Yeni Başlangıc Ne Kadar İşe Yarayacak? Panathinaikos gectiğimiz senelerde saha icindeki performansından daha cok saha dışındaki olaylarla gundeme geldi. Takımın sahibi Dimitris Giannakopoulos ve EuroLeague yonetiminin yaşadığı sorunlar, kulubun odak noktasının buraya kaymasına sebep oldu. Gectiğimiz sezon tecrubeli antrenor Rick Pitino’nun goreve gelmesiyle bu olumsuz havayı biraz olsun dağıtan Yunan ekibi, bu sezon bunun ustune koymaya calışmayı planlıyordu ancak kendilerini bir kez daha buyuk değişiklikler yaparken buldular. Gectiğimiz sezona da kotu bir başlangıc yapan Panathinaikos, careyi koc değişikliğine gitmekte bulmuştu. Bana gore bircok acıdan yetersiz bir koc olan Xavi Pascual’in gitmesi ve yerine Rick Pitino gibi bir efsanenin gelmesi, camianın aradığı heyecanı da bulmasını sağladı. Ustelik Yeşillerin uzerine yapışan negatif algı, Pitino ile birlikte dağılmaya başladı. Tum bunların sonucunu saha icerisinde de almayı başardılar ve play-off’a kapak atmayı bildiler. Fakat play-off’taki guclu rakipleri Real Madrid’e karşı hakemlerin bir faktor olduğu ilk mac haric bekleneni veremediler. Yaz doneminde Panathinaikos’un kaderini değiştiren bir olay yaşandı. Takımın kocu Rick Pitino, Yeşillerin cazip teklifine rağmen ailesiyle vakit gecirmek adına ABD’ye geri dondu. Bunun ardından Panathinaikos da takımın başına eski kocu Argyris Pedoulakis’i getirdi. 55 yaşındaki koc daha once 2012-14 ve 2016 yıllarında Panathinaikos’u calıştırmıştı. Ancak Obradovic sonrası kendini arayan Yeşiller’de beklentileri karşılayamamış ve takımla yolları ayrılmıştı. Gectiğimiz sezon Peristeri ile cok iyi bir performans gosteren ancak ust seviyede bir turlu tutunamamış Pedoulakis’in ucuncu denemesinde ne kadar başarılı olacağı hala buyuk bir soru işareti. Ustelik Giannakopoulos gibi bir adamla da calışacak olması cabası. Panathinaikos’un yaz donemi oyuncu transferleri ise bir hayli ses getiren cinstendi. Ustelik sadece Avrupa’da değil, aynı zamanda ABD’de de! Kolej tarihinin en buyuk skorerlerinden birisi olan ancak NBA’de bir turlu beklentileri karşılayamayan cılgın şutor Jimmer Fredette, gelecek sezon Yeşillerin formasını giyecek. Onunla birlikte uzun yıllar NBA’de forma giyen veteren forvet Wesley Johnson da Panathinaikos’la sozleşme imzaladı. Bu iki oyuncunun gelecek sezon EuroLeague’de neler yapacağı bircok insan tarafından merakla bekleniyor. Yeşiller tecrubeli oyuncuları DeShaun Thomas ve Ian Vougiouskas’ı takımda tutarken yine bir başka tecrubeli oyuncu Tyrese Rice’ı da kadrosuna kattı. Yunan ekibinin diğer transferleri ise bu seviye icin tecrubesiz Amerikalılardan oluşuyor. Onların bu seviyelere nasıl ayak uyduracakları ise Yeşillerin sezon icerisindeki kaderini doğrudan etkileyecek. PAO’nun bu sezonki onemli avantajı ise yerel ligdeki en buyuk rakipleri Olympiacos’un ikinci lige duşurulmuş olması. Yunan Ligi’nin kalan takımlarının kalitesini duşunduğumuzde Yeşillerin gule oynaya şampiyonluğa gideceğini soyleyebiliriz. Ustelik EuroLeague’de takım sayısının