Nasihat dinin emir ve yasaklarına uymayı netice verdiğinden, dini ayakta tutan bir vesile, hatta dinin kendisi olarak tarif edilir. Efendimiz (asm)’in bir Hadis-i Şerif’inde buyurdukları gibi “Din Nasihattir” din ve nasihat birbirinden ayrılmaz bir butun olarak ele alınır.

Bu asrımızın bir ozelliği olsa gerek, bu zamanda yapılan nasihatler tesir gucunu kaybetmiş, Din ve İslam adına yapılan bir cok tebliğde karşılığını bulamamaktadır. Her şeyden once yaptığımız nasihatin tesirli olması icin muhatapların seviyesini ve ihtiyacını da goz onunde bulundurmamız gerekir. Zaman ve zemin faktorleri ayrıca insanları etkisi altına alan hadiseler insanların ihtiyaclarını belirlemekte onemli bir faktor olarak onumuzde durmaktadır.

Alıntı:
Resulullah (asm), “Din nasihattir” deyince, etrafındaki sahabeler:
-“Kimin icindir ya Resulallah?” dediler.

Resul-i Ekrem cevaben şoyle dedi:
-“Allah icindir”. (Allah’ı hakkıyla tanımak, emir ve yasaklarını bilmek ve bildirmek ve hukukuna riayet etmektir.)
-“Ve Allah’ın kitabı icindir”. (Onu layıkıyla oğrenmek ve oğretmek, hukumlerini yaşamak ve yaşatmaya calışmaktır.)
-“O’nun Resulu icindir”. (Ona muhabbetle ittibaa calışıp, O’nun sunnet-i seniyesini ihya etmektir.)
-“Ve Muslumanların imamları ve idarecileri icindir”. (Hayır ve hasenatta onlara yardımcı olmak, şer ve fenalıklarına engel olmaya gayret etmektir.)
-“Ve onların umumu icindir”. (İlahi emir ve yasakları onlara tebliğ etmek, İslamiyet’i oğreterek yardımcı olmaktır.)
Resul-i Ekrem (asm)’in de belirttiği gibi nasihat once Allah icin olmalı ve sırasıyla Kuran-ı Kerim, ‘O’nun Resulu (asm), idareciler ve tum toplumu kapsayacak şekilde insanlara doğru istikameti bildirmek adına yapılması gereken şeyler olarak sıralamaktadır.

Bediuzzaman Said Nursi Hazretleri’de yaşadığımız zamandaki durumu da goz onune alarak yapılan nasihatlerin neden tesirsiz kaldığını şu şekilde ifade eder:

"Tahmin ederim ki, nasihlerin nasihatleri şu zamanda tesirsiz kaldığının bir sebebi şudur ki: Ahlaksız insanlara derler, “Haset etme, hırs gosterme, adavet etme, inat etme, dunyayı sevme.” Yani, “Fıtratını değiştir” gibi, zahiren onlarca malayutak bir teklifte bulunurlar. Eğer deseler ki, “Bunların yuzlerini hayırlı şeylere ceviriniz, mecralarını değiştiriniz”; hem nasihat tesir eder, hem daire-i ihtiyarlarında bir emr-i teklif olur."

Mektubat eserinde gecen bu tespitlerde Said Nursi Hazretleri, nasihat ederken once insanların kişilik yapılarının on planda tutulması gerektiğine işaret eder. Ve insanların fıtratlarına aykırı teklifte bulunmanın sonucunda nasihatlerin karşılık bulmadığını soyler. Bediuzzaman muhatapların seviyesini ve ihtiyaclarını da goz onune alarak insanlardaki bazı olumsuz ozelliklerin yuzlerini hayırlı işlere cevrilmesi gerektiğini belirterek cok onemli bir psikolojik tahlilde bulunur.

Bu sebeplerden oturu nasihat edilirken insanların ihtiyacları, psikolojik durumları goz onunde bulundurularak malayutak yani yerine getirilmeyecek emirlerde bulunulmaması gerekmekte, muhatapların fıtratlarına uygun hareket edilmeli ve olumsuz gibi gorunun bazı alışkanlıkların yonu hayırlı işlere cevrilmelidir.
Kaynak

__________________