Kıblenin yonunu bilmeyen kimse, once cevresinden kıblenin ne tarafta olduğunu sorup araştırmalıdır (taharr&#238. Başkasından oğrenme imkÂnı yoksa, kendi araştırma yapar ve kıble ciheti olduğuna kanÂat getirdiği yone doğru namazını kılar. Şayet kıldığı yonun kıble olmadığı namazdan sonra ortaya cıkarsa o namazı iade gerekmez. Ancak, imkÂnı olduğu halde, sorup araştırmadan yanlış istikamete doğru namaz kılmışsa, namazın iadesi gerekir.
* Kıble cihetinde şubhe eden kimse, araştırma yapmaksızın namaza başlayıp namaz esnasında kıbleye yonelmiş olduğunu anlasa, namazı iade etmesi lÂzımdır. Cunku yoneldiği istikametin kıble olduğuna tam bir kanaatle kılacağı namazlar, şubheli olarak kıldığı rek'atlar uzerine bina edilemez. "Kuvvetli, zayıf uzerine bina edilemez" kaidesi bunu gerektirir. Fakat namazı bitirdikten sonra kıblede isabet ettiğini anlasa, namazı sahihtir. İade gerekmez. Ebu Yûsuf'a gore her iki halde de iade gerekmez.
* Kıble cihetinde ihtilÂf edenler, namazları yalnız başlarına kılarlar. Cemaatle kıldıkları takdirde imamın yoneldiği istikametin kıble olduğuna kanÂatı olmayanın namazı sahih olmaz.
* Farz ve nÂfile namazların KÂ'be icinde kılınması sahihtir. Dilenilen tarafa donulebilir.
İmam KÂ'be icinde olup cemaat KÂ'be dışında ona uyacak olsalar, KÂbe'nin kapısı acık olmak şartı ile cÂizdir.
* Mevcut mihrap varken, kıbleyi taharrî cÂiz olmaz. KadıhÂn'da ise, mihrapların vucudu ile beraber taharrînin cÂiz olduğu kayıtlıdır.

KAYNAK
__________________