Her turlu şirkten uzak olup Tevhid dininde ihlaslı olarak Allah'a ibadet etmek isteyen kişinin şu dort hakikati bilmesi gerekir:
Birincisi: Rasulullah (s.a.s)'in savaştığı kafirler, Allah (c.c)'yu yaratan, rızıklandıran, oldurup dirilten, fayda ve zarar veren, butun işlerin elinde olduğu yuce varlık olarak bildikleri ve kabul ettikleri halde, Allah (c.c) onları musluman olarak kabul etmedi ve Rasulune onlarla savaşmayı emretti.
Allah (c.c) onlar hakkında şoyle buyuruyor: "Ey Muhammed! De ki: "Size gokten ve yerden rızık veren kimdir? Size kulak ve gozleri bahşeden kimdir? Oluden diriyi cıkaran, diriden oluyu cıkaran kimdir? Butun işleri duzene koyan kimdir?" Diyecekler ki: "Allah'tır." De ki: "O halde Allah'tan sakınmaz mısınız?" (Yunus: 31)
"Ey Muhammedi De ki: "Eğer biliyorsanız soyleyin bakalım yeryuzu ve oradakiler kimindir?" Diyecekler ki: "Allah'ındır." De ki: "O halde hic duşunmez misiniz?" "Yedi goğun Rabbi ve o yuce arşın Rabbi kimdir?" de. Diyecekler ki: "Allah'tır."
De ki: "O halde sakınmaz mısınız?" "Oyleyse her şeyin hakimiyet ve mulkiyetini elinde tutan, dilediğini koruyan, fakat kendisinden hicbir şey korunmayan kimdir? Biliyorsanız soyleyin" de. Diyecekler ki: "Allah'tır." De ki: "O Halde nasıl aldanıyorsunuz?". Doğrusu biz onlara hakkı getirdik. Fakat onlar yalancıdırlar." (Mu'minun: 84-90)
İkincisi: Yaptıkları ibadetlerde, Allah'la kendileri arasına vasıtalar koymak suretiyle, Allah'a eş koşan muşrikler bu yaptıklarının şirk olmadığını iddia ederek şoyle diyorlar:
"Biliyoruz ki fayda verecek olan sadece Allah'tır. Biz istediğimizi Allah'tan istiyoruz. Fakat bunlar Allah'a yakın kimselerdir. Biz onların vasıtasıyla Allah'a yaklaşıyoruz. Allah'ın rızasını kazanmak icin onların şefaatine sığınıyoruz."
Allah (c.c) ise onlar hakkında şoyle buyuruyor:
''İyi bilinmelidir ki halis din Allah'ındır. Allah'tan başka dostlar edinenler: "Bizi Allah'a daha cok yaklaştırsınlar diye onlara ibadet ediyoruz'' derler. Doğrusu Allah ayrılığa duştukleri şeylerde aralarında hukum verecektir. Allah şuphesiz yalancı ve kafir olan kimseyi doğru yola eriştirmez."(Zumer: 3)
"Onlar Allah'tan başka kendilerine fayda da zarar da veremeyen şeylere taparlar ve: "Bunlar Allah katında şefaatcilerimizdir" derler. Ey Muhammed! De ki: "Goklerde ve yerde Allah'ın bilmediği bir şeyi mi O'na haber veriyorsunuz?" Allah onların ortak koşmaların-dan munezzeh ve yucedir."(Yunus: 18)
Ucuncusu: Rasulullah (s.a.s) insanlara davetci olarak gonderildiği zaman, onlar ceşit ceşit şeylere ibadet etmekteydiler. Bazı insanlar guneş ve aya, bazıları salih kimselere, bazıları nebilere, bazıları meleklere, bazıları ise ağac ve taşlara ibadet ediyorlardı. Rasulullah (s.a.s) ise onların hepsini muşrik olarak kabul edip aralarında hicbir fark gozetmeksizin tumune birden savaş actı.
