Turkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu (TBESF) Paralimpik Yuzme Milli Takımı, Londra'da Eylul ayında duzenlenecek dunya şampiyonası icin Rize'de kamp gercekleştirdi. Ozgurluğu suda bulduklarını soyleyen ve sıkı calışma programıyla guc depolayan milli sporcular, şampiyonada altın madalya kazanmak icin yoğun caba harcıyor. Turkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu (TBESF) Paralimpik Yuzme Milli Takımı sporcuları, Londra'da eylul ayında organize edilecek dunya şampiyonasına hazırlanıyor. Rize Olimpik Yuzme Havuzunda gunde ortalama 4 saatlik calışmayla kapma giren 12 sporcu, katılacakları şampiyonadan başarıyla donmek istiyor. Kamp calışmalarıyla guc depolayan ve başarıya odaklanan milli sporcular, dunya şampiyonasının yanı sıra, organizasyonda yer alan diğer uluslararası turnuvalarda da onemli dereceler elde etmeyi hedefliyor. MEHMET FATİH KURT: BAŞARILI OLACAĞIMIZA İNANIYORUM Milli Takım Başantrenoru Mehmet Fatih Kurt gecen yıl Avrupa Şampiyonasına da Rize'de hazırlandıklarını ve verimli bir donem gecirdiklerini belirtti. Kurt, "Bu yıl da, Eylul'de Londra'da yapılacak dunya şampiyonası hazırlıkları icin yine Rize'yi sectik. Ağustos ayında da tekrar gelmeyi duşunuyoruz. 12 sporcumuzla geldik. Ceşitli uluslararası turnuvalara da katılacağız, en az 8 sporcu ile dunya şampiyonasına katılmayı hedefliyoruz. Paralimpik yuzmede sporcu sayısını artırmak icin 2017 yılında başlattığımız calışmalarla birlikte 3 olan sporcu sayımızı artırarak gecen sene Avrupa Şampiyonası'na 15 sporcuyla katıldık. Cok daha başarılı olmamız lazım. Sporcularımız cok az. Engellilerimizin evden dışarı cıkartıp spor yapmaya yoneltmemiz lazım. Bunun icinde tabii bakanlığımızla federasyonumuzla ortak calışmalar uretiyoruz. Henuz cok az engellimiz spora katılıyor. Cok az engelli arasında yetenekleri bulmaya calışıyoruz. Cok daha fazla sayımızı artırdığımızda daha başarılı olacağımıza inanıyorum" dedi. "OZGUVENLERİ ARTIYOR" Kamplar sayesinde engelli sporcuların değişim yaşadığını kaydeden Kurt, sporun engelli bireylerde onemli yere sahip olduğuna dikkat cekti. Kurt, "Engelli bireyler evlerinde genelde birisine bağımlı yaşamaya alışıyorlar ama kampa geldiklerinde etrafındaki arkadaşlarının yapabildiğini gorduğu bir şeyi kendileri yapıyor. Onlara ozguven geliyor, 'ben de yapabilirim' diyor. Yapabildiğini gorunce de mutlu oluyor. Spor yaptıkları zaman sporcu statusu kazanıyorlar ve bu sporcu statusu ile kendilerine bir yer ediniyorlar toplumda. Bu da onlarda ozguveni cok fazla attırıyor. Bu bakımdan sporun cok onemli olduğunu duşunuyorum" diye konuştu. BEYTULLAH EROĞLU: SUDA OZGURLUĞU BULDUM 2017 dunya şampiyonu, 2018 Avrupa 3'unculuğu elde elden yuzme milli takım kaptanı Beytullah Eroğlu (24), tesadufen başladığı yuzme sporu ile ozgurluğu suda bulduğunu soyledi. İstanbul Universitesi Spor Bilimleri Fakultesi Spor Yoneticiliği bolumunden mezun olan Eroğlu, yuzme sporu ile 18 yıldır