YUCE ALLAH’IN NURUNUN TEMSİLİ VE SAMANYOLU GALAKSİSİ
(Farklı Bir Yorum)
(Farklı Bir Yorum)
Allah, goklerin ve yerin nurudur. O'nun nurunun temsili, icinde lamba bulunan bir kandillik gibidir. O lamba kristal bir fanus icindedir; o fanus da sanki inciye benzer bir yıldız gibidir ki, doğuya da, batıya da nispet edilemeyen mubarek bir ağactan, yani zeytinden (cıkan yağdan) tutuşturulur. Onun yağı, neredeyse, kendisine ateş değmese dahi ışık verir. (Bu,) nur ustune nurdur. Allah dilediği kimseyi nuruna eriştirir. Allah insanlara (işte boyle) temsiller getirir. Allah her şeyi bilir.
24 (Nur)/35
24 (Nur)/35
Bu ayette kandillik lambanın icinde bulunduğu kristal fanus olarak acıklanan şey “mişkat” olarak gecmektedir. Mişkatın icindeki lambadan ise ‘’misbah ‘’ olarak soz edilmiştir. ‘’ Sanki bir mişkat, yani arkasına nufuz edilmez dairevî veya cokgen bir pencere. ‘’ (Elmalılı Tefsiri)
‘’MISBÂH: "Sabah ve SabÂhat" maddesinden ism-i alettir ki, sabah gibi hoş ve kuvvetli aydınlık veren lamba demektir. Kuran'da Guneş’e sirac denilmiş olduğu halde, burada misbah denilmiş olması, bunun yanında guneşin normal bir kandil kadar kalacağına işaret eder. O misbah, bir billurda sırca, yani billur, sanki inciye benzer bir yıldız. İncimsi yıldız, zuhre gibi inci saflığı ve guzelliği ile parıldayan bir yıldız.’’(Elmalılı Tefsiri)
Ayette gecen kavramlarla ilgili bu acıklamalardan sonra bazı bilimsel kaynaklardaki Samanyolu Galaksisinin yapısı ile ilgili bazı alıntılara dikkatlerimiz cekilmektedir.
Samanyolu Gokadası
Gokada cekirdeği 15,000 ışık yılı capında kuresel bulge (şişkin bolge) ile cevrilmiştir. Bu şişkin bolgenin şekli kureseldir
Galaksimiz sarmal şeklindedir; merkezde yoğun bir şişkinlik ile dışarıya doğru merkezi cevreleyecek şekilde uzanan 4 sarmal koldan ve merkezi cevreleyen daha az yoğun bir haleden meydana gelmektedir.’’
http://www.zamandayolculuk.com/cetin...nessistemi.htm
Gectiğimiz senelerde, Samanyolu’nun da, Andromeda’nın da “cubuklu spiral galaksi” oldukları ispatlandı. Yani, merkezlerinde yer alan galaktik oz cubuk biciminde ve donup duran spiral kollar da bu cubukların iki yanından cıkıyormuş goruntusu veriyor. Cubuklu spiral galaksilerin bircoğunda olduğu gibi Samanyolu’nda da bir aktif galaktik cekirdek var. Yani cubuğun tam merkezinde yeni yıldızlar doğuyor ve cubuğun uclarına doğru olgunlaşarak yol alıyorlar ve genc birer yıldız olduklarında cubuğun ucundan kurtulup sarmal kollardan birindeki yerlerini alıyorlar. Surekli yeni yıldızların oluştuğu bu galaktik merkezin bir adı da “yıldız fidanlığı”dır.
http://www.derki.com/dergi/index.php...ia-lactea.html
‘’Bircok sarmal galaksinin ucları, kollarının başladığı yere rastlayan cubuk biciminde cekirdekleri vardır. Bu galaksinin de sarmal kolların sıklığına ve cekirdeklerinin buyukluğune gore a, b ve c sınıflarına ayrılırlar ve cubuklu galaksi olduklarının gorulebilmesi icin SBa, SBb ve Sbc bicimde gosterilirler. Butun sarmalların donmekte olduğu saptanmıştır.’’
