Eurosport'un konuğu Erol Bulut: "Benim icin yıldız isim diye bir şey yok" Eurosport Turkiye 21/06/2019 @ 12:25Guncellendi 21/06/2019 @ 12:37 Yeni sezonda Aytemiz Alanyaspor'u calıştıracak olan Erol Bulut, Evkur Yeni Malatyaspor ile gecirdiği başarılı doneminden futbol anlayışına, Turkiye'deki altyapı sorunundan kariyer hedeflerine kadar bircok konuda Ali Umut Değirmen'in sorularını yanıtladı. Spor Toto Super Lig'de 2018-2019 sezonunu beşinci sırada bitiren ve onumuzdeki sezon UEFA Avrupa Ligi'ne on elemelerden katılım hakkı kazanan Evkur Yeni Malataspor'un bu başarısında en buyuk pay sahiplerinden biri teknik direktor Erol Bulut'tu. Alınan sonucların yanı sıra sezon boyunca takımına oynattığı futbolla da beğeni toplayan 44 yaşındaki teknik direktor, yeni sezonda Aytemiz Alanyaspor'u calıştıracak. Eurosport Turkiye adına Ali Umut Değirmen'in yonelttiği soruları ictenlikle yanıtlayan Erol Bulut, kariyeri ve ulke futbolu dÂhil olmak uzere bircok konuda onemli acıklamalarda bulundu. İlk olarak cok başarılı bir donem gecirdiğiniz Yeni Malatyaspor’dan ayrılığınızla başlamak istiyorum. Yeni Malatyaspor’dan ayrılmanız futbol camiasında buyuk surpriz olarak değerlendirildi. Bu sureci bizimle paylaşmak ister misiniz? Aslında soylenecek cok fazla şey yok. 19 ay cok guzel bir surec gecirdik. İlk senemizde Super Lig’i 10. sırada bitirdik. İkinci senemizde ilk beşe girdik ve UEFA Avrupa Ligi’ne katılım hakkı elde ettik. Ayrıca Turkiye Kupası’nda yarı final oynadık. Tabii ki her teknik direktorun ve her spor kulubunun hedefleri var. Bazı fikir alışverişlerinde anlaşamadığımız konular oldu. Yeni sezon planlamaları ve takıma alınacak oyuncularda aynı kafa yapısına sahip olmadığımızı anladık. Bu durumu anlayınca takımdan ayrılmamın doğru olacağını duşundum. Fakat 19 ay boyunca kulup yonetimiyle ve Yeni Malatyaspor camiasıyla cok guzel anılarımız da oldu. Yeri geldi sıkıntılarımız da oldu. Ozellikle transfer donemlerinde ciddi sıkıntılar yaşadık. Mesela bazı transferlerin gec yapılması benim sistemim acısından sıkıntı oldu. Gec yapılan transferler ve sakatlıklar yuzunden kafamdaki ilk 11’i hicbir zaman sahaya suremedim. Biliyorsunuz ayrılık doğal bir şey. Nitekim boyle bir karar aldık. Bu işin doğasında bu var. Gelecekte birbirimizin yuzune bakacak şekilde iyi ayrıldığımızı soyleyebilirim. Alanya’ya geldikten sonra geleceğe dair planlarınız nasıl şekillendi? Alanyaspor’la bir senelik sozleşme imzaladık. Başkanla oturup konuştuğumuzda hedeflerinin olduğunu, Alanyaspor’u cok iyi noktalara cıkarmak istediklerini hissettim. Yavaş yavaş ve sağlam adımlarla başarı basamaklarını cıkmak istediklerini bana ilettiler. Ben de hedefleri olan bir teknik direktorum. Bir takımı bir noktadan alıp iyi yerlere getirme hedefinde olan birisi olduğum icin de teklifleri bana uygun geldi. 