REENKARNASYON
(Ric'at, Yeniden doğuş)

Son zamanlarda insanoğlunun Dunya’ya tekrar gelmesi ve bu hayattan once başka bir hayatta yaşamış olması tartışılmakta, gazetelerde ve televizyonlarda daha onceki hayatlarını anlatan kişilerden soz edilmektedir. Anlatılan bu hadiselerin gercek olup olmadığı bazı kişilerce kabul ve ya reddedildiğini muşahede etmekteyiz.
Bu konuda Allah’a inananlar icin tek merci yeri din kitapları ve bunların başında en onemlisi olan kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim’dir. Cunku Kuran-ı Kerim her şeyi bilen yuce Allah’ın kelamıdır.

Acaba Kuran-ı Kerim insanoğlunun Dunya’ya tekrar gelmesi hususunda ne demiştir? Bu fikir Kuran’a uygun mu, değil mi? Bunu titizlikle araştırmak gerekir. Kuran-ı Kerim elbette bu muhim olan hadiseden soz etmiştir. İlk once, yuce Allah’ın her şeye kadir olduğuna dair Kuran-ı Kerim’de nice ayetler mevcut olduğunu ve yuce Allah’ın adil, yani mutlak bir adalete sahip olduğu iman sahiplerince kabul edilmesi lazımdır. Cunku Kuran-ı Kerim’de yuce Allah’ın zerreye bile mukÂfat edeceği ve ya hesap soracağı malumdur.

“Şuphe yok ki Allah zerre kadar haksızlık etmez, kulun yaptığı iş eğer bir kotuluk ise onun cezasını adaletle verir, İyilik olursa onu katlar, kat kat arttırır kendinden de buyuk mukÂfat verir.” (Nisa S. 40)

Yuce Allah’ın katında zerre kadar zulum yoksa ve mutlak bir adalete sahipse derin derin duşunmek gerekir.
Dunya’da yaşayan insanların farklı yaşantılarında, ahvallerinde, sıhhatlerinde, zenginlik ve fakirliklerinde, makam ve mevki sahipliklerinde epey fark muşahede etmekteyiz. Nitekim yuce Allah’ın mutlak bir adalet sahibi olduğuna inanıyorsak, bu değişik hayatın farklı olmasının elbette bir sebebi vardır.
Kuran-ı Kerim bu farklı hayat şekli, insanların birbirinden farklı huzur ve saadetlerinin sebepleri icin neler buyurmaktadır?

“Vemê asÂbekum min musiybetin Febime kesebet eydiykum ve ya-fuu an kesiyr”
(Başınıza gelen her musibet kendi ellerinizle işledikleriniz yuzundendir. Bununla beraber Allah coğunu affeder.) (Şura Suresi 30)

“Veme kûnne muazzibiyne hatte neb-Âsa resuvle”
(Biz bir peygamber gondermedikce kimseye azap edecek değiliz.) (İsra Suresi 15)

Cenab-ı Hak TeÂl bu ayeti kerimede her hangi bir kimseye peygamber gondermedikce azap etmeyeceğini kesin bir şekilde ifade etmektedir. Duşunun, kesilen hayvanlara ve butun azap edilenlere resul gelmiş mi? Bu nasıl izah edilebilir? Ama belirttiğimiz Kuran ayetlerini tetkik edersek meseleyi rahatlıkla cozebiliriz.



Dunya’ya sakat, muhtac, hasta, fakir, cirkin gelen cocukların işledikleri suclar acaba nedir?
Yuce Allah mutlak bir adalete sahip olduğundan, sucsuz hic kimseyi cezalandırmayacağı kesindir. Bu durumda doğan cocukların bu hayattan once başka bir hayat yaşamadan bu gibi musibetlere maruz kalmalarının yuce Allah’ın adaletine uygun gelmesi mumkun değildir.
Ayrıca erken olen cocukların akıbetleri ne olabilir? Bunlara hayat fırsatı verilerek imtihandan gecmemişlerdir. İyi amelsiz hic kimse cenneti hak etmeyeceği gibi, kotu amelsiz hic kimsede cehenneme giremez. Yuce Allah hic kimseye zulum etmez.

