Seyahat Acenteleri Yoneticileri Derneği, yaptığı bir acıklamayla Kaz Dğları ve Salda Golu’nde yurutulen calışmaların durdurulmasını istedi. Turistlerin doğaya ve cevreye saygılı ulkeleri tercih ettiği belirtilen acıklamada, Turizm ve Cevre bakanları goreve davet edildi.

SAYD’ın Başkan Hamit Kuk imzasıyla yaptığı acıklama şoyle:
''Son donemde kamuoyuna yansıdığı uzere ulkemizin en onemli oksijen depolarından Kaz dağlarında yapılan katliamda yaklaşık 195.000 ağac kesildiği bilinmektedir. Her ne amac icin olursa olsun ağacların kesilmesi demek bitki ve hayvan yaşamı başta olmak uzere alandaki butun ekosistemin etkilenmesi demektir. Bahsedilen alandaki ekosistemin bozulmasının etkileri cok onemli turizm bolgeleri olan Ege ile birlikte Akdeniz’e kadar da yayılacaktır. Maalesef bu acı gercekler ile yuz yuzeyiz.
Turkiye Cumhuriyeti’nin 67. Hukumetinin belirlediği yeni turizm politikaları gereği, Kaz Dağlarında yaşanan gelişmelerle birlikte Turkiye’nin diğer bir doğa harikası olan Salda golu ile ilgili projelerin ileride doğa katliamlarına donuşmemesi icin şimdiden cok dikkatli davranması ve gerekli tedbirleri alması gerekmektedir.
Kamuoyu vicdanını rahatsız eden konulardan biri de gecmiş orneklere bakıldığında Salda Golu park projesi ve Kaz dağları altın madeni projeleri gibi ulkemizdeki birtakım projelerinin ilerleyen zamanlarda rant peşinde olan firmalara kurban edileceği endişesi hakimdir.
Hukumetimizin Turk turizmin mevcut durumundan daha fazla gelişmesini sağlayarak hak ettiği yeri almayı hedefleyen politikalar uzerinden durduğu bir donemde bunların ortaya cıkması oldukca talihsiz bir durumdur.
Turkiye, insanıyla, gelenekleriyle, doğasıyla ve tarihi guzellikleriyle başlı başına bir hazinedir. Son elli yıldan bu yana buyumesini surduren Turk turizmi de bu kavramlar uzerinde gelişimini gostermiş ve bu gunlere kadar gelmiştir.
Turizm, turist ve doğa kavramları uzerinde yapılan akademik calışmalarda anlaşıldığı uzere turizmin gelişmenin gelecekte de surmesi ve cevre bilinci yuksek nitelikli turist kitlesi icin cekiciliğinin daha uzun donemde devamı icin cevresel ve doğal değerlerin korunmasına bağlı gorunmektedir.
Bu cercevede goruluyor ki turist, insana, doğaya ve hayvanlara saygılı, reformcu, değişimci, ozgurlukcu hem ulke icinde ve hem de dunya ile barışık ve uyumlu bir ulkeye seyahat etmeyi daha fazla tercih etmektedir.
Turkiye Cumhuriyetindeki her bir bireyin boyle cok değerli hazineleri korumak icin ustune duşen sorumlulukları vardır. Başta Sayın Cumhurbaşkanımızın bu cevre tahribatlarına karşı sessiz kalmayacağını inanıyoruz. Ayrıca, Kultur Turizm ve Cevre bakanlarımızı ve burokratlarımızın bu hassasiyetler uzerinde durması icin goreve cağırıyoruz. İlgili bakanlıklarımızın gerekli mudahaleleri yaparak gelecek nesillerimize yaşanılır bir Turkiye ve surdurulebilir bir turizm icin var gucuyle calışacaklarına umut ediyoruz.