http://www.zamandayolculuk.com/cetin...nessistemi.htm


http://casswww.ucsd.edu/public/tutorial/MW.html
Goruleceği uzere galaksimizin merkezinde bir şişkin bolge vardır ve kuresel bir şekil almıştır. Bu da ayetteki kristal fanusu yani ‘’mişkat’’ ı temsil ediyor olabilir. Ayrıca bu fanus yani mişkat inci gibi parlayan bir yıldıza benzetiliyor ve zaten bu şişkin bolge cok yoğun yıldız kumelerinden oluşuyor. Yukarıda soz edilen Elmalılı Tefsirinde de ‘’Kuran'da Guneş’e sirac denilmiş olduğu halde, burada misbah denilmiş olması, bunun yanında Guneş’in normal bir kandil kadar kalacağına işaret eder...’’ şeklindeki acıklama yapılması da bu goruşu desteklemektedir.
Bunun yanında kristal fanusun yani mişkatin de icinde bulunan misbahtan (lamba) soz ediliyor. Yukarıda belirtilen sozluk anlamında acıklandığı gibi misbah, ‘’meşale’’ ve ‘’cıra’’ anlamlarına da geliyor. Ozellikle bu anlamlarıyla duşunulduğunde yukarıda sozu edilen bilimsel kaynaklarda bahsedilen ‘’galaksi merkezinin cubuk bicimli olması’’ ile aralarında belirgin bir cağrışım meydana getiriyor. Zira meşale ve cıra ucları yakılıp alevlendirilen cubuk bicimli yapıya sahiptir. Ayrıca galaksinin yıldızlardan oluşan spiral yani sarmal kolları da bu cubuk bicimli yapıya uclarından bağlanmıştır ve bu halleriyle de ucları alevlendirilmiş meşale ya da cıraya benzemektedirler.
Dikkat ceken bir konu da ayette soz edilen lambanın ‘’doğuya da, batıya da nispet edilemeyen mubarek bir ağactan, yani zeytinden (cıkan yağdan) tutuşturuluyor’’ olması daha doğrusu bu şekilde temsil ediliyor olmasıdır. Galaksinin merkezindeki cubuk bicimli cekirdek ve diğer yıldızlar hidrojeni yakarak yani hidrojeni helyuma donuşturen nukleer reaksiyonlarla ışıma yaparlar. Bahsettiğim hidrojen atomu da evrenin her koşesinde en cok bulunan maddedir. (simgesi h, atom numarası 1, atom ağırlığı da 1,00794 amu olan, tek protonlu hemen hemen hic notronu olmayan evrende en cok bulunan element.) http://www.sdu-sozluk.com/sozluk.php...ord&q=hidrojen
Bu ozelliğiyle de sadece doğuya ya da batıya nispet edilemeyen bir yakıttır ve ayette ayrıca soz edilen ‘’ateş değmese bile ışık verir’’ şeklindeki tanımlama da kendiliğinden ve surekli meydana gelen nukleer reaksiyonların sonucu oluşan ışımayı cağrıştırmaktadır. Bunların yanında ayetteki ‘’nur ustune nurdur’’ sozu de, galaktik cekirdekteki bu yoğun nukleer aktiviteyi ve galaksi merkezindeki kuresel şişkin bolge (bulge) deki yıldızların olağan ustu yoğunluğu ve bunlara ek olarak da galaksinin ince disk, kalın disk ve halo gibi buyuk oranda yıldızlardan oluşan katmanlardan oluşuyor olmasına işaret olarak kabul edilebilir.
Ayrıca ayette zeytinin mubarek yani ‘’bereketli’’ olarak nitelendirilmesi de ozellikle dikkate değer bir durumdur. ‘’ Hidrojen evrende en fazla ve en yaygın bulunan elementtir. Diğer butun elementler başlangıctaki Hidrojenden veya daha sonra ondan turemiş diğer elementlerden yapılmıştır. Hidrojen Evren’deki atomların% 90’dan fazlasını, toplam kutlenin dortte ucunu oluşturur. Yıldızları oluşturan temel elementtir. Buradaki fuzyon prosesiyle birleşerek Helyum atomlarının cekirdeklerini oluşturan Hidrojen atomları buyuk miktarda enerji acığa cıkarır.’’
http://www.genbilim.com/index2.php?o..._pdf=1&id=2657
‘’Yeryuzunde bugun ne varsa; ağac, cicek, su, kişioğlu, andıklar (hayvanlar), toprak, maden, petrol, cam gibi ne goruyorsak hidrojenden turemiştir…’’
http://www.ahmetercan.net/index.php?...erDetay&ID=150
(Bu kandil) birtakım evlerdedir ki, Allah (o evlerin) yucelmesine ve iclerinde isminin anılmasına izin vermiştir.
