İnsan, dunyadan malzeme alır ve yeni bir eser inşa eder. Her ne kadar ona “benim eserim” derse de, bu sahiplenme bir mecazdan oteye gidemez. Kainat galerisindeki guzel eserlere bir yenisi eklenmiştir ve onun da hakiki sanatkarı yine Allah’tır.

Toprağın bitkiyi, ağacın meyveyi, arının da balı yaratamayacağını anlamak zor değil. Cunku bunlar bilgisiz, şuursuz ve iradesiz varlıklar. İnsan ise, ustun kabiliyetleri olan bir varlık. Onun şuurlu eliyle ortaya cıkıveren eserlere bakarak Allah’ı hatırlamak her zaman mumkun olmayabiliyor.

Oysa, dikkatle duşununce, insanın da bir vasıta olduğunu anlamakta gecikmiyoruz. Cunku insan, eserini bir duzen dahilinde kurarken hicbir malzemeyi yoktan var etmez, ancak yaratılanı terkip ve tertip eder. Bunu yaparken, kendisine ihsan edilen cihazları ve duyguları kullanır. Akıl, kalp, hafıza, goz, kulak ve eli veren Allah’tır. Onun mulkunde, Onun verdiği aletler ve Onun yarattığı malzemelerle calışan sanatcı, eserinin hakiki sahibi ve yaratıcısı olamaz.

İnsanın rolu “dilemek”tir, iradesini hayır icin kullanmaktır. Ağac vasıtasıyla meyveyi yaratan Allah, insan eliyle de beşeri sanat eserlerini halk etmektedir. Şu halde insan, “Şu eseri ben yarattım.” diyemez, ancak, “Bu eser benim vasıtamla yaratıldı.” diye duşunerek “Bu eseri ben yaptım” diyebilir.

Bilim adamları ve sanatkÂrlar, kainattaki İlÂhî kanunları keşfederken, ceşitli alet ve makineler yaparken Rablerinin kendilerine bahşettiği kabiliyetleri kullanırlar. “Bu kanunu ben buldum, şu makineyi ben yaptım” demeleri, onların bir kanun koyucu ve bir yaratıcı olmalarını gerektirmez.

Kalbimiz calışır, kanımız temizlenir, hucrelerimiz yenilenir, vucudumuzda milyarlarca olay cereyan eder, fakat bunların coğundan bizim haberimiz bile olmaz. Organlarının nerede olduğunu, ne iş yaptığını ve nasıl calıştığını bilen kac kişi var? Saclarımız dokulur, yuzumuz kırışır, belimiz bukulur, dişlerimiz dokulur, nihayet ustune titrediğimiz hayatımız elimizden alınır, fakat biz, olup bitenlere seyirci kalmaktan başka bir şey yapamayız.

Organlarının ve duygularının bile gercek sahibi olmayan insan, nasıl kendi eliyle yaratılan eserlerin hakiki sahibi olur ve onları ben yarattım diyebilir!?..
__________________