Kopeklerin Evcilleşmesi
Hayvanların kendi doğasından oldukca farklı şeklide ve insanın arzu ettiği boyutlarda, yeni bir davranış yapısı kazanması olarak tarif edebileceğimiz evcilleşmede binlerce yıl suren bir seleksiyon soz konusu olmuştur.

Son araştırmalara gore kopek, insanın en eski ev hayvanıdır. Kopekler, ilk olarak, Avrupa ve Yakın Doğu'da, daha sonra Amerika'da evcilleştirilmiştir. Bonn yakınlarındaki Oberkassel kasabasında bulunan bir kopeğin cene kemiği uzerinde yapılan incelemelerle, ilk evcil kopeğin ortalama 14.000 sene evvel yaşadığı anlaşılmıştır. Boylece insanın en eski ev hayvanının kopek olduğu ortaya konmuştur. Bazı kaynaklara gore kurtların evcilleşmeye başlaması İsrail'de M.O. 12.000 - 10.000, Anadolu'da ise 7000 yılarına uzanmaktadır.

Evcilleştirme buyuk ihtimalle farklı zaman ve mekanlarda gercekleşmiştir. Boylece farklı kopek ırkları oluşmuş ve bunlar arasında, insanın işine en cok yarayan kopekler tutulup, diğerleri uretim dışı bırakılmıştır. Kurttan kopeğe geciş, yine evcilleşmenin ve insanlarla birlikte yaşamanın sonucu olarak ortaya cıkan ve binlerce yıldır suregelen bir olaydır. Bu zaman icinde hayvanlar psikogenetik ve hatta anatomik olarak da değişikliklere uğramışlardır. Kurda ait davranışların, kopekte % 50 oranında değiştiği iddia edilmektedir.

Geriye kalan % 50 oranındaki ortak davranış bicimleri, cok uzun zamandan beri kurtlardan cok uzak yaşamasına rağmen mevcuttur. Yani kopek, halen kurtlara ait icguduler taşımaktadır. Bu icguduler, kopeğin avlanması, kilometrelerce gezmesi, alan koruması, gıdasını secmesi ve ciftleşmesi icin programlanmıştır. Bu icguduleri tatmin etme imkanı bulamayan kopeğin, bize belli etmese de stres icinde olması kacınılmazdır.

Evcilleşmenin temelinde, icguduleri kontrol edebilme yeteneği vardır. Bir canlı (insan dahil) icgudulerini ne denli kontrol edebiliyorsa, o kadar evcildir. Beynin prefrontal (on alın) bolgesi bu yetenekten sorumludur ve bu bolge bakımından en gelişmiş canlı, insandır. Kopekte de insan kadar olmasa da, bu bolge oldukca gelişmiştir. Kediyle kıyaslanacak olursa, bu gelişim, kopekte daha fazladır. Maymunda ise, bu bolge kopeğinkinden daha buyuktur, ancak buyukluk tek başına yetmemekte, bu alanın kullanılma oranı da onem taşımaktadır. Bu alan kullanıldıkca sinir hucreleri arasında bağlantılar gelişmekte ve kontrol yeteneği artmaktadır. Bu bakımdan kopeklerin, icgudulerine daha hakim hayvanlar olduğu soylenebilir. Zaten maymunun evcil olmadığın herkes bilir. Kavram kargaşası olmasın diye acıklamakta yarar var; maymun gibi, insanla anlaşan her hayvan evcil değildir, bunlar ehlileştirilmiş olan, yabani hayvanlardır. Evcilleştirme ile ehlileştirme farklı kavramlardır. Evcil bir hayvanın doğan yavruları da evcildir, oysa ehli olan yabani bir hayvanın yavrusu da yabani doğar ve bizimle anlaşabilmesi icin ehlileştirilmesi gerekir.

