HAYAT TANIKTIR – ALLAH VAR
BEN ALLÂHIN KULUYUM.
Atılmış şeytandan AllĂ‚ha sığınırım.
Rahmeti Her Şeyi Kapsayan , Cok Rahmet Eden AllĂ‚hın adıyla.
(Kuran - 1 FĂ‚tiha sûresi , Âyet 1 “Ovgu , Evrenlerin yetiştireni Allah icindir”.
SelĂ‚m (esenlik-sağ oluş) yuce AllĂ‚hın rasûlu Muhammedin uzerine olsun ve yuce AllĂ‚hın rahmeti ve O’nun bereketleri.
BU YAZININ KONUSU , CANLILIĞIN TESÂDUFEN OLUŞAMAYACAĞIDIR. BU SEBEPLE , ALLAHSIZLAR TARAFINDAN ,TESÂDUFEN VAR OLDUĞU İDDİÂ EDİLEN İLK CANLININ TESÂDUFEN VAR OLAMAYACAĞINI İSBÂT EDER.
HAYAT = Hayat , yuce AllĂ‚hın varlığının tanıklarının en buyuklerinden biri. Maddenin varlığının bir mûcize olmasının yanında hayĂ‚tın varlığı da bir mûcizedir. Hicbir canlının var olmadığı bir madde yığını duşunelim. Burada ne sebeple , nasıl bir canlılık oluşabilir. TesĂ‚dufen bir canlılık oluşamaz.
-1- TESÂDUFEN OLUŞAN BİR CANLI YOKTUR = TesĂ‚dufen bir canlılık oluşamayacağına delil , bu tur bir oluşumun hic gozlenmemiş olmasıdır. TesĂ‚dufen bir canlının oluştuğuna dĂ‚ir hicbir bilimsel kanıt yoktur.
-2- SÛNİ OLARAK URETİLEN BİR CANLI TURU YOKTUR = Canlılığın tesĂ‚dufen oluşamayacağına dĂ‚ir ikinci delil , bilim adamlarının tum cabalarına rağmen cansız varlıklara Ă‚it cansız parcalardan , maddelerden hicbir canlı varlık var edilememiş olmasıdır.
Akıllı , bilgili , becerili bir varlık olan insanlar , cansızlardan bir canlı yapamadıklarına gore , akılsız , bilgisiz , becerisiz olan tesĂ‚duf elbette bir canlı var edemez. Oyleyse şuphesiz olarak bilinir ki canlılık bir tesĂ‚dufun eseri olamayacak derecede ustun bir oluşumdur. Oyleyse , akıllı , bilgili , becerikli insanı bile mislini yapmakta Ă‚ciz bırakan canlılık bir mûcizedir. Oyleyse canlılık tanıktır ki onu var eden yuce biri vardır , tanrı vardır.
-3- OMUR = Hayat ta bir mûcizedir. İmkĂ‚nsız olduğu halde , tesĂ‚dufen bir canlı var olmuş olsa bile bu tesĂ‚dufen var olan canlının canlılığını surdurmesi , yaşaması mumkun olmaz. Oyleyse hayatın surmesi , yĂ‚ni omur de bir mûcizedir.
SURDURULEBİLİR YAŞAM = Yaşamın var olması ve devĂ‚m etmesi icin gereken bir cok sebep var olmalı ve devamlı olmalıdır. MeselĂ‚ besin yeterli bollukta ve ulaşılabilir olmalıdır. Isı uygun ve devĂ‚mlı olmalıdır. Hava ve havada yaşama uygun gazlar meselĂ‚ oksijen olmalı. Yer var olmalıdır , yĂ‚ni uzerinde yaşanacak ortam var olmalıdır. Boşluk var olmalıdır ki hareket mumkun olsun. Sağlıklı yaşama destek olacak turde SU var olmalıdır. Ve sĂ‚ire , pek cok şart bir arada bulunmalıdır. Tum bu şartların bir arada bulunması tesĂ‚dufen mumkun mu. Elbette yaşamın devĂ‚mı icin pek cok sebep gerektiği icin ve bu sebepler tesĂ‚dufen bir arada bulunamayacağı icin yaşamın tesĂ‚dufen surmesi , omur oluşması imkĂ‚nsızdır. Oyleyse , bu şartların bir arada bulunduğu dunyĂ‚mız , mars , diğer yaşam olan gezegenler ve sĂ‚ire yaşam ortamlarının varlığı , tanrının varlığının kanıtıdırlar.
-4- SONSUZ YAŞAM = TesĂ‚dufen var olduğu var sayılan canlının var olmaya devĂ‚m etmesi icin , yaşayan bu var sayımsal canlının omru sonsuz olmalıdır. Nasıl , boyle bir şey mumkun mu. Her varlık değişir , bozulur , her canlı olur. Ama tesĂ‚dufen var olan bir canlı var olmaya devam etmek icin olumsuz olmaktan başka bir yol bulamaz. Olumsuz olamayacağına gore , olecek ve varsayımsal canlılık ta sona erecektir.
