23 Nisan 1920 gunu Meclis acılmış. İstiklal Harbi başlamış. Ordularımız, Anadolu'yu işgal edenlerle savaşıyor. Yunan ordusu Ankara yakınlarına kadar ilerlemiş. Başkomutan Mustafa Kemal Paşa.
Meclis bu ortamda, yeni kurulan Turk Devleti icin bir İstiklal Marşı hazırlatmak istiyor. 1920 yılı sonlarında bu amacla bir şiir yarışması acılıyor.
Katılımcılara 6 ay sure veriliyor.
İstiklal Marşı yarışmasına bu sure icerisinde tam 724 şiir gonderiliyor. O zamanki adıyla Maarif Vekaleti, yani Milli Eğitim Bakanlığı, bu şiirleri değerlendirmek icin bir komisyon kuruyor.
O donemin Turkiye'sinde boyle bir yarışma acacaksınız, bunu iletişim olanaklarının neredeyse sıfır olduğu bir ulkede herkese duyuracaksınız ve 724 şiir yarışmaya katılacak, zor iştir.
Bu şiirler tek tek okunuyor, iclerinden 6 şiir elemeyi gecip Meclis Matbaası tarafından bastırılıyor ve milletvekillerine dağıtılıyor.
Ayrıca kazanan şiir icin 500 lira odul var. O zaman icin cok buyuk bir para.
O sırada Maarif Vekili olan Hamdullah Suphi (Tanrıover), Ankara'da yaşayan ve aynı zamanda milletvekili olan unlu şairimiz Mehmet Akif (Ersoy)'dan da bir şiir istiyor. Fakat doğrusunu isterseniz, Ersoy'dan nicin şiir istendiğini bilmiyorum.
Elemeyi kazanan şiirler beğenilmemiş miydi, yoksa başka bir nedeni mi vardı?
***
Bunun uzerine Mehmet Akif Bey ‘‘Ben mebusum (milletvekiliyim), musabakaya katılmam. Ayrıca bir şiir yazıp size veririm’’ diyor.
Evinde yazmaya başlıyor ve ‘‘kahraman ordumuza’’ ithaf ettiği şiiri bitirdiğinde, Maarif Vekaleti'ne teslim ediyor.
Boylece yarışmaya 7. şiir de katılmış oluyor.
Musabaka sonuclanıyor. Mehmet Akif Bey'in şiiri Meclis kursusunden Maarif Vekili Hamdullah Suphi Bey tarafından buyuk bir coşkuyla okunuyor.
Buyuk tezahurat ve alkışlar arasında ve oybirliği ile İstiklal Marşı olarak kabul ediliyor.
Tarih 12 Mart 1921
İstiklal Marşı şiiri kabul edildikten hemen sonra, kursuden bir kez daha okunuyor ve butun milletvekilleri bu kez ayakta dinliyor.
***
Meclis yetkilileri birkac gun sonra Mehmet Akif Bey'e 500 liralık para odulunu vermeye geliyorlar. Almayı reddediyor.
‘‘Ben musabakaya girmedim. Bu para benim hakkım değildir ve bana ait değildir’’ diyor.
(Bugunku arsızların kulakları cınlasın!)
Meclis yetkilileri ısrar ediyorlar... ‘‘Bu parayı kasamızda tutamayız. Siz alın, isterseniz bir yere bağışlayın’’ diyorlar.
Mehmet Akif Bey bunun uzerine parayı alıyor ve hastanede yatmakta olan yaralı gazilerimize bağışlıyor.
***
Sevgili okuyucularım, bugun ve yarınki yazımda, size bu yarışmaya katılan ve elemeyi kazanan 6 şiiri vereceğim. Bunun ilginc olduğunu sanıyorum... Cunku bu şiirleri hicbir yerde bulamazsınız.
Hepsi de unutulup gitmiştir.
Bunları, o donemde Meclis'te memur olarak calışmakta olan Mahir İz'in 1975 yılında basılan ‘‘Yılların İzi’’ isimli kitabını okurken buldum.
1
Yıllarca altı cephede ateşle kanlara;
Turk'un hilÂl-u dinine duşman olanlara;
Ceddin o; Yıldırım gibi saldın zaman zaman
Yuksek başın eğilmedi bir art cihanlara
Ey kahramanlar ordusu, ey yıldırım-Şitab.
Goster cihan-ı mağribe bir kanlı inkılab
Ey mazi-i havariki bin destan olan;
Garbın zalam-ı zulmune yuz yıl kılınc salan
Arslan yurekli ordu; demir giy; silah kuşan!
Zira hududu kapladı ateşle kan, duman.
Ey kahramanlar ordusu, ey yıldırım - Şitab,
Goster cihan-ı mağribe bir şanlı inkılab!
Arslan mucahid ordusu, ey haris-i salah
Destinde seyf-i hak gibi pek şanlı bir silah
Actın sema-yi millete pur-nûr bir sabah.
Atî bizim... bizim artık vatan, zafer, felah.
Ey kahramanlar ordusu; ey yıldırım - Şitab.
Goster cihan-ı mağribe bir şanlı inkılab
MEHMET MUHSİN
2
Altı bin yıl efendilik yaptın,
"Kahraman Turk" idi cihanda adın.
Bir ateşten siperdin İslam'a
Sonmeyen bir guneş gibi yaşadın.
Ey buyuk unlu milletim ileri!
Hasmına ciğnetme koş bu şanlı yeri!
Duşmanın bir cihansa dostun
Hak Hakkın elbette mustakil yaşamak
Atıl, ez, vur, senindir istiklÂl
Ebedî parlasın şu al bayrak...
Ey benim şanlı milletim ileri;
Ele ciğnetme koş bu ulkeleri!
