MevlÂnÂ, tahsil icin, Konya'dan bir gun yine,
Şam'a gidiyordu ki, uğradı Nusaybin'e.

Hıristiyan papazlar, bir yere gelmişlerdi,
AcÂyip istidraclar, halka gosterirlerdi.

Gosteriş yapmak icin, hazret-i MevlÂnÂ'ya,
Bir oğlan cocuğunu, ucurdular havaya.

CelÂleddîn-i Rûmî, bir du etti o an,
Havada kala kalıp, duşmedi yere oğlan.

FeryÂd ediyordu ki, korkusundan o cocuk;
"Duşup de oleceğim, indirin beni cabuk!

Cok uğraştılarsa da, papazların bircoğu,
Hic indiremediler, havadan o cocuğu.

Oğlan bağırdı ki: "Sizin yanınızdaki,
O zÂtın duÂsıyla, işbu hÂl oldu vÂki.

Ancak onun duÂsı, kurtarır beni bundan,
Yoksa helÂk olurum, yere duşup buradan."

Papazlar bil-mecbûri, ona gelip bu kere,
Dediler: "Du et de, o cocuk duşsun yere."

Buyurdu ki: "Hicbir şey kurtarmaz o cocuğu,
Kelime-i şehÂdet, kurtarır yalnız onu."

Oğlan bunu duyunca, sevinip bu habere,
Kelime-i şehÂdet, soyleyip indi yere.

Papazlar bunu gorup, hayrette kaldı hepsi
Ve insÂfa gelerek, îmÂn etti cumlesi.
__________________