Bir arada bulunması zor olan şartların ve tesĂ‚dufun var etmesi mumkun olmayan mûcize oluşumların bile tesĂ‚dufen var olduğunu var sayarak , var olduğunu var saydığımız bu var sayımsal canlı , milyarlarca yıllık bir tesĂ‚dufler zinciri icinde var olsa bile yok olmaya mahkumdur. Oyleyse nasıl olur da tesĂ‚dufen var olan bir canlı kĂ‚inĂ‚ttaki harîka canlılığın sebebi olabilir. Bu var sayımsal canlı kĂ‚inĂ‚tın bir koşesinde var olup yok olduğunda , milyarlarca yıl sonra kĂ‚inĂ‚tın başka bir yerinde otekine benzemeyen ve otekinden habersiz bir tesĂ‚dufî canlı var olsa o da olumlu olacak ve canlılık sĂ‚dece tesĂ‚dufen var olacak ve yok olacak. Oyleyse tesĂ‚dufen var olduğu var sayılan bir takım canlılar başka canlıların var oluş sebebi olamayacaklarından , hayĂ‚tın var oluşunun sebebi olamayacaklardır. Cunku tesĂ‚dufen var olduğu var sayılan bu canlı , aslĂ‚ coğalma becerisine de tesĂ‚dufen sĂ‚hip olamaz , yada cinsiyete sĂ‚hip olamaz ve yanında da tesĂ‚dufen karşı cinsten bir eşe sĂ‚hip olamaz. Boylece yalnız var olan var sayımsal canlı , omre sĂ‚hip olsa bile omru bitecek ve canlılığın devĂ‚m etmesine , başka canlıların var olmasına sebep olamayacak , yalnız kalacak , olunce de hayat yok olacaktır. Oyleyse , şuphesiz , varlığı ve devĂ‚mı , tesĂ‚dufle acıklanması imkĂ‚nsız , bir ustun bilgi , beceri ve guc ile var olan , HAYATIN VE CANLILARIN VARLIĞI EN BUYUK MÛCİZELERDENDİR.
-5- ŞUUR = DUYU = FARKETME = AKIL = TesĂ‚dufen var olduğu iddiĂ‚ edilen hicbir canlı , tesĂ‚dufen duyulara sĂ‚hip olamaz ve besin ihtiyĂ‚cı hissedemez ve besinin varlığını dĂ‚hi fark edemez. Cunku besinin besin olduğunu bilmek bile imkĂ‚nsız olduğu bir durumdan daha onceki bir durum olan , var sayımsal canlının kendi varlığının farkında olması dĂ‚hi imkĂ‚nsızdır. Cunku kendi varlığını fark etmek , duyulara sĂ‚hip olmasını , akıl sĂ‚hibi olmasını gerektirir. Hal bu ki tesĂ‚dufen bir canlı oluşsa , bu tesĂ‚dufen oluşan canlı aslĂ‚ tesĂ‚dufen şuur sĂ‚hibi de olamaz , iki imkĂ‚nsızın tesĂ‚dufen bir arada olması da imkĂ‚nsızdır. Buna rağmen , kendini bile fark edemeyen bu varsayımsal tesĂ‚dufî canlı , aslĂ‚ kendisinin dışındaki bir şeyi de fark edemez. Oyleyse tesĂ‚dufen var olduğu iddiĂ‚ edilen canlının kendisinin dışındaki varlıkları bile fark etmesi imkĂ‚nsızken , kendisinin dışındaki bir şeyin besin olduğunu bilmesi yada o besini fark etmesi de imkĂ‚nsızdır. Oyleyse , şuphesiz kendini ve kendi dışındakileri fark etmek ve onlardan bir kısmı olan besinin besin olduğunu fark etmek , yĂ‚ni şuur tesĂ‚dufen var olması imkĂ‚nsız bir mûcizedir.
-6- BESİN = TesĂ‚dufen var olmuş bir canlı , canlılığını surdurmesi icin gerekli olan besini nereden bulabilir. Hem tesĂ‚dufen var olması imkĂ‚nsız bir canlı , hem şuur , hem de bu oluştuğu var sayılan canlının yanında besinin de aynı anda bulunması imkĂ‚nsız ustu imkĂ‚nsız bir durumdur. Oyleyse tesĂ‚dufen var olması imkĂ‚nsız olan canlılığın devĂ‚m etmesinin de tesĂ‚dufen gercekleşemeyeceği bellidir. Var olan canlı icin canlılığını surdurmesi icin gereken besin de var olmalıdır. Canlının ihtiyĂ‚cı olan besin de tesĂ‚dufen var olamaz. Besleyici değerde bir nesnenin insan aklı ile , bilimi ile , akıllı şuurlu insanın en yuksek teknolojileri ile cansız maddelerden oluşturulması bile zor bir işlemken , tesĂ‚duf elbette besini var edemez. Var olması imkĂ‚nsıza yakın bir durum olan besin var olsa bile , tesĂ‚dufen var olması imkĂ‚nsız olan canlı ile tesĂ‚dufen bir arada bulunuyor olması da imkĂ‚nsızdır. Ustelik var olan canlının varlığını surdurmesi icin gereken besin , var olan canlıya uygun bir besin olmalıdır. Hicbir tesĂ‚duf gerekli bir şeyi , gerekli birine , gerekli bir bicimde var etmiş olamaz. Akıllı , bilgili ve becerili insanların bilginleri dĂ‚hi gerekli besinlerin kopyalarını ancak doğadan taklit ederek ve var olan canlılardan ureterek yapabiliyorlar. Oyleyse tesĂ‚duf aslĂ‚ gerekli olan besini , gerektiği tarzda var edemez ve ihtiyĂ‚cı olan canlıya tesĂ‚dufen var olduğu anda ulaştıramaz.
