Dunya, olimpiyat ve Avrupa şampiyonu...Başka bir gureşcinin hayatını oynayacak kadar mutevazı, rakibinin ''beni tuş etme'' ricasını yerine getirecek kadar iddialı Ahmet Ayık, kazandığı başarılarla adını Turk spor tarihine altın harflerle yazdırdı. Sultan Abdulaziz'in başpehlivanı Karaoğlan'ın torunlarından olan ve 1938 yılında Sivas'ta doğan Ahmet Ayık, hayatı ve spor kariyeriyle ilgili AA muhabirine carpıcı acıklamalarda bulundu. 1968 Meksika Olimpiyatları'nda altın madalya kazanan Ayık, geride goturduğu macta soylenen bir sozun kendisini finale taşıdığını belirterek, şunları kaydetti: ''1 yıl once Yeni Delhi'deki dunya şampiyonasında yendiğim ABD'li bir sporcuyla gureşiyordum. Minderde istediklerimi yapamadım, kondisyonum kalmadı. Bir turlu harekete gecemiyorum. Son dakikalara geldik, minderin dışından iceri girdik. Bu sırada Mahmut Atalay ile goz goze geldik. Dizlerinin uzerine cokmuş, 'Ne yapıyorsun? Ahmet Ayık yenildi diyeceklerine oldu desinler. Nasıl gureşiyorsun?' diye bağırdı. O anda kendime geldim. Koltuk altından adamı bastırdım ve gureş bitti. Sonrasında finale kadar gittim ve altın madalya kazandım.'' Ayık, 1964 Tokyo Olimpiyatları'nda da finalde Ruslar'ın dunyaca unlu gureşcisi Medved ile karşılaştığını ifade ederek, ''Medved altımda, ben puan alabilecek durumdayım. Medved, bana gelene kadar tum rakiplerini tuşla yendi. Bana '2-1 galipsin, durumu idare et' dediler. Ruslar mactan sonra itiraz etti. O zaman macı 6 hakem idare ediyordu. Hakemlerin 2'si komunist bloktan, 1'i de Yunan'dı. Musabakayı berabere ilan ettiler. Yenilmeden olimpiyat 2'ncisi oldum. Medved'i İngiltere'de duzenlenen dunya şampiyonasında yendim ve rahatladım'' diye konuştu. -''BİR OTURUŞTA 100 PORSİYON ET ŞİŞ YEDİM''- Arkadaşlarıyla girdikleri iddianın ardından 100 porsiyon et şiş yediğini anlatan Ayık, ''8 kilo et de yedim ben. Şimdi de 3-5 kilo pirzola yerim. Onemli olan yakmak. 1 kuzuyu yiyen ağabeylerimiz vardı. Her sabah 15 kilometre koşardım kondisyon icin. Genclik Caddesi'nden ODTU'ye kadar koşarak gider gelirdim. 100 kiloluk adam bana cok hafif gelirdi. Kundeye kaldırdım mı havalandırırdım'' diye konuştu. Gureşin ve kazanmanın eskiden daha zor olduğunu savunan Ayık, ''O zamanki kurallar şimdi olsaydı, şimdiki şampiyonlar daha cok zorlanırlardı. Şimdiki gureşciler bizim calıştığımız gibi calışsalar cok daha kolay şampiyon olurlar'' dedi. Ayık, federasyon başkanını boykot eden arkadaşlarına soz verdiği icin 2 Avrupa ve 1 dunya şampiyonasına katılmadığını belirterek, ''Şimdi olsa yapmazdım. Sırf soz verdiğim icin donemedim. Benim gureş hayatım biraz zikzaklı gecti. 2 defa ara verdim. O araları vermeseydim olimpiyat, dunya ve Avrupa şampiyonalarında altın madalya rekorları benim elimde olurdu'' iddiasında bulundu. -''İŞE GİRECEĞİM LUTFEN TUŞ ETME''- Gureş yaptığı donemde rakiplerinin kendisinden cok cekindiğini vurgulayan Ayık, sozlerini şoyle surdurdu: ''İzmir'deki Turkiye Şampiyonası'nda bir arkadaşım geldi. 