2019-2020 sezonunda Alanyaspor’un hedefleri neler olacak? Takımın bir iskeleti var. En az 6-7 kişilik ilk 11 oyuncumuz var. Yeni yapacağımız takviyelerle beraber bu takım umarım daha iyi yerlere gelecek. İki kulvarda da yarışacağız. Super Lig’de hedefimiz ilk beş, Turkiye Kupası’nda ise finale kadar gitmek istiyoruz. Takımın başına gecmenizle birlikte ilk transfer AEK’ten Anastasios Bakasetas oldu. Oyuncudan beklentileriniz neler? Anastasios Bakasetas’ı Yeni Malatyaspor’dayken de cok istiyordum. Gecen sene kadromuza katmak icin calıştık ama AEK ile sozleşmesini uzatmıştı. Aradan bir yıl gecti ve o AEK’ten ayrılmak istediğini dile getirdi. Ben de Alanyaspor’a gelince goruşmelerde bulunduk ve kadromuza kattık. Bakasetas 10 numara pozisyonunda oynuyor. İkinci forvet olarak da değerlendirebileceğimiz birisi. Etkili şutları ve net pasları olan bir oyuncu. Ondan beklentim, defansa da yardımcı olması. Benim oyun anlayışım kompakt bir sistemi arzuluyor. Yani oyunun icindeki herkes hem hucum hem savunma yapabilmeli. Bakasetas elbette goller atacak, asistler yapacak ama savunmaya da desteğini esirgemeyecek. Takviye yapılmasını istediğiniz başka mevkiler de var mı? Evet, birkac transfer daha yapacağız. Forvet, orta sahanın merkezi ve kanat icin goruşmelerimiz suruyor. Tahminime gore kampa kadar transferleri tamamlamış oluruz. Alanyaspor onumuzdeki sezon yıldız futbolcu olarak nitelendirilen isimlerle kadrosunu guclendirmeyi duşunecek mi? Yıldız futbolcu ne demek? Evet, yıldız oyuncu olarak atfedilen isimleri taraftarlar takımlarında gormek istiyor ama sahada bu adamların ne vereceği belli mi? Benim icin yıldız isim diye bir şey yok. Ben, futbolcunun bana sahada ne vereceğine bakarım. Sahada vereceği katkı onu benim icin yıldız yapacaktır. Gectiğimiz sezon Yeni Malatyaspor ligin en az calım atan takımlarından birisiydi. Başarısız bir calım sonrası takım savunması dengesinin bozulacağını biliyoruz. Bunu sizin futbolcularınızdan istediğiniz bir anlayış olarak değerlendirebilir miyiz? Bu istatistiği şoyle değerlendireyim. Her futbolcunun ozellikleri farklıdır. Dribbling yetenekleri ve calım yetenekleri her oyuncuda olmaz. Aslında Yeni Malatyaspor’da Aleksic, Guilherme ve Adem Buyuk gibi adam eksiltebilen isimlerimiz vardı. Ama ben sahada, hucum bolgesindeki futbolcularıma ozgurluk tanıyan biriyim. Eh tabii, sen hucum yaparken uygunsuz bir bolgede topu kaptırırsan takımın dengesini bozabilirsin. Yeter ki bir oyuncum hata yaptığında diğer arkadaşları onun hatasını kapatacak eforu o an sarfedebilsin. Bakıldığı zaman, futbol zaten hatalar oyunu. Hata yaparsan gol yersin, hata yaptırırsan gol atarsın. En az hatayı yapan takım da macı kazanır. Bazen en az hata yapıp macı kaybettiğin de olur ama futbolun guzelliği de burada değil mi? 2012 yazında futbolu bırakmanızın hemen ardından antrenorluğe başladınız. Antrenor olma fikriniz ilk ne zaman şekillendi? Yaş ilerledikce ne yapmak istediğinizin planlarını yaparsınız. Ben de 2008 gibi teknik direktor olmak icin kolları sıvadım. 2009’da UEFA A Lisansını aldım. Futbolu bıraktıktan sonra teknik direktor olma isteğim her zaman vardı. 