-7- ACLIK = BESLENME İSTEĞİ = DUYU = AKIL = TesĂ‚dufen var olması imkĂ‚nsız bu durumda bile , yĂ‚ni tesĂ‚dufen canlı ve besin ve var olsa bile , canlının beslenme isteği , aclığı ve buna karşılık beslenmesi icin besin bulması gerektiğini bilmesi imkĂ‚nsızdır. ZîrĂ‚ bu durum karmaşık bir duyu sistemi ve akıl gerektirir. MĂ‚lumdur ki dokunma , tatma , gorme , koklama , işitme , aclık ve sĂ‚ire duyular vucuttaki hassas ve dengeli yapılardandır ve tum vucut ile uyumludur. Sinir sistemi bu duyusal ekileşimleri iletir ve akıl ve tecrube ile değerlendirme sonucu oluşan , geri gelen komutları , gerekli vucut organlarına aktararak vucudun işlerini yapmasına sebep olur. TesĂ‚duf aslĂ‚ duyuları – aklı tesĂ‚dufen var edemez. TesĂ‚dufen var olduğu var sayılan hicbir canlı tesĂ‚dufen duyulara – akla sĂ‚hip olamaz. Oyleyse beslenme ihtiyĂ‚cını hissetmek dĂ‚hi bir mûcizedir , tesĂ‚dufen var olamaz. Bunca imkĂ‚nsız oluşum bir arada bulunup , bunlarla birlikte aclık ve beslenme isteği oluşamaz. Oyleyse aclık da bir mûcizedir ve tanıktır ki tesĂ‚duf yok tanrı var.
-8- DUYU ORGANLARI = Tumu , tesĂ‚dufen oluşması imkĂ‚nsız olan milyonlarca sebebin bir arada olmasıyla yaşam surer. Bu milyonlarca mûcize anlamına gelir. Bu milyonlarca mûcizeden birisi de , kendi dışındaki şeyleri fark etme kĂ‚biliyetidir. YĂ‚ni canlının varlığını surdurebilmesi icin duyu organlarına ihtiyac vardır. Hem kendini fark edecek bir şuur icin hem dışındakileri fark etmesi icin , canlı , duyu algılayacak bir sinir sistemine ihtiyac duyar. Asla tesĂ‚dufen bir sinir sistemi oluşamaz. Kendini bile fark edemeyecek , sinir sistemi olmayan bir canlı , kendisinin dışındaki varlıkları da algılayamaz. Eğer , tesĂ‚dufen var olması imkĂ‚nsız olan var sayımsal bir canlı , tesĂ‚dufen var olması imkĂ‚nsız olan sinir sistemine sĂ‚hip olsa tesĂ‚dufen var olması imkĂ‚nsız olan bir başka şeye , duyu organına tesĂ‚dufen sĂ‚hip olamaz. Duyu organı , dokunma organı ten ve ten algılama sistemi , gorme organı , işitme organı , koklama organı ve sĂ‚ire veyĂ‚ bunların yerini tutacak algılama organı , dış ortamı algılama aracları aslĂ‚ tesĂ‚dufen var olamaz ve tesĂ‚dufen oluşan bir canlı , duyu organlarına aslĂ‚ tesĂ‚dufen sĂ‚hip olarak , varlığını aslĂ‚ tesĂ‚dufen surduremez.
-9- ANLAYIŞ = AKIL = SİNİR SİSTEMİ VE BEYİN = Eğer tesĂ‚dufen var olması imkĂ‚nsız sinir sistemi ve organlar var olmuş olsa bunların birbirine uygun bağlantılarıyla calışmaları ve işlevlerini surdurmeleri gerekir. Bunlarla birlikte , bu organlardan alınan ses , koku , dokunma hissi , sinyal gibi verilerin yorumlanabilmesi anlaşılabilmesi icin bu verileri işleyecek bir işlem merkezi yĂ‚ni beyin veyĂ‚ beyin yerini tutacak bir işlem merkezi var olmak zorundadır. TesĂ‚dufen var olması imkĂ‚nsız olan bir canlıda , bahsedilen bir cok ozellikle birlikte tesĂ‚dufen bir beyin de var olamaz. Boylece hicbir algı işe yaramaz ve tesĂ‚dufen var olduğu var sayılan canlı aslĂ‚ kendisini veyĂ‚ kendisinin dışındaki dış ortamı algılayamaz anlayamaz.