“Lakad halaknal-insena fi ahseni takvim summe reddednehu esfele sêfilin”
(Biz insanı en guzel bicimde yarattık. Sonra onu aşağıların aşağısına geri cevirdik. Fakat iman edip salih amel işleyenler harictir.) (Tin Suresi, 4-5-6)

Bu ayeti kerimeyi taassupsuz ve duşunerek tefsir edecek olursak, istenilen manayı elde etmiş oluruz. Şoyle ki, insanoğlunun gorunen canlılar arasında en guzel ve en mukemmel bir şekilde yaratıldığını kabul etmekteyiz. “summa reddednehu esfele sêfilin” (Sonra onu aşağıların aşağısına geri cevirdik) cumlesi en guzel ve en mukemmel bicimde yaratılan o insanın aşağıların aşağısına geri cevrildiğini ifade edilmektedir. Malumdur ki aşağıların aşağısına geri cevrilenler, iman etmeyenler ile kotu amel işleyenlerdir.
Aşağıların aşağısına geri cevirdik, cumlesini bazı mufessirler insanoğlunun o guzel bicimden duşerek, zayıflayıp ihtiyarlaması olarak yorumlamaktadırlar. Fakat şu var ki ayeti kerime iman edenlerle salih amel işleyenleri ayırmaktadır. HÂlbuki ihtiyarlık, zayıf duşme ve değişme durumları herkes icin gecerlidir.

“Onlar kendilerine verilen oğutleri unutunca, yapmakta oldukları kotulukten oturu şiddetli bir azap ile cezalandırdık. Kibirlerinden dolayı kendilerine yasak edilen şeylerden vazgecmeyince onlara adi maymunlar olunuz dedik.” ( Araf suresi 165-166)

İşte Allah’a iman etmeyenin ve yuce Allah’ın emirlerine karşı gelenlerin aşağıların aşağısına geri cevrilmeleri budur. Yuce Allah’ın bu hukmunun gecmiş kavimlere gecerli olduğunu soyleyenler varsa, onlara şunu sormak lazım. Acaba Allah’ın hukmu zamandan zamana değişir mi?

“Aranızda olumu takdir eden biziz ve bizim onumuze gecilmez. Boylece sizin yerinize benzerlerinizi getirelim ve sizi bilmediğiniz bir yaratılışta tekrar var edelim diye boyle yapıyoruz.” (Vakıa suresi 60-61)

İşte bu ayete istisnaden kesin bir şekilde insanoğlunun dunyaya tekrar geleceğine, fakat bilemeyeceği bir yaratılışla var edileceği kesin bir şekilde ifade edilmektedir.
Yuce Allah adildir ve hic kimseye zulmu yoktur. Hic kimseyi suc işlemeden cezalandırmayacağını belirtmiştir.

“Allah’ın onceden gecen milletler hakkındaki kanunu budur. Allah’ın kanununu değiştirmeye asla imkÂn bulamazsınız.” (Ahzap suresi 62)

“Eğer dileseydik oldukları yerde kılıklarını değiştirirdik de ne ileri gidebilirlerdi ne de geri donebilirlerdi” (Yasin suresi 67)

“Ey ehli kitap! Biz birtakım yuzleri silip dumduz ederek arkalarına cevirmeden yahut onları cumartesi adamları gibi lanetlemeden once size gelenleri doğrulamak uzere indirdiğimize (kitaba) iman edin. Allah’ın emri mutlaka yerine gelecektir” (Nisa suresi 47)

Bu ayeti kerimelerden elde edilen manalar, yuce Allah’a inanmayan ve emirlerine karşı gelip de kotu amel işleyenlere gerek aşağıların aşağısına geri cevrilmeleri, gerek adi maymunlar olmaları, gerek yuzleri silinerek dumduz edilip arkalarına cevrilmeleri, gerekse cumartesi adamları gibi Allah’ın lanetine uğramaları, hak ettikleri cezaya carptırılıp hayvan kılığına burunmelerinden başka ne olabilir?


