Turkce’nin Seslerindeki Âhenk
Turkce doğanın dilidir.Turkce evrenden suzulmuş bir “kucuk evrendir” Kendisiyle bu acıdan soydaş olan insana da yakışan bir dildir Turkce.İnsan da “Turkce” de evrenden suzulmuş duzenli sistemlerdir.
Turkcemizde kullandığımız pek cok kelime tabiat olaylarının izlerini taşımaktadır.Sanki her bir sozcuğun kendini anlatan ayrı bir lisanı var dilimizde.Orneğin; “soğuk” kelimesini inceleyelim.”Soğuk” kelimesini oluşturan sesler, icerdikleri anlamı da pekiştirecek şekilde soğuk sesler..Soğuk bir havada dışarı cıktığımızda duyacağımız sesler, sanki bu soğuk kelimesinin icine saklanmış.Bu kelimeyi duyduğumuzda bir fırtınanın uğultusunu duyar gibi oluruz.Soğuk kelimesindeki o, ğ, u sesleri bir ruzgarın uğultusunu andırır.Baştaki “s” sesi yaprakların ve ruzgarın sesini hatırlatır.Sondaki “k” sesi de gok gurlemesine bir gonderme gibidir.İşte bir kelimemizde pek cok tabiat olayı adeta resmedilmiştir.Bir başka kelimeyi ele alalım..Orneğin; Kış kelimesinde “ı”,”ş” sesleri adeta bir akışı ifade eder.Yağmur ve kar yağışında duyduğumuz sesler bu kelimede toplanmış gibidir.Sıcak kelimesi sesleri itibariyle de anlamı gibi sıcaklığı ortaya koyar.Bir sobada odunların yanışını hatırlayalım.Once ateş yakılır.Bu esnada havanın ozelliğinden dolayı “s” sesi ortaya cıkar.Ardından “c”, “a”, “k” sesleri bir odunun yanarken cıkardığı sesleri yansıtır.
Yine Turkcemizde bazı soyut anlamları karşılayan kelimelerde rastladığımız ses yapısı, duygulara tercuman olacak niteliktedir.Orneğin “korku” kelimesi duyulduğunda bile kalbe bir korku salar.Bu sozcuğun icindeki kalın sesler ve “k” sesleri Turk’lerin korktukları tabiat olaylarının ve diğer korkularının seslerini icerirler.Kılınc sesleri, gok gurlemeleri, depremde cıkan gurultu gibi Turk insanının hafızasına kazınmış buyuk felaketlerin bir hulasası gibi olan bu kelime gercekten manidardır.Bu kelimenin ortasındaki akıcı “r” sesi de yine Turk’lerin eskiden beri saygı duydukları suyun akışını hissettirir. “Sevgi” kelimesinin koku olan “sev” kelimesi sevginin sıcaklığını ve akıcılığını, inceliğini anlatır.Buradaki “s” sesi akıcı bir sestir.Bu sevginin kalpten kalbe aktığına işaret eder.Yine “e” sesi sevginin inceliğine işaret eder.Sondaki dudaksı “v” sesi sevme fiilinin doğal bir sonucu olarak oluşacak opme fiiline işaret eder.”Sev” fiilini soyleyen kimsenin son mertebede dudakları yuvarlaklaşır, opme konumuna gelir.Annesini seven bir cocuk, cocuğunu seven bir anne ve eşini seven bir insan, sevgisini en son mertebede operek ortaya koyar.”Op-“ fiilinde de benzer bir guzellik vardır.Bu fiili soyleyen bir kimsenin dudakları yuvarlaklaşır ve o kimse zaten havaya bir opucuk yollar.Bu gibi ses ozellikleri Turk’lerin duygusallığını ve sevgiye duşkunluğunu gosteren birer ornektir.
Turkce konuşan insanları dinleyen yabancılar, bu dilin farklılığını hissetmektedirler.Hatta ceşitli duyguları Turkce ile ifade ettiğimizde dilimizi bilmeyen yabancı insanlar ne demek istediğimizi iyi kotu hissetmektedirler.Olumsuz, kotu sozler soylediğimizde kelimelerin tabii sesleri, tonlamaları ve vurguları anlama gore sertleşmektedir..Sevgi, mutluluk iceren sozler soylediğimizde de dilimizin kulaklarda hoş bir sada bıraktığı bilinmektedir.Bunu anlamak icin eski Turkce yazın urunlerinden ornekler verelim:
“Bunca bitig bitigma Kul tigin atısı yolug tigin bitidim.Yigirmi kun olurup bo taşka bo takma kop Yolıg tigin bitidim.”