Kopeklerde Saldırganlık
Liderlik mucadelesinde veya sokak karşılaşmalarında sosyal ustunluk taslamak, kolaylıkla saldırı tehditlerinin meydana gelmesini sağlar. Tehdit davranışı sadece saldırı icin değil, ikaz ve savunma amacıyla da yapılmaktadır. Tabii ki bu davranışlar bakımından, kopekler arasında az yada cok farklılıklar olmaktadır.

Eğer bir kopek, yabancı bir kopeği veya insanı duşman olarak algılıyorsa, tum dikkatini bu canlı uzerinde toplar. Ozellikle, ense ve boyun bolgesindeki kılların dikleşmesi ve gerilmiş eklemler, vucudu buyuk gosterip, kopeğin saldırıya gececeğini belirtir. Kuyruk, yukarıda belirtildiği gibi ırka gore az veya cok şekilde sırta doğru kıvrılır ve kaldırılır veya yere paralel duz tutulur. Kafa ise az miktarda one doğru eğilir, boylece kopek tum vucudunu sırtıyla duz bir hizada tutmuş olur. Bu arada, enerji harcamamak icin kuyruk sallanmayabilir. Bazen de kokten cevrilip daire cizilir. Bu hareket kopeğin hızını artırıp dengeyi sağlar, bu arada kuyruk ucundaki duyarga gorevi yapan kıllar, muhtemelen cevredeki sinyalleri algılar.
Kendine guvenen bir kurt, tehditkar bir bakışın yanına diğer yuz mimiklerini de katar. Catılmış alın bolgesinin altından bakan gozler, boyle bir durumda daha da aşağı noktana bakar. Dudakların guclu bir şekilde geri cekilmesiyle, tehditkar dişler ortaya cıkar, boyun derisi son derece gerilir. Kulaklar, hafif eğik olarak onde tutulur ve son olarak, gercek bir tehdit etme unsuru olan ağız da acılır. Bunlar, kurdun olduğu gibi, kopeğin de, ısırmaya başlayacağını gosteren mimiklerdir. Prensipte tehdit,saldırı hareketinin şekillenmesi icin oluşur, ancak bu sırada kopeğin gercekten saldırıya gecmesi gerekmez. Tam bir saldırı tehdidinde, bakışlar tam olarak rakibinin gozlerinin icine yoneltilmiş vaziyette, dudaklar uste ve alta cekilerek ondeki dişler ortaya cıkartılmış, ağız acısı kısaltılmış ve yuvarlaklaştırılmıştır. Hayvan tetikte olup, en ufak bir tehlike anında, dudak araları daha da buyumekte, ağız ve dişler iyice ortaya cıkmaktadır. Ancak, saldırganlık durumunda dudakların aldığı bu pozisyon, cok az kopek ırkında dikkat cekici olmaktadır. Kurtta, ağız acısının yuvarlak şekle sokulması belirgin bicimde gozlenir. Bircok evcil kopekte ise bu onemli sinyal, uzun tuyler nedeniyle fark edilmez. Kopeklerde duşman karşısında ortaya cıkan mimiklere, kulakların arkaya (kulak kokleri dahil) cekilmesini de ekleyebiliriz.

Kurtlarda, tum tehditkar davranışlar kesinlikle kurallara uygundur. Tehdit ya kavgayla ya da rakiplerden birinin teslimiyet gostermesi veya ortamdan uzaklaşmasıyla, yani uzlaşmayla sonuclanır. Evcil kopeklerde, bu kurallar zaman zaman ihlal edilmektedir. Bu durum ya kalıtsal faktorlerden, ya kopeğin psikolojisindeki olumsuzluklardan ya da deneyimsizlikten kaynaklanmaktadır.

Tehdit eden kopek kafasını kaldırıp, bakışlarını karartır, kuyruk bayrak gibi havaya kalkar ve bacak kasları gerilir. Kasılmış bacakları sayesinde, yerden mumkun olduğunca yukarıda durur ve bedenini adeta buyutur. Bunun yanında, boyun ve sırt tuylerini kabalaştırıp, kaldırır. Bu tur davranış bircok memeli hayvanda gorulebilir. Hepsinin ortak bir amacı vardır. Kendini olduğundan iri gostermek.

