Turk Edebiyatındaki Edebî Akımlar

Turk yazınındaki bellibaşlı akımları, bu akımların yazın urunlerine yansıyışlarını incelemeden once bir bakış acısı ve buna dayalı bir yontem saptamak gerekli. Sorun, yazın akımları konusunda bilinenleri sıralamak, bilgi aktarmak değil cunku. Bilgiyi, cok boyutlu, kendi gelişim surecinde ayrımlar gosteren bir yazın tarihine uygulamak… Turk yazın tarihini hem yazın akımlarının evrensel boyutları, hem de kendi icindeki ayrımları, kendine ozguluğu icinde değerlendirmek… Başka deyişle evrenselin ulusala yansıyışını gozden gecirirken, varılan bileşimlerin yanı sıra, ulusal niteliği ağır basan arayışları da gostermek…
Somut ornekler uzerinde durarak şoyle acıklayabiliriz bunu:
Yazın akımlarının gelişimine bakıldığında, bu akımların salt yazına ozgu olmadığı genel, bir sanat akımı olarak başlayıp geliştikleri gorulur. Ustelik hemen hepsi, genelde doğdukları cağın toplumsal yapısının, bu yapıya bağlı duşunuş biciminin, ideolojinin urunudurler. Cağın felsefesinin sanat uzerindeki etkisi akım olarak ortaya cıkar ve butun sanat turlerinde ortak ozellikler cevresinde gelişir. Rauf Mutluay’ın şu tanımı bu acıdan doğruluk taşır: “… Toplumsal duzenin ve onun değişiminin bir gereği olarak, dunya goruşu ve sanat anlayışı bakımından birleşen kişilerin, eserleriyle ortaya koydukları ve surdurdukleri ilkelerin toplamından doğan tutarlılığa bir edebiyat akımı denir.” Orneklemek gerekirse klasisizm (soyyapıtcılık, classicisme), romantizm (coşumculuk, romantisme), gercekcilik (realisme), toplumcu gercekcilik, (realisme social), simgecilik (symbolisme), gelecekcilik (futurisme), dadacılık, (dadaisme), gercekustuculuk (surrealisme) batıda doğup gelişen akımlardan birkacıdır.

Turk yazın akımının gelişimindeki ozgun eğilimler
Ama burada, yine akım sozcuğuyle nitelenen ve daha cok bir ulusun sanatcılarının değişik arayışlarının yol actığı kumelenmeler biciminde ortaya cıkan eğilimleri, sayılan akımlarla eşdeğer tutmamak gerekmektedir. Bunlar, genel olarak sayılan akımlar icinde yer alan, ozel olarak da her ulusun kendine ozgu koşulları icinde ayrıntıları değişen, o ulusun kulturuyle bicimlenen sanat tutumları olarak gorulmelidir. Ayrıca, ozellikle şiirde, kimi zaman kısa sureli, aynı sanat akımına bağlı değişik kumelenmeler bile gorulmektedir. Butun yazın turlerinde de benzeri oluşumlara rastlanabilir. Sozgelimi Milli Edebiyat akımını genelde gercekcilik icinde ele almak gerekir, ama ozelde Turkculuk akımından ayrı duşunulemez. Yine aynı akım icindeki Refik Halit Karay’ı ise Turkculuk akımına bağlamak olanaksızdır. Sonra, Fecr-i Ati akımı gorunurde Edebiyat-ı Cedide’ye tepkidir, ama onu aşamadığı gibi kısa surede onun icinde erimekten de kurtulamaz. Buradan şoyle bir sonuca varabiliriz: Edebiyat-ı Cedide, Milli Edebiyat, Garip, İkinci Yeni gibi, Turk yazınının bellibaşlı akımları saydığımız devinimler, hem evrensel yazın akımlarının etkileri, hem de Turk toplumunun tarihsel gelişim surecinde toplumsal değişmelerin, duşunce akımlarının Turk yazınına yansıması acısından değerlendirilmelidir. Bu oluşum altyapı-ustyapı ilişkilerinin, kulturel gelişmelerin butun karmaşıklığını taşır.
Bu nedenle konuya, salt evrensel yazın akımları acısından değil, Turk yazınının gelişim surecinde bir kendine ozguluk taşıyan eğilimler acısından yaklaşmayı deneyeceğim.
Divan yazınında, gunumuzdeki anlamıyla, akımların varlığından soz edilemez. Daha doğrusu divan yazınının kendisi, dayandığı dinsel nitelikli dunya goruşu, kurallara bağlanmış bicemi, yinelenen mazmunlarıyla başlı başına tek bir akımdır. Altı yuz yılı aşkın gelişim surecinde, bicim yetkinliğine, soyleyiş ustalığına ulaşmış ozanların cevresinde ya da izinde kumelenmeler gorulur yalnızca. Nazirecilik bunun en somut gorunumudur. Yazın tarihlerinde rastlanan Baki okulu, Nedim okulu gibi nitelemeler bu acıdan değerlendirilmelidir. Toplum yapısını altust edecek donuşumlerin gercekleşmeyişi ve dine dayalı dunya goruşunun egemenliği sanatta, gerek oz gerekse bicim acısından yeni oluşumları onler. Yeni gibi gorunen arayışlar, eğilim duzeyini aşamadan, divan yazınının ilkeleri, başka deyişle kalıpları icinde donenir durur.


__________________