Oncelikle ulkemizi ve doğamızı seven vatandaşlar olarak, sonrasında ise ulkemizdeki turizmin gelişmesi ve surdurulebilirliğini sağlamak icin var gucuyle calışan turizmciler olarak bir an once bu katliamların durdurulmasını istiyoruz.''
turizmguncel

SAYD’ın Başkan Hamit Kuk imzasıyla yaptığı acıklama şoyle:
''Son donemde kamuoyuna yansıdığı uzere ulkemizin en onemli oksijen depolarından Kaz dağlarında yapılan katliamda yaklaşık 195.000 ağac kesildiği bilinmektedir. Her ne amac icin olursa olsun ağacların kesilmesi demek bitki ve hayvan yaşamı başta olmak uzere alandaki butun ekosistemin etkilenmesi demektir. Bahsedilen alandaki ekosistemin bozulmasının etkileri cok onemli turizm bolgeleri olan Ege ile birlikte Akdeniz’e kadar da yayılacaktır. Maalesef bu acı gercekler ile yuz yuzeyiz.
Turkiye Cumhuriyeti’nin 67. Hukumetinin belirlediği yeni turizm politikaları gereği, Kaz Dağlarında yaşanan gelişmelerle birlikte Turkiye’nin diğer bir doğa harikası olan Salda golu ile ilgili projelerin ileride doğa katliamlarına donuşmemesi icin şimdiden cok dikkatli davranması ve gerekli tedbirleri alması gerekmektedir.
Kamuoyu vicdanını rahatsız eden konulardan biri de gecmiş orneklere bakıldığında Salda Golu park projesi ve Kaz dağları altın madeni projeleri gibi ulkemizdeki birtakım projelerinin ilerleyen zamanlarda rant peşinde olan firmalara kurban edileceği endişesi hakimdir.
Hukumetimizin Turk turizmin mevcut durumundan daha fazla gelişmesini sağlayarak hak ettiği yeri almayı hedefleyen politikalar uzerinden durduğu bir donemde bunların ortaya cıkması oldukca talihsiz bir durumdur.
Turkiye, insanıyla, gelenekleriyle, doğasıyla ve tarihi guzellikleriyle başlı başına bir hazinedir. Son elli yıldan bu yana buyumesini surduren Turk turizmi de bu kavramlar uzerinde gelişimini gostermiş ve bu gunlere kadar gelmiştir.
Turizm, turist ve doğa kavramları uzerinde yapılan akademik calışmalarda anlaşıldığı uzere turizmin gelişmenin gelecekte de surmesi ve cevre bilinci yuksek nitelikli turist kitlesi icin cekiciliğinin daha uzun donemde devamı icin cevresel ve doğal değerlerin korunmasına bağlı gorunmektedir.
Bu cercevede goruluyor ki turist, insana, doğaya ve hayvanlara saygılı, reformcu, değişimci, ozgurlukcu hem ulke icinde ve hem de dunya ile barışık ve uyumlu bir ulkeye seyahat etmeyi daha fazla tercih etmektedir.
Turkiye Cumhuriyetindeki her bir bireyin boyle cok değerli hazineleri korumak icin ustune duşen sorumlulukları vardır. Başta Sayın Cumhurbaşkanımızın bu cevre tahribatlarına karşı sessiz kalmayacağını inanıyoruz. Ayrıca, Kultur Turizm ve Cevre bakanlarımızı ve burokratlarımızın bu hassasiyetler uzerinde durması icin goreve cağırıyoruz. İlgili bakanlıklarımızın gerekli mudahaleleri yaparak gelecek nesillerimize yaşanılır bir Turkiye ve surdurulebilir bir turizm icin var gucuyle calışacaklarına umut ediyoruz.
Oncelikle ulkemizi ve doğamızı seven vatandaşlar olarak, sonrasında ise ulkemizdeki turizmin gelişmesi ve surdurulebilirliğini sağlamak icin var gucuyle calışan turizmciler olarak bir an once bu katliamların durdurulmasını istiyoruz.''
turizmguncel
__________________