ya mulkunun, ya riyasetinin, ya da ticaretinin meşguliyeti ile terk eder. Her kim ki malının meşguliyeti ile terk ederse ”Karun”la beraberdir, Mulkunun meşguliyeti ile terk ederse “Firavun” la beraberdir, Ailesinin meşguliyeti ile terk ederse “Haman” la beraberdir. Ticaretinin meşguliyeti ile terk eden de “Ubey. İbn. Halef’le beraberdir.

Hadis: Ebu Cemre’den şoyle dedi: Ben İbnu. Abbas ile uzaktan gelen bir kervana tercumanlık yapıyordum. Derken İbn.Abbas dedi ki: Abdu’l-Kays heyeti Rasulullah’a geldi:
“Yaa Rasulullah biz cok uzak mesafeden geliyoruz ve haram aydan başka bir zamanda da buna muktedir olamıyoruz. Bize ilk olarak ozlu bir şey emret de geride bıraktıklarımıza da oğretelim ve o sebeple de Cennete girelim” dediler. Rasulullah(S.A.V.) onlara; Bir olan Allah’a iman etmeyi emretti ve:
“Bilirmisiniz bir olan Allah’a iman etmek ne demektir?”diye sordu” Allah ve Rasulu daha iyi bilir” dediler. Rasulullah: “ Tek olan Allah’a iman etmek Allah’tan başka ilah olmadığına ve benim Rasulullah olduğuma şahadet etmen,”namazı dosdoğru kılman” ve zekatı vermendir. Ramazanda oruc tutman ve ganimetin berte birini tediye etmendir” buyurdu.

Boylelikle işte bu delillerle,”amel iman’dan bir cuz değildir” kaidesi ile “namaz imandan değildir” diyen “murciyye” gibi taifelerin ve zamanımızdaki “avanelerin” insani delile dayanmayan, kur-an ve sunnet cahili yorumları ndan ibaret olan, gayri ilmi fikirlerini curutmuş olmaz mıyız?
Bize kur-an ve Sunnet’e uymayı nasib eden Rabbimize hamd edelim ve doğru dinin yalnızca Allah ve Rasulu’nun getirdiklerinde olduğunu Hulefa-i Raşidin’in bağlı kaldığı her duruma azı dişlerimizle sarılmayı ve bundan başka hallerden de kacınmayı da bir gorev bilelim!

Ayet: ”Andolsun, İcinizden Allah’ı ve Ahiret gununu umanlar icin Allah’ın Rasul’unde en guzel ornekler vardır.”
[AHZAB 21]


BİLEREK TERK EDİLEN NAMAZ’IN KAZASI VARMIDIR?

Ayet: “Sen onların (askerlerin) icinde olup da (cephede) onlara namaz kıldırırken,(askerlerini iki kısım yap) bir kısmı seninle Namaz!a , diğeri duşman karşısına dursun.Hepsi de silahlarını yanlarına alsınlar.Seninle namazda olup da bir rekat kılanlar , duşman karşısına gitsinler.Duşman karşısında olup da namaz kılmamış olanlar gelip, onlar da seninle bir rekat kılsınlar.Ve onlar da tedbirli bulunarak silahlarını yanlarına alsınlar. Kafir’ler arzu ederler ki, silah ve eşyalarınızdan gafil bulunasınız da, size ansızın bir baskın yapalar. Eğer yağmurdan dolayı size bir eziyet olur ise, veyahut hasta bulunursanız, silahlarınızı bırakmanızda uzerinize bir gunah yoktur. Bununla beraber ihtiyat tedbirini alın. Allah Kafir’lere hor ve rusva edici bir azab hazırlamıştır.”
[Nisa 102]

Ey Allah’ın kulu! Yukarıdaki ayette de gorulduğu gibi, insanın devamlı olumle burun buruna olduğu harp meydanında bile Allah Namaz’ın cemaatle kılınmasını emrediyor. Harp’ten daha tehlikeli namaz’ın terkine sebep olabilecek bir durum mevcut değildir.Buna musaade edilmiyor. Bilakis cemaatle kılınacağı “emri İlahi” ile sabittir.
Namaz’ın kazası vardır diyenler, acaba o kaza edilecek namazın terkine hangi Şer’i mazereti delil gosteriyorlar da namazın kazası vardır diyerek hem Allah’ın ayetini hice sayıyorlar hem de bu azim ibadeti Musliman’ların gozunde basitleştirerek, binlerce insanın ahirete muşrik, kafir veya munafık olarak gitmesine sebep oluyorlar. Hangi cılız omuzlarına boyle bir belayı yukleniyorlar. Bakın ayetin devamında Allah ne buyuruyor;