2012’de de Kartalspor’dan antrenorluk icin teklif gelince kabul ettim. Her anımda kendimi geliştirmeye calıştım ve 2017 yılında da Yeni Malatyaspor’un teknik direktoru oldum. Son iki yılda da başarılı bir grafik cizmeyi başardık. Yeni Malatyaspor’dayken kadronuzda bulunan Ertac Ozbir’in gectiğimiz hafta Beşiktaş ile anlaştığı medyaya yansıdı. Bu transferden once Abdullah Avcı ile bir goruşme gercekleştirdiniz mi? Hayır, Abdullah Hoca ile bu transfer uzerinde bir goruşme gercekleştirmedim. Son yıllarda yurt dışına transfer olan Turk futbolcuların sayısında bir artış var. Ancak yurt dışına acılmayı teknik direktorlerde goremiyoruz. Bunu neye bağlıyorsunuz? Gelecekte yurt dışında takım calıştırmak gibi bir planınız var mı? Futbolcu konusunda devamının geleceğini duşunuyorum. Cok yetenekli futbolculara sahibiz. Kendilerine guvenip yurt dışında oynayabileceklerine inanmaları gerekiyor. Ama goruyoruz ki coğu yetenekli oyuncumuz Avrupa’da oynamaya sıcak bakmıyor. Neden? Cunku burada cok yuksek miktarlar kazanıyorlar. Avrupa futbolunda bu paraları kazanamayacaklarını biliyorlar. Ayrıca Avrupa’da disipline cok onem veriliyor. Futbolcu bir kere kendisine iyi bakacak. Mesela Arda Turan, Atletico Madrid’de bir disipline girdi ve cok başarılı oldu. Aynı şekilde Emre Belozoğlu, Nihat Kahveci o disiplinin icinde kendilerine yer buldular ve başarılı oldular. Son yıllarda ise Cengiz Under parlayan isimler arasında. Yurt dışında kısa sure forma giyip birkac sezon icerisinde geri donen isimler de oldu. Nedenleri cok aşikÂr. Ulkemizden yurt dışına futbolcu akışı cok yuksek olacaksa bir kere cocuk yaşta disiplini ve calışma azmini oğretmemiz gerekiyor. Teknik direktor konusuna gelecek olursak eğer, cok değerli ve kaliteli hocalarımız var. Yurt dışında calışmak bir teknik direktor icin elbette kolay değil. Yabancı dil onemli, o ulkenin şartlarına uymak onemli. Ulkemizde de futbolculara olduğu gibi teknik direktorlere de iyi paralar odeniyor. Hocalarımız da yurt dışına cıkıp strese kapılmayı hic istemiyor. Ama kesinlikle yurt dışına acılmayı denemek gerek. İnşallah benim icin de bir gun nasip olur. Bundesliga’da cok genc isimlerin teknik direktor olduklarını goruyoruz. Bu konuda ne soylemek istersiniz? Julian Nagelsmann 29 yaşında Hoffenheim’ın hocası oldu. Domenico Tedesco 31 yaşında Schalke’nin başına gecti. Genc hocalara guvenip gorevi teslim edebiliyorlar. Turkiye’de de yoneticilerimizin genc teknik adamlara guvenmeleri gerektiğini duşunuyorum. Cunku başarılı isimler alttan geliyor. Kendini geliştirmek isteyen isimler mevcut şu an. Turkiye’de bizler kendimizi geliştirdiğimiz surece alttan gelecek yeni isimler de kendini geliştirecek ve tatlı bir rekabet olacak. Yurt dışında takip ettiğiniz ve anlayışını beğendiniz teknik direktorler var mı? Yurt dışında takip ettiğim teknik adamlar acıkcası yok. Fakat beğendiğim isimler var. Juventus’tan ayrılan Allegri mesela. İtalya’da ve Şampiyonlar