Koray'ın gidişinden sonra orta sahada yalnız kalan Beşiktaş'ın gorunmez kahramanı Edouard Cisse, FANATİK'e konuştu... 11.1.2008 Koray’ın gidişinden sonra orta sahada yalnız kalan Beşiktaş’ın gorunmez kahramanı Edouard Cisse, FANATİK’e konuştu: '10 numaralı formayı ben de rahatlıkla taşıyabilirim... Ama Delgado, Tello ve Serdar onumu kesiyor! Şaka bir yana en onemlisi kazanmamız.' Aslında son altı aylık donemde Tigana’nın tercumanlığını yapan Eray Akyurek’in nasıl olup da bu kadar değiştiğini anlamakta sınıfta kalmışız! Akyurek Rus Askerleri gibiydi onceden... Buz gibi bakan, herkesten kacan ve yuzu hep asık bir haldeydi. Bu sure icinde gulduğune şahit olmamıştık. Cisse’nin tercumanlığını yapmaya başlaması ile birlikte tepeden tırnağa değişmiş. Akyurek’in yaşadığı gelişimi, Fransız oyuncu ile konuştukca daha iyi anladık. Cisse son derece icten, yurekten konuşan biri... Bunları yaparken de, bir o kadar nazik, alcak gonullu ve de dalgacı! “İlk yılında iki kupayı da kaldıracak havadasın” diyecek oluyoruz. Bir anda oturduğu koltuğun arkasına donuyor. Ne arıyor diye meraklanıyoruz. Pencerenin ahşap olan cercevesine sağ eliyle uc kez vurup, once “Maşallah”, sonra da “İnşallah” diyor! Fransız yıldızın ne kadar renkli bir oyuncu olduğunu goruyoruz. Nasıl mı? Bu roportajı okuyunca anlayacaksınız... Beşiktaş’a geliş hikayeni ozetler misin? Uc senelik bir olay bu. O donem, PSG beni bırakmadı. Gectiğimiz sene haziranın ortalarında iki kulup goruşuyordu. PSG’nin para sıkıntısı vardı, bu nedenle bazı oyuncularını satmak istedi. Ozellikle de istenilen, oyuncuları para icin ellerinden cıkardılar. Bircok oyuncu buradan Avrupa’ya gitmenin hesaplarını yaparken, neden ters istikamete girip Turkiye’yi tercih ettiniz? Esasında hangisi daha iyi bilmiyorum. Şimdi daha iyi goruyorum ve iyi yaptığımı biliyorum. Hedefleri olan buyuk bir kulup ve hep başa oynayan bir takım. Benim burada ozellikle istenmem de cok onemli. Kafanda hic soru işareti yok yani... Beşiktaş Kulubu ve yonetimi cok anlayışlı davranıp beni uc gun misafir etti. Eşimle gelip, dolaştım... Cok kibar ve anlayışlı bir yaklaşımdı. Sonra ailem ile konuşup gelmeye karar verdim. Şimdi kafam cok rahat. Diğer takımların aksine cift değil, tek on libero oynayan futbolcu olmanın ne gibi sıkıntıları var?Soylediğiniz gibi tek on libero oynayan yalnız biriyim. Bana kalsa cok cıkayım, şut atayım, surekli ileri gideyim isterim. Ancak takımın bana daha cok defansif oyunda ihtiyacı var. Matias, Bobo, Nobre, Tello, Serdar, Ricardinho ve yeni gelen Holosko zatan ofansa yonelik oynuyorlar. Bir de ben cıkarsam kotu yakalanırız! Ben de takım icinde bir denge oluşturmaya calışıyorum. Saha ve dışarıdaki, yalnızlığını (!) nasıl gideriyorsun? Şehri gezerim sık sık. Değişik yerlere ve restoranlara giderim. Eray (tercumanı) şimdi olduğu gibi hep yanımda, yardımımda. Burada bir arkadaşım calışıyor ara sıra ona uğruyorum ve dinleniyorum. Diatta ve Higuain en azından senin kadar performans gosterseydi, liderlik koltuğunda olur muydunuz? Oyle duşunmek istemiyoruz. Eğer bariz gollerimiz verilseydi bugun bunları konuşmazdık. Galatasaray macında koşup gitmekte olan bir oyuncuya penaltı calındı, bizimkisi verilmedi. Ankara macında net golumuz sayılmadı. Sadece bu iki mac bile bizi lider yapardı. Daha cok geride kalmana rağmen, Beşiktaş’ta gol sayın surekli artıyor? Medya, Fransa ve İngiltere’de benim icin ‘Cok fazla gol atmaz ama cok estetik atar’ yorumlarını yapardı. Şu gercek... 