Ayet: “(o korkulu zamanda) Namaz’ı kılıp, bitirdikten sonra ayakta iken, otururken, yanlarınız uzere yatarken Allah’ı zikrediniz. Sukun ve emniyet haline geldiğiniz vakit, namazı tam olarak kılınız.Cunku “NAMAZ; MU-MİN’ler” uzerinde “Vakitleri belirlenmiş bir FARZ” dır.”
[Nisa 103]

Ayette Allah “namazın belli başlı vakitler icerisinde eda edilmesi gereken bir ibadet olduğuna ferman ediyor.”
Goruluyor ki, namaz da “hac ve oruc” ibadetleri gibi kendisine has , yani yalnızca Allah’ın tayin ettiği vakitler icerisinde eda edilmesi gereken bir ibadettir.
Nasıl ki “hac”’ın Zilhicce’nin belli başlı gunlerinde,”oruc”’un da Ramazan ayında eda edilmesi gerekir, vakitlerinden once veya sonra bu ibadetlerin ucer, beşer veya onar misli fazlasıyla yapılması bu farizeler in yerine getirilmesi değildir, aynen de “namazın vaktinden once veya sonra kılınması” bu azim ibadetin eda edilmesi değildir. Zira Namaz; en buyuk zikirdir; Allah’ı anma ve ona dua etme şekillerinin en mukemmelidir.Aklı eren kimse icin onu terk etmenin hemen hicbir mazereti yoktur.Darlık zamanlarında sınırlı olarak ruhsatlar ve kolaylıklar vardır. Ancak genişlik ve huzur zamanlarında vakit ve erkanına riayetle tam olarak dosdoğru kılınır.Aksi halde kişinin din olarak İslam’dan nasibi yoktur. Ummet bunda “İCMA” etmiştir.
Nasıl olur da vaktinden once eda edilmesine ruhsat vermeyen gayretkeşler; bile bile (gecerli mazeret olmadan) terk edilen bu azim ibadetin vaktinden sonra başka bir zamanda kılınmasına ruhsat verebiliyorlar? Bunu hangi delile dayanarak gencliğimize, kadınlarımıza, erkeklerimize empoze edebiliyorlar?

Dinimizin bizleri mukellef kıldığı butun ibadetleri, ibadetlerin vakit ve şekillerini “Şariu’l-Hakim” olan Allah tayin eder. Uygulanışını da Rasulullah gosterir. Her kim ki Allah’u Azze ve Celle’nin belli başlı vakitler dahilinde eda edilmesini emrettiği bir ibadeti, Rasulullah’ın yapmadığı, gostermediği, ulemanın delil dışı gorduğu ama kendisinin istediği bir vakitte eda etmeye kalkarsa “Allah’ın koymuş olduğu hukmu” hice sayarak “kendisi hukum koyan bir ilah” olmuştur
Ben demiyorum ki, namaz bazı Şer’i mazeretlerle vaktinden başka bir vakitte kılınmaz. Kılınır! Fakat, nasıl ki bu ibadetin belli başlı vakitlerde eda edilmesini ”şariu’l-Hakim” olan Allah tayin etmiştir, vaktinden başka bir vakitte kılınmasına da izin veren Şer’i mazeretleri de Allah tayin eder. Kullar kendi heva ve isteklerine ya da mantıklarına gore Şer’i Mazeret tayin edemez ya da uyduramaz. Bunun selahiyetine kimse sahip değildir.


Ruhsat’ı Verilmiş Şer’i Mazeretlerin Beyanı

1-Vaktinden evvel kılınmasına cevaz veren mazeretler
2-Vaktinden sonra kılınmasına cevaz veren mazeretler

Hadis: Muaz İbn Cebel(r.a.)’dan şoyle dedi;
”Rasulullah(s.a.v.) Tebuk gazvesinde iken…….Guneş batıya doğru kaydıktan sonra hareket etmeyi niyet ettiğinde oğle ile ikindiyi(oğlenin vaktinde)beraberce cem ederek kılar sonra hareket ederdi…...Guneş battıktan sonra yola cıkmayı niyet ettiği zaman ise , yatsıyı acele ettirerek akşam namazı ile(akşamın vaktinde) cem ederek kılar, sonra hareket ederdi.”
[Ebu Davud(1220),Tırmizi (2/438),Ahmed(5/241) sahih bir senedle rivayet etmişlerdir.]

