Ateş duştuğu yeri yakıyor... Karteloz bakıyor!
Malûm, atalarımız; ''ateş, duştuğu yeri yakar'' demiş... Bir de şoyle bir atasozumuz var: ''El, elin eşeğini turku cığırarak arar!'' Elin derdi, ele masal gelir!..
Oyle değil midir; davulun sesi de uzaktan hoş gelmez mi?..
Ya, ''nasır''a basılınca?!?
BİR TV HİKÂYESİ
Once, bir okurumun faksladığı hikÂyeyi aktarayım:
Ozel kalem muduru, telaşla televizyon sahibinin odasına girdi.
- Efendim, cok ozur dilerim. Bir şey arz etmek istiyorum.
- Soyle bakalım!..
- Efendim, şu anda bizim kanalımızda biraz erotik bir film oynuyor... İzleyicilerden buyuk tepki var... Telefonlar susmuyor... Aileler, cocuklarına zarar verdiğini soyluyorlar... Filmi keselim mi?
- Ne munasebet canım. Hangi cağda yaşıyoruz? Biraz cağdaşlık oğrensinler. El Âlem cinselliği okulda ders olarak oğretiyor!..
Gorevli dışarı cıktı...
On dakika kadar gecmişti ki, program muduru geldi.
- Şey, efendim... Cok ozur dilerim... Faks, e-mail ve telefon yağmuruna tutulduk. Santrallarımız kilitlendi. Millet olcuyu kacırıp, sovmeye de başladı. Şu filmi kaldırsak mı acaba?
- Olmaz dedim ya!.. Hem bu filmde ne var anlayamadım? O arayanların cinsel hayatı yok mu?
- Ama cocuklar!..
- Cocukların da gozu acılsın. Bırak da bir şeyler oğrensinler...
- Peki efendim.
Adam dışarı cıktı. Bir ceyrek gecmemişti ki, tekrar gorundu. Patron konuşturmadı bile.
- Ulan gene aynı mevzuysa sakın girme! Bir şey soyleme! Yeter be!..
Adam kapının aralığından:
- Başka bir konu var efendim.
- Neymiş o?
- Kızınız efendim... Bale kursundan cıkıp eve giderken, 4 sapık tarafından tecavuze uğramış. Cocukcağız perişan. Şu an hastanede!!!
- Neeee? Ulan bu memlekette hic mi ahlÂk, namus kalmadı be!..
KARARAN BİR HAYAT
Aynen, hikÂyedeki gibi... Davulun sesi uzaktan hoş geliyor; ama işte boyle, ateş, ''duştuğu yeri'' yakıyor!..
Hele ''nasır''a basılınca;
''Cayırtı''nın bini bi para!..
''Neee!.. Ulan bu memlekette hic mi ahlÂk, namus kalmadı be!?!''
Bıraktınız mı ki, kalsın?..
Alın işte; ''flort etmekten ne cıkar?'' diyerek, ''kız-erkek muhabbeti''ni teşvik ederek, ''Namus apışarasında değil, beyindedir'' diyerek, ''cocuk'' denecek yaştaki bir ''genc kız''ın daha hayatını kararttınız?..
Haberiniz var mı;
''Cağdaş yaşam bicimi'' diyerek, bir genc kızı daha ''fuhuşun kucağı''na ittiniz!..
Evet, 17 yaşındaki H.Ş. adlı genc kızın başına gelenlerden soz ediyorum...
Televizyonlardaki ''Televole yaşantısı''ndan etkilenen ve kendisini de ''luks bir hayat''ın beklediğini duşunen H.Ş., ''ozgur kız'' olmayı kafasına koymuş!..
Cunku;
Marmaris'te tanışıp, bir sure ''flort'' ettiği genc, ''parlak bir hayat'' vaad etmiş ona!..
O da;
Televizyonlarda pompalanan ''Beyaz Atlı Prens''ine kavuşabilmek ve onunla birlikte ozgurluklere yelken acabilmek icin, terk etmiş ana-baba ocağını!..
Ver elini Denizli!..
Arayıp, sormuş ve sonunda ''Beyaz Atlı Prens''inin evini bulmuş!..
Demiş ki;
''Ben geldim!''
''Beyaz Atlı Prens''inin annesi cevap vermiş:
''Seni istesem; gider annenden-babandan isterim!.. Oğlumla arkadaş olduysan, evini terk et de buraya gel mi dedik?.. Hem, benim oğlum askere gidecek!.. Don evine!''
HayÂlleri yıkılmış genc kızın!..
Ne ummuş, ne bulmuş!..
BİR YIKIM DAHA!
O hayÂl kırıklığı icinde, Denizli Otogarı'na gelmiş!..
Dalgın!..
Perişan!..
Yıkılmış!..
Derken, İbrahim K. adlı biri yaklaşmış yanına!..
''Gel'' demiş!..
''Ben sana yardımcı olurum!.. Erkek arkadaşın reddetti diye, dunyanın sonu gelmedi ya!''
''Yardımcı'' olmak bahanesiyle elinden tuttuğu genc kızı bir ''otel''e goturmuş!..
Sonra?!?