M (Bursa Milletvekili Muhittin Baha Bey Yarışmaya "M" rumuzu ile katıldı. Muzakereler esnasında şiirini geri cekti.)
3
Ey Musluman, ey Turk oğlu
Acıldı istiklÂl yolu
Benim bu son gunlerimdir,
Diyor bize Anadolu.
Cek sancağı Turk ordusu
Olmaz Turk'un can korkusu
Esarete dayanır mı
Turk vatanı, Turk namusu?
Bu son savaş bize farzdır,
Fırsatımız gayet azdır,
Muzaffer ol da ey millet
Altın ile tarih yazdır.
Birleşelim ozumuzden,
Donmeyelim sozumuzden,
Hem silelim bu lekeyi,
Tarihdeki yuzumuzden.
İSKENDER HÂKİ
4
Goz yaşına veda et
Ey guzel Anadolu!
Hakkını korur elbet
Turk'un bukulmez kolu
Cenk ederiz genc, koca
Bugun değil, yarın da
Yadımız ağladıkca
İzmir ezanlarında.
Hak yolunda kan olur,
Dunyalara taşarız;
Ya şerefle vurulur,
Ya efendi yaşarız.
Her gun yeni bir hile
Arkasından satıldık;
Her gun yeni bir dille
Yurdumuzdan atıldık
Yeter, ey Ka'be'mizi
Elimizden alanlar
Alıkoyamaz bizi
Yolumuzdan yalanlar.
Hangi alcak el alır,
El zinciri boynuna?
Kim Yunan'ı bırakır
Turk kızının koynuna?
KEMALEDDIN KAMI
5
Millet aşkı, din aşkı, vatan aşkı uyansın
Yurdumuza goz dikenler al kanlara boyansın
Ya ben ya onlar diyen silÂhına dayansın
Turk oğludur bu millet
Turk'undur bu memleket
Turk oğludur bu millet
Turk'undur bu memleket
Duşman gozu tutamaz yanar dağlar başını
Bağrımızda saklarız vatanın her taşını
Yurdumuza yan bakan doker gozun yaşını
Turk oğludur bu millet
Turk'undur bu memleket
Turk oğludur bu millet
Turk'undur bu memleket
Can veririz her zaman hurriyet yoluna
‘Ya gazi, ya şehid’lik ne devlettir kuluna
Ata emanet etmiş namusunu oğluna
Bize Turk oğlu derler
Hep bizimdir bu yerler
A.S.
6
Turk'un evvelce buyuk bir pederi
Cekti sancağı hilÂl-i sehari
Kanımızla boyadık bahr u berri
Boyle aldık bu guzel ulkeleri
İleri, arş ileri, arş ileri
Geri kalsın vatanın *****leri
Seni ihya icin ey nÂmı buyuk
Vatanın uğruna olduk olduk
Ne buyuk kaldı bu yolda ne kucuk
Siper oldu sana dağlar gibi Turk
Yuru ey milletin efradı yuru
Ak sut emmiş vatan evlÂdı yuru
Vatan evlÂdını kurban edeli
Milletin hur yaşamaktır emeli
Veremez kimseye bir Camlıbeli
Bağlanır mı acaba Turk'un eli
İleri, arş ileri, arş ileri
Ciğnenir cunku kalan yolda geri.
HUSEYİN SUAD
Sevgili okuyucularım, iki gunden beri size bu şiirleri aktarıyorum. Hepsi de vatan sevgisi, coşku ve iyi niyetle yazılmış, ancak biraz amatorce şiirler. Bunlar yarışmada sona kalmayı başarmış... Ama bir ‘‘İstiklal Marşı’’ icin yeterli olduklarını soylemek gercekten zor.
Herhalde siz de gordunuz ki, her koşulda en muhteşemi Mehmet Akif Ersoy tarafından 1921 yılında yazılan ve Meclis tarafından oybirliği ile kabul edilen İstiklal Marşımız.
iSTiKLAL MARŞI
Korkma, sonmez bu şafaklarda yuzen al sancak;
Sonmeden yurdumun ustunde tuten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.
Catma, kurban olayım, cehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gul! Ne bu şiddet, bu celal?
Sana olmaz dokulen kanlarımız sonra helal...
Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!
Ben ezelden beridir hur yaşadım, hur yaşarım.
Hangi cılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kukremiş sel gibiyim, bendimi ciğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
Garbın afakını sarmışsa celik zırhlı duvar,
Benim iman dolu goğsum gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl boyle bir imanı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?
Arkadaş! Yurduma alcakları uğratma, sakın.
Siper et govdeni, dursun bu hayasızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği gunler hakk'ın...
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.
Bastığın yerleri 'toprak!' diyerek gecme, tanı:
Duşun altında binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dunyaları alsan da, bu cennet vatanı.
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şuheda fışkıracak toprağı sıksan, şuheda!
Canı, cananı, butun varımı alsın da huda,
Etmesin tek vatanımdan beni dunyada cuda.
Ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli:
Değmesin mabedimin goğsune namahrem eli.
Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli,
Ebedi yurdumun ustunde benim inlemeli.
O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım,
Her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruh-i mucerred gibi yerden na'şım;
O zaman yukselerek arşa değer belki başım.
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!
Olsun artık dokulen kanlarımın hepsi helal.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
Hakkıdır, hur yaşamış, bayrağımın hurriyet;
Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!
Mehmet Akif Ersoy
Meclis, 1921 yılında en iyi secimi yapmış.
__________________
Edebiyat / Dil Bilimi İstiklal Marşı'nın Secilmesi ve Diğer 6 Şiir
Üniversite Ders Notları0 Mesaj
●39 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- Üniversiteler
- Üniversite Ders Notları
- Edebiyat / Dil Bilimi İstiklal Marşı'nın Secilmesi ve Diğer 6 Şiir