Tenis hayatı, benim icin tam 11 yıl once başladı. Aslında lisanslı bir yuzucuyken (tabii cocukluğumda) tenise merak sardım. "Neden tenis" mi? İşte size yanıtım: Ozellikle bir kadın olarak vucuttaki uyuma onem veririm. Ayrıca kortta hem zevk hem de spor birleşiyor. Topla mucadeleniz bittiğinde kendinizi fiziksel ve beyinsel olarak dingin hissediyorsunuz. Hatta en onemlisi, tenisin sizi yaşıtlarınızdan her yonden ayırdığını fark ediyorsunuz. Bence bu, insanın yaşama sevincini artırıp, hayata farklı bir gozle bakmasını sağlıyor. Hayatım değişti Tenisin, benim mesleğime olan faydasını kelimelerle anlatmak zaten mumkun değil. Bu spora başladığım andan itibaren, her şeyi daha cağdaş gormeye ve anlamaya başladım. Cevrem değişti ve cok genişledi. Tenis sporunun vucudumda sağladığı olumlu etki, iyiyi ve kotuyu cok daha net gormemi sağladı. Bana gore insanların başarılarının altında muhakkak ki, disiplin, calışkanlık, sevgi, saygı, ozveri yatar. Ama spor olmazsa, bu başarılar eksik kalmaya mahkumdur. Yeni bir lisan Ayrıca tenis oynayan insan, kendince ayrı bir lisanı olan demektir. Yani, tenis sporuyla uğraşan kim olursa olsun onunla muhakkak aynı dili konuşuyordur. Kısaca tenis, sevgi + huzur + dostluk + şahsiyet + prestij + guven + enerji + başarı demektir. __________________