Burak Soylu adlı taraftarımızın kaleme almış olduğu yazıyı sizlerle paylaşıyoruz... Bugun Bursaspor yine tarihi gunlerinden birini yaşadı ve gorunen o ki yine gun sonunda huzun,burukluk ve acı vardı. 22 Kasım 2013... Aramızdan bircok değerli isimi alan 2013 senesi Bursaspor'u da es gecmemişti once İbrahim Yazıcı ve bugun de muhtemelen Batalla'yı aldı bizden. Batalla'nın gidişi cok ani oldu gorunur de. Herşey 1 gun dahi dolmadan gercekleşti, kimse birşey anlamadı. Baktığımız da Bursaspor adına bir cok ilke imza atmış, buyuk bir oyuncu. Şampiyonlar Ligi'nde Valencia attığımız ilk golden tutun da, Beşiktaş'a atılan şampiyonluk golu, Mersin'e attığı son dk. golu, saha dışında ki mutevaziliği, sosyal konularda duyarlılığı ve bircok sayamadığımız ozelliğiyle taraftarın gonlune taht kuran bu adam neden bırakıp gitti. Bursa şehri karışık bir şehirdir,yaşayanlar bilir. Butunleşmesi birlik olması zordur ama bunu başardığında da engel tanımaz,rakip tanımaz. Batalla olayı da birlik olamamanın bir sonucudur işte. Yeni yonetimin gelmesiyle birlikte işler karışmış, profesyonel diye getirilen isimler yapılması gerekeni yapamamış,bunun uzerine eski bazı başkan adayları kaos ortamını daha da alevlendirmiş ve işler icinden cıkması zor bir duruma gelmiştir. Tam bazı şeyler normalleşiyor, takım duzeliyor demek uzereyken şanssız 2 mağlubiyet ortamı yine karıştırmış yonetimin bu ortamı bastırmak icin yaptığı transfer hamlesi durumu sakinleştirmişti. Yonetimi geldiğinden beri hep eleştirdim, karşısında durdum, Vojvodina macında, Beşiktaş macında ben de "Yonetim İstifa" diye bağırdım fakat Batalla konusunda bu yonetimin herhangi bir yanlışı olduğunu duşunmuyorum. Sozleşmesinde iyileştirme yapılmış, sozleşmesi uzatılmış,kaptanlık gorevi verilmiş bir oyuncudan kimse aniden boyle bir cıkış beklemez. Batalla icin de durum garip aslında , Fenerbahce macında attığı gole cılgınlar gibi sevinen bir oyuncunun aklında takımdan gitmek olması pek mantıklı değil. Geldiğimiz nokta şu ki; İlhan Uslu'nun olaydan 4 saat once attığı tweet ve butun yukarıda saydığımız durumlar bu işin arkasında bazı eski yoneticiler ,menajerler ve ince hesaplar olduğunu gosteriyor. Tepede birlik olamayan insanlar yuzunden yine olan şehrimin Bursaspor aşığı insanlarına oldu. Sevgilisi alındı elinden bu insanların, bircok kez mutluluktan havaya ucuran, tribunde boğazlarını patlatırcasına tezahurat yaptıkları sevgilileri. Batalla'nın da biraz duşunmesi gerekirdi butun bunlar olurken. Eğer yonetimle problemi varsa konuşabilirdi,teknik heyetle problemi varsa konuşabilirdi sonucta bu kulupte en cok nazı gecicek adamdı.Bu problemler uzlaşı ile halledilebilirdi ama Batalla kendi aklını fikrini kullanmayarak gerek menajerlerinin gerekse eski yoneticilerin etkisinde hareket ederek belki de hayatının en buyuk yanlışlarından birini yaptı. Hem Bursaspor icin hem kendisi icin. Her mac stadta coşkuyla ismini haykıran bir taraftar, neredeyse kendisine tapan bir şehir bulması cok zor. Evet taraflı tarafsız herkesin beğenisi kazandı ama burda ki sevgiyi başka bir yerde bulması pek mumkun değildi. Butun bunları değerlendirip menajerleri ve kotu niyetli insanları bertaraf edebilirdi. Belki aklını parayla celdiler, belki tehdit ettiler, belki başka birşey ama bu filmin sonu boyle olmamalıydı. En azından burada cok guzel gunlerinin gectiğini, taraftara teşekkur ettiğini ama ayrılmak istediğini bugun kameralar karşısında acıklayabilirdi ama kacıp gitmek ona yakışmadı. Biz Bursaspor taraftarına duşen ise doğruyu yanlışı iyi ayırt etmektir. Bugun yonetimi ne kadar savunmasam ve desteklemesem de bu konuda yonetimin yanlış bir tarafı olmadığını kabul etmek gerekir. Yarın stadyumda yonetim aleyhine yapılacak kotu tezahurat ozellikle futbolcuları da kotu etkileyecektir. 3 senedir sesini cıkarmadan yedek kulubesinde oturan Musa'ya, kadroya girmediğinde giderim demeyen Basser'e ,Sestak'a ayıp yapılmış olacaktır. Cunku bu adamlar kalmış ve mucadeleyi secmiştir. Bu sebeple yarın futbolcuları desteklemek hem de her zamankinden cok desteklemek gerekir. Burak Soylu // burak22.blogspot.com
__________________