Reenkarnasyonu reddeden "hadis"


--------------------------------------------------------------------------------

04 Kasım 2006 Cumartesi

Ahmed BÂki

Sunnetullah kelimesiyle işaret edilen yaşadığımız sistemin kurallarını ve duzenini acıklayan Kur'an-ı Kerim'de, olumden sonra donulecek yerin asla tekrar bu dunya olmadığı, donuşun sadece Hakk'a olduğu; dolayısıyla olumotesi surecte yaşanacak muhasebeyle her kişinin dunya yaşamında yaptıklarının karşılığını alacağı, en temel bir kural olarak acıklanmaktadır. Ankebût sûresinin 57. ayeti, olumu tadan her nefsin, Allah'a doneceğini acıkca bildirir...

Allah sistem ve duzeninde geriye donuş asla sozkonusu olmamasına rağmen, insanın yaptıklarının karşılığını Âhırette değil, yeniden geri gelip bu dunyada alacağı turunden varsayımlar şeklinde tezahur eden reenkarnasyon fikri ve şuphesi, saf kişileri, Kur'Ân Âyetlerinden gaflete veya bunların inkÂrına goturmekten başka hicbir işe yaramaz.

Vesvese ve şupheler tahrik edilerek gundemde tutulmak istenen bu varsayımın eski adı tenasuhtur. Reenkarnasyonu, "muhtemel" goren anlayışların, Kur'an'ı ve acıkladığı sunnetullahı doğru değerlendirebilmesi asla mumkun olmaz! Bu konudaki istisnasız her tur şuphe, iddia veya uğraş, insanları kendi hakikatlerini farketmekten uzak tutarak olumotesi boyutta onlar uzerinde hukum surebilme amacı guden şeytan vasıflı "cin" denen gorunmez varlıkların bir aldatmacasıdır; onların tahrik ettiği evham ve vesveselerin tezahurunden ibarettir.

Bu konuda en geniş acıklamaları web sitemizde bulabileceğiniz gibi, burada da, İbni MÂce'nin Sunen'inde, CihÂd bolumunde yeralan ve CÂbir bin Abdullah'dan rivÂyet edilen aşağıdaki hadis-i Rasûlullah'a dikkatinizi cekerim. Sozkonusu hadisde şoyle denilmektedir:

Abdullah bin Amr bin Haram Uhud savaşında şehid edilince Rasûlullah sallÂlahu aleyhi vesellem bana: "Ey CÂbir, Allah'ın babana ne dediğini bildireyim mi?" diye sordu. Ben: "Buyur" dedim. Rasûl-i Ekrem şoyle buyurdu:

"Allah arada bir perde olmaksızın hicbir kimse ile konuşmamıştır. Ancak babanla perdesiz ve doğrudan doğruya konuştu ve ona: "Ey kulum! Benden iste ki sana vereyim" buyurdu. Baban da: "Ey Rabbim, beni diriltirsin, ben de ikinci defa Senin yolunda şehid edilirim" dedi. Allah da:

"İnsanların dunyÂya asla donmeyecekleri hukmu şuphesiz onceden tarafımdan verilmiştir" buyurdu.

Baban da: "YÂ Rabbi! Oyle ise bizim durumumuzu geride kalanlara bildir" dedi.

Bunun uzerine, "Allah yolunda şehid edilenleri olu saymayın" (Âl-i İmrÂn: 169) mealindeki Âyet inzal olmuştur.

Evet... Bu hadisten de acıkca gorulduğu uzere, olumden sonra dunyaya geri donme turunden iddia veya şuphelerin, ya da muhtemel olabilirmiş gibi buna acık kapı bırakan yaklaşımların, Allah Rasûlu'nun acıkladığı DİN'de asla yeri yoktur.

Sitemizdeki Dua ve Zikir kitabında verilen "korunma dualarına" duzenli şekilde devam, bu tur evham ve vesveselerden uzak kalabilmenin en tesirli caresidir.

Not : Alıntıdır. Yazının orjinalini BURADAN okuyabilirsiniz.
__________________