B i s m i l l  h i r r a h m a n i r r a h i m …
EsselÂmu aleykum …

Konu : Kabir Hayatı …

Dunya ile ilişiğimiz kesilip son nefesimizi verdiğimiz an artık her şey bitmiş başka bir hayat başlamış olacaktır. Onumuzde ve arkamızda bizim aynı zamanda korumalığımızı yapan ‘kirÂmen kÂtibin’ meleklerinin tuttuğu hayır ve şer ile ilgili her turlu hareketlerimizin kaydedildiği defter artık kapanmış olacaktır.

“Uzerinizde muhafızlık eden değerli kÂtipler vardır. Onlar yapmakta olduklarınızı bilir ve yazar.” (İnfitar sûresi 11-12. Âyetler)

Yalnız geride bıraktığımız hayırlı evlatların yapacağı duÂlarla ilgili defter acık kalacaktır.

Ayrıca dunyada iken gosteriş olsun diye değil yalnız Allah rızÂsı icin yaptırdığı cami, okul, yol, su getirme, kopru, talebe okutma gibi ‘sadakayı cÂriye’ dediğimiz hayırlar kullanıldığı sure, okuttuğu kişilerin ilminden istifÂde edildiği sure, insanlara doğru yolu gosteren yazılarından istifÂde edildiği sure bu hayırlardan doğacak olan sevaplar, olen kişinin defterine kayıt edilmeye devam edecektir. Orada bundan daha iyi kazanc olamaz.

Peygamber Efendimiz s.a.v. hadisi şerifinde şoyle buyurmaktadır ;
“Munker ve Nekir melekleri kabire konan kişiye; Rabbin kim? Peygamberin kim? Dinin nedir? Kitabın hangisidir? Kıblen neresidir? Sorularına cevap isteyecekler.”

Konumuzla ile ilgili diğer hadisi şerif ise şoyledir ;
“Kul kabire konunca ailesini, arkadaşlarını terk eder. Onu kabire getirenlerin ayak seslerini işitir. Ona iki melek gelir(Munker ve nekir). Derler ki: Bu adam Muhammed hakkında ne dersin? (Hz. Muhammed s.a.v.)Mumin kişi der ki: Ben onun Allah’ın kulu ve resulu olduğuna şahadet ederim. Denilir ki: Ateşte kalacağın yere bak, fakat Allah seni o yerden uzaklaştırdı. Onun yerine sana Cennetteki şu yeri verdi. Ve o yeri gorur, kabri yetmiş arşın genişler ve icinde guzel kokular ve yeşillikler oluşur. Kıyamet kalkış gunune kadar. KÂfir veya munafık kişiye denilir ki: Bu adam Muhammed hakkında ne dersin? (Hz. Muhammed s.a.v.) der ki: Bilmiyorum insanların dediği şeyi derim. Derler ki: Ne bildin, nede okudun (Kuranı) .Sonra demir bir mızrak ile iki kulağının arasına vurulur. Oyle bir cığlık atar ki konuşanların dışında her yaratık o sesi işitir. Sonra kabir oyle bir sıkıştırılır ki bedenindeki her şey birbirine karışır.” ( Faydul kadir hadis no 2072 )

Yuce Allah’ın ve peygamberin buyruklarına sadık kalan muminler olum sonrası gorevli melekler tarafından korunurlar.

“Allah, iman edenleri, dunya hayatında da, ahirette de sağlam bir soz uzerinde tutar; zalimleri de sapıttırır.”(İbrahim sûresi 27. Âyet)

İslÂm ve uygulaması ile ilgisi olmayanlar ise Munker ve Nekir meleklerine cevap veremeyecekler ve ağızlarından sadece, Haa… Haa… Haa… sozlerinden başka bir soz cıkmayacaktır. Peygamber Efendimiz s.a.v. bize boyle buyurmuştur. Cunku onlar dunya hayatında iken Allah kanunlarını kÂle almadıkları icin kalpleri ve kulakları muhurlenmişti.

“Allah onların kalplerini ve kulaklarını muhurlemiştir. Gozlerinin uzerinde bir de perde vardır. Ve buyuk azab onlaradır.” (Bakara sûresi 6.Âyet)

Kabir sorgulanmasından sonra ruhlarımızın bazıları yer yuzunde kalır, bazıları bedenleri terk ederler ceşitli berzah alemlerine giderler. Zaten vucudumuzu teşkil eden bedenimizin etleri ve diğer organlarımızın element bileşimleri aynen toprakta bulunan elementler ile ortuşmektedir.

“Sizi ondan (topraktan) yarattık; yine oraya doneceksiniz ve bir kez daha sizi ondan cıkaracağım.” (Taha suresi 55. Âyet)

Topraktan yaratıldık ve yine toprak olacağız. Yani toprak bizim yabancımız değildir.

“Toprak bizim anamızdır.” Peygamber Efendimiz s.a.v. bize boyle buyurmuştur.

