Sanskrit yazısı
[IMG]http://img394.**************/img394/5349/800pxdevimahatmyasanskr.jpg[/IMG]


Sanskrit, Hint-Avrupa dil ailesinin Hint-İran koluna bağlı en eski belgeli lisÂnıdır.

Etimolojisi
Sanskrit, sozcuk olarak cilalanmış, duzenlenmiş, kusursuzlaştırılmış manalarını taşımaktadır.

Tarihcesi
Tarihciler Sanskritceyi ilk konuşanların Hindistan, Hazar Denizi ve Ortadoğu'ya kadar yayılan cok geniş bir topluluk olduğunu one surer; bazıları da bu lisanın hicbir zaman dini ve ilmi cevre sınırlarını aşıp, halk tarafından kullanılmadığını iddia etmektedirler.
Sanskritceyi konuşanların ilk vatanları Pencap (Yukarı İndus Vadisi)tır. Burada Sanskritcenin en eski şekli olan Veda lisanı ortaya cıkmıştır. M.O. 2. bin yılın ilk yarısına tekabul eden donemde, Veda dili gelişmiş, esneklik kazanmıştır. M.O. 1. bin yılda, Ganj Vadisine kadar yayılan Hint- Ari topluluğu bu lisanı iyice benimsemiş ve daha sonra da Prakrit denilen dil ortaya cıkmıştır. Bu arada komşu kulturlerden bircok sozcuk ve kullanılış şekli de Sanskritceye karışmıştır.
İlk gramer calışmalarını ise M.O. 5. yuzyılın edip ve bilginleri yapmıştır. Araştırmacılar, Sanskritceyi hakiki zenginliğine kavuşturanların Panini adlı edebiyat bilgininin başını cektiği bir grup olduğunda ittifak halindedirler. Ancak Panini'nin kurduğu gramer kuralları o devirde halkın hemen hemen tamamının konuştuğu Sanskritcenin Veda ve Prakit kollarından bircok yerde ayrılan bir Sanskritceydi.

Sanskritcenin Yayılması
Devrin aydınları onlerine cıkan bu intizamlı lisÂnı memnuniyetle kabullenmişlerdir. Buna rağmen halk hicbir zaman Panini'nin gramerini benimsememiştir. Sanskritce'nin asıl olarak ehemmiyet kazanması Hint kutsal metinlerinin yazılmasıyla başlar. Genellikle Devanagari harfleriyle yazılan bu metinlerin Brahmi ve Haroşti harfleriyle yazılmış olanları da vardır. Ancak hepsinde de lisan olarak Sanskritce kullanılmıştır.
Sanskrit lisÂnı, yapı bakımından hem cekime hem de eklemelere imkÂn tanıyan bir dildir. Bircok dilden farklı olarak sozcuklerin birbirlerine defalarca eklenmeleri mumkundur. Bu lisÂnda sozcuk kombinasyonları nihÂyetsizdir. A sozcuğu, B sozcuğu ve C sozcuğuyle ABC, AABC, BCA vb. şeklinde turetilebilecek yuzbinlerce sozcuk vardır ve hepsinin manaları birbirinden farklıdır. Bu yuzden Sanskritce, sozcuk bakımından yeryuzunun en zengin birkac dilinden biridir.

Benzer Diller
Veda, Prakrit ve Sanskritce'nin diğer lehceleri yapı olarak %90 oranında gramer ve sozcuk hazînesi olarak en cok Avesta Eski Farsca ve Medce olan en eski belgeli İrani dillere, sonra da Eski Yunanca ve Latinceye cok benzemektedirler. Bu benzerlik sozcuklerde gorulduğu gibi sıfat, fiil, zamirlerde de mevcuttur. Yine coğullandırma, cisimlerin tasnifi (dişil, eril, notr); nominatiflik, akkusatiflik, vokatiflikte, yardımcı fiillerde (pasif, aktif, kozatif, desideratif) ve zamanlarda da cok buyuk bir paralellik gorulmektedir.
Sanskritcenin en son halinde 15'i unlu, 37'si unsuz olmak uzere toplam 52 harf vardır. Bunlar da kendi aralarında genizden cıkma, bukumlu vs. gibi bolumlere ayrılmaktadırlar.
Gunumuzde halk tarafından kullanılmayan Sanskritceyi bilenler, bu dilden Hint tarih ve dinini araştırma alanında faydalanmaktadırlar.

Turkler ve Sanskritce
Turkler, sık sık Hindistan'a girip cıkmışlardır. Turklerin bolgeye ilk inişleri Sakalar devrine denk gelmektedir. Buda'nın, yani gercek adıyla, Sidharta Sakyamuni'nin, soyadı ile Saka hukumdÂr ailesinin adı olan Sakyamuni ile aynı olması ilginctir.
Sakalardan sonra Hunlar, Gazneliler, Timurlular donemlerinde de Hindistanla ilgisini kesmeyen Turkler, Timur soyundan Babur Şah zamanından sonra butun Hindistan'a egemen olmuştur. Bu donemde Turkce ile Sanskritce arasında iletişim olmuştur.
Turkce'de bugun kullanılan sozsel ifÂdeler olan "bir, iki, uc" gibi sayma sayıları Sanskritce'de kullanılan sayma ifÂdelerinin birebir aynısıdır.


__________________