1999 yılına kadar Safting, Mustafa Denizli, Osieck gibi teknik adamlarla onemli kuluplerde yardımcı antrenor olarak calışmış. 1999 yılına kadar Safting, Mustafa Denizli, Osieck gibi teknik adamlarla onemli kuluplerde yardımcı antrenor olarak calışmış. 1999 yılında Erzurumspor, 2000 yılında lig sonuncusu Adanspor’u alıp ligi ust sıralarda ilk sekizde bitirme başarısı. Ertesi sezon yukseliş yok. 2001-2002 sezonu 15 macta 4 puan toplamış Kocaelispor’u alıyor, 41 puanla ligi bitiriyorlar. Daum’lu Beşiktaş’ı Turkiye Kupası finalinde 4-0 yeniyor. O sezon hazırlık macında da meşhur Wenger’in Arsenal’ini 4’luyor falan. Super… Devamı? Yok. 2004 Caykur Rizespor’u alt ligden alıp Super Lig’e cıkarıyor. Turkiye Kupasında yarı final oynatıyor. Yine guzel. Devamı? Yine yok. 2005 İkinci yarı başında Kayserispor’a geciyor 17 macta sadece 4 mağlubiyet alıyor ve takımı ligde bırakıyor. Devamı? Yok. 2006-2007 Yine kısa bir sure Ankaragucu’nu calıştırıyor ama yine uzun vadeli bir calışma durumu yok. 2007-2008 9 macta 3 puanı olan Ankaraspor’u alıyor ligde kalmasında katkı sağlıyor, devamı yok. 2008 Antalyaspor’u alt ligden alıp Super Lige cıkarıyor. Devamı yok. 2009-2010 Ligin son 9 haftasında Ankaragucu’nun başına geciyor duştu denilen takıma 9 haftada 5 galibiyet aldırıyor ve ligde bırakıyor. Devamı yok. 2010-2011 sezonunda 5. Haftada sıfır puanla aldığı Manisaspor’a goze hoş gelen bir futbol oynatıp ligi 43 puanla 10. sırada bitiriyor. Ertesi sene yok. 2011-2012’de duşme potasındaki Gaziantepspor’u alıyor son 12 haftada ve son 8 hafta hic gol yemiyor. Takım ligi 9. Bitiriyor. Mukemmel bir savunma takımı oluşturuyor ama ertesi sezon Gaziantepspor’un başında yine başarısız oluyor. 2012-2013’te Bursaspor’un başına geliyor yine kısmen başarılı oluyor takımı Avrupa Ligi’ne sokuyor. İlk defa cıktığı Avrupa Arenasında başarısız oluyor ve hemen gonderiliyor. Şimdi… Kucuk takımlarla kısa vadeli, hep başarılı olmuş ve uzun vadeli de hic başarılı olamamış bir teknik adam… Peki, Bursaspor’un vizyonu tam olarak bu mudur? Bursaspor ne ara kısa vadeli planların takımı oldu ki sadece kısa vadede başarılı olabilmiş bir teknik adama guvendiler? Gecen sene Bursaspor’un Twente’ye elenip Avrupa’ya gidememesi yine teknik adam ve yonetim hatası. İbrahim Ozturk ve Serdar Aziz’den başka dişe dokunur bir tane stoperleri yokken aylarca stoper transferi yapamadılar aylarca! Ve o elemede Omer oynamak zorunda kaldı, cok da yetersiz oynadı Bursaspor fark yedi vs ama o gunun geleceği aylar oncesinden belliydi. Bunu goremeyen yonetim tam bir amatorluk sergilemişti. Bu sene de Hikmet Karaman’ın Bursaspor’a geldiği ay Mart falan olması lazım. Peki, Mart’tan bu yana 6 ay gecmiş. 