Esselamu aleykum...


“Yuce Allah'ım bana buyurdu ki:

“Kim benim bir velime / dostuma duşmanlık ederse bana karşı savaş acmıştır. Kulum bana ancak emrettiğim ve farz kıldığım ibadetle yaklaşır. Ve devamlı nafile ibadetlerle bana yakın duşer. Oyle ki ben de onu sevmeye başlarım. Onu sevince de, duyan kulağı, goren gozu, tutan eli, yuruyen ayağı olurum. Artık o benimle duyar, benimle gorur, benimle tutar, benimle yurur. (Yani gormesi, işitmesi, tutması ve yurumesinde hep benimledir, benim rızamı duşunur.) Benden bir şey isterse elbette ki veririm. Bana sığınırsa onu korurum. Yaptığım hicbir işte tereddut etmedim. Yalnız, mumin kulumun ruhunu almakta tereddut ettim. O olumden tiksinir, ben de onun hoşlanmadığı şeylerden hoşlanmam. Fakat olumden kurtuluş yoktur.” (BuhÂrî (6502) Ahmed; (6/256) buna yakın lafızlar ile Aişe'den)




İnsanlar arasında Allah dostları bulunduğu gibi, şeytanın da dostları olmaktadır.

Bu keyfiyeti iyice anladıktan sonra, bunların arasındaki farkı bir iyice belirtmek gerekmektedir. Aynen Allah ile Resulu nasıl ayırmışsa, beyanlarıyla apacık belirtmişse oylece belirtelim.

Allah'ın dostları sadece Allah'dan gereği gibi korkan ve hicbir ard niyetsiz emirlerine itaat eden muminlerdir.

Allah boyle olan dostlarını ovuyor:

“(İyi bilinmelidir ki) Allah'ın dostlarına hicbir korku yoktur ve onlar uzulecek de değildirler. Onlar, iman edip (gerektiği gibi Allah'tan) sakınanlardır. (Yunus: 62,63)

Buhari ve diğer hadiscilerin rivayet ettikleri sahih bir hadisde, Ebu Hureyre Allah'ın Resulunden şunları nakleder:

“Yuce Allah'ım bana buyurdu ki:

“Kim benim bir velime / dostuma duşmanlık ederse bana karşı savaş acmıştır. Kulum bana ancak emrettiğim ve farz kıldığım ibadetle yaklaşır. Ve devamlı nafile ibadetlerle bana yakın duşer. Oyle ki ben de onu sevmeye başlarım. Onu sevince de, duyan kulağı, goren gozu, tutan eli, yuruyen ayağı olurum. Artık o benimle duyar, benimle gorur, benimle tutar, benimle yurur. (Yani gormesi, işitmesi, tutması ve yurumesinde hep benimledir, benim rızamı duşunur.) Benden bir şey isterse elbette ki veririm. Bana sığınırsa onu korurum. Yaptığım hicbir işte tereddut etmedim. Yalnız, mumin kulumun ruhunu almakta tereddut ettim. O olumden tiksinir, ben de onun hoşlanmadığı şeylerden hoşlanmam. Fakat olumden kurtuluş yoktur.” (BuhÂrî (6502) Ahmed; (6/256) buna yakın lafızlar ile Aişe'den)

Bu hadis, Allah dostları hakkında rivayet edilen en gercek bir hadisdir. Yuce Resul bu hadislerinde, Allah dostlarına duşmanlık yapmanın Allah'a savaş acmak anlamına geldiğini beyan ediyor. Korkunc bir suc olduğunu belirtiyor.

Bir başka hadisde şoyle buyrulmaktadır:

“Ben dostlarımın intikamını duşmanlarımdan alırım, ofkeli bir aslanın intikam almasına benzer bir bicimde.”

Evet durum budur. Cunku Allah'ın dostları;

- Allah'ın istediği bicimde iman eden ve O'nu kendisi icin yegane sevgili olarak kabul eden,

- sevdiğini seven, sevmediğini sevmeyen,

- rıza gosterdiğine rıza gosteren,

- hoşlanmadığından hoşlanmayan;

- O'nun emrettiklerini emreden,

- yasakladıklarından kacındıran bahtiyarlardır.

- Allah kime iyilik yapılmasını isterse, bu dostlar onlara iyilik ederler, kime de emretmezse, ona engel olurlar.

Tirmizi'nin kaydettiği bir hadisde buyrulmuştur:

“İman konusunda en sağlam tutanak, Allah icin sevmek, Allah icin buğz etmektir.”

Ebu Davud'un kaydettiği bir hadisde de şoyle buyrulmaktadır:

“Kim Allah icin sever, Allah icin buğzeder, Allah icin verir, ve Allah icin menederse, gercekten de o kimse imanını tamamlamıştır.”

Bazıları: “Allah dostlarına veli denmesinin sebebi, bu dostluğa erişenlerin Allah'a karşı eda edilmesi gerekli olan itaati eksiksiz ve kesintisiz yaptıkları icindir” demişlerse de, az yukarda yapılan tarif daha uygun bir ifadedir.

Yani Veli; Allah'a yakın kimse demektir.

Veli; “Allah'ın sevdiği, hoşnud/razı olduğu, buğzettiği, emrettiği, menettiği şeylerde, Allah'a uygun bir yol tutturan kimse” olduğuna gore, ona duşmanlık eden Allah'a duşmanlık etmiş sayılır normal olarak.

Nitekim Yuce Allah mealen buyurmaktadır:

“Ey iman edenler. Benim de, sizin de duşmanınız olanları kendinize dost edinmeyin.” (Mumtehine: 1
__________________