(19. YUZYIL [1860] - ... )
19. yuzyıl, Turklerin yeni bir uygarlıkla tanıştığı yuzyıldır. !8. yuzyılda aydınlanma donemini yaşayan, nihayet 19. yuzyılda sanayi devrimini gercekleştiren Batı ulkelerinin bilim ve teknolojideki gelişmelerine paralel, Turk ulkesinde bilimsel gelişmelerin yaşanmaması; sosyal, siyasal ve ekonomik krizlerin artması aydınların telaşa duşmesine neden olur. Gerileme ve bozulma karşısında cıkış ve kurtuluş careleri arayan yoneticiler, Avrupa’ya oğrenci gondermeye başlar. Buna ek olarak Avrupa’nın başlıca şehirlerine (Londra, Paris, Viyana vb.) buyukelciler atanır. Bu buyukelciler, bulundukları şehirlerde Avrupa insanının hayatını, edebiyatını, siyasetini ve kulturunu yakından gozlem yapma fırsatını elde ederler. Ayrıca, anılarını ve gozlemlerini “SefaretnÂme” adındaki kitaplarda toplarlar. Bu kitaplar, İstanbul başta olmak uzere, Turk ulkesinin kultur ve sanat merkezleri olan şehirlerde elden ele dolaşmaya başlar. Daha cok Avrupa hayat tarzı, sanatı ve edebiyatının yuceltildiği bu kitaplar aracılığı ile Turk aydınlarında Avrupa hayranlığı kendini gostermeye başlar.
9, 10 yuzyıl once Arap ve Fars aydınlarının etkisi altında kalan Turk aydınları, bu kez de Batı aydınlarının etkisi altına girmeye başlar. Bir zamanlar Arapca ve Farsca yazmaktan kendilerini kurtaramayanlar, 19. yuzyılda da Fransızca ve Almanca yazmaktan kendilerini kurtaramazlar. Turk aydının yanılgısı dokuz yuz yıl sonra tekrar gorunmeye başlar. Bu sefer gozler Batı’dadır. Artık Fransızca konuşmak “ilericilik” kabul edilmektedir. Fransız hayat tarzını benimse “cağdaşlık” olarak değerlendirilmektedir. Turk ulkesinin sosyal, siyasal ve kulturel sorunlarının cozumu, sadece Batı’ya daha cok yaklaşmakta aranmaktadır. Ama, bu yaklaşma bilim ve teknolojide değildir. Edebiyat, sanat ve ahlÂk tarzındadır. Turk aydını ve ulkesi, 10. ve 11. yuzyıllarda olduğu gibi yeniden bir geciş doneminde, artısıyla eksisiyle yeni bir uygarlığın icindedir. Ne yapıp edip bu yeni uygarlığın da her alanda temsilcisi olmalıdır. Turk aydınındaki genel yargı budur.
Ulkenin ve milletin gecirdiği aşamaların, sosyal, siyasal, kulturel değişikliklerin ve arayışların bir yansıması bulunan edebiyat; yukarıdaki değişmelerden habersiz olamaz. Nitekim, 19. yuzyıldan sonra dil ve edebiyatın cehresi de değişmeye başlar. Batı ulkelerindeki gibi gazeteler yayımlanmaya, makale turunde yazılar yazılmaya başlar. Ayrıca, Turk edebiyatı, ilk defa Batılı tarzda “roman”, “hikÂye”, “tiyatro” ile tanışır. Artık, geleneksel Turk tiyatrosu yerini, Batılı anlamdaki trajedilere, dramlara, muzikli tiyatrolara bırakmaktadır. Karagoz ve Hacivat, Meddahlık geleneği ramazan gecelerinin ozel misafiri durumundadır.