6 aydır Teknik Adamın istekleri doğrultusunda ya da onunla iyi calışabileceğini on gorduğunuz transferleri neden yine yumurta kapıya gelince yaparsınız? Kaldı ki hepsi formsuz, kondisyon sorunları var. Elenmenin ana nedeni Hikmet Karaman’ın taktik teknik vs yetersizliği değildir. Yine kaliteli takım, kaliteli futbolcularla kurulur dusturunu unutmasındandır. Tamam, yonetim değişiklikleri olur, maddi sıkıntılar olur ama aslında bu Avrupa’da, iyi yonetilen takımlarda olmaz. Eğer Hikmet Karaman senelerdir doğru durust bir ekip kurmayı başarsa, uzun vadeli planlar yapabilse, kendisine bir scout ekibi kurabilse 13 senedir. Şimdi Mart ayından bu gune 6 ayda bile bircok kaliteli transfer yapabilirdi. Hep başkasının kurduğu kadroları eline alıp kısa vadeli başarılarla yetinmezdi. Velakin Yılmaz Vural, Rıza Calımbay, Hikmet Karaman vs vs Turk teknik adamlarımızda kadro kurma konusunda bir heves, bir araştırmacı ruh yok. Veriyorlar yetkileri futboldan hic anlamayan kulup yonetimlerine ya da menajerlere. Pazardan elma armut secer gibi listeden futbolcu seciyorlar sonra. Yani Avrupa’da gidip butun buyuk macları yerinde izlemek, Kloop’un antreman sistemlerini araştırmak iyi guzel de bir gun de gidip İngiltere’de Teknik Adamların transfere nasıl mudahil olduklarına bakın. Teknik adamların onlar icin calışan scout ekiplerine bakın. Ben daha Samet Aybaba Bucaspor’u calıştırırken 2011-2012 sezonunda bir Bucaspor yoneticisiyle konuştum ve bana Aybaba’nın aylık 100bin lira maaşı olduğunu soylemişti. Gel gelelim bu 100bin liralık muthiş başarılı teknik adamlarımızın yardımcıları analistleri maksimumum 5-10 bin lira arası maaş alıyorlar kaldı ki onlar da en az 2 en fazla 5 kişi arasında değişiyor. Hikmet Karaman bilgisine guvendiği 5 tane genc bulsa cok değil onlara ayda kendi maaşında 2bin lira verse toplam maaşının 10’da 1’ini scout ekibine ayırsa bugun başarıları 6 aydan uzun sureli olurdu eminim. 2 senedir top oynamayan Taiwo’dan, oldukca kilo almış Frey’den ve bonservissiz diye Civelli’den iyi oyuncuları bulabilirdi. Bu uc isim de kariyerlidir ve Turkiye’de vergisiz iyi maaş verildiği icin Bursaspor’u tercih etmişlerdir. 3 ay icinde form tutarlar ve kalitelerini de gosterirler diye duşunuyorum ama sen Avrupa Ligi’ne gitmeyi yine beceremedikten sonra neye yarayacak lig 3.’luğun ya da 4.’luğun, 5.’liğin. Senin hedefin artık Avrupa olmak zorunda sen kamp doneminden once genc potansiyelli futbolcuları alıp takıma monte etmek zorundasın. Turkiye’de siz transferi futboldan anlamayanlara bıraktığınız surece bunu yaşayacaksınız. Taiwo, Frey ve Civelli transferini yapan Barış Guclu’yu de eleştirmiyorum adam yeni geldi 2 ayda zaten perte cıkmış bonservissiz oyuncuları almak zorundaydı. Bonservis parası harcamadan bu transferi yaptı ve imkÂnları da bu kadardı. Barış Guclu’yu tam manasıyla eleştirebilmem icin Şubat ayını beklemem gerekir. Ocak transfer doneminde bu takıma potansiyelli genc oyuncular getirebilecek mi mesele bu. Şimdi gelelim Daum’a. Taraftar baskısı getirdi resmen Daum’u. Oyle ki Bursaspor taraftarının vizyonu yonetiminden yuksek! Misal Mehmet Ozdilek deniyordu o da kısmen başarılı bir hoca. Antalyaspor’da ilk 3 sene sıfır bonservisle takım kurdu ve 4 sene boyunca da hic kume duşme tehlikesi yaşamadı. İlk defa gecen sene başı daha kayda değer transferler yapabildiler ve bu transferleri yine menajerler falan yaptı da ligi biraz daha ustte bitirdiler. Yine