Hamilelik suresince annenin hormonları tarafından anne sutunun oluşumu hazırlanır. Sut uretimi, temelde beyindeki on hipofiz bezi tarafından uretilen "prolaktin" denilen bir hormona bağlıdır. Hamilelik suresince bu hormonun faaliyete gecerek sut uretimini başlatması, plasenta tarafından uretilen progesteron ve ostrojen adlı hormonlar tarafından engellenir. Ancak plasenta, doğumdan sonra atılınca, progesteron ve ostrojen hormonlarının kandaki duzeyi duşer ve bunun uzerine sutun oluşumuna katkıda bulunan prolaktin devreye girer. Hormonlar arasındaki bu haberleşme sayesinde anne sutu gibi cok kıymetli bir besin tam bebeğin ihtiyac duyduğu anda hazır olur. Kuşkusuz bu, cok muazzam bir bilgidir. Plasenta vucudun icindeyken son derece hayati gorevler ustlenmiştir, ancak artık vucut dışına atılması zamanı da gelmiştir. Bu da insan hayatı icin cok onemli bir gelişimi beraberinde getirmektedir. İnsanın yaratılış aşamalarında her saniye meydana gelen tum detaylar birbirini tamamlayan, biri olmazsa diğeri olmayacak olaylardır. Elbette tum bunlar, her insanın ustun bir kudretle inşa edildiğinin apacık delilleridir. Ustelik bu aşamalar bebek dunyaya geldikten sonra da surekli devam etmektedir. Annedeki sut uretimi de bebeğin beslenme ihtiyaclarına uygun bicimde artar. İlk gunlerde 50 gram kadar olan uretim, altıncı ayda gunde bir litreye kadar yukselebilir. Anne sutunun formulunu cozmek icin calışan bilim adamları, yaptıkları yoğun araştırmalardan sonra buna imkan olmadığını fark etmişlerdir. Cunku standard tipte bir anne sutu yoktur. Her annenin bedeninde, sut kendi cocuğunun ihtiyacına gore uretilmekte ve bu sut bebeği hicbir dış besinin besleyemeyeceği olcude beslemektedir. Allah annenin sutundeki antikor, hormon, vitamin ve mineralleri bebeğin ihtiyacına gore ayarlamıştır. Allah yarattığı her canlıyı koruyandır.

Bir ayette Allah şoyle buyurmaktadır:

"De ki: "O (Allah) Rahman olan (esirgeyen koruyan)dır..." (Mulk Suresi, 29)
__________________