Savunmada olan kopekler tehdit davranışları sergileyebildiği gibi, ısırma davranışında da bulunabilir, bu ısırıklar ya duşmana karşı olur ya da boşa gider. Coğunlukla, tehdit davranışı gosteren iki kopekten, savunma anındaki ısırmanın cok daha tesirli olduğu bilinir. Korkmuş kopekler, uzerlerine gelecek objelere saldırırlar, orneğin; tesadufen oradan gecen bir insana saldırabilir. Savunma ifadesi gosterdikten sonra duşmanıyla kavgaya girebilir, kacabilir veya alcak gonulluluk gostererek sinebilir.

Kopek Besleme ve beslemedeki hatalar.

1.Ev yemekleri artıkları verilmesi: İnsan ve kopek sindirim sistemi ,sindirim karakteri ,barsakların uzunluğu gibi bir cok acıdan farklılık gosterir.Bu sebeplerden insan beslenmesinde kullanılan gıdalar kopek ve kediler icin uygun olmayıp,bazıları tehlikelidir.Orneğin patlıcan nikotin icerir,cok kullanılan havuc ise ağır lifli yapısı ile emilimi olmayıp,sindirim sistemini aşırı yorar,ekmek ise mayalı yapısı ile mide de gastrit ,bulantı,aşırı gaz ve sonunda kusmalara yol acabilir.
Kuşlara kuş yemi,balıklara balık yemi yediriyoruz.Kopeklere neden ev artıkları veriyoruz?Neden onları tehlikeli sonuclara (Mide-barsak hastalıkları,karaciğer ve bobrek dejenerasyonları,iskelet sisteminde bozukluklara bağlı yurume hataları,aşırı ve durdurulamayan tuy dokulmeleri,huysuzluk,saldırganlık ve bir cok daha başka sağlık problemleri.)goturecek bu gıdaları kullanıyoruz?Bu soru ciddi bicimde sorulmalıdır

2.Her turlu kemik verilmesi!(Cok tehlikeli):Gunumuzde kemiğin cok masum bir yiyecek olmadığı bilinmektedir.Yapılan araştırmalar kemiğin ani barsak yırtılmaları sonucu kopek ve kedileri olume goturebildiğini kanıtlamıştır.Zaten besleyici ozelliği olmayan kemik barsaklarda hic bir şekilde sindirilememekte ve tum sindirim sisteminden olduğu gibi gecerken ceşitli sıyrık,yırtıklara yol acabilmektedir.Bunun sonucu ic kanama ve olumdur.Meslek hayatım boyunca bu tarzda bir cok olaya şahit olduğumu da belirtmeliyim.

3.Sakatat (Akciğer,işkembe vs) verilmesi:İnsanlarda hasatalık oluşturan mikrop ve parazitlerin bir kısmı hayvanlardan bulaşır.Bunlar buyukbaş hayvanların ic organlarında yaşar ve bunları yiyen kopekler aracılığı ile insanlara bulaşır.İşte akciğer ile verem başta olmak uzere Kist Hyadatit,parazit yumurtaları kopek ve kedilere onlardan da insanlara bulaşır.Hic bir besleyici ozelliği bulunmayan akciğerin(Beyaz ciğer)kopek ve kedilere verilmesi toplum sağlığı acısından son derece tehlikelidir.Dunyada hayvan artıklarının kopek ve kedilere yedirilmesi yasaklanmıştır.

4.Şekerli,baharatlı gıdalar

5.Sucuk,sosis Vb.



___________________________________


Aşılama

Kediniz veya kopeğiniz acısından hayati onem taşıyan aşılar, onları olumcul viral hastalıklara karşı korur. Aşı yapılması, kedi veya kopeğinizin vucudun bağışıklık sistemini uyararak,hastalığa karşı ozel antikorlar uretilmesini ve ilerdeki donemlerde hastalığı yapan etkenle karşılaşıldığında antikorlar sayesinde hastalanmamasını sağlar. Akılda tutulması gereken en onemli nokta, bu hastalıklara karşı ozel tedavilerin bulunmayışıdır. Viral hastalıklara karşı en guvenli ve ucuz yontem aşılamadır.