Mehmet Ozdilek’i Hikmet Karaman gibi kendi capında başarılı bulsam da işte anlatmak istediğim esas Bursaspor’un capı. Herkes işe eleman alırken CV’sine bakar. Bursaspor Teknik Direktor alırken adamın kimi ligde bıraktığına değil, 6 aylık başarılarına değil, uzun vadeli başarılarına bakmak zorunda. Zira Bursaspor ligde kalma takımı değil Bursaspor şampiyon takım. Bursaspor şampiyon olmuş bir takımken Teknik Direktorunun CV’si sadece ligde takım tutmak uzerine olur mu? Tum bunlar dışında Hikmet Karaman’ın zaten gonderilmek istendiği de sağdan soldan duyduğum şeylerdi. Ozellikle yabancı oyuncularla anlaşamadığı, yonetimdekilerin de Karaman’ın egosundan rahatsız olduğu soyleniyordu. Karaman gittiği her yerde “Turkiye’nin en iyi Teknik Direktoruyum” iddasını cekinmeden soyleyebilen biri ve bu da pek tabi insanları rahatsız edebilir. Zira bunu senin soylememen gerekir, ne kadar buyuk olup olmadığını başkalarının soylemesi gerekir ve hatta bunu CV’nden gorebilmemiz gerekir. Sonra oyuncular Hikmet Hocayı neden sevmeyebilir. Bir duşunelim Muhammet Demir’e bakalım. 2 sene once buyuk cıkış yapmıştı. Gecen sene başı da bağlarında zorlanma vardı. Hikmet hoca bir macta mağlup durumdayken takımı macı cevirdi ve galip geldi. Lig TV’ye acıklamalarda bulundu. Muhammet’e dedim ki “Hadi kocum, koparsa kopsun (bağlarından bahsediyor) cık oyna vs vs” Muhammet girdi oynadı bir mac kazandırdı. Ertesi mac yine aynı durum oldu, yine Muhammet girdi sonradan oyuna ve bu sefer koptu bağları! Daha sezon başında sakatlanarak sezonu kapattı. 10 ay falan futboldan uzak kaldı hem de talipleri varken, gelecek vaat eden bir oyuncuyken. Hikmet hoca uzun donemli takım calıştırmış bir hoca olsa belki o gunku macı değil de uzun vadeli futbolcusunun sağlığını duşunecekti. Oyuncusunun once sağlığını duşunmeyen hocayı da oyuncularının pek sevmemesi cok anormal gelmiyor şimdi bana. Gecelim Daum’a. Daum Turkiye’de surekli şampiyonluk mucadelesi vermiş bir adam. Şampiyon olmuş ya da ligi ikinci bitirmiş bu onun her ne kadar iki defa son hafta şampiyonluk kaybetse de aslında bir winner olduğunu gosteriyor. CV olarak cok daha doyurucu bir isim olduğu aşikÂr. Ayrıca ligin dinamiklerini de biliyor. Yabancı oyuncularla arasındaki iletişim, Tuncay’la arasındaki iletişim duşunulduğunde kadroya daha kolay uyum sağlayabileceğini duşunuyorum. Daum her daim yarışmacı bir teknik direktor oldu ve Bursaspor’u da sadece 2 kulvarda yoneteceğinden yarışma icine sokacağını duşunuyorum. Gel gelelim lig her gecen yıl daha da zorlaşıyor. Daum’un sezon sonunda yeniden Avrupa Ligi’ne gidebilecek bir başarı elde etmesi bence başarısızlık olarak gorulmemeli ve Alman Teknik Direktore cok daha uzun vadeli yaklaşılmalı. Zaten Bursaspor her sene Teknik adam değiştirerek, Milyon Euroluk transferler yapan Galatasaray’la Fenerbahce ile falan yarışamaz. Kaldı ki Bursaspor bonservis bedeli bile veremeyen bir takım şuan. Gelecek donemlerde futbolcu satmaktan da korkmamalılar. Ligin en iyi altyapısına sahip takımı Bursaspor ama kayda değer tek bir futbolcu