ilgilendiğini, ilk 7 yıl simitle yuzduğunu ifade ederek, şoyle konuştu: "Daha once televizyondan dahi izlemediğim yuzme sporu ile kucuk yaşta tanıştım. Yuzmeye başlamadan once asosyal biriydim. Ailem sosyalleşebilmem icin beni yuzmeye başlattı. İlk 7 yıl boyunca can simidi ile yuzdum. Şimdi ise dunya şampiyonluğunu kovalıyorum. Hicbir şey yapamayacağımı duşunurken suda ozgurluğu buldum. Kendimi cok mutlu hissediyorum. Zaman gectikce başarılar elde etmeye başladıkca artık yuzmenin bana duşundurduğu şey; ulkemin gucunun ne kadar buyuk olduğunu butun dunyaya gosterebilmek ve 2020 Tokyo Paralimpik oyunlarında ulkemize madalya getirebilmek" UĞURCAN OZER: BEN YUZMEYİ DEĞİL YUZME BENİ SECTİ 'S10' kategorisinde yuzen İstanbul Universitesi Spor Bilimleri Fakultesi 2'inci sınıf oğrencisi Uğurcan Ozer de, sporla hayata bağlandıklarını anlatarak şunları soyledi: "Ben yuzmeyi değil, yuzme beni secti. Cunku sağlık icin başladığım yuzme beni şu anda cok guzel yerlere getirdi. Hem ulkemi temsil ediyorum. Hem sağlık acısından kendimi motive edebiliyorum, hem de psikolojik acıdan hayatta daha dik durabiliyorum. Sporla tanışmadan once hayatımı evde geciriyordum, sosyal hayatım yoktu. Arkadaşlarımla iletişimde cok iyi değildim ama spordan sonra tabii ki bunların hepsi değişti. Ne tur engeliniz olursa olsun herkese uygun bir spor var. Hicbir şey engel değil, spor yaptıkca engelsiz olacağız. Ben şimdi kendimi cok ozgur hissediyorum. 2020 Tokyo Paralimpik oyunlarına katılmak icin yuksek tempoda calışıyoruz. Akdeniz Oyunları 2021'de, 2020'de Avrupa Şampiyonası ve bu yıl Temmuz'da duzenlenecek olan kıtalararası boğaz yarışında 2000 yuzucu ile birlikte yarışıp guzel bir sonuc elde etmek istiyorum" ELİF İLDEM: YUZMEK BİZİM İCİN OZGURLUK Kollarında ve bacaklarında guc kaybıyla sonuclanan sinir sistemi hastalığı sebebiyle engelli olan Elif İldem (24) ise 4 yıl once başladığı yuzme sporunda hızlı yukselişini surduruyor. Yuzme sporunun yanı sıra 'Klinik Psikoloji' dalında da yuksek lisans okuyan başarılı yuzucu İldem "Aslında insan istediği zaman her şeyi yapabiliyor. Ben gunumun bir kısmını okula bir kısmını yuzmeye ayırarak geri kalan zamanlarımda hobilerimi yapabiliyorum. Bu noktada aile desteği cok onemli. Sporla kendimi daha iyi hissediyorum. Sporun engelli bireylere, psikolojik ve fizyolojik acıdan pozitif etkileri olduğunu duşunuyorum. Evden dışarı cıkmayan engelli bireyler sporla yeni ortamlar ve arkadaşlarla tanışıyor. En onemlisi de beden algısı değişiyor. Spora başlamadan once bedeninizi daha işe yaramaz gorurken spor ile beraber bir şeyleri yapabildiğinizi goruyorsunuz. Aslında engelinizin size engel olmadığını goruyorsunuz, farkına vardığınız zaman hayatınız değişiyor. Yuzmek bizim icin ozgurluk. Suda istediğim gibi hareket ettiğim icin tam bir birey olduğumu hissediyorum. Bacaklarımı kollarımı hareket ettirebiliyorum, buyuk bir huzur yaşıyorum" şeklinde konuştu. İnternethaber __________________