OLU KİME VE NEYE DENİR?
Onceden bir hayat sahibi ve ya herhangi bir canlı, o hayatı ve ya o canı kaybetmeden ona olu diyebilir miyiz? Hayır. Cunku olu, kelime tabiri ile belli bir hayatın nihayetinde olur.

“Huvellezi yuhyi ve yumiyt ve ileyhi turca’un”
(o hem diriltir, hem de oldurur ve yalnız ona donduruleceksiniz) (Yunus Suresi 6)

Anlamı her şeye kadir olan yuce Allah gecmişte olduğu gibi şimdi de ve gelecekte de ihya etmektedir. Bu mana kesin bir şekilde sabittir. Kuran-ı Kerim’de bu manada 15’ten fazla ayet mevcuttur. Diğer bir ayeti kerimede şoyle buyurmuştur:

“Nasıl Allah’a kufrediyorsunuz? Siz olu iken sizi diriltti, ondan sonra o sizi oldurecek tekrar o sizi diriltecek ve tekrar ona donduruleceksiniz” (Bakara Suresi 28)

Bundan anlaşılıyor ki oldurmek demek bir hayatın sona erdirilmesi, diriltmekte olu olan bir canlıyı ihya etmek demektir. Diriltmek, yoktan var etmek manasında olsaydı halk ve ya yaratmak kelimelerine zıt gelirdi. Halk etmek yani yaratmak yoktan var etmek demektir.

Bu nazariyeti ispatlayacak ayetler şoyledir:
“İlk yaratılışta acizlik mi gosterdik? Hayır, onlar yeni bir yaratılıştan şuphe etmektedirler. Allah ilk yatılışta acizlik gostermediğine gore yeniden yaratmakta asla aciz değildir.” (Kaf Suresi 15)

“Aranızda olumu takdir eden biziz ve bizim onumuze gecilmez. Boylece sizin yerinize benzerlerinizi getirelim ve sizi bilmediğiniz bir yaratılışta tekrar var edelim diye boyle yapıyoruz. And olsun ilk yaratılışı bildiniz, duşunup ibret almanız gerekmez mi?” (Vakıa suresi 60-61-62)

Gecen ayetlerde insanoğlunun hayvan gelebileceğine dair bir suru deliller ve ayetler getirmiştik. İşte insanın bilmediği bir yaratılışta tekarar var olmasının anlamı budur. Cunku insanların akıbetleri ceşit ceşittir.
Kuran-ı Kerim bazı insanların, olumden sonra cennete girdiklerini, bazılarının cehenneme, bazılarının hayvan olduklarını, bazılarının da tekrar insan olduklarını ifade etmektedir. Bu durum garip bir şey değildir, normal gorunmesi lazımdır.
Bırakın mutlak adalete sahip olan yuce Allah’ın kanununu, nisbi bir adalete sahip olan insanlarda da aynı şekilde ve buna benzemektedir.


Yuce Allah bazı kişilerin methedip yalnız bir defa olduklerini zikretmektedir.
“Muttakiler ise hakikaten guvenilir bir makamdadırlar. Bahcelerde ve pınar başlarında karşılıklı oturarak ince ipekten ve parlak atlastan giyerler” (Duhan Suresi 51-52-53)

“Onlar orada ilk olumden başka bir olum tatmazlar ve Allah onları cehennem azabından korumuştur.” (Duhan Suresi 56)

Bu ayeti kerimeler muttakilerin durumunu anlatıp, yalnız bir sefer olumden bahsetmektedir. KÂfirler icin diğer bir ayeti kerimede bir defadan fazla olduklerini anlatmaktadır.

“Onlar: Rabbimiz bizi iki defa oldurdun, iki defa dirilttin. Biz de gunahlarımızı itiraf ettik, bir daha bu ateşten cıkmaya yol var mıdır?” (Gafir Suresi 11)
Bu ayette bazılarının iki defa olduklerini ifade etmektedir.

Bakara suresinin 28. ayetinde ifade edildiği gibi:

“Nasıl Allah’a kufrediyorsunuz? Siz olu iken sizi diriltti, ondan sonra o sizi oldurecek tekrar o sizi diriltecek ve tekrar ona donduruleceksiniz”

İşte boylece ayetler birbirini onaylamaktadır.
__________________