19. yuzyılın sonlarından itibaren sosyal ve siyasal değişmelere uygun olarak edebî topluluklar gorulmeğe başlar. Şinasi ve AgÂh Efendi’nin 1860 yılında cıkardığı ilk ozel gazete “Tercuman-ı Ahval” ile Tanzimat Edebiyatı da başlar. Bu donemin aydınları, şiirde bicim yonunden eski tarzı bırakmamakla birlikte icerik yonunden değişiklikler ortaya koyarlar. Artık., devlet buyukleri ve sanatkÂrlar değil, ozgurluk gibi soyut kavramlar ovulmeye başlar. (Namık Kemal’in Hurriyet Kasidesi.) Nesir urunlerinin dili (roman, hikÂye, tiyatro vb.), daha sade ve anlaşılır bir boyut kazanır.
1896 yılında ortaya cıkan Servet-i Funûn topluluğu ise, ozellikle şiirde sade ve anlaşılır dilden uzaklaşır. Fakat, Tanzimatcılar’dan daha başarılı Batı tarzında romanlar yazılmaya başlar. (Halit Ziya UŞAKLIGİL: “Aşk-ı Memnu”, “Kırık Hayatlar”, “Mai ve Siyah”; Mehmet Rauf: “Eylul” gibi.) Tevfik Fikret ve Cenap Şahabettin ise, bu doneme şiir alanında damgasını vurabilmiş iki onemli sanatcıdır. Şiirde “pitoreks” (resim yapma) akımın gorulmesi de bu doneme rastlar.
Edebiyatımızın cehresinde cok onemli bir yeri bulunmamakla birlikte, etkileri sonraki donemlerde daha cok gorulen bir grup edebiyatcının oluşturduğu Fecr-i Ati Edebiyatı da Batı etkisindeki Turk Edebiyatı’nın bir alt bolumu olarak değerlendirilir.
Omer Seyfettin, Ziya Gokalp ve Ali Canip YONTEM’in Selanik’te birlikte cıkardıkları “Genc Kalemler” dergisi ise edebiyatımızda millîleşme akımlarını başlatır. Siyasî boyutunu Ziya Gokalp’in, dil ve edebiyat boyutunu ise daha cok Omer Seyfettin’ in temsil ettiği bu hareket, genel Turk Edebiyatı icinde Millî Edebiyat Donemi olarak kendini gosterir. Bu harekete, sonraki yıllarda Halide Edip ADIVAR, Yakup Kadri KARAOSMANOĞLU gibi unlu romancılar da katılır.
Ele aldığı konu itibariyle “Savaş Edebiyatı” da, daha cok roman ve hikÂyeleri-mizde yansır. (Halide Edip: “Ateşten Gomlek”, “Vurun *****ye”; Yakup Kadri: “Yaban”, “Ankara”; Reşat Nuri: “Yeşil Gece”; Aka Gunduz: “Dikmen Yıldızı”; Tarık Buğra: “Kucuk Ağa”; Kemal Tahir: “Yorgun Savaşcı”; Burhan Cahit: Cephe Gerisi, İhtiyat Zabiti, Yuzbaşı CelÂl; Esat Mahmut: Allahaısmarladık; Mahmut Atilla: SilÂh Arkadaşları; İskender Fahrettin: Lawrens İstanbul’da, Harp Zengininin Kızı; Kamil Yazgıc: Turk Yıldızı Emine vb.)
Cumhuriyet’in ilÂnı, ozellikle Ataturk’un dil ve edebiyat alanına onem vermesi ile birlikte edebî eserler, doğu ve batı dillerinin etkisinden kurtulmayı başarır. Beş Hececiler ve Yedi Meşaleciler adı ile bilinen edebî topluluklar oncelikle halk tarzını şiirlerinde yeni bir anlayışla yorumlarlar.
1930’lu yıllarda Yakup Kadri KARAOSMANOĞLU ve Vedat Nedim TOR’ un onderliğindeki KADRO hareketi’nin yayımladığı KADRO dergisi, yayın dunyasına canlılık getirir. Bu dergi, dil ve edebiyat yorumlarıyla birlikte sosyal ve siyasal değişmelere ve olaylara da sayfalarında yer ayırarak edebiyata ve sosyal hayata da canlılık katar. Sonraki donemlerde de bu gelenek devam eder, edebî topluluklar, kendilerine birer dergi bulur ve bu dergilerin cevresinde sanat ve edebiyatla ilgili duşuncelerini yansıtırlar. “Hisarcılar”, buna bir ornektir.
