Mazlum Şarkaya '' Futbol'un Adaleti Varmış ''
Futbol0 Mesaj
●21 Görüntüleme
- ReadBull.net
- TV, Sinema, Sanat ve Spor
- Spor
- Futbol
- Mazlum Şarkaya '' Futbol'un Adaleti Varmış ''
-
05-10-2019, 02:14:04Editorumuz Mazlum ŞARKAYA'nın "Futbolun Adaleti Varmış" başlıklı Goztepe - Altınordu macı yazısı sizlerle İzmir takımlarıyla yaptığımız mucadeleler rakiplerin genellikle bize karşı olağanustu motivasyon ile, varlarını yoklarını ortaya koydukları karşılaşmalardır. Bunu zaman zaman yadırgamış olsak ta aslında cok doğal bir durum. Şehrin en buyuğune karşı terazide kendini tartma macıdır bu onlar icin. Sezon boyu 100-200 kişiye oynayan takımın oyuncuları icin binlerce Goztepelinin onunde oynamak vitrin macıdır. Kendini ispat etmek, bir nevi o temaşanın icinde rol alma şansını ele gecirmektir. Buraya kadar her şey normal. Elbette daha cok motive olup mucadele edebilirsin, kazanmak isteyebilirsin ama bu hırsın seni, o her fırsatta futbol kamuoyunda algı yaratmaya calıştığın ‘’İyi birey, İyi vatandaş, iyi futbolcu’’ ilkelerini cope donuşturup, saha icinde cirkinleştirecek hallere sokmamalı. Yıllardır size destek veren bir camiadan macı kazanma uğruna yaptıklarınızla sadece nefret kazanıyorsunuz. Her konuda hassas davranıp bunu basına guzelce servis eden, bornozunu yere atan bir oyuncuyu dahi takımdan uzaklaştıran zihniyete, gecen sezon oynanan, saha ici ve tribunlerin de hicbir gerginlik olmamasına rağmen 2-2 biten macta son dakika golunden sonra Goztepe taraftarına el kol yapan futbolcularına ne yaptın? diye sorarım. Oyuncunu karşına alıp senin el kol yaptığın Goztepe tribunu biz duşerken de, cıkarken de bizim icin nefes tuketti, yanımızda oldu diyebildin mi? Pardon siz o zamanlar Buca Akademi icin iki topcu araklayıp nakite donuşturme derdindeydiniz. Goztepe’nin alt yapı tesisleri stadyum inşaatı nedeniyle yıkıldığında alt yapımızda ki cocukların ailelerini arayıp onların tesisi bile yok diyerek gencecik cocukların aklını karıştırmak sizi ‘’futbol adamı’’ değil, olsa olsa bu şehirde ayak oyunları ceviren bir futbolcu simsarı yapar. Bir laf vardır hani: ‘’Biz kırk kişiyiz, birbirimizi iyi biliriz’’ diye, İzmir futbolu icin durum tam anlamıyla budur. İzmirli her şeyin farkında, o ambalajı suslu ilkelerinizi İstanbul basınına yedirin. Biz tokuz. Gelelim maca, gecen hafta Gaziantep deplasmanın da ilk yarısı tutuk ikinci yarısı tempoyu cok yukarılara ceken bir Goztepe izlemiştik. Altınordu mucadelesi icin aynı macın fotokopisi oldu diyebiliriz. Macın ilk 45 dakikasında oyun kurmakta epey zorlandık. Altınordu’nun ilk yaptığı hucum da golu bulması işleri zorlaştıracak gibi gorunurken devreye Gokhan’ın guzel goluyle eşitlikle girdik. İkinci yarının başlamasıyla oyunu tamamen rakip yarı alana yıktık. Girdiğimiz sayısız gol fırsatından yararlanamadık. Bunda şans faktoru kadar, bizim beceriksizliğimiz ve Altınordu’nun yetenekli genc kalecisi Erce’nin de buyuk payı vardı desek yanlış olmaz. Takımımız bircok pozisyondan yararlanamazken, rakip 45 dakika boyunca sadece iki kez gelebildiği kalemizde Kenan’ın ayağından bulduğu gol ile 2-1 one gecti. Bitime 7-8 dakika kala bir puan icin yerden kalkmayan rakibe karşı kacırdıklarınız yetmezmiş gibi bir de geriye duşuyorsunuz. Butun konsantrasyonunuz ve inancınız erimesi gerekirken takımımız buna yine tepki gosterdi. Belki de bizim icin sonuctan daha cok sevindirici olan da buydu. Takım savunmasında o dakika’ya kadar cok sık yerleşim hatası yapan Altınordu takımı ve teknik heyeti 88.dakika’da Okan hocanın yaptığı Lokman hamlesini algılayamaya calışırken bu oyuncunun ayağından gelen golu kalesinde gordu. Uzatma dakikalarında mucadeleye eşitlik gelirken stoperimiz Leo topu rakip kaleden alıp santraya koştu. Oyuncularımız kalan 1-2 dakikalık surecte dahi kazanmaktan asla vazgecmedi. Bu oyunda ‘’futbolun adaleti yoktur’’ diye bir klişe vardır. İşte dun son nefeste Mehmet Umut Nayir’in kafasında gelen gol futbolda adaleti tecelli ettirdi. Uzun yıllar unutulmayacak bir final yaşadık. Bizim icin mac ikinci yarının santrası ile başladı. Ligin bu haftalarında ağır kamplardan cıkan takımlar icin ozellikle karşılaşma sonlarına doğru yorgunluk artacakken, takımımız tam tersine cok yuksek bir tempo yakalıyor. Rakiplerin duşmeye başladığı dakikalar da ortaya cıkan bu dirilik Altınordu gibi bir takımı havlu atacak durumlara duşurdu. Sonuc olarak dun kaybetmiş olsak dahi bu takım alkışlanırdı. Goztepe takımı mac kaybedecekse, dunku gibi oynayıp kaybetsin. Hepimizin gormek istediği pes etmeyen, vazgecmeyen, savaşan, mucadele eden, seyir zevki sunan bir ekip goruntusuydu. Bu takımda bunların hepsi var. Dun ikinci 45 dakikada gosterdiğimiz tempoya şu an icin bu ligde dayanabilecek ekip olduğunu sanmıyorum. Eksiklerimiz var mı? Elbette var. Bunlar zamanla giderilir. Onemli olan bu iştahın takımda var olması. Hep birlikte bu mucadele eden, savaşan takımın arkasında duralım. Bu kadar diri bir takım yaratan Okan hocamıza, 2.golde topu rakip kaleden santraya getiren arkadaşlarını motive eden, 3. golde rakip yarı alanda 20 metre top suren ve golde buyuk pay sahibi olan, sanki yıllardır bu takımda gorev yapıyormuş gibi takımını sahiplenen Leo’ya, kenarda yaşadığı buyuk heyecanı oyuna girdikten sonra attığı gol ile taclandıran Lokman’a, mac boyu hayati iki ters kademe yapan Mehmet Erdem’e, sahada basmadık yer bırakmayan Segbefia’dan, attığı golden sonra tribune cıkan Gokhan’a, her topa hamle yapan Kone’ye, oynayanından kenarda oturanına kadar hepsine tek tek helal olsun. Daha yolun başındayız, bu macta ki geriye donuş takımın ozguven kazanması anlamında cok onemliydi. Bu takım dun ilk devrede olduğu gibi zaman zaman sallanacak, belki sendeleyecek ama hic vazgecmeyecek. İşte o anlarda siz de vazgecmeyin… Mazlum ŞARKAYA - GozGoz Tv __________________