Ligi’nde cok iyi işler yaptı. Oynattığı oyunun ve sisteminin farkında olan bir isim. Ayrıca Liverpool’dan Jurgen Klopp da beğendiğim bir isim olarak one cıkıyor. Bu iki ismin yarattıkları sistemler benim icin cok değerli diyebilirim. Turkiye’de altyapı programlarını başarılı bulmadığınızı bircok roportajınızda dile getiriyorsunuz. Goal Turkiye’den Onur Ozgen’e verdiğiniz roportajda da, "16-17 yaşındaki cocuklar taktik nedir bilmiyor, sahada nerede duracağını bilmiyor." ifadelerini kullanmıştınız. Sorun bu kadar ciddi mi? Sorun cok ciddi. Bu problem 16-17 yaşında başlamıyor. En gec 11-12 yaşında futbolcu olacağım diyen birinin temel eğitimleri edinmiş olması gerekiyor. Ben Almanya’da doğup buyudum. 11-12 yaşındayken savunma sistemlerini, topa gore alan kaymalarını ve pozisyon almalarını oğrendim. Avrupa’da bunlar cocukken oğretiliyor. Malatya’ya geldiğimde altyapıdan isimlere de yonelmek istedim. U-21 takımından adam cağırdık. 20 yaşına gelmiş isimler hÂl nerede duracağını, topu nasıl efektif kullanacağını bilmiyordu. Yani bizim de bunları oğretecek vaktimiz yok. A takım antrenmanı bunların oğretileceği yer değil. Sen kucuk yaşta oğreneceksin ki 20 yaşında artık ilk 11’in vazgecilmez isimlerinden olmaya bakacaksın. Maalesef Turkiye’de Altınordu ve birkac takımın altyapısı haricinde bunlar oğretilmiyor. Zaten durum da ortada. Size gore sorunu aşmanın formulu ne? Altyapı hocalarımız kendilerini daha iyi geliştirmeli ve oğrencilerine de bu eğitimin meyvelerini cok guzel yansıtmaları gerekiyor. Fakat altyapı hocalarına sağlanan imkÂnlar cok kotu. Adamların bazıları ek iş olarak yapıyor bunu. İş birazcık da yoneticilerin altyapı hocalarına destek vermesinde bitiyor. Antrenorler antrenman diye sahanın etrafında cocukları koşturuyor. 5’e 2 ve cift kale mac yaptırıyor. Ne oldu? Antrenman bitti. Altyapıdan bu şekilde oyuncu cıkarılması beklenemez. İşin kendini geliştirme kısmına gelecek olursak eğer, teknik ve taktik uzerine calışan altyapı hocalarının da pek var olduğunu kimse soyleyemez. Yani bir Ajax’a bakın, Barcelona’ya bakın. Adamlar sistemlerini kurmuşlar. Gencecik cocuklar buyuk maclarda sahaya rahatca cıkıyor takımını taşıyor. Burada ise oyuncu takıma alışana kadar ayrı bir sure, sahaya cıkınca afallaması ayrı bir sure... TFF’nin yenilenen yonetimiyle birlikte bir kez daha yabancı sınırı tartışmaları gundeme oturdu. Siz Super Lig’deki yabancı sınırı tartışmasına nasıl bakıyorsunuz? Yabancı serbestliği olması gerektiğini duşunuyorum. Kısıtlama olması altyapıdan cok daha iyi isimler cıkacak diye bir garanti vermiyor. Once sen altyapı programını iyi uygularsın. Meyvelerini toplamaya başlarsın. Geleceğe dair bir ortam oluşur ve o zaman bu tarz konuları belki konuşursun. Turk futbolcuların iyi oynaması icin onları zorlamanız lazım. Takımlarda rekabet olması lazım. Calışmaları ve disipline girmeleri icin ciddi bir rekabetin varlığı gerekiyor. Yani şimdi yabancı sınırlaması getirilince bir anda altyapıdan