Zikredilen Hadis’te seferde iken ikindinin oğlenin vaktinde oğlen ile, yatsının da akşamın vaktinde akşam ile kılınabileceğine ruhsat vardır.
İyi bilinmelidir ki, namazın kazasına ruhsat veren gayretkeşler ,sahih delil olduğu halde seferde cem etmeye ruhsat vermemektedirler.

Hadis: Enes İbn. Malik(r.a.)’dan; Rasulullah’dan haber vererek şoyle dedi:
“Yolculuk acele surup gittiği zaman Rasulullah(s.a.v.)oğleyi,ikindinin ilk vaktine kadar bırakır, muteakiben her iki namazı cem ederdi.Akşam namazını da kızıllık kaybolana kadar geciktirir,sonra yatsı namazı ile cem ederdi..
[Muslim (704)]

Hadis: ***Enes İbn.Malik (r.a.)’dan şoyle dedi; Rasulullah(s.a.v.) buyurdu ki:
“Her kim ki namazı “unutarak” veyahut “uyuyarak” kılmazsa, hatırladığında veyahut uyandığında kılsın. Bundan başka o namazın kefareti yoktur.
[Buhari(597),Muslim(684) ]

Hadis: ***İbn Abbas(r.a.)’dan şoyle dedi:
“Rasulullah(s.a.v.) Medine’de korku ve yağmur olmaksızın oğle ile ikindiyi, akşam ile yatsıyı birleştirerek kıldı.”
(ravilerden Veki’in hadisinde)Dedim ki : İbn Abbas’a: “bunu nicin yaptı?”dedim.”ummetine zorluk vermemek icin” dedi.
(Ebu Muaviye’nin hadisinde ise)İbnu. Abbas’a: “Bunu ne maksatla yaptı?” diye sordu.”Ummetine gucluk vermemek istedi”dedi.
[Muslim(705]


Hulasa:
*Seferde oğle ile ikindi, oğlenin veya ikindinin ; Akşam ile yatsının da akşamın veya yatsının vaktinde kılınabileceğine ruhsat vardır.
Unutarak veya uyuyarak kılınamayan namazın; uyanıldığı veya hatırlandığı zaman kılınabileceğine ruhsat vardır.
3- Hadar’da Meşakkatli durumlarda oğle ile ikindi, akşam ile yatsı birbirlerinin vakitlerinde takdimen veya tehiren cem edilerek kılınabileceğine ruhsat vardır.
Tenbih:: Hadar’ da Cem etme iyi bilinmelidir ki,Ummet’e ağırlık olmaması icin bir ruhsattır.Bu zorluğu herkesin kendisi vicdanı ile tayin eder.Değilse Şia’lar gibi devamlı cem etmeye ruhsat yoktur.

Yukarıdaki zikredilen Şer’i mazeretlerin haricinde namazları vakitlerinin dışında kılmaya ruhsat veren başka Şer’i Mazeret yoktur.Her kim kafasından Mazeret uydurur ve ona inanırsa da kendisini hukmu ilahi koyan bir ilah ilan eder.!!!


ŞUPHELERİN İZOLASYONU

Bunca mevcut deliller, Ayet ve Hadis’ler “namazı kılmayanın Kafir, Muşrik, İmansız ve Dinsiz” olduğunu ispat ettikten sonra “hayır namazı kılmayan da muslimandır” demek ve bir de bunu Kur-an ve Hadis’le ispatlamaya calışmak ”Allah’ın eksiksiz dininde tezat olduğunu iddia etmektir.”
Bilinmelidir ki “Vahy’i İlahi olan Kitab ve Sunnet’te “birbirine zıt hukumler yoktur.
Bunu duşunmek sapıklık, bilmeden soylemek ise cahilliğin katmerlisidir!

