Ali Bulacın yazdığı bir yazıyı paylaşmak istedim...
-----------------------
Lehve’l-Hadis

“- İşte Fenerbahce bu! Gecit vermedi. Sen 5-1’lik maca bakma. Oldu bir kere. Futbol bu, bazen kaza olur.”
“- Sen ne diyorsun Allahaşkına. Dile kolay 5 gol. Sen buna tesaduf mu diyorsun? Bu nasıl bir kaza!”
“- Bu macta 1 gol atıldı ya, 5’e bedel. Şampiyonluğu getirdi, hem de kacıncı şampiyonluk.”
“- Bak, Ruştu olmasaydı zor gorurdunuz şampiyonluğu.”
“- Fenerbahce karar vermeli. Şampiyonlar Ligi’nde aynı performansı devam ettiremez. Karar vermeli. Kalecisi kim olacak? Recep mi, Volkan mı? Ruştu kiralık geldi. Ama bence artık donmemeli. Fener’de savunmada da problem var. Savunma boyle kalacaksa, vay Ruştu’nun haline!”
“- Fenerbahce akıllı takım. Bu sene santrfora adam aldı, geriye adam aldı.”
“- Abi, tamam da adamı alıyorsun, kenarda tutuyorsun. Ara sıra oynat ki hevesi olsun. Alıp oynatma, manası yok ki!”
“- Bak Anelka cok efendi adam! Bir şey diyemem. Galatasaraylı taraftar bile onu alkışlıyor.”
“- Galatasaray n’apsın. Stadı bile yok. Ali Sami Yen, acık tribunleri yıktılar. Seyrantepe’yi alacak, almalı. Galatasaray’da cok değerli insanlar var. Ama herkes elini taşın altına koymalı. Galatasaray’a iki kanat adamı lazım, orta sahaya da. Orhan, Cihan sakatlandı mı, adam kalmıyor. Kabul etmek lazım, tamam Turk futboluna hizmeti cok, ama Hakan Şukur yaşlandı.”
“- Galatasaray buyuk bir camia. Ozhan başkanın bir yonetim yapıp yeni bir cıkış yapması lazım. Diyeceksin ki, bunu yapmasa ne olur. Başı ağrır.”
“- Bak ne diyoruz! Trabzon iyi takım. Bir iki eksiği var. Ama Fener onu provoke ediyor, arkadaşlar heyecanlı, hemen dolduruşa geliyorlar. Bu, Fener’in klasik taktiği. Yok gerektiği kadar Turk bayrağı bulundurmamışsın. Abi, bayrağı seyirciler getirmez ki, dağıtılır.”
“- Tamam, şampiyonluk onemli. Ama aslında onemli değil. Galatasaray cok şampiyon oldu. 3-5 sene nakarat donemi (Nekahet donemi olmalı. A.B.) olur. Sana bir şey soyleyeyim, formulu belli: Zibil gibi para var. Abi devlet de senden vergi almıyor. Kullan işte bu fırsatı. 70-80 milyon dolar harca. Sonra gor. Kac sene surer? Akıl kÂrı değil valla. 100. yılında iyi bir ekip oluşturamadı. Hagi ile bu haftaya kadar Fener’le rekabeti kovaladılar. Gecen macta herkes penaltılar uzerinde yoğunlaştı, ama gerceği gorelim. GS, Genclerbirliği’ni yenecek oyun cıkaramadı.”
“- Abi, Aziz Yıldırım buyuk adam. Onun payını unutma. Kendi doneminde 3 şampiyonluk yaşattı. Az değil. Bak, ne diyor? Daum’u harcamıyor, istikrardan yana.”
“- Bir de yetenekli futbolcuları iyi calıştırıyor Fener. Beşiktaş al sana. Sergen az yetenek mi! Cocukta yetenek var. Tamam da ne işe yarar? Yeteneğini kullan kardeşim. Antrenman onemli. İkide bir kaytaramazsın. İşte bunlar Fener’de olmaz.”
Derken bu konuşmalar sabaha kadar surdu. Ve daha gunler, aylar, yıllar boyu surecek, bazıları icin mezara kadar!
Okuyucularım attığım başlığın ne anlama geldiğini sorabilir. Kur’an’da gecen temel kavramlardan biridir “lehve’l-hadis”: Kısaca anlamı, boş soz, malaya’ni, incir cekirdeğini doldurmayan, gelip gecici, sabun kopuğu gibi olan konuşma. Başka bir ifadeyle, istek ve tutkuları kışkırtan, oyalayan, Allah’ı anmaktan ve O’na itaatten uzaklaştıran; boş, gereksiz, yararsız, anlamdan ve amactan yoksun soz yığını:
“İnsanlardan oyleleri vardır ki, bilgisizce Allah’ın yolundan saptırmak ve onu bir ‘oyun ve eğlence konusu’ edinmek icin sozun boş ve amacsız olanını (lehve’l-hadis) satın alırlar.” (31/Lokman, 6)
24.05.2005 Ali Bulac
__________________