Sual: Kur’andan başka delil var mıdır?
CEVAP
Mezhepsizler, dindeki dort delilin ikisini kabul etmeyip Kitap ve Sunnet’ten başka delil yok diyorlar. Mezhepsizleri de geride bırakan turediler, Kitap ve Sunnet tabirine bile saldırıp, “Kur’andan başka bir sunnet adı altında din cıkarmak İslam’ı yıkmaktır, Peygamber Kur’anı getirmekle işi bitmiştir, o bir postacıdır” diyerek Sunneti Kur’andan farklı bir şey gibi gostermeye calışıyorlar.



Yalnız Kur’an diyenler, kesinlikle Kur’an-ı kerime inanmıyorlar. İslamiyeti yıkmak icin inanmış gibi gorunuyorlar. Bunların başında İgnaz Goldziher, Shacht gibi Oryantalist denilen gayri muslimler gelir. Hıristiyanların cıkardığı bu akıma kapılıp biz de resuluz diyenlerden Hintli Mirza Gulam Ahmet ile Mısırlı Reşat Halife ve daha başka zındıklar vardır. Reşat Halifenin kurduğu on dokuzcular bÂtıl dinini savunanlar da yalnız Kur’an diyor, Sunneti inkÂr ediyorlar.



Dindeki dort delilden ucu inkÂr edilince, herkes kendi anladığını doğru kabul edecek ve boylece insan sayısı kadar din meydana gelecek, bir kaos yaşanacak ve nihayet din yıkılacaktır. Fakat bu dini yıkmaya muvaffak olamayacakları Kur’an-ı kerimde bildirilmektedir:

(Onlar, ağızları ile Allah’ın nurunu [Kur’an, Sunnet, icma ve kıyastan meydana gelen Allah’ın dinini] sondurmeye yelteniyorlar. Halbuki kÂfirler istemeseler de, Allah nurunu [dinini] tamamlayacaktır.) [Saf 8]



Yalnız Kur’an diyenler, Kur’andaki İslam diyenler, utanmadan yalan soyluyorlar. Sozlerinde zerre kadar samimiyet yoktur. Kur’ana inanmalarında samimi olsalardı, Âyetlere inanırlardı. Allah yalnız Kur’an mı diyor? Allahu teÂlÂ, (Resulume uyun, onun bildirdiği her şeyi kabul edin, haram ettiklerinden sakının, Resule uyan bana uymuş olur. Ona isyan eden bana isyan etmiş olur. Onun sozleri vahye dayanır. Onun sozunu benim sozume aykırı gorenler ve Allah’ın yolu ile Peygamberin yolunu birbirinden ayırmak isteyenler kÂfirdir) buyurmuyor mu?



İşte Âyet-i kerime mealleri:

(Resulumun verdiğini alın, yasakladığından da sakının!) [Haşr 7]

(O, [Resulum] vahiyden başkasını soylemez.) [Necm 3,4]



(Resulume uyun ki, doğru yolu bulun!) [Araf 158, Nur 54]

(Resule itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur.) [Nisa 80]



(Allah’a ve Resulune karşı gelen, apacık bir sapıklıktadır.) [Ahzab 36]

(Allah ve Resulune itaat eden Cennete, isyan eden Cehenneme gider.) [Nisa 13,14]



(İhtilaflı bir işin hukmunu Allah’tan [Kur’andan] ve Resulunden [Sunnetten] anlayın!) [Nisa 59]

(Biz her peygamberi kendisine itaat edilsin diye gonderdik.) [Nisa 64]



(Aralarında hukum verilmek uzere Allah’a ve Peygambere cağırıldıkları vakit: “İşittik, itaat ettik” demek, ancak muminlerin sozudur, işte kurtuluşa erenler onlardır.) [Nur 51]



(Allah’a ve Resulune karşı gelen, bilsin ki, Allah’ın azabı cok şiddetlidir.) [EnfÂl 13]



(Allah’a ve Resulune itaat edin! [uymayıp] yuz ceviren [kÂfirdir] Allah da kÂfirleri sevmez.) [Al-i İmran 32]



(Allah ile resullerinin emirlerini birbirinden ayırıp ikisi arasında bir yol tutmak isteyen kÂfirdir.) [Nisa 150,151]



Kur’anda, (yalnız Kur’ana uyun) denmiyor, (Allah’a ve resulune uyun) deniyor. Resulunu devreden cıkaran, Kur’anın acıklaması olan hadisleri delil saymayan, Kur’anın ifadesi ile kÂfir olur.