'Spor-Toto'ya gireceğim, ne olur beni tuşlama' dedi. Kundeye getirdim, tuş yapmayınca millet yuhalamaya başladı. Benim gureş bittikten sonra zaten salon boşalıyordu. Yine katıldığım Muesseselerarası Turkiye Şampiyonası'nda seyirciler 'cok uzadı' diye bağırmaya başladı. Rakibim seyirciye isyan etti ve 'Beni mi oldurteceksiniz?' diye bağırdı. O donemde gureşe ilgi buyuktu. Zamanın Rusya Buyukelcisi ve Genelkurmay Başkanı son anda salona girebildi. Salondaki insanın 2-3 katı da dışarıda olurdu. Gureşin kuralları sık sık değişmeye başladı. Seyirci yeterince anlayamıyor. Millet kızıyor seyretmeye gelmiyor.'' -''KENDİ HAYATINI NİYE OYNAMIYORSUN ?''- Gelen bir dizi teklifinde Kurtdereli Mehmet'i canlandırdığını kaydeden Ayık, sonrasında cok sayıda eleştiriyle karşılaştığını soyledi. Bircok koşe yazarından eleştiri aldığını ifade eden Ayık, ''Pekcok kişiden 'Niye kendi hayatını oynamıyorsun ?, niye Cumhuriyet doneminin bir gureşcisini oynamıyorsun da Osmanlı donemine gidiyorsun?' diyenler oldu. Koca Yusuf'la ilgili bir teklif de geldi. Beklentimi karşılamıyordu. Pek sıcak bakmadım'' diye konuştu. -''ODUL YONETMELİĞİ OLSAYDI TİCARETE GİRMEZDİM''- Ahmet Ayık, kendi donemlerinde 50 doların uzerinde para ya da bu değerde hediye almaları durumunda profesyonel ilan edildiklerini hatırlatarak, ''Sonrasında odul yonetmeliği cıktı. Bu yonetmelik bizim donemimizde olsaydı ticaretle uğraşmazdım. Gureşte kalırdım ve daha cok madalya alırdım. Oyle 2 bin, 3 bin Cumhuriyet altını alsaydım ticarete falan gerek kalmazdı. Bize karşı milletimizin buyuk bir ilgisi vardı. Biz de, 'Allah'ım bizi bir Rus'a, Bulgar'a, Amerikalı'ya yendireceğine cenazemi Turkiye'ye gonder' derdik'' değerlendirmesinde bulundu. Ayık, devletin odul yonetmeliği olmamasına karşın, kendisinin spor yaptığı donemde Turk halkının ozellikle gureşcilere sahip cıktığını vurguladı. -''OZAL DONEMİNDE SİYASETE GİRSEYDİM İYİ HİZMET EDERDİM''- Ahmet Ayık, hemen hemen tum liderlerden siyasete girme teklifi geldiğini, ancak kendisinin millete mal olduğu icin politikaya sıcak bakmadığını belirtti. Bircok politikacıyla yakın ilişkiler kurduğunu dile getiren Ayık, ''Mesela Necmettin Erbakan beni gorduğu zaman parmağını kaldırır, 'Milli gureşci demek, milli goruşcu demektir' derdi. Rahmetli Turgut Ozal ve Bulent Ecevit'ten, Deniz Baykal'dan teklif geldi. Ozal zamanında girseydik farklı olabilirdi. Onun zamanında spora daha pratik cozumler geliyordu. Para boldu. O donemde siyasete girseydik gureş acısından iyi olurdu diye duşunuyorum'' ifadelerini kullandı. Ahmet Ayık, Avrupa, dunya ve olimpiyat şampiyonu Hamza Yerlikaya'nın da Sivas'tan milletvekili olmasından sonra Turk sporu icin cok onemli hizmetlerde bulunduğunu ifade etti. Şu ana kadar memleketi Sivas'a elinden gelen hizmeti vermeye calıştığını anlatan Ayık, yaptırdığı 3 okul nedeniyle kendisine TBMM tarafından Ustun Hizmet Odulu verildiğini de sozlerini ekledi. Ajansspor __________________