arttığı ve daha cok macın yapılacağı bu sezonda hafta sonları diğer takımlar kadar yıpranmayacaklar. Bu dinlenmenin faydasını sezon sonuna doğru alacaklarını duşunuyorum. Ancak tabii ki oyuncuların ritimlerinin bozulması acısından negatif bir etki de yaratabilir. Dilerseniz zaman kaybetmeden Yunan ekibinin transferlerini değerlendirelim: Transfer Karnesi Oyuncular hakkında uzun bir değerlendirmeyi incelemek yorucu olabileceği icin onları karşınıza karne şeklinde cıkartmaya karar verdik. Sadece bu yazın en iyi transferi hakkında daha uzun bir değerlendirme bulacaksınız. Diğerleri icin ise universitede olduğu gibi oyuncuların karşısında bir not ve kucuk bir değerlendirme bulacaksınız. Wesley Johnson (B): Hazırlık doneminde pek iyi gozukmedi ancak uyum sorununu aşıp katkı vermeye başlarsa atletizmi ve savunmasıyla fark yaratabilir. Cok iyi bir rol oyuncusu. Tyrese Rice (B-): Tecrubesiyle takıma cok şey katabileceğini hazırlık doneminde gosterdi. Ozellikle tempoyu arttırma konusunda cok etkili. Ben Bentil (C+): Pedoulakis’in Peristeri’den tanıyor olması bir avantaj. Tecrubesiz Amerikalılar arasında potansiyeli en yuksek isim. Hazırlık donemini de iyi gecirdi. Jacob Willey (C): Atletizmi ve ikili oyun bitirme becerisiyle etkili olabilir ancak savunma ve ribaunt konusunda kendisini geliştirmesi şart. Rion Brown (C-): Patlayıcı bir oyuncu, ribauntlarda surpriz katkı verebilir ancak oyununda onemli eksikler ve istikrar problemi var. Lig rotasyonunda daha cok tercih edilebilir. En İyi Transfer: Jimmer Fredette (A-) Avrupa basketbol tarihinin en cılgın transfer sezonu geride kalırken bircok kişinin Avrupa’da izlemek icin en cok sabırsızlandığı isim Jimmer Fredette’ten başkası değil. Kolej kariyerinde muhteşem bir performans sergileyen ve son senelerinde durdurulamaz bir skorer izlenimi vererek rekorları paramparca eden Fredette, 2011 draftının 10. sırasından secildi. Ancak yıldız oyuncunun NBA kariyeri beklentilerin cok altında kaldı. Bircok takım gezen ancak bir turlu patlama yapamayan Fredette, buyuk bir hayal kırıklığı yarattı. Ancak onun kaybolan ozguvenini ise Cin tazeledi diyebiliriz. 3 yıl boyunca Cin’de forma giyen Fredette, burada baskıdan uzak ortamda oynamanın faydasını gordu. Kaybolan yeteneklerini tekrar keşfeden yıldız oyuncu, adeta basketbol oynamayı yeniden hatırladı. Bu performansının kendisine NBA kapısını tekrar aralaması olasıydı hatta deneme antrenmanlarına da cıkmaya başlamıştı ancak PAO’dan gelen cazip teklife daha fazla direnemeyerek okyanusun bu kez diğer tarafına gecmeye karar verdi. Fredette Avrupa icin cok ust duzey bir isim. Mesafe tanımaksızın attığı şutları ve doğuştan gelen skor yetenekleri onu bu seviyeler icin durdurulamaz bir hale getiriyor. Nitekim hazırlık donemini de oldukca formda gecirerek neler yapabileceğine dair bazı kesitler sundu. Biraz abartırsak eli ısınan bir Fredette’in EuroLeague’de “Stephen Curry etkisi” yaratarak tek başına alacağı maclar olacaktır. Ustelik tum bu ozelliklerinin yanı sıra Calathes’in