Sonra, ''bir başkası'' sahip olmuş bedenine!.. Daha sonra, daha başkaları!..
En son, onceki gun;
Denizli'nin Cal ilcesine bağlı Akkent Beldesi'ndeki ormanlık alanda bulmuşlar kendisini!..
Hem de;
''Tecavuz'' icin sırada bekleyen ''12 kişi'' ile birlikte!..
Neyse ki;
Son anda kurtarılmış ''sapık hayvanlar''ın elinden!..
''Tecavuzculer''den 3'u tutuklanmış, H.Ş. de babasına teslim edilmiş!..
Soyledikleri şu:
''Televizyonlardaki parıltılı dunyaya aldanıp, evden kactığım icin başıma gelmedik kalmadı!.. Cok pişmanım!''
HikÂye bu!..
Daha doğrusu, ''yaşanmış bir olay''ın ta kendisi!..
''Ders''lerle dolu!..
''İbret''lerle dolu!..
Nice genc kız var ki; o ''parlak neon ışıkları''na aldanıp, hayatı kararıyor!..
Ve fakat;
Televizyonların ve gazetelerin umurunda mı?.. Onlar, hÂl ''Beyaz Atlı Prens''lerini arayan ''genc kızlar''a kanca atmakla meşgul!..
Ki, ''sermaye''ler kervanına yenileri eklensin!.. ''Lolita'' arzusuyla yanıp-tutuşan cuzdanı ve ensesi kalın ''kodaman''ların yatağına ''korpe taze''ler atılsın!..
Umurlarında mı ''sonen ocak''lar?.. Umurlarında mı ''kararan hayat''lar?.. Umurlarında mı ''fuhuş''un patlaması!..
Gelsin ''reklÂm''lar!..
Patlasın ''reyting''ler!..
Hani hic dua etmem; ama bir gun gelip de, ''kendi kızları''nın başına boyle bir olay gelse, acaba ne yaparlardı?..
H.Ş.'nin Denizli'de başına gelenler veya Barbaros Cocuk Koyu'nde yaşanan ''taciz'' ve ''tecavuz'' olaylarına ''kendi cocukları'' maruz kalsaydı, acaba nasıl davranırlardı?..
Biliyorum soyleyeceklerini;
''Yuh beee!.. Ulan bu memlekette hic mi ahlÂk, namus kalmadı?!?''
CARPITILAN SOZLER
Boyledir bu işler!..
İnsanlar ve ozellikle de ''medyator''ler, kendi başlarına gelmedikce, o problemi kendileri yaşamadıkca seslerini cıkarmazlar!..
Dahası;
''Derdini dile getiren''lere de saldırırlar!.. Ki, millet uyanmasın!.. Uyanıp da, ''hak'' aramaya filÂn kalkmasın!..
''Barbaros Cocuk Koyu''ndeki iğrenclik konusundaki ''aşağılık'' tavırlarını biliyorsunuz!..
Olayı hÂl ''carpıtma''ya ve ''olduğundan kucuk'' gosterip ''ortbas'' etmeye calışıyorlar!..
Sadece bu olayda mı?..
İşte gordunuz;
''Başortusu'' olayında da aynı ''carpıtma gayretkeşliği'' icine girdiler!..
Başbakan Erdoğan'ın ''tanımadığı bir Alman muhabir''e, ''vermediği bir demec''ten yola cıkarak, ''başortusu'' olayını sulandırıp, onu ''moda'' ve ''şıklık'' gostergesi olarak sunma cabası icinde!..
Bir başkası;
''7-8 ay once yapılmış bir ozel toplantı''yı, sanki ''bugunlerde'' yapılmış gibi gosterip, uzerlerinde ''baskı'' kurmaya calışıyor!..
Ama, onlara da hak vermek gerek!..
N'aapsın adamlar, ''dinî emrin onemi''ni bilmezler ki!.. Ramazan'larda dağıttıkları Kur'an-ı Kerim'lerin meallerini acıp da okumazlar ki!.. Onlar icin onemli olan, ''moda'' ve ''şıklık'' kavramı!..
Hayata, o ''pencere''den bakıyorlar!..
Hele soyleyin;
Kendilerinin bir ''başortulu'' kızı veya yakınları olsaydı, acaba ''moda'' ve ''şıklık'' gelir miydi akıllarına?..
Ya da;
Marmarisli H.Ş. veya Barbaros Cocuk Koyu'nde tecavuze uğrayan cocuklar ''kendi cocukları'' olsaydı, acaba, hÂl ''cağdaşlık'' derler miydi?..
Ne diyecekleri belli:
''Neee!.. Ulan bu memlekette hic mi ahlÂk, namus kalmadı?!?''
Dedim ya;
''Ateş, duştuğu yeri yakıyor!''
Hic kimse;
''Nasır''ına basılmadıkca bağırmıyor!..
Hasan Karakaya
Vakit
__________________
"memlekette namus kalmadı!" /ulan bıraktınız mı ki kalsın? (guzel bir yazı)
Dini Bilgiler0 Mesaj
●26 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- "memlekette namus kalmadı!" /ulan bıraktınız mı ki kalsın? (guzel bir yazı)