2008’de daha cok gol atacağım. Sistem gereği geride kaldığın icin gorunmeyen yonun var mı?Tabii var. Atak oynamayı daha cok seviyorum ancak Beşiktaş’ın başarısı onemli. Bunun icin daha cok takımın ihtiyacı olan defansif yonumu gordunuz. Ben futbola ilk başladığımda ileride oynuyordum. Monaco’da sağ acıkta oynadım. Benden daha defansif oyuncu olduğu icin surekli ileri cıkıyordum. Gercek yerin neresi peki? 10 numaraydım! (Uzun sure kahkaha atıyor) Ama Delgado, Tello, Serdar onumu kesiyorlar! Şaka bir yana en onemlisi kazanmak. Ailen burada mı? Eşim ve iki kucuk kızım var. Onlar Paris’teler. Bu yeni bir ulke ve takıma gelen biri olarak zor değil mi? Tamamen Beşiktaş’a konsantre olmak istedim. Fedakarlıklar yapıyorum. Sezon sonunda umarım bunun semeresini goreceğim. Once Beşiktaş... Tatilden neden gecikmeli olarak dondun... FIFA’lık olduğunuz iddia edildi. İşin gerceği ne? Yok boyle bir durum olmadı. Sadece soylenti... Benim tarzım değil oyle para alamadı diye şikayet falan. Butun arkadaşlar ailesiyle buradalar. Benim ailem orada. Hoca ve Sinan Engin ile konuşup birkac gun daha gec katıldım. Bilgi dahilinde oldu gecikmem. İlk yarıda en cok mutlu olup, en cok uzulduğun maclar hangileri? Zurih ile İnonu’de yaptığımız macı unutamam. Şampiyonlar Ligi’ne katıldığımızı belgeleyen mac cok guzeldi. Seyirci de muthişti. En buyuk mutluluğum. Kotu anlamda ise Fenerbahce’ye kaybettiğimiz mac. Mactan sonra duyduğum uzuntu gibisini hatırlamıyorum. Liverpool macı varken neden Fenerbahce yenilgisi? Liverpool macı benim acımdan cok da uzucu değildi. Onu bir şekilde acıklayabilirsiniz. Şanssızlık, Toraman’ın sırtına carpıp donen top. O kadar cok şey oldu ki, yapacak bir şey kalmadı. Elbette takım, ulke ve bizler icin uzucu. Kabul edilir gibi değil. Ben en cok Fenerbahce yenilgisine uzuldum. Nedenini fazla acıklayamayacağım. Ama uzun sure kendime gelemedim. Bu kadar yoğun donemde roportaj icin zaman ayırdığın icin teşekkurler..(Turkce) Ben teşekkur ederim! Medyayı da ekibin bir parcası olarak goruyorum. Medya da sizi cok sevdi. Ayrıca Turkce’yi cabuk oğreniyorsun? Futbolun gerektirdiği konudur basın. Onemli bir meslek. Takımla ic ice. Başka bir meslek grubu yok boyle. Saygı ailemin bana verdiği en buyuk değerdir. Ben de herkese bunu gosteririm. Turkce’yi butun yabancılardan hızlı oğrendiğim doğru. ‘Hep ikinci oldum’ Futbol yaşantında hic şampiyonluk yaşadın mı? Fransa’da 4 kez ikinci oldum. Birinciden daha iyi kadro ve futbolumuz vardı ancak biz ikinci, onlar birinci oldular. Ben kotu gorunup de yarışı birinci bitirmeyi tercih ederim. Beşiktaş’ın kaderi de son yıllarda senin gibi. İkinizin de talihi