Cumhuriyet Donemi Turk Edebiyatı icinde goz ardı edilmeyecek bir diğer topluluk ise Orhan Veli KANIK’ın onculuk ettiği “Garip Şiir Akımı” dır. Şiirde, serbest nazmın en guzel orneklerinin verildiği donem, bu donemdir.
Ozellikle 1950’li yıllardan sonra gerek nazım, gerekse nesir alanlarında edebiyatcılarımızın onemli bir bolumunde ideolojik endişelerin on plÂnda tutulduğunu soylemek de yanlış bir teşhis olmayacaktır. Dunyada gelişen siyasî hareketlerle doğru orantılı olarak ulkemizde de şair ve yazarlarımızın, populer olma hevesi icinde klÂsiklikten uzaklaştıkları gozlemlenir. Bu durum da, meydana getirilen eserlerin “edebî eser” olma ozelliğini coğu zaman ortadan kaldırır ya da en azından eserlere şuphe ile yaklaşılmasına neden olur. Butun olumsuzluklara rağmen, Cumhuriyet Donemi Turk Edebiyatı, koklu ve zengin birikimi sayesinde son 50 yılında şiir, roman, hikÂye, tiyatro ve gazete yazılarıyla edebî değeri yuksek urunler vermekten de geri durmaz.
Son donem icinde ceşitli alanlarda urunler veren sanatcılarımdan bazıları şunlardır:
Şiir: Yahya Kemal BEYATLI, Faruk Nafiz CAMLIBEL, Fazıl Husnu DAĞLARCA, Cahit Sıtkı TARANCI, Ahmet Muhip DRANAS, Ahmet Kutsi TECER, Orhan Veli KANIK, Bedri Rahmi EYUPOĞLU, Arif Nihat ASYA, Oktay Rıfat, Cahit KULEBİ, Behcet NECATİGİL, Zeki Omer DEFNE, İlhan GECER, Mehmet CINARLI, Yavuz Bulent BAKİLER, Gokturk Mehmet UYTUN vb.
Roman: Ahmet Hamdi TANPINAR (şiir, roman ve hikÂye), Abdulhak Şinasi HİSAR, Tarık BUĞRA, Peyami SAFA, Cengiz DAĞCI, Samiha AYVERDİ, Kemal TAHİR, M. Necati SEPETCİOĞLU (tarihî roman), Oğuz OZDEŞ, Orhan PAMUK vb.
HikÂye: Sait Faik ABASIYANIK, Memduh Şevket ESENDAL, Samet AĞAOĞLU, Haldun TANER, Sevinc COKUM vb.
Yazımıza, ATATURK’un edebiyatla ilgili şu duşunceleriyle son verelim:
“Beşeriyette en olumlu bilim, en ince teknik temellerine dayanan hayatla, kanla karşılaşmak kendileri icin mukadder olan askerlik gibi yuksek bir ideal meslek bile kendini icinde bulunduğu topluma anlatabilmek icin uyandırıcı, amaclandırıcı, yurutucu ve sonunda fedakÂr ve kahraman yapıcı vasıtayı edebiyatla bulur.
Boylelikle, edebiyatın her insan toplumu ve bu toplumun hÂl ve geleceğini koruyan, koruyacak olan, her teşekkul icin, en esaslı eğitim vasıtalarından biri olduğu kolaylıkla anlaşılır.”
__________________
Edebiyat / Dil Bilimi Batı Etkisindeki TUrk Edebiyatı
Üniversite Ders Notları0 Mesaj
●44 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- Üniversiteler
- Üniversite Ders Notları
- Edebiyat / Dil Bilimi Batı Etkisindeki TUrk Edebiyatı