Allah (c. c) şoyle buyuruyor:"Fitne (şirk) ortadan kalkıp din yalnız Allah'ın oluncaya kadar onlarla savaşın. Eğer vazgecerlerse( bilin duşmanlık ancak zalimlere karşıdır."(Bakara: 193)
Allah (c.c) guneş ve aya tapan kimseler hakkınca şoyle buyuruyor:
"Gece ile gunduz, guneş ile ay Allah'ın varlığının belgelerindendir. Guneşe ve aya secde etmeyin. Eğer yalnız Allah'a kulluk etmek istiyorsanız bunları yaratana secde edin." (Fussilet: 37)
Salih kimselere ibadet edenler hakkında Allah (c.c' şoyle buyuruyor:
"Ey Muhammed! De ki: "Allah'tan başka ilah sandığınız şeyleri cağırın. Onlar ne sizi uğradığınız zarardan kurtarabilirler ne de onu sizden uzaklaştırabilirler. Onların taptıkları da Rablerine daha yakın olmak icin bir yol arar. Her biri Allah'a daha cok yaklaşmak icin calışır. O'nun rahmetini umarlar azabından korkarlar. Elbette Rabbinin azabı korkulan azaptır." (İsra: 56-57)
Allah (c.c) melekleri ilahlaştıranlar hakkında şoyle buyuruyor:"Bir gun onların hepsini bir araya toplayacak sonra meleklere: "Size tapanlar bunlar mıydı?" diyecektir. Melekler de: "Şeni layık olmadığın sıfatlardan tenzih ederiz. Bizim dostumuz onlar değil,sensin. Hayır, onlar cinlere taparlardı. Coğu onlara inanıyordu" derler. Bugun birbirinize ne bir fayda ne bir zarar vermeye guc yetirebilirsiniz. Zalimlere:"Dunyada yalanladığınız ateşin azabını tadın" diyeceğiz." (Sebe: 40-42)
Allah (c.c), Resullere ibadet eden kimseler hakkında da şoyle buyuruyor: "Hani Allah şoyle demişti: "Ey Meryem oğlu İsa!Sen mi insanlara Allah'ı bırakıp da beni ve annemi iki ilah edinin" dedin? İsa dedi ki: "Seni tenzih ederim. Hakkım olmayan şeyleri soylemek bana yakışmaz. Eğer boyle soylemişsem Sen onu bilirsin. Ben ise Senin gizlediklerini bilemem. Şuphesiz ki Sen,gaybleri cok iyi bilensin. Ben onlara sadece bana emrettiklerini soyledim. "Benim ve sizin Rabbiniz olan Allah'a ibadet edin" dedim. Aralarında olduğum muddetce onlara şahid idim. Sen beni semaya aldığın zaman onları Sen gozluyordun. Sen her şeye şahidsin. Eğer onlara azab edersen şuphesiz onlar senin kullarındır. Şayet bağışlarsan muhakkak ki sen Azizsin, Hakim'sin. Her şeye galipsin, hukum ve hikmet sahibisin." (Maide: 116-118)
Ağaclara ve taşlara ibadet edenler hakkında Tirmizi'nin rivayet edip sahih dediği bir hadis-i şerifte, Ebu Vakf el-Leysi şoyle diyor:"Rasulullah (s.a.s) ile birlikte Huneyn seferine cıkmıştık. Biz kufur ve şirk aleminden henuz yeni ayrılmıştık. Muşriklerin Zate Envat dedikleri ve kutsal saydıkları bir ağacı vardı. Silahlarını o ağacın altında kuşanırlardı. (Kendilerine savaşta uğur getirmesi icin). Boyle ulu bir ağacın altından geciyorduk. Rasulullah'a:
"Ey Allah'ın Rasulu! Onların Zate Envat'ı gibi bize de bir Zate Envat yap" dedik. Rasulullah (s.a.s):
"Allah-u Ekber! Yemin ederim ki sizin sozleriniz, İsrail oğullarının Musa'ya soylediği sozlere benziyor.
"İsrail oğulları Musa'ya şoyle dediler: "Ey Musa! Bunların nasıl ilahları varsa bize de oyle ilah yap." Musa şoyle dedi: "Şuphesiz ki siz cahil bir topluluksunuz. Cunku şu gorduğunuz putlara ibadet edenlerin icinde bulundukları din yıkılmaya mahkumdur. Ve yaptıkları ameller batıldır." Musa: "Size Allah' tan başka bir ilah mı arayacağını. Halbuki O sizi alemlerden ustun kılmıştır" dedi." (Araf: 138-140)
Dorduncusu: Şuphesiz gunumuzdeki muşriklerin şirki onceki muşriklerin şirkinden daha şiddetlidir. Cunku, onceki muşrikler sıkıntı anında şirki terk edip sadece Allah'a yonelir ve sıkıntıları giderilince tekrar Allah'a şirk koşmaya başlarlardı. Gunumuz muşrikleri ise sıkıntı olsun zorluk olsun her halukarda, Allah'a ibadette ortak koşmakta ve sadece Allah'a yonelinmesi gerekirken Allah'tan başka nice şeylere yonelmektedirler.
Allah (c.c) şoyle buyuruyor:
"Onlar gemiye binip tehlikelerle yuz yuze geldiklerinde dinin yalnız Allah'a ait olduğuna inanarak O'na yalvarmaya başlarlar. Fakat Allah kendilerini sağ salim karaya cıkarıp kurtarınca da hemen O'na ortak koşmaya başlarlar." (Ankebut: 65)
__________________
Mu'mİnler Ve MUŞrİkler Arasindakİ Farki Belİrleyen DOrt FaktOr
Dini Bilgiler0 Mesaj
●44 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- Mu'mİnler Ve MUŞrİkler Arasindakİ Farki Belİrleyen DOrt FaktOr