O’na Donsun Yuzun

Sevgilinin sevdiklerine yol bulup varamadığında oraya bakıp bakıp ic gecirmek, O’nu anmak, anmak ve yanmak… Bir kez varınca iştiyakla el vurup, yuz surup done done, yana yana ağlamak… İşte sevmek boyle bir şey…

Sevmek başka bir şey, anlatılmaz.
İnsana oyle şeyler yaptırır ki akıl almaz.
O ateş duşmeye gorsun yureğine, sel onune duşmuşsun gibi surukler seni.
Durup dururken ağlatır insanı, ufuklara baktırır uzun uzun.
Kim koyar bu sevgiyi icimize? Kim kanatlandırır bu yureği?
Goremediğimiz, tutamadığımız duyguları sıcak su gibi butun zerrelerimize indiren kim?
O bize bizden yakın, bizi bizden cok seven biri. Sevginin, sevgiyle carpan kalplerin yaratıcısı; en sevgili.
Kalbinde kim var aklından neler gecer, hepsini bilen, sen unutsan da asla unutmayan sevgili…
O’na iman, O’nun sana sevgisine karşılık demek. İman gonul demek, sevda demek, aşk demek…

Bu aşk neler yaptırır adama, nerelere goturur? O’nun sevdikleri, değer verdikleri nasıl kıymet kazanır gozunde… O’nun sevdasına, O’nun dunyalara değişilmez hatırına ne yonelişlerdir onlar… O’nunla ahdine vefa, O’na sadakat, O’na boyun eğiş…

Sevgilinin sevdiklerine yol bulup varamadığında oraya bakıp bakıp ic gecirmek, O’nu anmak, anmak ve yanmak…
Bir kez varınca iştiyakla el vurup yuz surup done done, yana yana ağlamak… İşte sevmek boyle bir şey…
O’nun Misafiri Olmak

Medine’de En Sevgili’nin gozdesi var. Bir zamanlar senin benim icin ağlamış olan, aşkın kaf dağını fethetmiş bir gonul var. O’nun kutlu bakışları neler soyler, neler anlatır? Hepsini bilir YÂr, en bilinmezine kadar…

O bilir bakışların taşıdığı anlamların butun derinliklerini. Bilir de sevgi dolu bir dille bildirir sevdiğine:
“Biz goruyoruz senin sık sık yuzunu goğe doğru cevirip durduğunu…
Seni elbette hoşnut olacağın kıbleye cevireceğiz.
Haydi dondur yuzunu Mescid-i Haram tarafına…
Sizler de (ey muminler) nerede olursanız olun yuzunuzu hep onun tarafına dondurun.” (Bakara, 144)
Sevgili bakılmasını ister, izinden koşulmasını, aranmasını, sevdiklerinin sevilmesini, değer verdiklerinin ustun tutulmasını…
En sevgili MevlÂ, mekÂndan munezzeh, zamandan munezzeh, ufacık insan aklının varabileceği sınırlardan munezzeh…

Ama işte O’nun “evim” dediği bir yer var. Gidenleri misafiri olarak kabul ettiği bir yer; KÂbe, Mescid-i Haram… Herkesin, nerede olursa olsun yuzunu cevirmesini istediği bir yer:
“Herkesin yuzunu donduğu bir yonu, kıblesi var. Haydi siz iyiliğe guzelliğe koşun, yarışın.

Nerede olursanız olun Allah sizi bir araya getirir. Allah her şeye kadirdir.

Nereden yola cıkarsan cık, (ey Rasulum) yuzunu Mescid-i Haram tarafına cevir. Bu, Rabbinden gelen bir hakikattir. Allah sizin yaptıklarınızdan asla habersiz değil.
(Habibim!) Nereden yola cıkarsan cık, yuzunu Mescid-i Haram tarafına cevir. Siz de (ey inananlar) nerede olursanız olun yuzunuzu Mescid-i Haram tarafına cevirin…” (Bakara, 148-150)

İşte O’nun huzuruna dururken, o huzurda eğilirken, secde ederken yuzumuzu, gozumuzu, O’nun evine, KÂbe’ye ceviriyoruz. Her namazda gonlumuzle oraya gidiyoruz. Oyle değil mi, O’nun “evim” dediği, değer verdiği o mubarek yeri sevgi ve ozlemle ziyaret etmekteyiz. Her gun en az beş kere ruhumuz kanatlanıp KÂbe’ye varır bizim.

Kalkıp Gitmek Var ya…

Bir de ruhuyla bedeniyle, butun varıyla gitmek vardır oraya. Gucumuz yettiğinde bir sefercik bile olsa KÂbe’ye gitmek… Ona dokunmak, onu yaşamak… Eşiğinde yalvarmak, ne biriktiyse bir omur orada icimizi dokmek… Alemlerin Ovuncu’nun hatırasını yÂd ederek, O’nun yaptığı gibi yaparak… Bunu istemek bile ne kutlu şey.

“Allah’ın evini haccetmek, yoluna gucu yeten butun insanlar uzerinde Allah’ın hakkıdır. Kim inkÂr ederse bilmelidir ki Allah butun Âlemlerden mustağnidir (hicbir varlığa ihtiyacı olmayandır).” (Âl-i İmran, 97)

Hac aylarındayız. Bu kutlu dileği gercekleşenler var, bir de gidemeyip geride kalanlar… Ama hepimizin en sevgiliye, O’nun sevdiklerine sevgisi kalbimizde. Hamd olsun… Gidemeyenler her namazda gidenlere gonul kanadıyla eşlik ederler. Bayram geldiğinde bayram namazında hep beraber onlara katılıp tekbir alırlar. Sonra mubarek Mina’da kurbanlarını kesen hacılara katılıp hayvanlarını kurban ederler. Oraya, KÂbe’ye yonelerek.

Rabbim!

Sevgini, sevdiklerinin sevgisini, sana yakın kılacak amellerin sevgisini kalbimizden eksik eyleme.
Bizi kulların arasına kat...(Aminn )

__________________