-10- HAREKET KÂBİLİYETİ = Eğer , tum bu tesĂ‚dufen var olması imkĂ‚nsız şeyler var olsa canlı cok yakınında bile olsa ihtiyĂ‚cı olan nesnelere ulaşmadıkca onlardan yararlanamaz. Bu durumda bu tesĂ‚dufen var olduğu varsayılan canlının , tesĂ‚dufen var olması imkĂ‚nsız bir ozelliğe daha sĂ‚hip olması gerekir , hareket kĂ‚biliyeti. Hareket kĂ‚biliyeti olmayan bir canlı aslĂ‚ yaşamını surdurmeye veyĂ‚ korumaya dĂ‚ir gerekenleri yapamaz. Oyleyse , hareket kĂ‚biliyeti de , tesĂ‚dufen bir canlı var oluşunun imkĂ‚nsız olduğuna delildir. Eğer tesĂ‚dufen var sayılan ilk canlı , tesĂ‚dufen var olması imkĂ‚nsız olan hareket kĂ‚biliyetine de sĂ‚hip olmasaydı canlı kalamazdı.
-11- TANIMA KÂBİLİYETİ = Bu tesĂ‚duf canlısı eğer besin algı ve tanıma kĂ‚biliyetine sĂ‚hip olmasa besini elde edemez ve yararlanamazdı , veyĂ‚ besin olmayan nesnelerden yararlanmaya kalkışır ve zarar gorurdu veya olurdu. Oyleyse canlının besinin besin olduğunu kavramaya , tanımaya yarar bir varoluşsal , başlangıc aklı , algısı da var olmak zorundadır. Bebeklerin sutu beğenip icmesi gibi. Bu tanımlama kĂ‚biliyeti olmadıkca tesĂ‚dufen var olduğu varsayılan canlının canlılığını surdurmesi imkĂ‚nsız olurdu.
Eğer bunu tesĂ‚duf yapabiliyorsa , tesĂ‚duf cok akıllı , super akıllı , doğa ustu akıllı ve becerili olmalı. O doğa ustu akıl ve beceri sĂ‚hibinin adı ise tesĂ‚duf değil tanrıdır. Aslında Allahsızlar da tanrının varlığına inanıyorlar. Doğadaki bu gibi harikaları , guzelliklerini bir duşunun , DOĞA , İNSAN USTU BİR HÂRİKADIR , DOĞADA NE BUYUK BİR İLİM VE GUC VAR , bunu her akıllı kabul eder ve doğrular. Allahsızlar bile. İşte bu olağan ustu doğal oluşumları yapana , BU OLAĞAN USTU AKIL VE GUCE TANRI DİYORUZ , ALLAHSIZLAR İSE ONA DOĞA DİYOR. Evet aslında dinsizler de yuce AllĂ‚hın varlığını şuphesiz olarak biliyorlar. Onlar sĂ‚dece TANRI yerine DOĞA diyorlar. Onlar da tesĂ‚dufun var olmadığını ve tanrının var olduğunu biliyorlar ama dunyĂ‚ hayatının nimetlerini sınırsız isteklerine gore bencilce tuketebilmek icin inkĂ‚r ederek kendilerini aldatıyorlar. Boylece dunyĂ‚ hayĂ‚tının karşılığında cehennemi tercih etmiş oluyorlar. Hal bu ki yuce AllĂ‚hın emrine uyanlar icin , daha izzetli ve temiz helĂ‚ller var.
-12- AĞIZ – BESLENME ORGANI = TamĂ‚mı , tesĂ‚dufen var olması imkĂ‚nsız gerekliliklerden biri de , canlının elde ettiği besini bunyesine katması icin ağız ya da ağız gibi ice bedene alma işini gorecek organı veya kĂ‚biliyeti var olmasıdır. Ağız , yada yeme organı var olmadıkca canlı varlığını surduremez. Hem bunca tesĂ‚dufen var olması imkĂ‚nsız oluşumun bir arada tesĂ‚dufen bulunması , hem de bunlarla birlikte tesĂ‚dufen var olması imkĂ‚nsız olan bu varsayımsal canlının bir de ağıza , yada yeme organına sĂ‚hip olması imkĂ‚nsız ustu imkĂ‚nsız bir durumdur.
-13- SİNDİRİM SİSTEMİ - MÎDE = Eğer bu varsayımsal canlı besini ağzına alması gerektiğini bilmesi imkĂ‚nsız olduğu hĂ‚lde bunu bilse ve besini ağzına alsa buyuk bir surprizle karşılaşacaktır. Sindirim sistemini unutmuşsa tesĂ‚duf , tum bu ustun akıl ve becerisine rağmen bir tek hatĂ‚sı sebebiyle bu canlı besinden yararlanamaz ve olur. Boyle bir hĂ‚rikayı yapıp sindirim sistemini unutmayan tesĂ‚duf değil ancak yuce Allah olabilir. Bu kadar olağan ustu oluşumların yanında bir de , tek başına bir mûcize oluşum olan sindirim sisteminin tesĂ‚dufen var olması aslĂ‚ akıl sĂ‚hibi birinin kabul edebileceği bir durum değildir.