Cunku biz cenin halinden olunceye kadar tatlısı, ekşisi, acısı, sebzesi, meyveleri ve diğer yiyecekleri topraktan temin etmiş idik. Hal boyle olunca bizim fiziki bedenimiz yine toprakta yok olacak, gorunen bir varlıktan gorunmeyen bir varlık haline donuşeceğiz.

Aynen dunyaya gelmeden onceki halimiz gibi. Yalnız bir farkla; dunyaya gelmeden once tertemiz ve gunahsız idik. İşte bize gecici olarak refakat ettikten sonra bedenden ayrılan asıl olan ruhumuz kabir sorgulamasından sonra takva derecesine gore berzah aleminde guzel geniş misk kokulu bir makama sahip olacaklar. Eyer ona Semavatın kapıları acılmaz ise aşağı alemde cezasını cekmeye başlayacaktır.

Boylece ruhların KıyÂmet gunune kadar konaklayacağı berzah aleminin dereceleri dunyada ruh bedendeyken iyi veya kotu amel derecesine gore değişecek . CenÂbı Allah’ın yap yapma buyruklarını kimseden cekinmeden, dışlanırım, kınanırım korkusuna kapılmadan yerine getirenler felaha eren muminlerdir.

Bu muminler takv derecelerine gore ceşitli guzelliklere sahip olan berzah aleminde toplu halde Âhirete kadar bekleyecekleri yerlerini alırlar. Peygamber Efendimiz s.a.v.’in ruhu berzah aleminin en yuksek mertebesinde olacaktır. Sonra diğer peygamberlerin ve şehitlerin ruhları, daha sonra da Salih ve muti kulların ruhları yer alır.

Şehitler ve Allah’ın sevgili kulları cenneti seyredecekler ve hatta berzah aleminden acılan pencereden cenneti yani ebediyen kalacakları yerleri gorecek ve cennet nimetlerinden KıyÂmet gunune kadar yaralanacaklardır.

Kuranı kerimde muminlerle ilgili Âyeti kerimelerden bazılarışoyledir;
“Şuphesiz Rabbim Allah’tır deyip, sonra onun yolunda yuruyenlerin uzerine olumden sonra melekler iner, onlara ‘korkmayın, uzulmeyin size vad edilen cennetle sevinin’ derler. Biz dunya hayatında da, ahirette de sizin dostlarınızız. Orada sizin icin canlarınızın cektiği her şey var ve istediğiniz her şey orada sizin icin hazırdır. Gafûr ve rahîm olan Allah'ın ikramı olarak. (İnsanları) Allah'a cağıran, iyi iş yapan ve "Ben muslumanlardanım" diyenden kimin sozu daha guzeldir?”(Fussilet sûresi 30.31. 32.33. Âyelert)

“Allah yolunda oldurulenleri sakın olu sanmayınız, bilakis onlar diridirler. Allah’ın lutuf ve kereminden kendilerine verdikleri ile sevincli bir halde Rablerinin yanında rızıklara mazhar olmaktadırlar. Arkalarından ve henuz kendilerine katılmamış olan şehit kardeşlerine de hicbir keder ve korku bulunmadığı mujdesinin sevincini duymaktadırlar. Onlar Allah’tan gelen nimet ve keremin, Allah’ın muminlerinin ecrini zÂyi etmeyeceği mujdesinin sevinci icindedirler.” (Âli İmrÂn sûresi 169-170-171. Âyetler)

Diğer taraftan uzerinde kul hakkı veya zimmet bulunanlar şehit dahi olsalar cennet kapısında bekletilirler. KıyÂmet gunu hesabını vermeden, borclarını odemeden cennete giremezler. Efendimiz s.a.v. bize boyle buyurmuştur. Aşağı alemde tutulan ruhlara semavatın kapıları acılmayacağı icin yeryuzunde kalırlar. Cunku ameli itibariyle cok asi ruhlardır. Yuce alemdeki ruhların yanına yukselemezler.

“Bizim Âyetlerimizi yalanlayıp da onlara inanmaya tenezzul etmeyenler var ya, işte onlara gok kapıları acılmayacak ve onlar deve (veya halat) iğne deliğine girinceye kadar cennete giremeyeceklerdir. Sucluları işte boyle cezÂlandırırız.”(Araf sûresi 40. Âyet)

Dunyada iken nefislerinin arzularını yerine getirmek icin omurlerini boşa harcayanlar. Yuce Allah’a az da olsa yaklaşmayanlar, şeytana yenik duşenler, ibÂdeti ve takvÂyı hafife alanlar, Ramazan ayında oruclulara saygısızca davranışlar sergileyenler, CenÂbı Allah’ın emirlerini yaşamaya calışan kadın ve erkeklere gulenler, muminlerle kaş goz hareketleriyle alay edenler, Kendileri bir araya gelince inananlarla namaz kılanlarla alay etmekten zevk alanlar. Dunyada sorumsuzca bir yaşama sahip olan boyle asi kişilerin ruhları aşağı alemde kalmaya mahkumdurlar. Bu aleme de berzah aleminin alt tabakası denir.

