İtalya'nın efsane futbolcularından Andrea Pirlo, 'I Think Therefore I Play' (Duşunuyorum oyleyse oynayabilirim) kitabında, 2001-2002 sezonunda Milan'dayken teknik direktorluklerini yaptığı Fatih Terim ile ilgili carpıcı ifadelere yer verdi. İşte Pirlo'nun kitabında yer alan o bolum: Berlusconi ve Ancelotti arasında karşılıklı sevgiye dayanan, oldukca sağlam bir ilişki vardı. Fakat bunun Milan'ı calıştıran herkes icin gecerli olduğunu soyleyemem, orneğin Fatih Terim... Fatih Terim oldukca dikkat cekici ve kurallara alerjisi varmış gibi gozuken garip bir insandı. Daha en başında Milan'da uzun sure gorev yapamayacağı oldukca belliydi ve kısa bir sure sonra da kovuldu. Terim Milan'dan once, canının istediği her şeyi yapabildiği, daha duşuk profilli takımlarda gorev almıştı ama burası Milan'dı. Burada bazı hareketlerin tolere edilmeyeceğini herkes bilirdi. Mesela; oğle yemeğine canı isteyince gec katılıyordu. AC Milan'ı temsil etmesi gereken resmi aktivitelere kravat takmadan gelebiliyor; sonra bu aktivitelerden, evinde "biri bizi gozetliyor" seyretmek icin kimseye haber vermeden erkenden ayrılıp, Galliani'yi masasında tek başına bırakıyordu. Kendisini tesislerde John Travolta gibi garip, cafcaflı ve renkli kıyafetler giyerken goruyorduk. Gorevi boyunca kendisinin adeta golgesi gibi olan deli bir tercumanı vardı. Terim'in 5 dakikalık ateşli konuşmalarını, duygusuz şekilde 5 saniyede tercume eden bir adam... Tercumanı bir ara Terim'e medya ile tum ilişkileri suresiz kesmesini tavsiye etti. Medya ile ilişkileri kesmek... Suresiz... AC Milan'da... İletişimin her şeyden onemli olduğu ve mukemmel yonetildiği bir kulupte... Ozellikle goreve başladığı ilk gunlerde yaptığı takım toplantıları ise unutulmazdı. Terim eline bir tebeşir alıp taktik tahtasına 11 daire cizerdi. Tahtadaki her daire sahaya cıkacak bir oyuncuyu temsil ederdi. Ancak konuşmanın ortasında taktik tahtası, cizdiği oklardan ve karalamalardan oyle bir hale gelirdi ki; hangi dairenin kimi işaret ettiğini anlamak imkansızlaşırdı. Taktik tahtası, oyuncuları ve mevkileri birbirinden ayırmanın mumkun olmadığı karmakarşılık bir hal alırdı. Kısacası tam bir kaos... Sadece kalecinin kendi pozisyonundan emin olabildiği bir kaos... Toplantı sırasında bir daireyi işaret edip, "Costacurta, tam burada olman gerekiyor" diye konuşmaya başlardı. Bir gun dayanamayıp, "Ama patron, o gosterdiğin dairenin biraz once benim olduğunu soyledin, Costacurta değil ki" demek zorunda hissettim. İşin daha da kotusu konuşma ilerledikce defans bolgesindeki dairelerle, forvettekileri karıştırmaya başlardı. Artık oyle bir hal almıştı ki, kendi aramızda 'Acaba bunu Berlusconi'nin gizli ruyası olan 2-4-4 taktiğini gercekleştirmek icin bilerek mi yapıyor' diye şakalaşmaya başlamıştık. Ancak şaka bir yana, Terim'in taktik bilgisinin yetersizliğini ve tum oyun planının takımı bağıra cağıra motive ederek, sahada iyi bir sonuc almamızı umit etmek olduğunu anlamamız cok uzun bir sure almadı. Belki boyle bir plan başka yerlerde gecerli olabilirdi ancak Milan'da işlemezdi, İşlemedi de... Milan'da uzun sureli gorev alabilmek icin bundan cok daha fazlasına ihtiyac vardı. GUNLUK GAZETELER
__________________
Pirlo'dan Fatih Terim hakkında flaş sozler!
Futbol0 Mesaj
●27 Görüntüleme
- ReadBull.net
- TV, Sinema, Sanat ve Spor
- Spor
- Futbol
- Pirlo'dan Fatih Terim hakkında flaş sozler!