Ayet: “Onlar, hala Kur-an’ın Allah kelamı olduğunu ve manasını duşunmeyecekler mi? Eğer O Allah’tan başkası tarafından olsa idi, muhakkak ki icinde birbirini tutmayan bircok sozler ve hukumler bulacaklardı.”
[Nisa 82 ]

Ayet: “Allah sana “Kur-an ve Sunnet’i” indirdi: Evvelce bilmediklerini sana oğretti.”
[ Nisa 113 ]

Hadis: * Ebu Hureyre(r.a.)’dan şoyle dedi: Rasulullah(s.a.v.) Şoyle buyurdu:
“.Ben Hak olandan başka bir şey soylemem o halde oylediklerimin hepsini yaz.”Ashabından bazıları: “Ama yaa Rasulullah sen bazen cok sinirli iken,uzgun iken de soyluyorsun,bunları da mı yazalım?””Yaz wallahi şu iki dudağımın arasından Hak’tan başka bir şey cıkmaz.” Peki yaa Rasulullah bazen bizimle şaka da yapıyorsun(yani bunlar da mı hak?)
“Evet ben Hak’tan başka bir şey soylemem.” Buyurdular.
[Ahmed(2/340),Tırmizi(2058) Sahih bir senedle rivaret etmişlerdir.]

Ayet: “Hak olandan sonra da batıldan,sapıklıktan başka ne vardır?”
[Yunus 32 ]

Diyebilirsiniz ki sahih hadisle sabittir”La ilahe illallah diyen herkes cennete girecektir” Bu durumda namazı kılmayan kafir olmaz yalnızca Asi , gunahkar bir Musliman’dır.Buna ne dersiniz?

Derim ki Evet Allah Rasulunden oyle sahih bir hadis varid olmuştur; Yalnız İstidlal mevzuu hatalıdır..
Zira “namazı kılmayan,terk eden Muşrik’tir,Kafir’dir,Din’i ve İman’ı yoktur” diyenle”la ilahe illallah” diyen herkes cennete girecektir diyen Kişi,Zat aynı Kişidir,yani Allah’ın Rasulu (s.a.v.)’dir. Yukarıdada zikrettiğim gibi Din’de birbirine muhalif hukumlerin bulunması hakkaniyete Zıtdır.Boyle bir şey duşunulemez.
Lakin burada anlatılmayan ve anlaşılmak istenmeyen buyuk bir mesele vardır.

Hadis: * Ubadet’ İbn. Es-Samit(r.a.)’dan Şoyle dedi:Rasulullah(s.a.v.) şoyle buyurdu:
“Her kim ki Allah’tan başka ilah ve Muhammed’in Rasulu olduğuna şehadet ederse Allah ona Cehennem’i haram kılmıştır”

Evet La ilahe illallah diyen cennet’e girer fakat şunu iyi bilmek gerekir ki bu sozun Muktezası vardır!!!

Herkesin Malumudur ki,gereği yapılmayan her sozun insanlar nezdinde hicbir değeri yoktur.İnsanlar arasında bu boyle iken bizim nezdimizde değer taşımayan bir şeyin Allah nezdinde değerli olmasını talep edelim.
Allah’tan başka ilah yoktur diye ikrarda bulunan kişi, TEVHİD’in zıddı olan Şirk ve Kufr’den tevbe ettiğini ilan eder.Amel ile bunu tasdiklemedikce bu kelime-i şehadet’i gecersizdir.(Amelle tasdik den kendisine o kelimeden başka bir şey ulaşmamış kişiler mustesna)
Şimdi; Bir duşunun ki birisi “Allah’tan başka ilah yoktur” sozunu ikrar ediyor, Dinin gereklerini tumuyle yapıyor , namaz da kılıyor fakat turbelere gidip rızık diliyor , olulerden sağlık , şifa , bekliyor ve mumlar yakıyor. Ya da sadece Kur-an Ayetlerinden bir tek Ayeti inkar ediyor, Acaba bu kişinin hukmu nedir?
Tabiî ki Kafir’dir, Muşrik’tir, Şirk koşuyor diyeceksiniz. Pekii bununla beraber “Allah’tan başka ilah yoktur” da diyor,ne dersiniz şimdi bu kaide uzere ”la ilahe illallah” diyen kişiyi tekfir etmiyormuyuz_
Boylelikle az onceki kaideden irtidat etmiş uzaklaşmış oluyoruz?
Zira “la ilahe illallah diyen herkes yanlış değerlendirdiğimiz manada cennete girmeyecektir”.
Diyebilirsiniz ki
---Evet ama namazı kılmasa da “namazın farziyyetini inkar etmiyor”
Zaten Kur-an ‘da namazın farziyetini inkar eden kafir olur diye bir tek nass bulamayız.
Dikkatlice okudu iseniz farkına varmışsınızdır ki zikretmiş olduğumuz butun deliller,”namazı terk edenin Muşrik, Kafir; Namazı olmayanın dinsiz ve imansız olduğuna delalet ediyor”. Bir tanesi bile farziyyetini inkar ederek terk eden kafir olur demiyor. Hem ayette demiyor mu ki?