yanında oynamak icin bicilmiş kaftan diyebiliriz. Gectiğimiz sezon PAO’nun oyunu fazlasıyla Calathes’in yaratıcılığına kalmış ve onun teklediği zamanlarda alternatif uretmekte zorlanmıştı. Bu noktada Fredette, ikinci yaratıcı yer alarak sahada yer alabilir ve onlara ihtiyac duydukları butun cozumleri sunabilir. Calathes’in guclu fiziği sayesinde birlikte oynamalarında da bir mahsur olmayacak. Tabii ki Fredette’in rekabet yonu oldukca duşuk olan Cin ligi dışında kendini henuz gosterememiş olması onemli bir soru işareti. EuroLeague’in sertliği icerisinde ust uste oynanan maclarda ritmini koruyup koruyamayacağı henuz belirsiz. Ayrıca işin savunma kısmında da takımına bazı defolar yaratabileceği aşikar. Ancak PAO takımında atlet ve iyi savunmacı oyuncunun fazla olması bu alandaki zararı minimuma indirebilir. Kısacası onun gibi bir skoreri EuroLeague’de izleyecek olmak heyecan verici. Oyun kurucu: Nick Calathes – Tyrese Rice – Georgios Kalaitzakis Şutor guard: Jimmer Fredette – Nikos Pappas – Ioannis Athinaiou Kısa forvet: Wesley Johnson – Ioannis Papapetrou – Rion Brown Uzun forvet: DeShaun Thomas – Ben Bentil – Kostas Mitoglou Pivot: Jacob Willey – Georgios Papagiannis – Ian Vougiouskas Bu Takım Ne Oynar: Koşmak ya da Koşmamak… İşte Butun Mesele Bu Panathinaikos’un bu sezon neler yapacağı tabii ki kocun duruma ne kadar hakim olacağıyla doğrudan orantılı. Pedoulakis onceki denemelerinde oldukca başarısız oldu. Fakat gelen izlenimler bunlardan gerekli dersleri cıkarttığı yonunde. Kulubu ve camianın mevcut durumunu bilmesi de bir başka avantaj. Savunma konusunda oldukca etkili bir koc ve PAO’nun da bu konuda bir desteğe ihtiyacı var. Buradaki onemli nokta Giannakopoulos’un sezon ici sabrının ne seviyede olacağı. Saha icerisine donecek olursak, yazının ust kısmında da belirttiğim gibi gectiğimiz sezon PAO’nun performansı fazlasıyla Calathes’in gostereceği performansa dayanmıştı. Ozellikle Pascual’in koc olduğu donemde Yunan ekibini izleyebilmek gercekten bir sabır işine donuşmuştu. Ancak Pitino, geldikten sonra bu noktaya bir nebze denge getirdi. Gectiğimiz sezon uc sayılık atışlarda korkunc bir performans gosteren Panathinaikos, modern basketbolun en onemli noktasını ihmal ederek oynamaya calıştı. Bu da doğal olarak onları acık sahada oynamaya sevk etti. Fakat bunun olmadığı donemlerde de yarı sahada cok cozumsuz kaldılar. Bu noktada Fredette, Rice ve Johnson gibi oyuncuların kadroya dahil olmaları bu soruna buyuk olcude cozum getirecektir. Johnson da uyum sağlarsa Calathes icin yeteneklerini gosterebileceği bolca alan olacak. Bu da PAO’nun verimini arttıracaktır. Fakat gectiğimiz sezon topu buyuk olcude elinde tutmaya alışan Calathes’in bu sezon bu kadar fırsatı olmayacak cunku diğer oyuncular da bireysel olarak bir şeyler yaratmayı seven isimler. Aralarında oluşturacakları kimyanın derecesi sezon icerisinde Panathinaikos’un kaderini cizecek bir etmen olabilir. Guardlardaki bu ceşitlilik de yine Panathinaikos’un yaratıcılığını arttıracak cinsten. Fredette’ten