
“Namazda mertebeler var mıdır? Cemaatle namazda on safın ve diğer safların faziletleri nelerdir?”
NAMAZDA SAFLARIN FAZİLETLERİ
Cemaatle kılınan namazın her safında, safların her yerinde yirmi yedi derecelik sevap vardır. Mujde boyledir. Fakat saf duzenine riayet edilirse bu sevap daha da artar. Keza birinci, ikinci ve nihayet ucuncu safların sevabı ve fazileti derece derece diğer saflardan daha yuksektir.
Saf duzenine imamın arkasından başlanıp, sağa ve sola doğru uzanarak gecilir. Birinci safta yer kalmadığında ikinci safa yine imamın arkası hizasından başlanır. Saflar sık yapılır. Boşluk bırakılmaz. Onde bir kişilik yer varsa orası doldurulmadan arka safa gecilmez.
Birinci safta olmak sonraki saflardan birinde olmaktan daha faziletlidir.
Rivayetlerden bazıları şoyledir:
“Resûlullah (asm) birinci saf icin uc kere, ikinci saf icin iki kere istiğfar etmiştir.”1
Resulullah (asm) buyurdu ki: “Eğer ezan okumanın ve birinci safta olmanın sevabını bilseydiniz, aranızda kur’a cekmekten başka bir şeye razı olmazdınız.”2
“İlk safta bulunanlara Allah rahmet eder, melekler du ederler.”3
“Birinci saftan geri durmaya devam ederseniz, ateşten cıkarılmanız gecikir.”4
“Meleklerin Rab’leri indinde saf tutmaları gibi saf tutunuz!”
“Ya Resulallah (asm)! Melekler nasıl saf tutar?” dedik.
“Onlar once birinci safı tamamlarlar. Saflarını duzgun ve sık tutarlar.”5
NAMAZDA MERTEBELER
Şuphesiz oncelikli olarak lÂzım olan, namazın ve safın dışında kalmamaktır.
Bediuzzaman Hazretleri’nin ifadesiyle her namazın, namazın nurundan hissesi vardır. Bir hurma cekirdeği, hurma ağacı gibi kendi ağacını tavsif eder. Fakat “Nasıl bir hurma cekirdeğinden t mukemmel bir hurma ağacına kadar ne kadar merÂtib bulunur; oyle de, namazın derecÂtında da, daha fazla merÂtib bulunabilir.”6
İşte hadis-i şeriflerin mujdelediği dereceler bu nevidendir.
Birinci safın en yuksek fazilete sahip oluşunun hikmeti, imama, Hakk’ın divanına ve rahmete daha yakın oluşudur. Cunku birinci safta yer alabilmek coğu zaman ayrı bir cabayı gerektirir. Mesel en az on dakika onceden camiye girmeniz ve ezanı ve namazı beklemeniz gerekebilir. Bu sure icinde zikriniz de, susmanız da size sevap kazandırır. Hatta cemaati ve namazı boylesine onceden bekleyip kalbini mabetlere bağlamanın mahşer gununde kişiyi Arş’ın golgesinde barınanlar sınıfına dÂhil edeceği yine Peygamber Efendimiz (asm) tarafından mujdelenmiştir.7
NİYETİN FAZİLETİ
Cemaati ve namazı onceden beklemeye vaktiniz yok ise, işiniz ve hizmetiniz yoğun calışıyorsanız, hic gam yok! Boyle işi sıkı olanlar, namazda cemaate yetişmek kaydıyla on safın sevabını inşallah niyetleriyle kazanırlar.
Yukarıdaki hadisleri namaz icin duyarlı olmaya teşvik olarak algılamalı. Aksi anlamlar cıkarmaya uğraşmamalıdır.
Mesel ilk safta olanların Allah’ın rahmetine ve meleklerin duÂsına mazhar olduğu şeklindeki hadisten, sonraki saflarda olanların Allah’ın rahmetinden ve meleklerin duÂsından mahrum kaldıklarını cıkarmak doğru olmaz.
Namazda nezaket de, insanların hukukuna riayet de onemlidir. Diyelim, on safa gecmek icin insanlara eziyet vereceksen, olduğun yerde namaza dÂhil olabilirsin. CenÂb-ı Hak bu niyetinle on safın sevabını lutfediyor.
Peygamber Efendimiz (asm) buyuruyor ki: “Birisine eziyet vermemek icin on saftan vazgecerseniz, Allah size birinci safın faziletini verir.”8
GUNUN DUÂSI
Ey katında mukÂfatların en guzeli bulunan! Ey katında maksatların, hedeflerin ve plÂnların en hayırlısı bulunan! Ey rahmet yuklu bulutları yaratan Allah’ım! Namazlarımızı, oruclarımızı, ibadetlerimizi ucbun, riyanın ve samimiyetsizliğin afetlerinden emin eyle!
Mahşer gunu bizi Arş’ında barındır! Âmin.
Dipnotlar:
1- Tirmizi, MevÂkit 52; Îbn Mace, İkÂme 51; DÂrimi, Salat 50; Ahmed B. Hanbel IV, 126, 128. 2- BuhÂrî, EzÂn 9, 32, ŞehÂdÂt 30; Muslim, SalÂt 129, 131; Tirmizî, MevÂkît 52; NesÂî, MevÂkît 22, EzÂn 3. 3- Ebû DÂvûd, SalÂt 93; NesÂî, İmÂmet 25. 4- Beyhakî, es-Sunenu’l-kubrÂ, III, 103. 5- Muslim, Salat 119, (430); Ebu Davud, Salat 94, (661); Nesai, İmamet 28, (2, 92). 6- Bediuzzaman, Sozler, s. 247. 7- Buhari, Ezan 36, Zekat 16, Rikak 24, Hudud 19; Muslim, Zekat 91; Tirmizî, Zuhd 53; Nesaî, Kudat 2. 8- Heytemî, Mecmeuz-ZevÂid, II, 95.
__________________