değişir ve şampiyonluk yaşarız diyebilir misin? Daha 1.5 ay once puan farkı daha coktu. Ancak arayı kapadık ve iddialı durumdayız. Takımda yukseliş var. Holosko da geldi... Gokhan’ın iyileşmesi bizi daha etkili ve başarılı yapacaktır. Boyle duşunuyorum. Fenerbahce ve Galatasaray’ın hedefleri de şampiyonluk. Onun icin cok sıkı bir cekişmeye gireceğiz. Bunlara rağmen şampiyon olabiliriz diyebilirim. Galatasaray lige iyi başladı, Avrupa macları ve genclerin cozulmesi ile duşuşe gectiler. Fenerbahce cok tecrubeli bir takım, hep belli seviyedeler. Rovanş maclarını iceride oynayacağız. Bunları avantaja cevirirsek işimiz kolay olur. Biz her turlu başarılı olmak istiyoruz. Buna mecburuz! Basit maclarda geciken gol, takımı cok strese sokuyor mu? Bir cok pozisyona girip atmamak bizde gercekten baskı oluşturuyor. Sinirlilik yaratıyor. Ankara, Sivas, Rize, Belediye maclarında olduğu gibi. İnonu’de tribun baskısı var mı? Taraftarımızın ne kadar cok olumlu katkısı olduğu ortada. Sivas macındaki olayları biliyoruz. Ancak yine de girilmiş pozisyonları değerlendirirsek ikinci yarı cok farklı, cok spektakuler skorlar elde edebiliriz. Avrupa Şampiyonası’nda Turkiye ne yapabilir? Esas zorluk orada. Boyle şampiyonalar her şeye acık. Turkiye yetenekli oyuncuları ile yuksek kalitede futbol oynuyor. Finale kadar gidebilir... Fransızlar Bobo’nun peşini bırakmıyor. Tavsiyen nedir; gitsin mi, kalsın mı?(Gulumsuyor...) Bobo cok yetenekli bir oyuncu. Ancak once sezon sonuna kadar Beşiktaş’ta kalıp gollerini atmaya devam etsin. Sezon sonunda tekrar bir değerlendirme yaparız. O zamana kadar sadece Beşiktaş’a konsantre olsun. Sonrasına bakarız! ‘Mourinho’yu da eleştiriyorlardı’ “Takım iyi yolda ilerliyor. Ancak oynanan futbol herkesi tatmin etmiyor. Mourinho’nun Chelsea’si, Capello’nun Real Madrid’i de boyle eleştirilmişti. Takım iyi oynamıyor diye... En iyi oynama tarzı kazanmaya yonelik oyun tarzıdır. Kazandığımız surece cok fazla eleştiri doğru olmaz. Takımım kazandığı surece ben mutluyumdur. Her ikisi de gonderildi... Doğru ancak cok onemli şeyler kazandılar, kazandırdılar. Takımları başarılı oldu. Kupalar ve şampiyonluklar geldi.” ‘Baki’yle iyi anlaşıyoruz’ “Takımda en samimi olduğum oyuncular arasında Baki geliyor... Onunla aynı dili konuştuğumuz icin ilk gunden bu yana bana cok yardımcı oldu. Takımda da gorduğum kadarıyla bircok şey yaşadı. Uzun bir sure kadroya giremedi ancak calışmalarını surdurdu. Sonunda hoca ona da şans tanıdı ve Baki kendini gosterdi. Hayatımda rastladığım en profesyonel futbolculardan biridir Baki... Kendisine yardımları icin ne kadar teşekkur etsem azdır.” Roportajı bitirip altyapı binasından cıktığımızda foto muhabiri arkadaşımız Murat Akbaş nihayet bir soru yoneltiyor: Fransa’da ırkcılık var mı?Duraklıyor Cisse... Yuz ifadesi değişiyor ve anlatıyor: Evet Fransa’da fazlası ile var ama saklamaya calışıyorlar. Avrupa’da maalesef var. Bence insanlık sucu. Kabul edilir, inanılır gibi değil. Ama Turkiye’de boyle bir şeye ne şahit oldum, ne de duydum... Teşekkurler.. __________________