Tenis is life 14-15 yaşındaki gencin tişortunde boyle yazıyordu.. Tercumesi, tenis hayattır.. Ne futbola ne voleybola ne de basketbola.. Cunku tenis spor değil, yaşam bicimidir.. İşinizi, toplantınızı, akşam yemeklerinizi, uykunuzu hep ona gore ayarlarsınız.. Siz onu yonlendiremezsiniz o sizi yonlendirir.. Oncelik hep onundur.. Hadi biraz daha acık konuşalım.. Tenis aslında kadın gibidir.. Hep ilgi ister, şefkat ister, sevgi ister.. İlgisizliği hic affetmez.. Aslında nankordur.. Sizin onu bıraktığınız gun onun da sizi bırakacağını bildiğiniz icin kopamazsınız.. Korkarsınız.. Terk edilmeyi kabullenemezsiniz.. Zaten tenis tutkunları, kabullenemeyenlerdir.. Peki bu bir eş midir, sevgili midir, metres midir.. Aslında hepsidir cunku o size tercih hakkı tanımaz.. Biliyorum.. Kiminiz bu sevgili, eş, metres ayrımına takılacak ama olsun.. Bu ayrı bir yazı konusu.. Anlatmak istediğimi, tenise gonul verenler cok iyi anlar.. Gonul işlerini bir kenara bırakalım, donelim tenise.. Bir rakiple oynadığınız ama karşınızda rakip varken kendinizle mucadele ettiğiniz tek spor dalı tenistir.. Korttaki hareketleriniz, oyun biciminiz, agrasif davranışlarınız aslında ozel yaşamınızdan kesitlerdir.. Gidin herhangi bir kulube iki amator oyuncuyu bu gozle seyredin.. Onların karakterlerini hatta ne iş yaptıklarını bile tahmin edebilirsiniz.. Diyelim ki file onundesiniz rakibiniz bu koşeye sıkışmış, top yumuşak ve istediğinizi yapacak seviyede.. Ne yaparsınız? O anda akıl mı ondedir yoksa hırs mı? Yani topu filenin onune mi bırakırsınız smac mı vurursunuz? O anda doğru olan nedir, rakibi sinirlendirecek, sizin duygularınıza gem vuracak olan nedir? İşte verdiğiniz o karar, sizin karakterinizi ortaya cıkarır.. Bir başka ayrıntı.. Tenis sevgi istediği kadar disiplin de ister.. Bu yuzden en iyi amator tenisciler hep doktorlardır.. Oyle dahiliyeciler falan değil kardiyologlar, norologlardır.. Yani kalple, beyinle uğraşanlardır.. Hele onlar cerrahsa yandınız demektir.. Onlar oyle bir disiplin icinde oynarlar ki, en ufak bir dalgınlığınızın karşılığında yenilgi kacınılmazdır.. Cunku kucucuk bir top yaşamınızın o kesitini esir alır.. Beyninizle, yureğinizle tum organlarınızla o topa kitlenemezseniz tenis oynayamazsınız.. Yani maksimum konsantrasyon ister.. Peki gazeteciler tenisci olur mu? Olmaz.. Cunku gazetecilerin yaşam bicimi ile tenis hic uyuşmaz.. Cunku gazeteciler de bu anlattıklarımın hic biri yoktur.. Onlar ne disiplinlidirler ne sevgilileri vardır, ne metresleri, ne eşleri.. Onların dini imanı haberdir. Mehmet TEZKAN __________________