ilk 11’e monte edilecek isimler mi cıkacak? Hayır, cıkmayacak. Yerli futbolcu, yabancı futbolcudan iyi olursa formayı alacaktır. Futbol, 22 kişinin bir topun peşinden koştuğu oyun olmanın otesine her gun daha da fazla geciyor. Liverpool ve Barcelona macından sonra, Liverpool’un dorduncu golune dair top toplayıcı cocuklarla yapılan bir roportajdan oğrendik ki, İngiliz ekibi top toplayıcı cocukların oyun temposuna ayak uydurması icin ozel calışmalar yaptıran bir antrenore sahipmiş. Kulubede bu tarz gorev paylaşımının artmasını nasıl yorumlarsınız? Acıkcası ben o golu top toplayıcı cocuğun Alexander Arnold’a topu hızlı bir şekilde atmasına bağlamıyorum. Golu tekrar izlerseniz aslında Alexander Arnold topu korner koşesine koyuyor. Korneri kullanmak icin gelen Xherdan Shaqiri’ye bırakıyor. Ama Barcelona savunmasının yerleşmediğini ve Origi’nin ceza sahası icerisinde boşta olduğunu gorunce bir anda iceri ortayı acıyor. Evet, Barcelona orada iyi yerleşemedi. Fakat Liverpoollu oyuncu da kurnazca davrandı ve cok guzel bir orta actı. Elbette ki, tac antrenorunuzun ve duran top antrenorunuzun bulunmasının faydası da burada oluyor. Oyuncular hucum aksiyonlarında hanelerine bir artı daha ekliyorlar bu sayede. 2018-2019 sezonunda Şampiyonlar Ligi’nde futbol kalitesi ve oğreticiliği adına değerli bulduğunuz bir eşleşme oldu mu? Sizin favoriniz hangi takımdı? Ben acıkcası Juventus’un finalistlerden biri olacağını duşunuyordum. Ajax’a elenmeleri benim icin hayal kırıklığı oldu. Liverpool’un finale kadar gideceği cok barizdi. Takımın o isteğini her ortamda, her macta gorebiliyordunuz. Jurgen Klopp, oyuncularına bunu aşılamayı iki senedir başarıyor. Gecen sene kupayı alamamışlardı ama bu sene cok ciddi şekilde hak ettiler. Ajax’ın yaptığı işi ise cok değerli buldum. Şampiyonlar Ligi’ne onemli bir rekabet getirerek surpriz yaptılar. Futbol dışında arta kalan zamanlarınızda takip ettiğiniz başka sporlar var mı? Genel olarak butun zamanımı futbola harcıyorum. Başka sporları takip edemiyorum. Boş vaktim olduğunda bile kendimi geliştirmek uzerine calışıyorum. Bazı zamanlar kendimi dinc tutmak icin spor yapıyorum. Kalan zamanlarımda da ailem ve cocuklarımla vakit gecirmek icin uğraşıyorum. Arkadaş ve aile ortamlarınızda sosyal etkinlerde one cıkan biri misinizdir? Sanatsal etkinlikleri takip edecek vaktiniz oluyor mu? Futbol dolayısıyla sosyal etkinliklere pek vakit bulamıyorum. Kitap okumaya calışıyorum. Eski futbolcuların ve eski teknik direktorlerin yazdıkları kitapları okuyorum. Bu kitaplarda Johan Cruyff’un, Alex Ferguson’ın ve Bobby Robson’ın hayatlarıyla kendi hayatımız arasında paralellikler gorduğum oluyor. Onların tecrubelerini kitaplar aracılığıyla edinmeye calışıyorum. Ayrıca eşimin mesleğinden dolayı sağlık uzerine okumalar yapıyorum. Her ne kadar kulupte doktor olsa da oyuncu sakatlıklarına dair bir teknik direktorun bilgili olmasının cok onemli olduğunu duşunuyorum. İnternet Haber. __________________