AŞILAMA NİYE ONEMLİ:Kediniz veya kopeğiniz acısından hayati onem taşıyan aşılar,onları olumcul viral hastalıklara karşı korur. Aşı yapılması, kedi veya kopeğinizin vucudun bağışıklık sistemini uyararak,hastalığa karşı ozel antikorlar uretilmesini ve ilerdeki donemlerde hastalığı yapan etkenle karşılaşıldığında antikorlar sayesinde hastalanmamasını sağlar.Akılda tutulması gereken en onemli nokta, bu hastalıklara
karşı ozel tedavilerin bulunmayışıdır. Viral hastalıklara karşı en guvenli ve ucuz yontem aşılamadır.

PEKİ NE ZAMAN?Kedinizi yada kopeğinizin annesi aşılı ise altmışıncı gunden itibaren aşılara başlanabilir. Eğer anne aşısızsa, yada bilinmiyorsa kırk beşinci gunden itibaren aşılara başlanmalıdır.

HENUZ HİC AŞISI YOK...Eğer hic aşısı yoksa veya aşı zamanı gecmişse başka hayvanlarla temas etmesine izin vermeyin. Ozellikle toplu olarak bulundukları yerlerin tehlike yaratabileceğini unutmayın. Hayvanların gezintiye cıktıkları parklar ve yollar da aşısızlar tehlikeli bolgelerdir. Bu tur yerlere goturmeseniz dahi sizin hastalığı ayakkabı veya diğer bir şekilde eve getirebileceğinizi unutmayın.

TEKRAR AŞILAMA NEDİR?Tekrar aşıların veya rapel (booster) aşıların onemi buyuktur. İyi ama nedir bu tekrar? Ne işe yarıyor. İlk defa aşılanan yavru hayvanların bağışıklık sistemi daha once karşılaşmadığı etkenlerle karşılaşmış ve hızla calışmaya başlamıştır. Ancak bu tam korunmayı sağlayacak bağışıklığı oluşturmaya yetmez. En gec uc hafta icinde yapılacak olan tekrar aşı ile tam bağışıklık sağlanacaktır.Bu tarihten 1 yıl sonraya kadar tam olan korumayı devam etmek icin her yıl aşıların bir defa tekrar edilmesi gerekmektedir.

Kopekler İcin Aşılama Tablosu

KOPEK AŞI TABLOSU
İlk aşı 45-60. gun Canin parvo virus(kanlı ishal)aşısı
14-21 gun sonra Parvo,distemper,leptospira,adeno virus aşısı(karma aşı)
7 gun sonra Bordotella Broncoseptica+parainfluenza virus aşısı
7 gun sonra Parvo,distemper,leptospira,adeno virus aşısı(karma aşı) Tekrarı bir yıl sonra
7 gun sonra Bordotella Broncoseptica+parainfluenza virus aşısı Tekrarı bir yıl sonra
7 gun sonra Kuduz(rabies) Tekrarı bir yıl sonra



_______________________________________


Hastalıklar..

VİRAL HASTALIKLAR

Genclik Hastalığı:
Kopeklerin genclik hastalığı bulaşıcı viral bir hastalıktır.Kolostrum (anneden ilk emzirme sırasında alınan sut,ağız sutu,yuksek miktarda antikor icerir.)almış yavrularda.materyal(anneden alınan) antikorlar yavruyu % 12 hafta korur.Kolostrum almamış olanlarda ise bu sure 1-4 haftadır.Bu nedenle hastalık genellikle 3-12 aylık kopeklerde yaygındır.Fakat daha yaşlı kopeklerde de rastlanabilmektedir.Yuksek ateş (40-41C) ile başlayan hastalık,iştahsızlık,depresyon,burun ve goz akıntıları,kusma ve ishal ile devam eder.Hastalığa yakalanan kopeklerin buyuk kısmı (%60-80) olur.Hastalığın en cok gorulen tipi solunum tipi olmak uzere sindirim sistemi ile ilgili ve sinirsel belirtilerin gozlendiği hastalık formları daha sık gorulur.Hastalığın sinirsel formunda sara tipi nobetler,tikler ve felcler gozlenir.Distemper virusu T ve B hucreleri ile makrofajları etkiler.Kopek iyileşse bile virusun bağışıklık sisteminde yaptığı bozukluk kalıcı olur.Distemper virusunun hastalık yapma yeteneği kopek makrofajları uzerindeki bu replikasyon yeteneğinden ileri gelmektedir.

