Ucuncu hicret asrının irşad yıldızlarından biri Ebu Bekr–i Şiblidir. Zamanın halkı Ona İmam–ı Şibli demiştir. Tesirlerini ima eden bu unvan, onun gercekten de imam olduğunu ifade etmektedir. Zira İmam–ı Şibli, sadece anlatan, ikaz eden bir murşid değil, aynı zamanda amel eden, yani fiilen ornek olan bir maneviyat buyuğudur.

Israrla tekrar ettiği husus şudur:
– Hesaba cekilmeden once kendinizi hesaba cekin!
Her dersine, her vaazına boyle başlayan Şibliye bir gun biri sorar:
– Efendi Hazretleri, her fırsatta “hesaba cekilmeden once kendinizi hesaba cekin” buyuruyorsunuz. Biz burada kendimizi hesaba ceksek, ahirette bir daha hesaba cekilmeyecek miyiz?

İmamın cevabı hazır:
– Evet, burada kendini hesaba ceken orada hesaba cekilmeyecek, buradaki hesabı onu kurtaracaktır, inşaallah!..

Şeyhin bu sozune buyuk bir itimatla bağlanan sual sahibi, başlar nefsini hesaba cekmeye. Gunahlardan iyice arınır, ibadetlerini ihmal etmemeye gayret eder. Her fırsatta tevbe, istiğfar eder, ahirette hesaba cekilmeden once dunyada nefsini iyice hesaba ceker. Hesabını veremeyeceği şeyleri yapmaktan şiddetle uzaklaşır.

Derken, bir gece imamı ruyasında gorur.
Şibli, beyaz bir ata binmiş, adeta ucuyor.
Peşine duşer, bağırır:
– Dur, ne olur birazcık dur, ben de erişeyim arkandan, dur!
Şeyhin cevabı mÂnÂlı:
– Ben bu hapishaneden kurtuldum, bir daha bekler miyim burada. Boşuna peşimden koşma, yetişemezsin!

Bu ruyanın mÂnÂsını imamdan oğrenmek uzere sabah ilk işi şeyhi ziyaret etmek olur. Ne care ki şeyhin kapısında cenaze hazırlığını gorunce onun dunya hapishanesinden kurtulup ahiret saadetine koştuğunu anlar.

O gunun akşamında Rabbine derin bir niyaz ve tazarruda bulunur. Şeyhini mutlaka gormeyi gonulden diler.

Gec vakit yatağına uzanır uzanmaz daldığı ruyada, imamı karşısında bulur.
İlk suali, vaazlarında tekrar ettiği mesele olur:
– Efendi Hazretleri, nasıl oldu durum, sen burada kendini hep hesaba cekerdin, orada bu hesaptan kurtuldun mu?

Tebessum ederek konuşan imam, şoyle cevap verir:
– Melekler beni tutup hesaba cekmek uzere goturduler. Tam o sırada Rabbimden bir hitap geldi:
– O kuluma dokunmayınız. Dunyada iken kendini hesaba cekene, amelini sık sık gozden gecirene burada hesaba cekilmek yoktur, amelini yeniden gozden gecirmek gerekmez!..

Bu hitaptan sonra melekler beni serbest bıraktılar, kurtuldum! Siz de burada hesaba cekilmek istemiyorsanız kendinizi orada hesaba cekin!

Ne dersiniz? Hayatımızı şoyle bir duşunelim mi?


Ahmet ŞAHİN
__________________