satışları yok. Eğer transfer yaparken bonservis ucreti vermek ve Avrupa Liginde tur atlamak, hazır oyuncularla oynamak istiyorlarsa futbolcu satmaktan cekinmemeleri gerekir. Ozan İpek, Volkan, Sercan hepsi ederi varken satılmamış sonra faydalanılamamış oyuncular. Hatta Serdar Aziz de bu yolda ilerliyor. Tabi siz Serdar’ı daha 19 yaşında biraz da megaloman biri olduğu butun roportajlarından belliyken kaptan yaparsanız şimdi bu duşuşunden de sorumlu olursunuz. O gun de Serdar’ın kaptan yapılmasının ne kadar sacma bir şey olduğunu yazıyordum bugun de Serdar’ın bu duşuşu 19 yaşında kaptan yapılmasının ne kadar sacma olduğunu kanıtlıyor. Cok uzattım. Civelli ve İbrahim Ozturk yavaş ve yaşlı bir ikili, Bu iki isimden birinin partneri Serdar olmak zorunda. Bursaspor Serdar’ı bir an once kazanmalı. Şener iyi piyasa yaptı ve Basser de iyi bir futbolcu Şener’e iyi bonservis veren takım varsa bence satılabilir. Ya da Basser de satılabilir. Taiwo’nun uzerine gitmek gerekiyor. Yasin Pehlivan iyi bir oyuncu sakatlanana kadar Gaziantepspor’da cok iyi bir performans ortaya koymuştu. Daum ilk olarak on libero istiyormuş bu doğal gorunuyor. Belluschi – Batalla – Pinto gibi Guney Amerikalıların oluşturduğu ana hucum hattını işletecek kanat oyuncularına ihtiyac var ama Sestak ve Tuncay bu isimlerin tekniğinden faydalanamıyorlar. Ne kanattan sıfıra inebiliyorlar ne verkac yapabiliyorlar. Pinto da hazır olmadığında takımı cok yavaşlatıyor. Belluschi Batalla ikilisinin onunde Gekas, Baros vari bir zeki, fırsatcı golcu olsa cok gol atabilir, Bursaspor’un bunu da duşunmesi lazım. Ayrıca topla arası iyi, dripling ve verkaclar yapabilen kanat adamları da yine hucum hattını işletebilir. Skibbe’nin bir donem Galatasaray’da başarıyla oynattığı 4-2-3-1’i ornek alınabilir. O takımda solda Arda gobekte Lincoln, sağda Kewell ve ilerde Baros oynuyordu. Baros tam bir fırsatcı golcu arkasındaki ucluyle her turlu verkaclara girebiliyor, araya atılan toplara koşabiliyor, karambolleri değerlendirebiliyor. Kewell ve Arda kanat gibi gorunmelerine rağmen 10 numara gibi pasorluk yapabiliyorlardı ve surekli yer değiştirip marke edilemiyorlardı. Bu 4’lunun başarılarını devamlı kılamama nedeni cok sakatlanmalarıydı. Kewell ve Baros sakatlanınca Lincoln de ulkesine gidip donmeyince Skibbe bu sistemini devam ettiremedi ve başarısız oldu kovuldu ancak bu 4’lu ile oynadığı yaklaşık 10 kusur macta muthiş istatistiklere ulaşmıştı. Daum, boyle bir hucum hattı duşunebilir mi? Hic sanmıyorum. Yine de iyi bir on libero aldırıp zor gol yiyen bir takım yaratacaktır. Bursaspor’un maclarının kısır gececeğini duşunuyorum artık. Ben olsam Daum yerine Skibbe’yi tercih eder. Batalla ve Belluschi’li takımdan nasıl bir hucum takımı yaratabileceğini duşunurdum Zira Bursaspor’un hucum oyuncuları savunmacılarına gore cok daha kaliteli. Yine de Daum kotu bir tercih değil Sİnan Yılmaz medyaspor.com
__________________
A'dan Z'ye Bursaspor Analizi
Futbol0 Mesaj
●23 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Spor
- Futbol
- A'dan Z'ye Bursaspor Analizi