Kanlı İshal:

Kanlı ishale neden olan parvovirusler nispeten yeni viruslerdendir ve kedilerin genclik hastalığı virusleri ile yakınlıkları vardır.İlk olarak 1978 yılında ortaya cıkan ve yuzbinlerce kopeğin olumune neden olan bu hastalık kopeklerin afeti olarak tanımlanmaktadır.İlk olarak Kuzey Amerika'da tanımlanan hastalık bundan sonra Avustralya,Yeni Zelanda,Asya,Merkez Amerika ve Guney Afrika'da gorulmuştur.1983'lu yıllarda itibaren 50'yi aşkın ulkede gozlendiği bildirilmiştir.Hastalık her yaştaki kopekte gastrointestinal belirtilere,yavru kopeklerde kalp kasının iltihabına(miyokarditis) neden olur.Ozellikle yavru kopekler icin tehlikeli olan parvoviral enteritise,3 yaşın altındaki kopeklerde rastlanmaktadır.Yeni Zelanda'da yapılan bir araştırmaya gore 0-7 haftalık kopeklerde hastalığın insidansı %63, 8-12 haftalık kopeklerde %29, 3-6 aylık kopeklerde %23, 6-12 aylık kopeklerde %14, 1-2 yaşındakilerde ise %9, bir yaşından sonra da %11 olarak tespit edilmiştir.Bu virus ozellikle hızlı olarak bolunen hucreleri hedef alır.Bu hucrelerde organizmada bağırsakta bulunan ve alınan besinlerin değerlendirilmesi ile ilgili olan hucrelerdir. Parvoviral hastalığın ilk belirtisi şiddetli kusmadır.Kusmuk gri-beyaz renkte ve suludur.Kusmayı sulu,kotu kokulu,sarıdan kahverengiye kadar değişen renkte ishal izler.İshal halinde cıkarılan dışkıda taze ya da pıhtılaşmış halde kan bulunur.Ateş 41.C kadar yukselir.Kusma ve ishal nedeni ile oluşan sıvı kayıpları sonucu coğu yavru kopekler ilk 24 saat icerisinde olur.Kalbin etkilendiği durumlarda ise coğu zaman yavru kopekler olu bulunurlar.Bu hastalıkta olum oranı %50'nin uzerindedir. Parvoviruslerin bağışıklık sistemini baskıladıkları bilinmektedir.Ancak bunun mekanizması ve lenfosit fonksiyonlarını nasıl etkiledikleri henuz acıklığa kavuşmamıştır.Viruslerin bağışıklık sistemini nasıl baskıladıklarıyla ilgili 4 ana mekanizma vardır.Bu mekanizmalar sayesinde virusler,vucudun bağışıklık sisteminin zayıf taraflarını araştırarak kendi varlıklarını garantiye alırlar.

Virusler:

1)T ve B hucrelerinin fonksiyonlarını bozar veya onları yok ederler.

2)Bağışıklık sisteminin duzeninde dengesizliğe yol acarak,baskılayıcı T hucrelerinin aşırı aktif hale gelmesine neden olurlar.

3)Makrofajlar bu virusleri yutarken,makrofajlara zarar verebilir vemakrofajları enfekte edebilirler.

4)Hedef hucrelerin genetik kodlarını calabilirler.

