Mahmurluğa Raket Sallayanlar
Spor Haberleri0 Mesaj
●20 Görüntüleme
- ReadBull.net
- TV, Sinema, Sanat ve Spor
- Spor
- Spor Haberleri
- Mahmurluğa Raket Sallayanlar
-
06-10-2019, 21:45:39MAHMURLUĞA RAKET SALLAYANLAR ERAY SEPETCİ Evlerimize vahşi yaşamın en ince detaylarını, omr-u hayatımızda ismini duymayıp cismini ekranda gorduğumuzde irkildiğimiz envai ceşit mahlukatı taşıyan tematik tabiat kanalları, giderek daha da buyuk bir yer kaplıyor televizyon izleme alışkanlıklarımızda. Ozellikle geceleri, el ayak cekildiğinde kanepedeki battaniye, gizli bir kapıya donuşuyor; kumandayı alıp icine girmenizle masal ulkesine yapacağınız serguzeştin ilk adımını atmış oluyorsunuz aynı zamanda. Bu yolculuklarda varılan durak, genellikle, gercekten de bir masal ulkesini andıran Avustralya oluyor. İsmi, Roma İmparatorluğu zamanından beri var olan “Guney’deki Efsanevi Ulke” mitindeki Latince kokenli Australis (Guney) kelimesinden gelen Avustralya, dunyanın en zehirli yılanlarına, kangurulara, koalalara, Tasmanya şeytanlarına, turlu turlu kopekbalıklarına, dingolara ve daha bircok mucizevi yaşam formuna ev sahipliği yapıyor ve silueti, buzlu camdan suzulup salonlarımıza adım atıyor surekli. 42 bin yıldır insan yaşamına ev sahipliği yapan bir kıta olmakla beraber ortacağ Avrupa’sının kolonileştirme hareketi ancak 17. yy’da bu bakir topraklara ulaşabilmiş ve doğadaki hunhar insan tahribatı bu sebepledir ki bu coğrafyada cok daha az gercekleşmiş. Her yıl ocak ayının ikinci haftasıyla beraber Avustralya’ya yapılan bu astral seyahatlerin odağı, egzotik doğa ve ilginc canlı turlerinden spora doğru bir manevra gercekleştiriyor. Cunku bu tarih, tenisin en buyuk dort turnuvasından olan Avustralya Acık’ın kepenk indirme vakti. 1700’lerin sonunda Britanya tarafından kolonileştirilen Avustralya’da, tenis geleneği 1880’lere kadar dayanıyor. 1901’de bağımsızlığını kazanan ulkede 6 eyalet ve Yeni Zelanda’nın tenis birlikleri birleşerek 1904 yılında Avustralasya Tenis Birliği’ni kurdular ve birlik, hemen ertesi yıl, tenis sporunu yaygınlaştırmak amacıyla Melbourne’de “Avustralasya Erkekler Tenis Şampiyonası”nı organize etti. 1905 yılındaki bu turnuva, tenisin en buyuk 4 turnuvası Grand Slam’lerden biri olan modern Avustralya Acık’ın başlangıcı olarak kabul ediliyor. 1969 yılında kapılarını hem amator hem de profesyonellere acarak “Acık” statusu kazanan turnuva, tarihi boyunca, 7.750.000 km²’lik yuz olcumuyle dunyanın en buyuk 6. ulkesi olan Avustralya’nın beş farklı kentinde (Melbourne 51, Sydney 17, Adelaide 14, Brisbane 7 ve Perth 3) ve birer defa da Yeni Zelanda’nın Hastings ve Christchurch kentlerinde duzenlendi, 1972 yılından beri ise Melbourne dışına cıkmadı. 1987 yılına kadar kullanılan cim zemin, 1988 yılında Melbourne’deki Flinders Park’a taşınılmasıyla bir “has” Avustralya mamulu olan Rebound Ace ile değiştirildi ve sert korta geciş yapıldı. Avustralya Acık’ın diğer 3 Grand Slam’e gore daha farklı bir evrim sureci gecirdiğini soylemek mumkun. “Uzak diyarlardaki kayıp ulke” statusu, Avustralya’nın kendine ozgu o prehistorik havasını muhafaza etmesinde ne kadar etkiliyse, Avustralya Acık’ın Grand Slam’lerin uvey cocuğu olarak kısa bir sure oncesine kadar itilip kakılmasında da o derece paya sahip. 1920’li yıllarda Avrupa’dan Avustralya’ya gemiyle gitmenin 45 gun surduğunu, ulkenin doğu ve batı kıyıları arasındaki mesafenin yaklaşık olarak 3000 km olmasından oturu Avustralyalı oyuncuların coğunun dahi uzun tren yolculuklarını goze alamayıp turnuvaya katılmadıklarını duşunduğumuzde beynelmilellikle Avustralya Acık’ın yıldızlarının neden uzun sure barışmadığına dair bir ipucu yakalıyoruz. Ama meselenin butunu Avustralya’nın biraz “sapa” kalmasından ibaret değil. Nitekim ozellikle 70’lerle beraber hava taşımacılığının gelişmesiyle ulaşım sorunu nispeten halledildi. Ancak turnuvanın oynandığı tarih aralığı başlı başına bir cıkmazdı ve aslına bakılırsa bu konu hÂl tartışılıyor. Avustralya Acık, tenis sezonunun başlamasından yalnızca iki hafta sonra oynanıyor ve bir onceki sezonu bitap tamamlayan raketlere nefes alma şansı dahi bırakmıyor. Neredeyse oyuncuların yılbaşı yemeğinde yedikleri hindileri bile boğazına diziyor. Tatil mahmurluğunu uzerinden atmakta zorlanan, coğunluğu kuzey yarımkureden gelen tenisin starları, evlerinden Okyanusya’ya uctuklarında neredeyse 50 derecelik sıcaklık farkı yaşıyor ve Melbourne’un kavurucu guneşinin altında kurdeşen dokuyor. Maclar sırasında fenalaşan, baygınlık geciren oyuncular gorurseniz sakın panik yapmayın, cunku Avustralya Acık’ta bu son derece sıradan... 1995 yılında Andre Agassi ilk kez Avustralya Acık’a katıldığından beri hicbir buyuk oyuncu Avustralya Acık’ı kacırmadı. Ulaşım imkanlarının gelişmesi, para odullerinin artması, tesislere yapılan olağanustu yatırımlar, daha dune kadar “uluslararası” etiketini mahcubiyetle taşıyan Avustralya Acık’ı “uluslar ustu” hale getirdi ve dunyanın sayılı spor organizasyonlarından biri yaptı. İki show kortunun ustu tamamen kapanabilen, mukemmel tesisleriyle goz kamaştıran Avustralya Acık’a, onumuzdeki yıllarla beraber 25 milyon dolarlık ekstra bir yatırım yapılması planlanıyor. Artık “Mutlu Slam” olarak adlandırılan turnuva, bir anlamda “yalnız” gecen koca bir asrın acısını cıkarıyor. Avustralyalıların keyfi yerinde, bir de Avustralya’dan şampiyon cıksa... Erkeklerde kazanan son Avustralyalı Mark Edmondson (1976) ve bayanlardaysa Christine O’Neil (1978) idi. Bu sene, 20 yılın ardından Rebound Ace zemini terk edip kort kaplamasında Plexicushion gibi daha hızlı bir maddeye donen Avustralya Acık’ta kupanın en buyuk favorileri hic kuşkusuz Federer ve Henin. Ancak şurası cok acık Norman Brookes ve Daphne Akhurst kupaları icin tum sporcular ter akıtacak... Litrelerce ! __________________