Bursadabugun.com yazarı Yaman Kaya'nın koşe yazısı. Hamza Hamzaoğlu'nun yerli futbolcu seviciliği Galatasaray'da gorev yaparken dillerden duşmuyordu. Bilhassa bazı isimlerle ozel bir ilişkisi vardı. Hatta onlar icin yonetime rest bile cekmekten cekinmedi. Nihayetinde de İstanbul'dan gonderildi. Vedasının perde arkasında bir paralel temizliğinin yattığı da iddia edilmişti. Sosyal medyada kulis bilgileri paylaşan fenomen hesaplarda, Hamzaoğlu'nun Hakan Şukur'le bağlantısı dile getiriliyor, FETO ile ilişkili olabileceği de one suruluyor. Turkiye boylesine hassas bir donemden gecerken, bu ithamlar şuphesiz ki aklını kurcalıyordur. Henuz 20 yaşındayken attığı gollerle adından soz ettirirken Galatasaray'dan gonderilen "Papen" lakaplı Mustafa Kocabey, Sabah Gazetesi'nde yayınlanan roportajında bakın ne demişti, hatırlatalım: "Sporda bu yapının (FETO) etkisi var mıdır, varsa nasıl işliyor? Sadece Şukur'un etrafındaki isimlere bakın, bunu rahatlıkla cozebilirsiniz. Ben Yozgatspor'daydım orada takım arkadaşım vardı aynı zamanda kaptanımız Cihat Arslan. O mesela cok onemserdi, surekli sohbetlere katılırdı. Surekli bizi o yonlendirirdi. Sohbetin olacağı gunleri haber verirdi mesela. O donem bize surekli Allah, kitap konuşurlardı, boyle olacağını tahmin edemedik. Hakan Şukur ozellikle futbolu bırakıp milletvekili olduktan sonra takımlara antrenor gonderme yetkisine sahipti... Benim anlayamadığım olayların başında yer alır. Bu yapı kimi, nereye gonderdi? Hamza Hamzaoğlu'nu once Eyup'e, ardından da Akhisar'a gondermiştir. Asıl komik olan Hamzaoğlu'nun bıraktığı takımları Cihat Arslan'ın devralmasıdır... Diğer kuluplerde dolaşan bir başka isim de Uğur Tutuneker'dir. Uğur abi de bu carkın icerisindeydi. Şu an neresinde bilmiyorum. Şukur'e yakın olanların hepsi dikkat ederseniz kulup buldu. Turkiye'deyken goreve getirilen coğu hocayı araştırırsak en sonunda Şukur cıkar. FETO Teror Orgutu'ne bağlı olanlar kulup buluyor zaten. Onlar futbolcu transferi yapabiliyor. Onların menajerleri transfer yapıyor." Bir de ortaya cıkan gayri meşru ilişkisi ve cocuğu var. Gizli olarak surdurduğu Denizli'de başlayan yasak aşk macerası tum detaylarıyla kamuoyuna yansıdı. Bu durum da onu bir hayli germiş olmalı. Kolay değil tabii ki... Saygın, efendi bireylikten gayri meşru ilişki ve FETO ile anılmaya geciş... Belli ki tum bunlar zihnini oldukca yoruyor. En buyuk zararı da kentin ortak değeri Bursaspor goruyor. Zira takımda işler iyi gitmiyor! Oyuncu tercihleri yanlış. Teknik direktor olarak her zaman doğru ilk 11'i sahaya suremeyebilirsiniz. Ancak takımın kotu performansına rağmen eliniz kolunuz bağlıymış gibi her şeyi seyrediyorsanız ortada ciddi bir problem var demektir. Mucadeleyi okuyamıyor... Bursaspor gibi taraftarı macı her an yaşayan bir takımın hocası olduğunu da unutuyor. Tribunle-futbolcu karşı karşıya geliyor ister istemez, cunku ortada hoca yok! Tek yaptığı iş mactan sonra giderim diye gozdağı vermek! Sanki kalmasını isteyen var! En buyuk sucsa Başkan Ali Ay'da... Bu işin yuruyemeyeceği apacık ortadayken sezona Hamza Hoca ile başladı. Ustelik bu hatasını surdurmeye devam ediyor. Kendi kredisini tuketiyor, farkında mı acaba? Yoksa Hamza Hoca ile yolları ayırmasına engel olan biri mi var? Okyanus otesini sevenleri korumasıyla bilinen o zat Bursaspor'un icişlerine karışmaya devam mı ediyor yoksa? Var mı acıklayacak yurek Sayın Ay? Tertemiz şampiyon" olan bu takıma ismi yakışmayan kim varsa derhal gorevinden uzaklaştırılmalıdır. Bu zorunluluğu yerine getirmeyenler, hesap zamanı geldiğinde hic uzulmesinler. Bedeli oderler... Kaynak: bursadabugun.com
__________________