zaten detaylıca bahsettik. Calathes ise bu ligin en iyi guardlarından birisi. Saha icerisinde bircok şeyi yapabiliyor. Ozellikle ribauntlara giren bir guard olması da Yeşillerin tempoyu kolayca yukseltmesini sağlıyor. Gectiğimiz sezonki kadar yıpranmayacak olması da işlerin kızıştığı doneme diri olarak girebilmesini sağlayabilir. Bu da buyuk bir avantaj. Arka alandaki diğer oyunculara bakacak olursak; Rice bir donemler Maccabi’yi şampiyonluğa taşıyabilecek kadar iyi bir oyuncuydu ancak kariyeri yalpalama donemine girmişti. Fakat son donemde oyununu olgunlaştırıp gerekli değişiklikleri yapmayı başardı. Bu da gectiğimiz sene Langford’dan beklenen Calathes’in yanındaki tecrubeli skorer ve ikinci oyun aklı gorevlerinin altından kalkabileceğinin bir gostergesi. Pappas da benchten gelerek savunması ve enerjisiyle takımının temposunu arttırmasını sağlayabilir. Dolayısıyla PAO, bu sezon yarı sahada gectiğimiz sezon olduğu kadar kısır bir goruntu sergilemeyecektir. Ancak yine de onların ana planı koşmak olmalı. Cunku kadrolarında oldukca atlet oyunculara sahipler, Calathes gibi geciş oyunu uzmanı bir silahları var ve ozellikle pota altında sırtı donuk skorer konusundaki defolarını bu şekilde gizleyebilirler. Koşamadıkları noktada ise ana plan kesinlikle Fredette olacaktır. Keza ikili oyunlar da onlar icin guclu bir silah cunku Bentil ve Willey gibi patlayıcı bitiricileri var. Şut konusunda dediğim gibi gectiğimiz senelere kıyasla daha iyi bir konumdalar ama istikrar bulmaları gerek. Panathinaikos gectiğimiz sezon da 4 numara pozisyonunda problemler yaşadı. Uzun sure genc oyuncu Kostas Mitoglou’ya bu gorevi verdiler ancak o da doğal olarak beklenen seviyede katkı veremedi. Bu sezon da 4 numara pozisyonu ozelinde uzun rotasyonunda neler yapacakları merak konusu. DeShaun Thomas cok iyi bir hazırlık donemi geciriyor ve zaman zaman takımın ana skoreri olmayı başardı. Fakat onun da savunmadaki defoları malum. Ben Bentil potansiyelli bir isim ve bu sezon surpriz bir katkı yapabilir ancak sonucta bu bir varsayım. Genel olarak uzun rotasyonu konusundaki problemleri ise işin savunma kısmında yoğunlaşıyor. James Gist’in de ayrılmasının ardından cok tecrubesiz bir pota altına sahipler. EuroLeague’de rakip olarak gorebilecekleri takımların pota altlarına baktığımızda da bu durum bir sorun haline donuşebilir. Kadroya bu sezon katılan Willey ve Bentil’in EuroLeague tecrubesi yok denecek kadar az. Papagiannis korkunc bir donemin ardından gectiğimiz sezon Pitino’nun gelişiyle hayat belirtileri vermeye başladı ancak bunu ne kadar surdurebileceği belirsiz. Ayrıca Panathinaikos ikili oyun savunmasında zaaflara sahip bir takım. Thomas’ı burada anlatmaya bile gerek duymuyorum. Cok yumuşak bir oyuncu ve savunmada cok da cabaladığını soyleyemeyiz. Papagiannis’in ayakları oldukca yavaş ve guardlarla eşleşmek durumunda kaldığı zaman savunmada bir gedik haline donuşuyor. Bentil ve Willey de savunma konusunda pek guvenilebilecek isimler değil. Ustelik kısalarda da Rice ve