Eğer sindirim icin ozel bir organ olmasa alınan besin asla vucûda yararlı bicimde işlenemez ve yararlı olmayan , zararlı olan bolum ayrıştırılamaz ve vucûda karışır , canlı zarar gorur , boylece canlılık kısa surede sona erer. Bu durumda bu sindirim organının da , vucûda yararlı bir işleme kĂ‚biliyeti olmak zorundadır.
Mîde yada sindirim organı nasıl olur da tesĂ‚dufen bunyeye yarar bir işleme kĂ‚biliyetini tesĂ‚dufen edinebilir. Zaten bir sĂ‚niyeden daha kısa bir anlık bir var oluştan başka bir var oluş ihtimĂ‚li mumkun olmayan bu tur bir varsayımsal canlı aslĂ‚ tesĂ‚dufen sindirim organına sĂ‚hip olamaz ve bu organ da aslĂ‚ tesĂ‚dufen sindirim kĂ‚biliyetine sĂ‚hip olamaz.
-14- SİNDİRİM SİSTEMİ – BAĞIRSAKLAR = Besin sindirildiği zaman sindirilen , mîdede veyĂ‚ benzeri bir bedenin butununden ayrı bir ortamda işlenen besinin vucûda yararlı olabilmesi icin mîdede sindirilen vucûdun yararlanmasına hazırlanan besinin iceriğindeki bunyeye yararlı kısımların bedene alınması ve yararsız ve zararlı kısımlarından bedenden dışlanması gerekir. Bunu yapan bir organ ve kĂ‚biliyet olmak zorundadır. TesĂ‚dufen bu tur bir organ da var olamaz. Tek başına bu organın varlığı da yeterli değildir , bu organ bu kĂ‚biliyette , besinin yararını zararını secici kĂ‚biliyette olmak zorundadır. Aksi taktirde , vucûda giren yararsız yada zararlı maddeler canlının olumune sebep olurlar. Yani mîdenin varlığı gibi bağırsakların varlığı da yada bu işlemi yapacak benzer organların var olması da tesĂ‚dufle acıklanması imkĂ‚nsız durumlardır.
-15- SİNDİRİM SİSTEMİ - KAN DOLAŞIMI = TesĂ‚dufen var olduğu varsayılan bu canlı ne cok da mĂ‚rifete sĂ‚hip olmuş tesĂ‚dufen , bu imkĂ‚nsız bir durum. Ustelik bu işleri yapması icin gereken pek cok engeli aşarak bu işi yapmış. MeselĂ‚ gıdĂ‚yı sindirdikten sonra onu tum hucrelerine oğretti , nasıl enerjiye cevireceklerini tum hucreler oğrenmiş , nasıl olmuşsa. Ayrıca sindirilen gıdĂ‚yı , enerjiye cevirmeyi oğrenmiş olan hucrelerine , bedeninin tum organlarına , bu işlenmiş ve ayıklanmış , bunyenin enerjiye cevirebileceği kıvamda ve ozellikteki gıdĂ‚ ozunu iletmeyi de başarmış. Bunu yapmak icin vucûdumuz kan dolaşımı sistemini kullanır. TesĂ‚dufen var olan bu canlı nasıl olmuşsa cağdaş bilim ve teknolojiyi aşan bir beceri ile oğrendiklerini , gene cağdaş bilim ve teknolojiyi aşan bir beceriyle uygulamaya da koymuş. Bu durumda sormak lĂ‚zım Allahsızlara , siz gercekten deli yada zır deli olmadığınıza emin misiniz. Siz tesĂ‚dufen var olduğunu iddia ettiğiniz bir hucreden mi bahsediyorsunuz bundan emin misiniz. Yoksa siz tesĂ‚dufen var olan bir canlıdan değil de TANRIDAN MI SOZ EDİYORSUNUZ. Cunku siz insanlar topunuzun birlikte tum bilimsel ve teknolojik imkĂ‚nlarınızla yapamadığınız , insan ustu bir oluşumdan bahsediyorsunuz. Aslında siz TANRIDAN BAHSEDİYORSUNUZ. Aslında SİZ TESÂDUF ADINI VERSENİZ DE , CANLIYI VAR EDEN KUVVETİN İNSAN USTU BİR KUVVET OLDUĞUNU BİLİYORSUNUZ VE SİZ ASLINDA TANRININ ADINI DEĞİŞTİRİP , TANRI KELİMESİ YERİNE TESÂDUF KELİMESİNİ KULLANIYORSUNUZ. Durum bundan ibĂ‚rettir.
