Soru : Bazı kimseler istemedikleri halde bankaya para yatırmak zorunda kalıyorlar. Kimi zaman muhafaza icin, kimi zaman da ticarî mecburiyetlerden dolayı yatırılan bu paralara banka faiz tahakkuk ettiriyor, dolayısıyla para sahibinin eline faiz de gecmiş oluyor.

Cevap:
İslÂm Âlimleri bu konuda iki goruşe sahipler. Bir kısmı, haram mal alınmaz, alınsa bile yenmez, diyorlar. Bunlara gore haramı almaktansa denize, yahut ateşe atmak daha tehlikesizdir. Bilhassa zuhd ve takv mesleğinde giden bu zÂtlardan biri olan Fudayl Hazretleri, eline gecen dirhemlerin haram olduğunu anlayınca taşların arasına doğru fırlatmış, “Ben haram malı elimle tutmak istemem." diyerek hicbir suretle faydalanmaya lÂyık gormemiştir.

Ancak başta İmam-ı Gazalî olmak uzere bazı Âlimler de bu gibi paraları bir fakire vermeyi daha uygun bulmuş; denize, ateşe atmakta hicbir fayda olmadığına, muhtaca vermekte ise mutlak faydaların olduğuna dikkati cekmişler. Gazalî (ks) bu mevzuda İhyÂ’sında, Resûl-i Ekrem Efendimiz’in, kendisine ikram edilen koyun etinin haramdan kazanıldığını anlayınca, hemen geri cekilip, fakirlere gonderttiğini, ayrıca Bizans’ın İranlılara karşı harbi kazanacağı konusunda bahse giren Hz. Ebû Bekir’in dediği cıkınca, aldığı develeri de fakirlere verdiğini delil olarak zikretmiştir. Demek ki, haram mal yenmez, ama menfaati şahsından uzak, fakirlere verilir. Bundan sevap da beklenmez, sadece sorumluluktan kurtulma esas alınır.

Faiz para icin de soylenecek hukum bundan başkası değildir. Faizli kuruma para yatırmamalı, yardımcı ve destek olunmamalıdır. Ancak mecburen boyle bir durumda kalınırsa alınan faiz, menfaati şahsından uzak bir yere verilmeli; kitap alıp dağıtmak, yahut gıda maddesi dışındaki ihtiyaclara verip muhtaca intikal ettirmek gibi bir cÂre duşunulmelidir.

Ahmet Şahin

Kaynak: Sorularlaislamiyet.com sitesi


__________________