Fredette’in savunma zaaflarını hesaba katarsak bu sorunun ciddiyeti sezon devam ettikce artabilir. Bu noktada Papapetrou, Wes Johnson, Pappas gibi oyunculara buyuk yuk duşuyor. Bunların yanı sıra ribauntlar da Panathinaikos icin hayati bir onlem taşıyor. Acık sahada daha etkili bir takım olduklarını belirtmiştik. Bu fırsatları yakalamaları icin de ribauntları net şekilde toplamaları gerek. Şu ana kadar bu bir problem olarak gozukuyor. Papagiannis her ne kadar gectiğimiz sezonun sonlarına doğru bu yonde katkılar vermiş olsa da bu konuda guvenilir bir isim değil. Keza diğer oyuncular da ribaunt ozellikleriyle bilinmiyor. Hal boyle olunca PAO da zaman zaman aradığı tempoyu bulmakta zorlanabilir. Onların şansına olan bir durum ise kısaların bu konuda kendilerine yardımcı olabilecek olması. Keza yarı sahada top dolaşım temposu da kendileri icin onemli bir nokta. Zira Fredette, coğu zaman savunmaların odak noktasındaki isim olacak ve yardımlar genelde ona doğru gidecek. Bu noktada topu doğru ve hızlı şekilde dolaştırmaları ve boşta kalan oyuncuların cezaları kesebilmesi cok onemli. Eğer diğer oyuncular bu cezaları kesebilirlerse Fredette kendisi icin gerekli boş alanı bulacak. Bu da PAO’nun 5’e 5 hucumlarının ciddi şekilde nefes almasını sağlayacak. Hazırlık Macları: Yuksek Skor, Gereken Zaman Panathinaikos icin hazırlık donemi başarılı gecti. Oynadıkları 6 hazırlık macında sadece bir yenilgi aldılar. Ancak hazırlık doneminin ilk kısmında cok guclu rakiplerle oynadıklarını soylemek yanlış olur. Daha cok yerel ligdeki rakipleriyle oynadılar ve cok kolay galibiyetler aldılar. İlk ciddi sınavlarında Maccabi’ye yenilmeleri de onlar adına bir alarm niteliğindeydi. Yine de Calathes’in denkleme dahil olmasıyla birlikte nasıl bir uyum surecinden gececekleri onemli 06 Eylul Panathinaikos-Iraklis: 99-79 (Jimmer Fredette 24 sayı) * 11 Eylul Panathinaikos-Peristeri: 111-91 (DeShaun Thomas 24 sayı) * 14 Eylul Panathinaikos-Unics Kazan: 94-76 (Jimmer Fredette 31 sayı) * 15 Eylul Panathinaikos-Promitheas: 71-69 (DeShaun Thomas 23 sayı) * 20 Eylul Panathinaikos-Maccabi Tel Aviv: 71-82 (Tyler Dorsey 18 sayı, Tyrese Rice 17 sayı) 21 Eylul Panathinaikos-Fenerbahce Beko: 84-72 (DeShaun Thomas 21 sayı, Jimmer Fredette 17 sayı) İzlenmesi gereken isim: Wesley Johnson Bu noktada secim yapmakta zorlandığımı itiraf etmeliyim. Ben Bentil kafamı karıştıran bir diğer secenekti ama tercihimi yaratabileceği etki daha buyuk olan Wesley Johnson’dan kullandım. Yine de bir gozunuz Bentil’de olsun diyebilirim. Bu sezon NBA’den Avrupa’ya gelen bircok oyuncudan biriydi Wesley Johnson. Ancak lige girdiği zamanki beklentiler ve ligde gecirdiği zaman onu diğerlerinden farklı bir noktaya koyuyor. Johnson, 2010 NBA draftının 4.sırasından secilebilecek kadar yuksek bir potansiyeldi. Tıpkı yeni takım arkadaşı Fredette gibi bu beklentileri hicbir zaman karşılayamadı. 