Tenkiyeli eserin asli unsurlarından biri de zamandır.Zira, itibari de olsa, zaman kavram, insan ve hayatla ilgilidir.Bu itibarla insanı ve hayatı yansıtma durumuyla karşı karsıya bulunan her tahkiye!! eserin belli veya belirsiz, net veya karışık, statik veya dinamik bir zaman dilimini icermesi kacınılmazdır.
Zaman unsuru, genel olarak uc dilimden ibarettir: Gecmiş, hal ve gelecek... Bu noktada tahlil yapanın, şu hususu goz onunde bulundurması- yararlıdır: Tehkiyeli esere gecmiş, hal ve gelecekten ibaret uclu zaman dilimi nasıl yerleştirilmiştir? Bilindiği gibi eski (klasik) tahkiyeli eserlerde bu uc zaman dilimi, (gecmiş hal ve gelecek) birbirinden kesin cizgilerle ayrıldı. Hatta birbirinden diğerlerine geciş, belirli kurallar cercevesinde sağlanırdı.
İnsanın (karmaşık) yapısını goz onunde bulunduran cağdaş roman yazarları ise, oski uygulamayı değiştirmişler; bu uc zaman dilimini konunun akışına gore ikili ve uclu olarak, aynı kesitte verme yolunu tutmuşlardır. Gercekten de hatırlama kabiliyeti ve hatıralanyla gecmişe, sezgi ve hayal gucuyle geleceğe, halihazır konumuyla şimdiki zamana bağiı olan insanı, tek boyutlu bir zaman dilimi icerisinde aniatmaya calışmak bazen mumkun se de, her zaman icin yeterli ve makul değildir.Bir roman' tahlil eder, kişinin, goz onunde bulundurması gereken diğer bir husus romanda zaman tablosunun nasıl şekillendiğidir.
Soz konusu zaman tablosu şu şekilde tasnif edilebilir:
a.Vak'a zamanı,
b.Anlatma zamanı,
c.Bu ikisi arasında kalan, gecen zaman.
Bir vak belirli bir zamanda cereyan eder.Buna "vak'a zamanı" diyoruz.Aynı vak'a. yazar tarafından belirli bir sure sonra İdrak edilerek
anlatılır; buna da " anlatma zamanı" diyoruz. Mesela, A.Mithat'ın Jonturk adlı romanında "vak'a zamanı" 1697-1908yılları olmasına karşılık; "anlatma zamanı", 1324 /1908'dir.
Bu durum, yazarın eserini ne kadarlık bir sure zarfında ve nasıl bir birikimle oluşturduğu konusunda kısmen de olsa bir fikir verebilir. Butun bu zaman kesitlerinin yanı sıra, eserin terkibini şekillendiren,"olayların anlatılma suresi" ne de işaret etmek gerekir. Olayların anlatımı, hem "yıl" , "ay" , "gun" veya "saat" olculeriyle verilebilir. hem de "dun" ."yarın", "bir gun", "gelecek hafta" gibi belirsizlik gosteren ifadelerle sunulabilir. Tahkiyeli eserde, yazarın olayları mutlaka kronolojik bir sırayla anlatmasını beklemek doğru değildir.Olayların kronolojik bir sırayla verilip verilmemesi, eserin maksadı ile alakalı olduğu gibi, yazarın karmaşık bir duygu ortaya Koyma isteğine de bağlıdır.Yani bazen yazar.zamam isteyerek kanştırabilir.Geriye donuşlerle, ani sıcramalarla zaman grafiğinde inişler cıkışlar oluşturabilir.Bunlar dışında bir de okuyucu ile ilgili olan "okuma zamanından soz edilebilir."Okuma zamanı", eserin okunmaya başlandığı andan , bitirildiği ana kadar gecen suredir.Bu surenin duyulan haz, estetik duygu ve etkisinde kalınan fikre bağlı olarak, eser bittikten sonra da devam edebileceğini bu arada belirtmeliyiz.
Hic şuphesiz okuyucu, romanın dunyasına-yazarın-ortaya koyduğu "itibari zaman" perspektifinden girecektir.Denebilir ki eseri edebi kılan "reel zaman" değil, yazar tarafından oluşturulan "itibari zaman" dır.Soz konusu "itibari zaman" daki başarı, olayların anlatılma suresinin ustaca duzenlenmesine ve eserin zaman bakımından tutarlı bir hale getirilmesine bağlıdır. Bundan dolayıdır ki, yazara duşen asıl gorev, “itibari zaman” ı “Vak’a zamanı"nın yapısına uygun bir şekilde ortaya koymak ve eserin muhtevası ile belirli bir denge oluşturmaktır.Tahkiyeli bir eserin tahlilinde, bu uygunluk ve dengenin itibari zaman acısından dikkati gerektiren bir husustur.Yazarın dunya goruşu, hayata bakış tarzı, zihniyeti, sanat anlayışı ve olayları yorumlayış kabiliyeti, onun zamana tasarrufunu veya zamana yuklediği fonksiyonu farklı kılar.Bazı yazarlar, zamandan sembolik olarak istifade etmişler, zamanın dikkat cekici bir anı ile mesaj verme yoluna gitmişi erdir. Yalnızız (P.Safa) gibi. Sıkıntılı bir sabah vaktiyle başlayan ve aydınlık bir sabah'a biten eserde zaman unsuru semboliktir.
Son olarak zamanla ilgili iki kavram uzerinde daha durmakta yarar vardır. Bunlardan biri- 'tarihi zaman", diğeri ise,"kozmik zaman" kavramlarıdır.
Şayet olay., tarihi bir donemde cereyan ediyorsa buna "tarihi zaman" denir.Tarihi zaman dışında da olaylar, dolayısıyla zamanlar vardır.Zaman unsuru;gece, gunduz.yarın, yaz, kış gibi kelimelerle belirtiliyorsa, bu durumda " kozmik zaman" olarak adlandırılır. Mesela Fatih- Harbiye ve Kiralık Konak'ta zaman, "tarihi zaman" dır.Ayrıca bunlar "kozmik zaman" unsurlarını da icerir.
Romanda Ana Fikir ve Yardımcı Fikirler
Eserin temel fikridir. Anafikirde geliştirilebilir bir hukum, bir kesin yargı soz konusudur. Kısacası yazarın eseriyle okuyucuya vermek istediği temel mesaj veya tez anafikirdir. Bu mesaj. bazı eserlerde veciz sozler, bazılarında atasozleri, bazılarında ise toplum kurallarına uygun,yani kabullenilmiş bir fikir olabilir.Bazı eserlerde ise toplum kurallarına tamamen aykırı anafikirler de gorulebilir.Yazar olayları bu temel fikir etrafında kurar.Anafikir,eserin genelinde,başında; ya da son kısımlarında verilebilir. Anafikiri destekleyen ve besleyen yardımcı fikirlerin de olabildiğini unutmamak gerekir.
Tankiyeli eserler incelenirken yardımcı fikirler de tesbit edilmeli ve gerektiği kadarı ile uzerinde durulmalıdır.
__________________
Edebiyat / Dil Bilimi Roman ve HikÂyede Zaman
Üniversite Ders Notlarý0 Mesaj
●41 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eðitim Forumlarý
- Üniversiteler
- Üniversite Ders Notlarý
- Edebiyat / Dil Bilimi Roman ve HikÂyede Zaman