-16- SİNDİRİM SİSTEMİ – TERLEMEK , İŞEMEK VE SICMAK = Bu olağan ustu , tamĂ‚mı birer mûcize olan kĂ‚biliyetlerden , her hangi biri var olmasa , tesĂ‚dufen var olduğu var sayılan ilk canlı aslĂ‚ varlığını surduremez. Bunlarla birlikte , sindirilen gıdĂ‚nın bunyeye yararlı kısımlarının bunyeye katılmasından sonra , vucudun icinde kalan , yararlanılamayan yada zararlı artık maddeler vucuttan dışarı atılmalıdır. Bunun icin sindirimin son aşaması olan TERLEME , İŞEME ve SICMA işini yapmak gerekir. Eğer canlı bu işleri yapmazsa , yaşamını surduremez ve olur. Bu tesĂ‚duf ne akıllıdır ki bunca mûcize zarûrî varlık ve kĂ‚biliyete , tesĂ‚dufen atık atma kĂ‚biliyeti de eklemiş. Elbette bunu yapan tesĂ‚duf olamaz. Sindirimi ve ardından TERLEME , İŞEME ve SICMAYI var eden yuce tanrıdır ve elbette , hayĂ‚tı ve tum canlıları da var eden O’dur.
-17- COĞALMA = Ama canlılar coğalırlar dermisiniz. Ama canlılar mevcut hĂ‚lleriyle coğalıyorlar. TesĂ‚dufen var olan bir canlı ne sebeple coğalmaya ihtiyac hissedebilir. Varsa , hayĂ‚tını yaşar ve olur. İş biter. Canlılık biter. Hal bu ki bildiğimiz canlılar coğalırlar. Oyleyse coğalmak isteğinin varlığı da tesĂ‚dufle acıklanması imkĂ‚nsız bir olgudur. Coğalma isteğinin olduğu durumu var sayarsak , tesĂ‚dufen oluşan bir varsayımsal canlı bir sure sonra yalnızlıktan sıkılmış olsa , kendi gibi biri olsa diye duşunse , ustelik duşunuyor da , yada hissetse , ne yapabilir. Kendi kendine , şu cok super beyinli , cağdaş bilimlerle yapamadığınız bir buyuk devrim surecine girer. Bir şeyi duşunmuş ve birden , buldum duşunuyorum oyleyse varım der meselĂ‚. Ama bu kayıtlara gecmez , insanlar onu bir edebiyatcıya mal ederler. Buyuk duşunurumuz kendi varlığını fark ettikten daha sonra yalnız olduğunu fark eder , bu da kayıtlara gecmez , tek başına hikĂ‚yesi başkasına mal edilir. Sonra canının varlığını ve başkalarının canlı olmadığını fark eder , hayĂ‚t , hayĂ‚tı fark etmiştir , bu onun icin bir devrimdir. KĂ‚inĂ‚tın en buyuk devrimleri onunla başlar. Buyuk duşunurun canı sıkılır , bir canlı daha olsaydı diye duşunur. Arayış sonucsuzdur , o tek başınadır. Oyleyse cozumu ben bulmalıyım der , ne olmalı derken , buldum uremeliyim mi der. Bu buyuk devrim olur. Cağdaş şarlatanların tum bilimleri ile yapamadıklarını yapıp coğalmayı mı bulur. Nasıl ?!.... Bir ikincisinin , kendisinin yanında tesĂ‚dufen var olması sonsuza kadar imkĂ‚nsız da bir bile olmayan ve tesĂ‚dufen coğalma kĂ‚biliyetinin de sonsuza kadar imkĂ‚nsızda bir ihtimalle bile var olması imkĂ‚nsız olan bu var sayımsal canlının coğalma kĂ‚biliyetini kendisinin oluşturması da sonsuza kadar imkĂ‚nsız icinde bir ihtimĂ‚l bile değildir. Aslında , hayĂ‚tın tesĂ‚dufen var olduğu iddiĂ‚sının sĂ‚hibi olan dinsizlik , tek başına , bu , tesĂ‚dufen coğalmanın var olmasının imkĂ‚nsızlığı karşısında bile coker , yok olur gider. TesĂ‚dufen coğalmanın var olduğunu iddia eden delilikle bile tĂ‚rif edilmesi mumkun olmayan bir sapkınlık icindedirler. Aslında onlar sĂ‚dece şeytana aldanmış sapıklardır. Herkese hidĂ‚yet = gerceğe ulaşma dilerim. Oyleyse tesĂ‚dufen var olduğu var sayılan varsayımsal bir canlının , tesĂ‚dufen coğalma kĂ‚biliyetine sĂ‚hip olmasının imkĂ‚nsızlığı delildir ki , hayĂ‚tı var eden yuce bir irĂ‚dedir ve o yuce irĂ‚de yuce tanrıdır. O kendisinden başka tanrı olmayan tek tanrıdır. Var edişi ve yaşatması sebebiyle ovğuye lĂ‚yık olan odur. Eğer itirazları dinmeyen inatcılar varsa , canlılarda evrimci sapıkların iddiĂ‚ ettikleri turden , basit değişimlerin olmasının , o sapıkların da bildiği gibi en az milyon yıllar gibi uzun sureler gerektiğine bakarak , varsayımsal , tesĂ‚dufen var olan bir canlının , coğalma kĂ‚biliyeti gibi değişimden başka bir ozelliği , keşifsel bir ozellik elde etmesinin imkĂ‚nsız olduğunu bilirler. Bu durumda varsayımsal canlı , milyarlarca yıllık omre sĂ‚hip olsa bile coğalma kĂ‚biliyeti elde edemez. Milyarlarca yıl yaşayan bir canlı , tesĂ‚dufen var olmuşsa bunun orneğine cok rastlanır bir şey olması ve her yer onlarla dolu olması gerekirdi. Eğer varsa bir tek ornek getirsinler. Hayır , onlar isbat peşinde değil , bencilliklerinin peşinde olan kişilerdir. TesĂ‚dufen var olduğu var sayılan bir canlının varlığının imkĂ‚nsızlığı kadar buyuk bir imkĂ‚nsızlık , varsayımsal canlının omrunun cok uzun olmasıdır. Oyleyse , hic şuphesiz , tesĂ‚dufen coğalma var olamaz. BOYLECE , COĞALMA , YUCE TANRININ VAR EDİŞİNDEN BAŞKA BİR SEBEPLE CANLILIĞIN VAR OLAMAYACAĞININ DELİLİDİR. Boylece , coğalma , yuce tanrının varlığına tanıktır.