9 senelik NBA kariyeri boyunca hicbir zaman cift hanelerde skor uretemedi. Uc sayı cizgisinin gerisinden hicbir zaman guvenilir bir isim olmadı. Zaman icerisinde kendisine kalıcı bir yuva bulmakta zorlandı ve daha cok 3&D gorevini alan bir rol oyuncusuna donuştu. Sonuc olarak da Avrupa’ya gelmeye karar verdi. Johnson 32 yaşında ancak atletik yetenekleri hala yuksek seviyede. En azından Avrupa icin… Savunma konusunda da bircok kişiye zorluk cıkartabilir. Ancak hucumu suruklemesini beklemek ve delici ozelliklerini onemli bir hucum silahı olarak gormek bir hata olur. Hazırlık maclarında da cok istikrarlı bir performans gosteremedi ve henuz adaptasyon surecinde olduğu aşikar. Yine de gerek yetenekleri gerekse tecrubesiyle PAO adına savunmada cok onemli bir silaha donuşebilir. Hem guardları hem de uzunları savunabilecek fiziksel ozelliklere sahip ve bu da PAO’nun ikili oyunlarda adam değişmesini kolaylaştıracaktır. Hucumda ise ozellikle Calathes’le birlikte acık sahada verimi fazlasıyla artacaktır. Eğer şut konusunda belli bir istikrar yakalayabilirse takımını onemli noktalara taşıyabilir. Ne Beklenmeli: Surpriz mi, Husran mı? Panathinaikos, gorkemli transferleri ve kendi standartlarında daha sakin bir Dimitris Giannakopoulos’la olumsuz havayı iyice dağıtmış gozukuyor. Ancak yine de Yeşillerin bu sezon yıllardır hayalini kurdukları Final Four’a donmeleri de biraz uzak gozukuyor. Panathinaikos, mevcut kadrosuyla gectiğimiz sene Final Four iddiası taşıyan bir takım olabilirdi ancak bu sezon EuroLeague’deki guc seviyesi oyle bir noktaya cıktı ki şu anda Yunan ekibi icin gercekci hedef play-off’lara kalmak olarak gozukuyor. Ellerinde bunu başarabilecekleri bir malzeme var. Fakat onların kaderini deplasmanda oynayacakları maclar ve Giannakopoulos’un cılgınlık seviyesi cizecek. Son yıllarda deplasmanda aldıkları sonuclar ic acıcı değil ve bu yıl her takım evindeki maclara ekstra asılacaktır. O yuzden işleri daha da zor. Yukarıda da belirttiğim gibi yerel liglerindeki kalitenin duşmesi sonucu maclara diğer rakiplerine kıyasla daha diri cıkacaklar ve bu onlar adına onemli bir avantaj. Ustelik oyun sıkıştığında cozum uretebilecek birden fazla oyuncuları var. Yani Fredette’in cıldırıp tek başına alacağı maclar olursa kimse şaşırmayacaktır. Eğer birkac surpriz deplasman galibiyeti alırlarsa elleri cok rahatlayacak. Ben sezon sonuna doğru bu konuda bir atılım yapmalarını bekliyorum. Tabii ki kadroya bir takviye gelmesi de olası. Tecrubesiz uzunların performanslarına gore Yunan ekibini bir 4 numara icin markette gorebiliriz ki buna şimdi dahi ihtiyacları var. Hazırlık maclarını ve kadro kalitesini kıstas aldığımızda kişisel tahminim Yunan ekibinin bir şekilde play-off’lara kalacağı yonunde. Ancak ev sahibi avantajı almalarını beklemiyorum. Bu da onlar icin hikayenin sonu play-off’larda gelecek demek. Yine de izlemesi keyifli bir takım olacaklarına inanıyorum. eurohoops
__________________
Panathinaikos Takım Analizi: Yeni Başlangıc Yeni Heyecanlar
Basketbol0 Mesaj
●20 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Spor
- Basketbol
- Panathinaikos Takım Analizi: Yeni Başlangıc Yeni Heyecanlar