Esselamu aleykum ...


Gercek Fakirin Vasıfları???

Doğruluk, iffet, başkalarını kendi nefsine tercih etme, tevazu, ağır başlılık, vakar ve tahammul. İnsanlar icin harcadığı şeylerden dolayı; onlardan ne bir ovgu ne de başka bir karşılık beklemez. Hic kimseyi azarlamaz, kimseyle boş yere tartışmaz ve hic kimseden bir şey arzulamaz. Kendi nefsi icin hic kimse uzerinde bir hak gormez ve hic kimseden daha ustun olduğunu duşunmez.



Gercek Fakirin Vasıfları


Genel olarak gercek bir fakir'in vasıfları şoyledir:

- O; dunyayı aşırı bir şekilde talep etmekten elini ceken, iffetinden dolayı dunyadan uzaklaşan, mal ve mulkunu coğaltmak icin dunya ile zenginleşmeyi arzulamayan ve gercek sahibi olduğunu duşunerek cok mal toplamaktan uzak olandır. Bu şartlarla cok mala sahip olsa bile zararı olmaz.

- Gercek fakirin bir vasfı da: manevi makamına muhtac olmaması, teselli olmak İcin ona iltifat etmemesi ve makamına dayanıp ona guvenmemesidir.

- Gercek fakirin bir diğer vasfı da: O; sabır, rıza, tevekkul ve Allah'a donme konularında Allah'ın istediği şekilde davranır. O; Allah'ın kendisinden olan istekleri doğrultusunda amel eder. Yoksa kendi hevasına uyup nefsinin isteklerini Allah'la oluşturmaya calışmaz.

- Gercek fakir; butunuyle Allah icin olur. Manevi makamlarında nefsi ve hevasına hicbir payı bulunmaz. O; Allah'ın istekleriyle Allah'ı ister. Sadece Allah'a dayanır. Allah'tan başka hicbir şey onun himmet ve gayretine engel olmaz. Allah'ı sevmekle O'nun dışındakileri sevmekten, Allah'ın emriyle kendi hevasından, Allah'ın kendisi icin olan secimiyle kendi nefsi icin bir şey secmekten uzaktır O. İnsanlar bir vadide o ise başka bir vadidedir. O; Allah'a boyun eğen, mutevazi, kalbi arınmış, hakka hemen donen ve kalbi Allah'ın zikrine cabucak koşandır. O; diliyle, kalbiyle ve haliyle herhangi bir şey iddia etmekten uzak, Allah'tan başka her şeye karşı zahit ve kendisini Allah'a yaklaştıracak her şeyi arzulayan isteyen biridir.

- O; insanlardan en cok uzak olduğu halde onlara yakın olandır. İnsanların kactıkları korktukları şeylerle unsiyet kuran ve insanların unsiyet kurdukları şeylerden kacan birisidir.

- O; hicbir varlığa sevinmez ve hicbir yokluktan dolayı da uzulmez. Onunla beraber aynı meclisi paylaşan kimsenin gozu aydın olur ve onu goren bir kimse Allah'ı hatırlar Hicbir şekilde insanlara yuk olmaz o.

- O; insanların eziyetlerini goğusleyen ancak onlara eziyet vermeyen biridir. O;insanlardan nasihatini esirgemeyen, kendi malını ve canını hicbir karşılık beklemeden insanların hayrına feda eden bir kimsedir. Faydasız şeylere dalmaz ve her şeyini harcamaktan cimrilik etmez.

Şunlar onun vazgecilmez sıfatlarıdır:

- Doğruluk, iffet, başkalarını kendi nefsine tercih etme, tevazu, ağır başlılık, vakar ve tahammul. İnsanlar icin harcadığı şeylerden dolayı; onlardan ne bir ovgu ne de başka bir karşılık beklemez. Hic kimseyi azarlamaz, kimseyle boş yere tartışmaz ve hic kimseden bir şey arzulamaz. Kendi nefsi icin hic kimse uzerinde bir hak gormez ve hic kimseden daha ustun olduğunu duşunmez.

- O; kendi işine yonelen, kardeşlerine ikram da bulunan, zamanı hakkında cimri ve dilini koruyan bir kimsedir. Gece gunduz, uyanık olduğu zaman da uyuduğu zaman da sefer halinde olup isteğine ulaşana kadar sefer asasını omuzlarından indirmeyen kimsedir. O, onun onune sevgi ilmi konmuş o da bunun icin pacalarını sıvamıştır. Allah'ı arzulama davetcisi ona nida etmiş o da butunuyle Ona yonelmiş ve "Hayye Âle'l-felÂh" diye davet ettiğinde muhabbet munadisine icabet etmiştir.
__________________