Ayet: ”Kendilerine Kur-an Ayeti (yani Akimus salat emri okunduğu zaman ,secde etmezler (yani .Daha doğrusu, o”kafir olanlar”bu halleri ileAllah’ın azabından korkmayarak ahireti tekzib ederler.”
[İnşikak 21 / 22 ]

Ayet: ”Yiyin zevk edin dunyada biraz.Cunki “mucrimlersiniz” Allah’ın hukumlerini yalanlayanların ogun vay haline.Onlara Ruku edin yani”Namaz kılın” denildiği zaman “itaat edip Ruku etmezler yani “Namaz kılmazlar” Allah’ın hukumlerini yalanlayanların o gun vay haline.Artık bu ahmaklar Kur-an Ayetlerinden sonra neye inanacaklar?”
[Murselat 46 / 47 / 48 / 49 / 50]

Ayet: “Hep Allah’a donup itaat edin,O’ndan korkun ve “namaz”’ı kılın da muşriklerden olmayın.”
[Rum 31]

Ayet: “(Kitapları sağ elinden verilenler) Ashab-ı Yemin;Cennettedirler! “Mucrimlere sorarlar:”sizi bu sakar cehennemine sokan nedir?” Onlar şoyle derler:”Biz namaz kılanlardan değildik,yoksula yedirmezdik,baatıla dalanlarla beraber dalıyorduk ,hesap gununu yalan sayardık. Nihayet bize olum gelip cattı. Fakat (o vakit)”şefaatcilerin şefaati onlara fayda vermez””
[Mudessir 40 / 41 / 42 / 43 / 44 / 45 / 46 / 47 / 48]
Ayet: “Artık “muslimanlara , mucrimlere davrandığımız gibi mi davranacağız”……………..O Kıyamet gununde Rabbul-İzzet’in “Sak’ı” acılacak da butun mucrimler secdeye cağrılacaklar: Fakat gucleri yetmeyecektir.Gozleri duşkun bir halde,kendilerini bir zillet saracaktır.Halbuki, vaktiyle (dunyada) başları selamette iken ,bu ”namaza davet olunuyorlardı da kılmıyorlardı”. O halde (ey Rasulum) (namaz kılmayarak) bu Kur-an’ı yalanlayanları,sen bana bırak. Biz onları,bilemeyecekleri yonden derece derece azaba yaklaştırırız. Ben onlara muhlet veririm; Cunki benim azabım cok şiddetlidir.”
[Kalem 35 / ….42 / 43 / 44 / 45]

Ayet: vss……..

İşte goruluyor ki,yukarıda zikredilen taifeler “namazı kılmayarak” bu halleri ile Allah’ın Ayetlerini yalanlamış, ahretten ve azabından korkmamış oluyorlar, yoksa denildiği gibi namazın Farziyyetini inkar ederek değil.!

Yani sonuc olarak gecerli bir mazereti olmadan “namazı terk edenler,kılmayanlar “muşriktir,imansızdır,dinsizdir ve kafirdir”

Fakat diyebilirsiniz ki şirk ve Kufr 2 kısımdır.
1-İslamdan cıkaran Şirk ve Kufr
2-İslamdan cıkarmayan Şirk ve Kufr

Şirk:
1-Sahibini ebedi cehenneme koyan şirk
2-Kucuk şirk denilen gizli şirk yani Riya

Ben size kucuk Şirk’i anlatayım;artık siz buyuk şirklerin neler olduğunu anlarsınız Allah’ın izniyle

Hadis: Mahmud ibn Lebid(r.a.)’dan şoyle dedi: Rasulullah (s.a.v.) Şoyle buyurdu:
“Sizin icin en cok korktuğum şey kucuk Şirk’tir” Sahabeler dediler ki:”Kucuk Şirk nedir Yaa Rasulullah?” Allah Rasulu de cevaben “Kucuk Şirk Riya’dır” diye buyurdu.
[Ahmed (5/428) ve diğerleri sahih bir senedle rivayet etmişlerdir.]

Hadis: Ebu Said el-Hudri(r.a.)’dan,şoyle dedi:
“Bir gun bizler “mesihu’d-deccal”den konuşurken Allah Rasulu(s.a.v.) cıka geldi.ve şoyle buyurdular:”Benim yanımda sizin icin “Mesihu’d-deccal”den daha korkulu bir şeyi size haber vereyim mi?” Biz de “Evet yaa Rasulullah haber veriniz”dedik O “gizli şirktir ;kişi
Namaz kılmaya kalkar da birisinin kendisine baktığını anlayınca namazını guzelleştirir.” Buyurdular.
[İbnu Mace (4204) ve Beyhaki hasen bir isnad la rivayet etmişlerdir.]