Virusler ozellikle belirli bir hucreyi etkileyen kimyasal habercilerin reseptorlerine kendi genetom proteinlerini yerleştirirler.Bu şekilde virus, habercinin gonderdiği komutları bozar veya ortadan kaldırır.Modifiye canlı parvovirus aşıları,kopeklerde 2-5 haftalık bir sure icin bağışıklık sistemini baskılayıcı etki gosterir.

Bulaşıcı Karaciğer Hastalığı : (Infectıous Canine Hepatitis, CAV-1)

Bu hastalığın etkeni adenoviruslerdir (CAV-1) ve bulaşma hasta kopeklerin idrarı ile olur.Hastalığın en şiddetli formları yavru kopeklerde gorulmektedir.Aşılı anneden doğan yavru kopekleri kolostrum 5-7 haftaya kadar koruyabilir.Bulaşıcı karaciğer hastalığının 13 yaşındaki kopeklerde bile olume yol actığı bilinmektedir.Adenovirusler tum dokuları enfekte edebilme yeteneğindedir.Fakat daha cok karaciğer hucreleri ile ilgilidirler ve bu organda şiddetli yangıya neden olur.Hastalığın ilerleyen donemlerinde gozlerde kornoval opasite (kornoal bulanıklık) şekillenir.Mavi goz olarak da adlandırılan bu bozukluğun nedeni gozlerin pigmentli tabakasının yangısıdır ve aşılamayı takibende gozlemlenir.

Adenovirus Tip-2 Enfeksiyonu : (Canine Adenovirus Type-2 CAV-2) Bu virus daha cok solunum sisteminde hastalık yapmaktadır."Trache obronşitis veya Kennel Cough" olarak adlandırılan kopek oksuruğu hastalığının etkenlerinden biridir.Ozellikle kalabalık ortamlarda barınan kopekler arasında yaygındır.CAV-2 aşısı aynı zamanda CAV-1 aşı virusu nedeniyle oluşabilecek korneal reaksiyonları da onler.

Kopek Nezlesi :
Bu viral enfeksiyon solunum sisteminde orta dereceli bir yangıya neden olur.Ancak CAV-2 virusu ve Bordetalla bronchiseptica bakterisi ile kombine halde cok şiddetli ve olumcul enfeksiyonlara neden olurlar.

Koronavirus İshali :
Koronaviaral enfeksiyon genellikle subklinik olarak seyreder.Klinik belirtileri ateşle ve hafif bir inestial akıntı ile başlar,sonraları kusma ve ishal gozlenir.Koronaviral hastalık tek başına şiddetli enfeksiyonlara neden olmamakla birlikte,ozellikle parvoviral enfeksiyonlarla birleştiği zaman,hem klinik belirtilerin şiddeti hem de olum oranında artış gorulur.

Kuduz

Kuduz sıcak kanlı hayvanların merkezi sinir sistemini etkileyen viral bir hastalıktır.Bu eski ve korkunc hastalığın etkeni olan Rhabdovirusler beyinde yangı(iltihap) meydana getirirler.Bu virus enfekte hayvanların salyası ile taşınır.İnkubasyon periyodu(Etkeni aldıktan hastalığın başlamasına kadar gecen zaman periyodu.) 10 gun ile birkac ay arasında değişir.Kuduz olumcul bir hastalıktır.Klinik belirtiler ortaya cıktıktan sonra tedavinin faydası yoktur.Bircok vahşi hayvan(ratlar,racoonlar,yarasalar,tilkiler) kuduzun rezarvuarı durumundadır.Aristotlr "Hayvanın Tarihcesi" adlı kitabında kuduzu kopek Deliliği" şeklinde tanımlamıştır.Kuduzdan korunma icin modifiye canlı ve olu aşılar bulunmaktadır.Son yıllarda olu aşıların daha etkili bulunması,modifiye canlı aşıların vazgecilmelerine neden olmuştur.

