Doğuş Balbay, Turk Milli Takımı ile gecirdiği zamanı, hayatının en iyi deneyimi olarak tanımlıyor. Gelecek vaat eden 21 yaşındaki point guard, halen Texas Longhorns’da forma giyerken, daha once U16, U18 ve U20 Turk Milli Takımları’nda da forma giydi. Doğuş’un en buyuk hedefi, bir gun A Milli Takım formasını da giyebilmek. Doğuş, halen kariyerindeki ikinci buyuk sakatlığın ustesinden gelmeye calışırken, dizindeki sakatlık nedeniyle takımda sezon sonuna kadar yer alamayacak. Balbay daha once de dizinden sakatlanmış ancak bu sakatlığın ustesinden gelerek takımın onemli oyuncularından biri olmayı başarmıştı. Genc oyuncu bu sezon oynanan 27 macın tamamında forma giyerken, 22 kez point guard olarak ilk beşte başlama başarısını gosterdi. Doğuş Balbay icin basketbol her ne kadar onemli olsa ve sakatlığının ardından yeniden sahalara donecek olsa da, ABD’deki eğitimini de aksatmaması ve universiteyi bitirmeyi hedeflemesi, Balbay’ın eğitimine verdiğin onemin en buyuk kanıtı. FIBA.com’a bir roportaj veren Balbay, merak edilen her şeyi ictenlikle cevapladı. Doğuş Turkiye’de profesyonel bir oyuncu olmak yerine, neden ABD’de Kolej Basketbolu oynamayı sectin? Turkiye’de bir yandan eğitimime devam etmek ve bir yandan da basketbol oynayabilmenin gercekten cok zor olacağını biliyordum. Bu yuzden de ABD’ye gelmeye karar verdim. Burada hem eğitimime devam edebilir hem de basketbolumu oynayabilirdim. Aslına bakarsanız şu an icin profesyonel bir takımda oynamak benim icin cok da onemli değil. Asıl amacım eğitimimi en iyi şekilde tamamlayabilmek. 35-40 yaşına geldiğinizde basketbol sizin icin bitmiş olacak. Bu bence en onemli nokta. Bu yuzden de hem okuluma devam edip diplomamı almak hem de aynı anda basketbol oynamak istedim. Profesyonel basketbol kariyerin sona erdiği zaman, neler yapmayı planlıyorsun, hedeflerin neler? Oncelikle Ortadoğu’ya karşı bir ilgim olduğunu soylemem gerekiyor. Bu konuda bazı birikimlerim de var. Turkiye’nin de icinde bulunduğu Ortadoğu ulkeleri hakkında daha fazla şey oğrenmek istiyorum. Bunu gercekten ilginc buluyorum. Şu an Turkiye’nin komşuları hakkında daha fazla şeyler oğreniyorum. Aslında basketbol kariyerimin ardından neler yapacağıma şimdiden karar vermedim ama eğitimimi Ortadoğu uzerine tamamlayarak bu konuda calışmak istediğime eminim. Bunun ileriki yıllarda bana bircok kapı acacağına inanıyorum. ABD’de gidebileceğin bircok universite vardı. Neden Texas’ı sectin? Rick Barnes nasıl bir coach? ABD’ye gelmemin en buyuk sebeplerinden biri Texas’dı. Burası resmi olarak ziyaret ettiğim tek okuldu. Kampuste yurumeye başladığım andan itibaren burayı cok sevdim. İmkanlar ve binalar cok hoşuma gitti. Kendi kendime işte burası benim istediğim okul dediğimi hatırlıyorum. Buranın, ABD’deki sporla eğitimi bir arada goturebilen en iyi okullardan biri olduğuna inanıyorum. Coach Barnes’in ise ABD’deki en iyi Kolej Basketbolu coachlarından biri olduğunu duşunuyorum. Mukemmel bir insan. Her zaman oyuncularını duşunuyor. Oyuncularının her gun biraz daha iyi olmasını istiyor ve bunun icin calışıyor. Onunla birlikte calışmanın benim icin buyuk bir fırsat olduğunu duşunuyorum. Kendi deneyimlerini bizimle paylaşıyor ve bu deneyimler sadece basketbolla ilgili değil, hayatın kendisi ile de ilgili. O cok iyi bir insan ve cok iyi bir antrenor. Buraya ilk geldiğinde oynanan basketbola adapte olmak senin icin zor oldu mu? Evet, biraz zor oldu diyebilirim. ABD’de basketbolun daha fazla bireysel yetenek uzerine kurulu olduğunu gordum. Burada gercekten cok yetenekli, guclu ve atletik olmanız gerekiyor ki ancak ozel bir şeyler yapabilesiniz. Avrupa’da ise durum biraz daha farklı. Şunu soyleyebilirim ki, ABD’de basketbol cok daha bireysel. Avrupa ise bundan farklı. Turk altyapı takımlarında oynamak sana neler kazandırdı? Ulken icin mucadele etmek sana neler ifade ediyor? Milli Takımlarda forma giymenin bana cok buyuk yardımı oldu. Milli takımlar ile birlikte gecirdiğim surenin, hayatımın en iyi deneyimi olduğunu soyleyebilirim. Şu ana kadar U16, U18 ve U20 takımlarında forma giydim. Bircok musabakada cok onemli başarılar kazandık. U16 Avrupa Şampiyonası’nı kazandık. Birkac kez dordunculuk ve birkac kez de ucunculuk elde ettik. Milli Takımda oynadığım sure boyunca cok iyi vakit gecirdiğimi soyleyebilirim. Milli Takım, ABD’ye gelmemde de bana cok yardımcı oldu. Ulkem icin forma giymek ise benim icin en buyuk onur. Herhangi bir turnuvada ulkemi temsil etmek cok guzel bir duygu. Goğsunuzde ulkenizin bayrağını taşıyorsunuz. Her zaman sanki son macınıza cıkar gibi oynuyorsunuz cunku ulkeniz icin en iyi bu şekilde savaşabilirsiniz. Uluslararası duşunduğunde, rakip olmaktan en cok keyif aldığın ulke hangisi? Sanırım bu soruyu İspanya diye cevaplayabilirim. Cunku İspanya’da basketbol gercekten yuksek bir seviyede oynanıyor. Basketbol zekaları cok yuksek. Her yaş kategorisinde yetenekli oyuncuları var. İspanya’ya karşı forma giydiğim her mactan buyuk zevk alıyorum. Turkiye’nin FIBA Dunya Şampiyonası gibi buyuk bir turnuvaya evsahipliği yapacak olması senin icin ne ifade ediyor? Sence Turkiye madalya, belki de altın madalya kazanabilir mi? Bunun Turkiye icin cok onemli bir fırsat olduğunu duşunuyorum. Turkiye’ye bu organizasyon icin bircok turist gelecek ve macları seyredecek. Bu turistler macların oynanacağı şehirleri de gormuş olacak ve kulturumuzu daha yakından tanıma fırsatı bulacaklar. Bunun da ulkemiz icin cok onemli olduğu kanısındayım. Bu şampiyonanın ekonomik de olmak uzere Turkiye’ye bircok getirisi olacaktır. Elbette kendi evimizde oynayacağımız bu Dunya Şampiyonası’nda madalya kazanmak en buyuk hedefimiz olacak. İyi hazırlanır ve cok calışırsak bunu da başarabileceğimize inanıyorum. Cok yetenekli oyuncularımız var. Madalya, hedefimiz olacak. Jeff Taylor FIBA __________________