Bu sozleri dinlediğimizde bir taşa bir demirle vurulduğunu hissederiz.Ustelik bu vuruşların cok da sert olmadığını ince ve nazik vuruşlar olduğunu seslerin inceliğinden de anlarız.Zaten bu sozlerde Yolıg Tigin’in taşlara yazıları kazıdığı anlatılmaktadır.
“Anilki Tadıkıng corung boz atın binip tagdi”
Bu sozlerde ata binme olayından bahsedilmekte..Bu anlama uygun olarak da bu sozlerde atın giderken cıkardığı sesler bir musiki şeklinde duyulmaktadır.
“Kul tiginig az erin irtiru ıtımız ulug sunguş sunguşmuş.Alp şalcı ak atın binip tagmiş kara Turgiş bodunug anda olurmiş almış”
Bu cumlelerde de bir savaşın anlatıldığı anlaşılmaktadır.Kılıc seslerini, at seslerini, bu sozlerde duyabiliriz.
Aşkın sihirli şarkısı yuzlerce dildedir.
İspanya neşesiyle bu akşam bu zildedir.
Yelpaze cevrilir gibi birden donuşleri,
İşveyle devriliş,acılış,ortunuşleri
Bu mısralar soz ustadımız Yahya Kemal’den alıntıdır.Bu kıtayı dinlediğimizde kulağımıza şiirde ifade edilmek istenen anlama uygun seslerin (aliterasyon) dizilmiş olduğunu gormekteyiz.Bu Turkce’nin ses ve ek zenginliğinin verdiği muthiş bir imkandır.
Elbette Turkcemizde kullandığımız her bir kelimede bu tarz ses ozellikleri olmayabilir.Ancak bu kadar ornek bile Turkcenin guzelliğini gostermeye yeter de artar sanırım.Fakat biz yine de birkac ornek vererek konuya bir hatime cekmeyi uygun buluyoruz.Titremek kelimesi adeta soyleyenin ağzını titretmektedir. “t” ve “r” seslerinin arka arkaya gelmesi titreyen bir nesneyi anımsatmaktadır.Ağlamak kelimesinin aslı yığlamak, ığlamak kelimeleridir.Bu yığ-, ığ- sesleri ağlayan, inleyen bir insanın cıkarttığı sesleri yansıtmaktadır.Aksırık kelimesi de benzer bir yansımayı icerir.Cirkin kelimesini incelediğimizde bu kelimenin iğrenc kelimesinde olduğu gibi dinleyende cirkin ve iğrenc cağrışımlar yapacağı muhakkaktır.Guzel kelimesinde ise gercekten guzel bir eda vardır.Bu kelime bize gul kelimesini hatırlatır.Belki de Farsca’da “Gul” şeklinde telaffuz edilen bu cicek ismi Turkceye girdiğinde guzel kelimesinin etkisiyle guzelleştirilmiş olabilir.Ya da bu gul kelimesi gul- fiilinin etkisi altında da kalmış olabilir.Gul ciceği hem gulen hem de guzel bir cicektir.Belki de kendisine bu anlamlar yuklenen gul, bu ozelliklerden dolayı, Muslumanlarca, gulmenin ve guzelliğin kaynağı olarak kabul edilen Hz.Muhammed’i temsil etmeye layık gorulmuştur.Yine bir başka kelime olan “Karga” kelimesini duyduğumuzda, karganın otuş sesini ve karalığını hissederiz.”Supurge” kelimesinin koku olan supur- fiili supurgenin supurme esnasında cıkarttığı sesi anımsatmıyor mu? “Kurek” kelimesi de toprağa surten kureğin sesini supurgede olduğu gibi yansıtmaktadır. “Surt-“ fiili bile bir yansıma icermektedir.Bu fiildeki sesler nesnelerin birbirine surtunurken cıkardıkları sesleri cağrıştırmaktadırlar.İşte bunlar ve benzeri binlerce kelime, dilimize ayrı bir ahenk katmaktadır.Turkceyi konuşan insanlar sanki tabiatı dillendirmektedirler.Turk dili tabiatı yansıtan bir ayna gibi gorunmektedir.Turkceyi konuşan bir insan, diğer dillere nazaran tabiatla daha ic ice bir dil kullanmaktadır.Bu gun doğa severlerimizin slogan ve pankartlarında doğayı yansıtmaktan uzak İngilizceyi kullanmaları ne uzucudur.Hatta tum dunyadaki doğa severler yazılı ve sozlu eylemlerinde, en duzenli dil olan ve doğanın dili olarak adlandırılabilecek Turkceyi kullanmalıdırlar.
__________________
Edebiyat / Dil Bilimi Turkce’nin Ahengi
Üniversite Ders Notları0 Mesaj
●46 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- Üniversiteler
- Üniversite Ders Notları
- Edebiyat / Dil Bilimi Turkce’nin Ahengi