Kur’an ve Sunneti inkÂr
Sual: Peygamberin hadislerine niye bu kadar onem veriyorsunuz?

CEVAP

Allahu teÂlÂ, Resulune Kur’anın acıklamasını, hukum koymasını emredip, iman, itaat ve Kelime-i şehadette de Resulunu kendisiyle birlikte bildiriyor:

(Kur’anı insanlara acıklayasın diye sana indirdik.) [Nahl 44]



(İhtilaflı şeyleri insanlara acıklayasın ve iman eden bir kavme de hidayet ve rahmet olsun diye bu Kitabı sana indirdik.) [Nahl 64]



(Aralarındaki anlaşmazlıkta seni hakem tayin edip, verdiğin hukmu tereddutsuz kabullenmedikce, iman etmiş olmazlar.) [Nisa 65]



(Allah ve Resulu, bir işte hukum verince, artık inanmış kadın ve erkeğe, o işi kendi isteğine gore, tercih, secme hakkı kalmaz.) [Ahzab 36]



(O Peygamber, guzel şeyleri helal, cirkin şeyleri haram kılar.) [Araf 157]



(Allah’a ve ummi nebi olan Resulune iman edin!) [Araf 158]

(Allah’a ve Resulune itaat edin!) [Enfal 20]



(Resulullahta sizin icin [uyulması gereken] guzel ornekler vardır.) [Ahzab 21]

(Allah’a ve Resulune inanmayan [kÂfir olur] kÂfirler icin de cılgın bir ateş hazırladık.) [Feth 13]



(Allah, dilediğine hikmeti verir. Hikmet verilene de, cok hayır verilmiştir.) [Bekara 269]

(Size kitabı, hikmeti getiren ve bilmediklerinizi oğreten bir Resul gonderdik.) [Bekara 151]



İmam-ı Şafii, (Bu Âyetteki hikmet, Sunnettir. Once Kur’an, peşinden hikmet bildirilmiştir) buyurdu. (Risale s.78) Kur’an ile birlikte bir de hikmet [Sunnet] getirildiği, bu Âyet ile de bildirildi.

Yukarıdaki yazıda, yalnız Kur’an diyenlerin, Kur’ana inanmadıklarını, Kur’an ve Sunneti kabul etmedikleri icin kÂfir olduklarını Âyetlerle bildirmiştik.

Bu konudaki hadis-i şerifler de şoyledir:

(Cebrail aleyhisselam, Kur’an ile beraber acıklaması olan sunneti de getirmiştir.) [Darimi]

(Bana Kur’anın misli kadar daha hukum verildi.) [İ. Ahmed]



(Yalnız Kur’andaki helal ve haramı kabul edin diyenler cıkar. İyi bilin, Peygamberin haram kılması, Allah’ın haram kılması gibidir.) [Tirmizi, Darimi]



(Bana uyan Cennete girer, bana isyan eden ise giremez.) [Buhari]

(Bir zaman gelir “Kur’andan başka şey tanımam” diyenler cıkar.) [Ebu Davud]



(Kur’ana ve sunnete uyan hic sapıtmaz.) [Hakim]

(Sunnetimden yuz ceviren benden değildir.) [Muslim]



(Bir zaman gelir, beni yalanlayanlar cıkar. Bir hadis soylenince, “Resulullah boyle şey soylemez. Bunu bırak, Kur’andan soyle” der.) [Ebu Ya’la]



(Sunnetimi oldurup dini bozmaya calışanlara lanet olsun.) [Deylemi]

(Ummetim bozulunca, sunnetimi ayakta tutana şehid sevabı verilir.) [Hakim]

(İhtilaflar cıkınca, sunnetime ve hulefa-i raşidinin sunnetine sımsıkı sarılın!) [Tirmizi]



(Bize yalnız Kur’andan soyle) diyen birine, İmran bin Husayn hazretleri, (Ey ahmak! Mesela Kur’anda, namazların kac rekat olduğunu bulabilir misin?) dedi. Hz. Omer, farzların seferde kac rekat kılınacağını Kur’anda bulamadık diyenlere, (Allahu teÂlÂ, bize Resulullahı gonderdi. Kur’anda bulamadığımızı, Ondan gorduğumuz gibi yaparız. O, seferde, dort rekatlı farzları iki kılardı) buyurdu. (Mizan-ul-kubra)



Resulullah Kur’anı acıkladı
Sual: Resulullah Kur’anı niye acıkladı?