-18- CİNSELLİK = Coğalmanın bildiğimiz en buyuk sebeplerinden biri. Şu mutluluk kaynağımız cinsellik , bir eşe sahip olana cok mutluluk , sahip olmayana cok mutluluk veren , varlığını hissetmekle bile sevincler yaşatan cinsellik. Nasıl olurda Cinsellik var olabilir. TesĂ‚dufen var olması imkĂ‚nsız olan canlı turu nasıl olurda uremeye ihtiyacı olduğunu fark eder. Nasıl olurda uremeye ihtiyĂ‚cı olduğunu fark ederek , uremesi icin bir eşe gerek olduğunu duşunebilir. Eşe ihtiyacı olduğunu fark etse bile nasıl olurda bir eşe sahip olabilir. Hicbir varlık onceden oluşmuş bir pilanın gereği olarak eş sahibi olmasının dışında bir eşe sahip olmayı becemez. Eşler olması icin turunden birilerinden , doğuran , bolunen yada yumurtlayan birilerinden yeni birisi var olmalıdır. Hicbir tesadufi varlık , bolunmeyi beceremez , bolunmek olum olur ancak. Yada herhangi bir tesĂ‚dufi canlı asla yumurtlama kĂ‚biliyetine sĂ‚hip olamaz. TesĂ‚duf aslĂ‚ bir coğalma turu keşfederek onu tesĂ‚dufen var olan canlıda var edemez. TesĂ‚duf , tesĂ‚dufen var olan canlıda MeselĂ‚ doğurma kĂ‚biliyeti de var edemez. Doğurmak ve sĂ‚ire coğalmalar icin dişi ve erkek olmalı. İlk canlı varlıkta ne dişilik ne de erkeklik olamaz , cunku tesĂ‚dufen var olmak ve tesĂ‚dufen canlı olmak varsayımı , aslĂ‚ tesĂ‚dufen , gerekli bir oluşumu yapabilecek bir kĂ‚biliyeti de berĂ‚berinde var edemez. ZĂ‚ten baştan mumkun olmayan şeye imkansız var oluşa , imkansız canlı oluşa , imkĂ‚nsız bir gerekliliği coğalmayı ve cinselliği de ek bir var ediş olarak ekleyemez tesĂ‚duf. Cinsellik , cinsel farklılık , cinsel farklılığın organları , doğum icin rahim , yumurtalık ve bunlarda uygun yavru gelişim ortamı , bunlarda uygun giriş ve cıkış konumları , yeni canlının oluşumu icin canlı oluşumunun mumkun olmasına sebep olacak bir var oluş sureci , dişi ve erkek dolleri ve bunların uyumu , aynı programa sĂ‚hip olmaları ve sĂ‚ire gerekir. Bunu uzmanları cok teferruatlandırabilirler. En basit bir şey gibi gorunen yavru beslenmesi icin gereken doğal besinin annelerde var olması ve bebeğe uygun olması ve bebeğin yararlanacağı tarzda bir organla , meme ile ona sunulması her biri mûcize pek cok oluşum gerekir. En basit canlıda bile canlının var oluş programı olan genetik yapıları tesĂ‚dufen var olması imkĂ‚nsız hassasiyet ve karışıklıktadır. Ustelik cinsellik oyle bir hĂ‚rika ki , ihtiyac icin tesĂ‚dufen oluşamayacak kadar cok guzellikler bulundurur. Karşı cinsin cekiciliği ve karşı cinsi sevmek de buna dĂ‚hildir. TesĂ‚duf asla gerekli olanı mutluluklarla donatamaz. Ama cinsellik mutluluklarla donatılıdır. Karşı cinsi gormek bile buna dĂ‚hildir. Cinsel ilişki ise en buyuk mutluluk kaynaklarındandır. TesĂ‚duf nasıl bunları var edebilir. Elbette imkĂ‚nsızdır. Eğer var olması imkĂ‚nsız olan , tesĂ‚dufen var oluş gercekleşse ve tesĂ‚dufen var olması imkĂ‚nsız olan canlılık var olmuş olsa , cinsellik ve coğalma tesĂ‚dufen var olamaz. ZîrĂ‚ cinsellik ve coğalma olağan ustu bir olaydır , mûcizedir. Henuz tesĂ‚dufen boyle bir oluşum olması bir yana , akıl , bilgi , guc sahibi insan turu bile , iradeli olarak , canlı olmayan nesnelerden bir tek canlı turu var edememiştir. Yuce AllĂ‚hın yaratışına saygısız bĂ‚zı insanlar , şeytanların emriyle , insanların ve hayvanların ve bitkilerin yaratılış programı olan genetikleri ile oynayarak değişik canlıların oluşumuna sebep olmaları ise bir var ediş değil , var olanı bozmaktır. Bu sebeple hatırlatmalı ki , genetik değişiklikler yapılmış olan canlıların gıda olarak kullanılmasının kısırlığa sebep olduğunun tesbit edildiği bir deney de yapıldı. Buna gore eğer genetiği değiştirilmiş organizma (GDO) yerse insanlar , gelecekte nesilleri kesilecek ve uremeyerek yok olacaklardır.