“Dunyada mucrimler imÂn edenlere gulerlerdi. Muminlere uğradıklarında kaş goz hareketleriyle alay ederlerdi.” (Mutaffifin sûresi 29-30. Âyetler)

“KÂfir olanlar icin dunya hayatı cÂzip kılındı. (Bu yuzden) onlar, iman edenler ile alay ederler. Oysa ki, (iman edip) inkÂrdan sakınanlar kıyamet gununde onların ustundedir. Allah dilediğine hesapsız rızık verir.” (Bakara sûresi 212.Âyet)

Bu ruhların toplu halde KıyÂmete kadar kalacakları diğer yerlerden bazıları da şoyledir ;
Devlet ve millet malını yiyenler; yedikleri onların ruhlarını ateş olarak sarmış bir vaziyette Berzah aleminin alt tabakasında beklerler.

Zina hem Allah indinde hem de insanların kabul ettiği buyuk suclar arasındadır. Dolayısı ile tovbe etmeden once olen zinaya duşkun kişilerin ruhları tandır biciminde ateşli bir yerde beklerler. Efendimiz s.a.v. Miraca cıktığında bunların acıklı hali kendisine gosterilmiştir.

“Ancak bundan sonra tovbe edip ıslah olanlar mustesnadır. Cunku Allah cok bağışlayıcı ve merhametlidir.” (Nur sûresi 5.Âyet)

Dunyada iken fÂiz yani her turlu fÂizli teşvikler, krediler, ana paraları haric tefecilikle başkasının sırtından gecinenlerin ve faiz alanların ruhları ceşitli kabir azapları goreceklerdir. FÂiz konusuyla ilgili cok ağır Âyeti kerimeler vardır.

“Ey iman edenler! Eğer muminseniz Allah’tan korkun ve faizi bırakın. Eğer bırakmazsanız, Allah ve Resûlune karşı harp ilan etmiş olursunuz. Tovbe ederseniz, ana paranız sizindir. Boylece zÂlim olmazsınız, zulme de uğramazsınız.” (Bakara sûresi 278-279.Âyetler)

İcki, kumar, uyuşturucu ve diğer haramlara muptel olanların ruhları kabir Âleminde diğerleri gibi ceza cekecekler.

“Ey iman edenler icki, kumar, fal ve şans oyunları birer şeytan işi pisliktir. Bunlardan uzak durun. Şeytan ickide ve kumarda ancak aranıza duşmanlık ve kin sokar.” (MÂide sûresi 90. ve 91. Âyetler)

“De ki ; Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşanlar, (Allah’ın yolundan ayrılanlar) Allah’ın rahmetinden umit kesmeyin, cunku Allah butun gunahları bağışlar. Şuphesiz ki O, cok bağışlayan, cok esirgeyendir.” (Zumer sûresi 53. Âyet)

İşte firavun ve benzeri ruhlara sabah akşam cehennem ateşi gosterilecek, cehennemde kalacakları yeri goreceklerdir. KıyÂmet kopunca da azabın en cetinine gireceklerdir.

“(Azaptan biride) Ateştir ki, onlar sabah akşam buna sokulurlar. Kıyametin kopacağı gunde, Firavn ailesini azabın en cetinine sokun, denilecek.” (GÂfir (Mûmin) sûresi 46.Âyet)

Ozetle isyancı, Âhirete hazırlıksız intikal eden ruhlar ceşitli kabir azabı gorecekler. Değerli İslÂm alimlerine gore insanoğlunun 4 devresi vardır ;

1- Ana rahminde 3 karanlık bolgede yaradılışımız.

2- Dunyaya geliriz yavaş yavaş buyuruz kendi irademizle dunyamızı ve Âhiretimizi en iyi şekilde hazırlarız veya ikisini de berbat eder ve oluruz.

3- Berzah alemi buyuk bir alemdir. Her ruh ameline ve itikadına gore bu alemde yerini alır ve KıyÂmetin kopmasını bekler.

4- Mahkeme-i Kubra yani buyuk mahkeme kişiyi ya cennete ya cehenneme gonderecek ve sonsuza kadar bir başka hayat başlayacaktır.

Cenabı Allah mumin kullarına kabirde ve berzah aleminde en guze makamları ihsan etsin. Hesabımızı da kolay eylesin. Ayrıca mumin kullarına semavatın kapılarının acılmasını da nasip etsin.

Cenabı Allah muminleri Kuran’ı Kerimden ve peygamberimiz s.a.v.’in yolundan ayırmasın. Hepimize Dunyanın ve ahiretin guzelliklerini nasip etsin. Hepimizi Peygamberimiz s.a.v.’e Cennette komşu eylesin.

Sevgiler ve saygılar… Hoşcakalın… Mekkavi.
__________________