BAKTERİYEL HASTALIKLAR

Bordetelloz:

Bu hastalığın etkeni olan Bordetella bronchiseptica bakterisi Adenovirus Tip-2 ve Parainfluenza ile birleşerek Kopek Oksuruğu diye adlandırılan hastalığı meydana getirir.Kopek bordetellozisi şiddetli oksuruğe neden olur.Aşı ozellikle intranazal (burun ici) olarak uygulandığı zaman cok etkili koruma sağlar.Toplam 13 antijenlik tip bu hastalığa neden olabilmektedir.Fakat sadece 3 tanesine karşı aşı geliştirilmiştir.Ancak bu ucu %90 nın uzerindeki vakadan sorumlu olan antijenlerdir.

Leptospiroz:

Klinik tablosu oldukca değişik olan bu enfeksşyonda ateş ile başlayan hastalık tablosu bobrek yetmezliği ile sonuclanır.Bobrek fonksiyonlarının bozulması uremiye neden olur.Başlıca belirtileri halsizlik,uyuşukluk,deprosyon,iştahsızlık,ishal,ku sma,ağız ve goz mukozalarının yangısı,anormal sinirsel belirtiler ve olume neden olan kan pıhtılaşması bozukluklarıdır.Bulaşma enfekte kopek ve ratların idrarları ile olur.Bu hastalığın en onemli ozelliği insanlara da bulaşabilmesidir.

Aşısı olmayan Kopek Hastalıkları

Herpesvirus :

Bu viral enfeksiyon ozellikle yavru kopekler icin oldurucu bir hastalıktır.Sut emme cağındaki yavru kopeklerde hafif derecede solunum yolu enfeksiyonuna neden olur.Kalıcı enfeksiyonlar olgun dişilerde meydana gelebilir.Herpesvirusler sinir hucrelerine yerleşerek bağışıklık sisteminden korunabilme yeteneğindedirler.Brusellosizin aksine,herpesvirusle enfekte olan gebeler doğum yaparlar.Ancak matarnal antikor gecişini sağlayamazlar.Bu annelerden doğan yavrular herpesviruslere karşı duyarlıdırlar.

Bruselloz:

Bu bakteriye hastalığın ne aşısı nede tedavisi vardır.Hasta kopekler devamlı taşıyıcı durumundadırlar.spontan yavru atmalar brusellosizin ilk gostergesidir.Bulaşma oral ve mukoz membranlar yoluyla olmaktadır.erkek kopekler enfeksiyonu ciftleşme yoluyla enfekte dişi kopeklerden alırlar.Ayrıca hasta dişilerin vulvalarının yalanması ve idrarlarının alınması yolu ile de bulaşmalar olmaktadır.Dişiler de yine ciftleşme ve hastalığın etkeni olan bakterilerin ağız yolu ile alınması neticesinde hastalığa yakalanırlar.Bu nedenle dişi kopekler ureme oncesinde brusellosiz yonunden kontrol edilmelidir.

______________________________________



Kalp Kurdu:

Karlp kurdu taşıyan bir sivrisineğin ısırması ile genc kalp kurtları kopeğin kan dolaşım sistemine girer ve kopeğin kalbi ile birlikte 13-30 cm arası bir boya ulaşıncaya kadar gelişirler.Kalp Kutru'na yakalanmış kopekleri kurtları imha etmek icin ilaclarla tedavi edilebilir ama koruyucu bakım cok daha etkilidir. Yapabileceğiniz iki şey var; kopeğinizi sivrisineklerden koruyun ve ona duzenli olarak veteriner hekimizden temin edebileceğiniz kalp kurdunu onleyici ilaclar verin.Ancak veteriner hekiminiz,kopeğinizin kalp kurduna yakalanmış olup olmadığını gormek icin once bir kan testi yapmak isteyecektir.