-19- ŞEHVET = ARZU = İŞTAH = Sonsuz kere imkĂ‚nsız icinde bir ihtimĂ‚l olan tesĂ‚dufen var olduğu var sayılan , tesĂ‚dufen canlı olan , tesĂ‚dufen cinsellik ve coğalma kĂ‚biliyeti olan bir canlıda şehvet , iştah arzu nasıl var olabilir. TesĂ‚duf , kendisine gereken nesneleri gereken kişiler icin , gerekli bir tarzda , hicbir zaman var edemezken , şehveti de var edemez. Şehvet yuce AllĂ‚hın canlılık icin var ettiği en buyuk nîmetlerden birdir. Mutluluk kaynağı olduğu gibi , coğalmanın ve yaşamı surdurmenin de gereğidir. Eğer tesĂ‚dufen var olduğu var sayılan ve tesĂ‚dufen cinsellik ve coğalma kĂ‚biliyeti var olan bir canlı var olmuş olsa , eğer arzu , istek , şehvet , iştah var olmasa , yemez ve icmez , cinselliği kullanmaz , sonucta tek kalır , coğalmaz , yaşamını da surdurmez ve olurdu. Hal bu ki canlılar boyle değiller , gozleyerek anlayabildiğimiz her canlıda iştahla yeme ve icme , şehvetle birleşerek coğalma goruruz. Ustelik bu iştahın karşılığı olarak , yenilen yiyeceklerle , sağlıklı ferdî yaşam ve bu şehvetin karşılığı olarak coğalarak turunu surdurme ile , toplumsal ve evrensel yaşam surer gider. Ustelik bunlar bize mutluluk dolu olarak sunulur.
TESÂDUF MU ! O DA KİM !... Yok’a bel bağlayan ve mutlak varlık olan yuce AllĂ‚hı goremeyen kor gonullerin acılmasını dilerim. Var olduğunuz icin , canlı olduğunuz icin , şehvete sĂ‚hip olduğunuz icin yuce AllĂ‚ha şukredin , ona itaat edin , nankorluk , kĂ‚firlik ederek haramı tatmayın. Ben AllĂ‚hın kuluyum , yuce AllĂ‚hın rahmetiyim , sizi ona cağırıyorum , isteseniz de , istemeseniz de ona doneceksiniz. Gelin ve ona teslim olun , sĂ‚hibi olduğu varlığınızı , şukurle , gonulden , isteyerek , arzuyla ona teslim edin yĂ‚ni musluman olun. Onun nîmetlerine lĂ‚yık bir şukurle şukredemeseniz dĂ‚hi şukretmeye gayret edin. Cunku =
YUCE ALLÂHIN NÎMETLERİNİ SAYMAKLA TUKETEMEZSİNİZ.
Oyleyse ona itaat edin , onu dĂ‚vĂ‚ edinin. O’na aykırı olana cağırdığı halde O’ndan başkasına itaat etmeyin , O’nun dĂ‚vĂ‚ edinmemizi emrettiği O’ndan başkasını ve O’nun dĂ‚vĂ‚ edinmemizi emrettiği O’nun dini İslĂ‚mdan başkasını dĂ‚vĂ‚ etmeyin. Oyle yapanlar , yuce AllĂ‚hın nîmetlerine nankorluk edenlerdirler yĂ‚ni kĂ‚firlerdirler. Oyleyse yanlışlarınızdan tevbe edin , Ona donun ey AllĂ‚hın koleleri.
Âyet = “…ve (Gerceğe) İletme’ye uyan Sağ Olsun” (Kuran – 20 TĂ‚hĂ‚ sûresi , Âyet 47)
Âyet = “Ovgu , Evrenlerin yetiştireni Allah icindir” (Kuran – 1 Fatiha sûresi , Âyet 1)
Yazar = Ali kenan Aydın
__________________
Hayat Tanıktır - Tanrı Var
Dini Bilgiler0 Mesaj
●37 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaţam & Danýţman
- Eđitim Öđretim Genel Konular - Sorular
- Dini Bilgiler
- Hayat Tanıktır - Tanrı Var