Bunlar İslam’dan cıkarmayan Şirk’in ne olduğunu itiraz bırakmayacak şekilde izah etmektedir. Yani Kucuk Şirk “Riya”dır.Bunun dışında kalanlar da buyuk şirktir.

Kufrun kısımlarına gelince,onlar da şoyledir.
1-Kufru Billah
2-Kufru’n Ni’me
Ben size İslam’dan cıkarmayan Kufr’u anlatayım;siz de cıkaran kufru anlayın Allah’ın izniyle.

Hadis: Cabir İbnu. Abdullah(r.a.)’dan şoyle dedi:
“Bir bayram gunu Rasulullah(s.a.v.) ile birlikte namazda hazır bulundum………İnsanlara,Allah’a karşı takva uzere bulunmalarını emir, ve onları Allah’u Teala’ya itaate teşvik ederek Vaaz ve Tezkir’de bulundu. Sonra yurudu.Kadınların bulunduğu tarafa gelince onlara da vaaz ve tezkirde bulundu.Onlara:” Cokca Sadaka verin.Zira siz kadınların coğu cehennem kutuğusunuz” buyurdu.Kadınların en hayırlılarından ve yanakları kırmızımtrak olan biri ayağa kalkıp: ”Yaa Rasulullah! Nicin?”diye sordu. Rasulullah:
“Cunki siz halinizden cokca şikayet eder , niğmete karşı kufur(nankorluk)edersiniz”cevabını verdi.”
[Muslim (885) ]

Şupheci bazı kişilerin getirmiş oldukları başka bir itiraz da şudur.

Rasulullah(s.a.v.)’den rivayettir ki Ubadet İbn es-Samit (r.a.)’dan şoyle dedi:

Hadis: “Gunde beş vakit namazı Allah (muslimanlara)farz kılmıştır Kim abdestini guzel alarak,Ruku’lar ına,Huşu’lar ına riayet ederek, onları vaktinde kılarsa, o kimse Allah’u Teala’dan hatalarını af edeceğine dair ahd ( soz ) almıştır.Kim boyle yapmaz sa Allah ona ahd ( soz ) vermiş olmaz. Dilerse o kimseyi bağışlar dilerse azab eder”
[ebu. Davud(421),Ahmed ve Nesai (462) sahih olarak rivayet etmişlerdir.]

Bu zikredilen rivayette, namazı terk edeni Allah dilerse af eder dilerse azab eder diye bir lafız yoktur..
Zira Namazı ;abdesti guzel alarak , Ruku’lar ına , Huşu’lar ına riayet ederek, onları vaktinde kılarak muhafaza etmemek başka,namazı terk etmek,kılmamak başkadır.
Zira namazdaki ozenin ve itmiğnanın zayi olmasıyla kişinin İslam milletinden gayrı bir millette oleceğine dair rivayetler bir hayli kabarıktır.

İbnu Hazm (R.H.) meşhur “muhalla”nam eserinde şoyle diyor.
“Bu mevzuda;yani namazın terki hususunda bize,Omer ibn Hattab,Muaz ibnu Cebel,Abdurrahman İbnu Avf Ebu Hureyre ve daha,sair Sahabelerden(R.A.) namazın farz olduğunu bilerek kılmayanın”kafir ve murted” olduğuna dair bir cok rivayetler ulaşmıştır.Sahabelerin bu İcmaa’ına muhalif hicbir şey duyulmamıştır.

Muctehid imamların hemen hepsi de namazı terk eden icin şoyle demişlerdir.
”Namazı terk eden Kafirdir,murted’dir,tevbe etmesi istenir.Tevbe etmezse oldurulur;ne yıkanır,ne namazı kılınır ne de Musliman Kabristanlığına gomulur.
Zira Rasulullah’ın uygulamaları ve tavrı hep bu yondedir.
Buna muhalif sahih veya zayif hicbir rivayet mevcud değildir”

Velhamdulillahi Rabbi-l Alemin

Ayet: “Rabbim!Beni, gerceği uzere namaza devam eder kıl; ve Zurriyetimden de boyle kimseler yarat...Ey Rabbimiz, Duamı kabul et.”
[İbrahim 40]
__________________