Kancalı Kurtlar:

Kancalı kurtlar daha cok yavru kopeklerde gorulur,ama her yaştaki kopekler ciddi bicimde bu kurtlara yakalanabilirler.Kopekler parazitin larvalarını yutarak kancalı kurtlara yakalanabilir veya larvalar kopeğin derisine girer.Yavru kopekler kancalı kurtları annelerinden doğumdan once vaya meme emerken kapabilir.Zaten hasta ve zayıf olan kopekler kolay bir hedef oluşturur ve onlem alınmadığı takdirde olume kadar goturebilir.Parazitin yumurtaları taze bir dışkı orneğinde mikroskop altında gorulebilir.Tedavi rutindir,ama kopeğin cevresini temiz tutarak onu kancalı kurlardan koruyabilirsiniz.Duzenli olarak bolgedeki dışkıları alın,cimleri kısa ve olabildiğince kuru tutun ve asfaltlı veya taşlı yolları dezenfektanlarla yıkayın.

İnce Bağırsak Kıl Kurtları ve Soluncanları:

Kıl kurtları ya da askaritler,yavru kopeklerde sıkca gorulur.Coğu yavru hic bir belirti gostermez.ama diğer kopekler ve cocuklara da bulaşabilecek milyonlarca yumurtayı cevreye dağıtırlar.Kıl kurtları beyaz,ser,ince ve yuvarlak spagheti gorunumundedir ve yaklaşık 6 cm'e kadar uzarlar,coğu zaman yay gibi yuvarlanırlar.Yetişkin kopekler kıl kurtlarına karşı bağışık olabilirler ve hic bir belirti gostermeyebilirler.Veteriner hekiminiz, kıl kurdu bulunduğu takdirde ilac yazacaktır,ama onlemek icin,kancalı kurtlarda tarif edildiği şekilde temizlik onerilir.

Tenyalar:

Bu parazitler kopeğin anusu cevresindeki tuylerde,yatağında veya dışkısında gorulebilir.Canlı iken anus parazitleri kırık beyaz.yassıdır ve ileri geri sallanır;kuruduklarında sarılaşırlar.şeffaf olur ve bir pirinc tanesine benzerler.Anus parazitlerine yakalanmış bir kopek kilo kaybedebilir ve zaman zaman ishal olur.Eğer kopeğinizin anus parazitlerine yakalanmış olduğunu duşunuyorsanız,veteriner hekiminizin dışkısını muayene etmesini ve ilac vermesini isteyin.

Kalın Bağırsak Kurtu:

Kalın bağırsak kurtları,kopeğin sindirim sisteminin alt kısımlarında yaşar.Bazı kopekler hic bir belirti gostermez,dolayısıyla veteriner hekiminiz dışkısını muayene ederek tanıyı koymalıdır.Başka kopekler zaman zaman oluşan ishal,anemi,kilo kaybı,halsizlik ve sağlık durumunda genel bir bozulma gosterebilir. Tedavi icin ilac şarttır.Kopekler kalın bağırsak kurtlarını,etrafı koklayıp yalayarak aldıklarından,yukarıda da belirtildiği gibi kopeğin yaşadığı bolgeyi temiz tutmak gerekir. Kopeğinizin solucan,kancalı kurt,kıl kurdu,anus parazitleri veya kalın bağırsak kurtlarına yakalandığından kuşku duyuyorsanız,bir ya da iki dışkı orneğinin mikroskop altında incelenerek sorunun turunu ve boyutunu tespit etmek ve boylece en etkin tedavi yolunu bulmak gerekir.Asla kurt tedavisini kendi başınıza yapmayın;yanlış bir kurt tedavisi,kurtların kendisi kadar kopeğe zarar verebilir.Oncelikle veteriner hekiminiz,sorunun gercekten kurtlardan mı kaynaklandığını ve oyle ise hangi tur kurt olduğunu tespit etmek zorundadır;ayrıca kurt tedavisine başlamadan once verilecek doğru ilac ve miktarı belirlemek icin de kopeğin genel fiziksel durumunun da değerlendirilmesi gerekir.Aslında kopeğinizin dışkısının parazit yumurtaları bakımından incelenmesi,kopeğin yıllık fiziksel muayenesinin bir bolumunu oluşturmalıdır,yani bir dahaki sefere veteriner hekime gittiğinizde kopeğinizin dışkısını da yanınızda goturun.





ALINTIDIR..........
__________________