24 (Nur)/36
24 (Nur)/36
Bu ayetteki iclerinde Allah’ın isminin anılmasına izin verdiği ve Allah tarafından yaratılan yapılar yani evler, yani icinde insanlar gibi akıl ve irade sahibi varlıklar olabilecek ve bunlar tarafından Yuce Allah’ın ismi anılarak yuceltilecek evler, galaksileri temsil ediyor olabilir.
Son olarak bu konuyla ilgili cok ilginc gelebilecek ve cok onemli bir ayrıntıyı gorelim. Fark edeceğiniz uzere yukarıdaki acıklamalarda hidrojen ve de hidrojenin enerjisi ‘’zeytin ‘’ile temsil ediliyor. (Meallerde ‘’zeytinin yağı’’ şeklinde acıklama yapılıyor olsa da ayette sadece zeytinden soz ediliyor.) ‘’Hidrojen ve hidrojen enerjisi ile bildiğimiz basit bir bitki olan zeytinin ne ilgisi olabilir’’? şeklinde akıllarda soru işareti oluşabilir. Buna verilebilecek en basit ve normal karşılanabilecek cevap, bunun sadece temsili olarak verildiği, zeytinyağının ozellikle o donemlerde yakıt olarak ve aydınlatma aracı olarak kullanıldığı’’ olabilir.
Zeytin kara suyundan hidrojen enerjisi projesi
(Yazar Suleyman YAĞCIZEYBEK, Salı, 17 Haziran 2008)
Zeytinyağının uretimi sırasında ortaya cıkan 'karasu'dan hidrojen enerjisi uretimi icin proje hazırlandı. AB Proje Uzmanı Suleyman Yağcızeybek, zeytinyağı ureticileri icin onemli bir sorun olan zeytin karasuyunu inovatif bir arıtma teknolojisi ile arıtarak, alternatif bir enerji kaynağı olan hidrojen elde edilmesine yonelik bir proje geliştirmeye karar verdiğini acıkladı.’’
http://www.kimyamuhendisi.com/index....d=431&Itemid=1
Zeytin Fabrikası Atıksuyundan Biyolojik Hidrojen Uretimi Ve Atıksu Arıtımı İcin Bu Yontemin Uygulanabilirliği
Eroğlu, Ela Doktora, Kimya Muhendisliği Bolumu Danışmanı: Prof. Dr. İnci Eroğlu Ortak Tez Danışmanı: Prof. Dr. Ufuk Gunduz Haziran 2006, 236 sayfa Fotofermentatif hidrojen uretimi sırasında, oksijensiz koşullarda aydınlatılan bazı tur fotosentetik bakterilerin ortamdaki organik maddeleri parcalayarak hidrojene donuşturmeleri sonucunda gercekleştirilir. Bu araştırmada Rhodobacter sphaeroides O.U.001 ile laboratuar ve acık hava koşullarına uygun olarak tasarlanan fotobiyoreaktorlerde zeytin atıksuyundan hidrojen uretilmesi icin tek ve cift aşamalı surecler geliştirilmiştir. Seyreltilmiş zeytin fabrikası atıksuyunun (karasu) biyohidrojen uretimi amacıyla besi yeri olarak kullanılabileceği gosterilmiştir.’’
http://hydrogen.cankaya.edu.tr/sunum/sunum9.ppt
Goruleceği uzere Yuce Allah’ın hicbir sozu rastlantısal veya gelişiguzel değildir. Her biri sonsuz bir bilginin ve kudretin eseridir. Nur suresi 35. ayetin sonundaki ‘’ Allah insanlara (işte boyle) temsiller getirir. Allah her şeyi bilir.’’ sozunun de ne kadar gercek ve ne kadar anlamlı olduğunu gorebiliriz.
(Alıntı)
__________________