CEVAP

Kur’an-ı kerimde, (Resulum, sana indirdiğimiz Kur’anı insanlara acıkla) buyuruluyor. (Nahl 44)

İmam-ı Şarani hazretleri de buyuruyor ki:

Kur’an-ı kerimde, namazların kac rekat olduğu, ruku ve secdede okunacak tesbihler, vakit namazları ile bayram ve cenaze namazlarının nasıl kılınacağı, namazı bozan şeyler, zekat nisabı, zekatın hangi maldan verileceği orucun ve haccın farzları, oruc kefareti, hukuk bilgileri, kopek, ayı etinin yenilip yenilmeyeceği gibi bircok husus acıkca bildirilmemiştir. Yani hicbir Âlim, bunları Kur’an-ı kerimden

bulup cıkaramazdı. Bunları Peygamber efendimiz acıklamıştır. (Mizan-ul kubra)



Yalnız Kur’an diyen musteşriklere [oryantalistlere] soruyoruz. Kur’an-ı kerimde (Meyte ve kan size haram kılındı) buyuruluyor. (Maide 3)



Meyte, boğazlanmadan olen veya oldurulen yani leş olan hayvandır. Bir musteşrik, bu Âyete bakarak balık yemenin haram olduğunu soyler. Ona gore sadece delil Kur’andır. Halbuki Allahu teÂl (Bir işte anlaşamazsanız, bu işin hukmunu oğrenmek icin Kur’ana ve sunnete bakın!) buyuruyor. Balık kesilmeden yenir mi diye Kur’ana bakınca musteşrik yenmeyeceğini anlar. Dalak kandır. Musteşrik, Âyete bakınca bunun da haram olduğunu anlar. Fakat sunnete bakılınca istisna olarak balık ve dalağın helal olduğu gorulur. Hadis-i şerifte, (Size iki meyte ve iki kan helal kılındı. İki meyte balıkla cekirgedir, iki kan ise, karaciğerle dalaktır) buyurulmuştur. (İbni Mace, Ebu Davud)



Yine Peygamber efendimiz, (Denizin suyu temizdir, meytesi helaldir) buyurarak deniz meytelerinin helal olduğunu bildirmiştir. (Ebu Davud, Abdurrezzak)



Buna da acıklık getirilmiş, her meyte değildir. Mesela kendiliğinden olup su yuzune cıkan balığın da yenilmeyeceği hadis-i şerifle bildirilmiştir. (Dare Kutni)



Aslan, kaplan, kurt, maymun ve kopek gibi yırtıcı hayvanlarla, atmaca, kartal, doğan ve şahin gibi yırtıcı kuşların etlerinin haramlığı da hadis-i şerifle bildirilmiştir. (Muslim)



Peygamber efendimiz, (Yemin ederim ki, ben size ancak Allah’ın emrettiğini emrediyor, nehyettiğini nehyediyorum) buyurdu. (Taberani), zaten onun sozleri vahiydir. (Necm 4)



Kur’ana, İslama uymak icin, Peygamber efendimize uymak gerekir. Peygamber efendimize uymak icin de İslam Âlimlerine uymak gerekir. Kur’an-ı kerimde (Bilmiyorsanız Âlimlere sorun) buyuruluyor. (Nahl 43)

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Âlimlere tÂbi olun!) [Deylemi]

(Âlimler yeryuzunun ışıklarıdır. Benim ve diğer peygamberlerin vÂrisleridir.) [Ebu Nuaym]

(Âlimler rehberdir.) [İ. Neccar]

(Âlim, Allah’ın guvendiği kimsedir.) [Deylemi]



Tahtavi hazretleri, buyuruyor ki:

(Kur’an-ı kerimdeki, (Allah’ın ipine sarılın!) emri, (Fıkıh Âlimlerinin, mezhep imamlarının bildirdiklerine uyun) demektir.) [Durr-ul muhtar haşiyesi]



Nasıl kanunlar, Anayasadan ayrı kabul edilmezse, sunnet, yani hadis-i şerifler de Kur’an-ı kerimden ayrı değildir. Onun acıklamalarıdır. Nasıl, tuzukler, yonetmelikler, kanunlara aykırı kabul edilmiyorsa, icma ve kıyas-ı fukaha da sunnete aykırı değildir. Kıyas, Kur’an-ı kerimin ve hadis-i şeriflerin acıklamasıdır. Sunneti Kur’an-ı kerimden ayrı, kıyası [Âlimlerin ictihadlarını] hadis-i şeriflerden başka gostermeye calışanların, sapık olduğu Mektubat-ı Rabbani’de yazılıdır.
__________________