Şizofreni-Deluzyonlar ve Realite

Şizofreni Nedir ?
- Şizofreni epilepsi, Multipl Skleroz gibi bir beyin hastalığıdır.
- Butun kronik hastalıklar (Şeker hastalığı, astım, romatizma..) gibi alevlenme ve yatışma donemleri gosterir.
- Tedavi edilebilir bir hastalık olmakla beraber zaman zaman alevlenme donemleri olabilir, hastaların onemli bir kısmında hastalık tamamen ortadan kalkmayabilir. Bu durum da kişinin calışmasını, cevresindekilerle iletişim kurmasını, bağımsız bir yaşam surmesini cok gucleştirir.
- Bu ciddi hastalık yeryuzundeki her yuz kişiden birini etkilemektedir. Dunyada 60 milyon, Turkiye'de de 600.000 şizofreni hastası yaşamaktadır.
- Hastalık genellikle 15-25 yaş aralarında başlamakla beraber orta yaşlarda başlaması da mumkundur. Hastalık ne kadar erken başlarsa kişilik uzerindeki harabiyet o kadar fazla olmakta, normal bir yaşam surme şansı azalmaktadır.

Şizofreni Ne Değildir ?
- Şizofreni kişilik bolunmesi demek değildir. Maalesef pek cok kişi şizofreni hastalarını bazı zamanlar normal yaşam surduren bazen de birden tehlikeli bir caniye donuşen kişiler olarak hayal etmektedir. Bunun gercekle alakası yoktur!
- Şizofreni hastaları nadiren cevreye zarar verebilir.
- Şizofreni kelimesi sıklıkla iki şekilde hatalı kullanılmaktadır: Ya bir konuda farklı ya da zıt duygular taşımak kastedilir (bir şeyi hem sevmek hem de nefret etmek gibi) ki bu insan doğasında bulunan bir ozelliktir. Ya da değişik zamanlarda değişik davranmak anlamında kullanılır ki bu durum da hemen hepimizin doğasında bulunan bir ozelliktir.
- Şizofreni erken bunama değildir.
- Aşı vb. yollarla korunması mumkun olan bir hastalık değildir.

Şizofreni hakkında yanlış inanışlar:
- Şizofrenler tehlikeli ve saldırgandır.
- Şizofreninin tedavisi yoktur.
- Şizofrenler calışamazlar.
- Şizofreni anne babanın hatalı tutumu nedeniyle ortaya cıkar.
- Şizofrenler tembeldir.
- Şizofrenlerin ne zaman ne yapacakları belli olmaz.
- Şizofreni karakter zayıflığından ve iradesizlikten dolayı ortaya cıkar. ( Hastalar yeterince caba gosterseydi bu durumun ustesinden gelebilirdi.)
- Şizofrenlerin her soylediği şey sacma olacaktır.
- Mahalledeki şizofrenler cocuklarımıza zarar verebilir.
- Şizofrenler sanıldığından daha da tehlikelidir.
- Şizofreninin sebebi fazla masturbasyon yapmaktır.
- Şizofrenlerin cocukları da şizofren olur.
- Şizofreni omur boyunca giderek ağırlaşır.

Şizofreni Nedenleri:
Son yirmi yılda yapılan araştırmalarda şizofreninin nedenleri hakkında onemli bulgular elde edilmiştir. Tum hastalar icin gecerli olan tek bir neden bulunmamakla beraber şizofrenin ortaya cıkmasında rol oynayan başlıca etkenleri uc başlık altında toplayabiliriz:
1. Kalıtımsal nedenler
2. Beyindeki yapısal değişikliklerin rolu
3. Beyindeki kimyasal maddelerin rolu

-Şizofrenide kalıtımın rolu
Şizofrenisi olan her 10 kişiden birinin yakın akrabaları arasında bu hastalık gorulur.
Şizofreni hastalarının ailelerinde bu hastalığın toplum ortalamasına gore daha sık gorulmesi şizofrenide ailesel gecişin rolune işaret eder. Orneğin, anne ya da babasından biri şizofreni hastası olan cocukta hastalığın gorulme olasılığı % 12’dir. Kardeşlerden biri şizofreni hastası ise diğer kardeşlerde hastalık gorulme olasılığı %8 dir. Toplumda her 100 kişiden birinde şizofreni gorulme riski bulunduğu duşunulurse bu oranların yuksekliği hakkında bir fikir edinilebilir.
Ailesel yatkınlığın nedeni anne babanın yetiştirme tarzı değildir.
Hastalığın geni tam olarak bilinmiyor. Bir başka deyişle, elde edilen veriler şizofreniden tek bir geni sorumlu tutmak yerine birden fazla genin rolu olduğuna işaret ediyor.

-Beyin yapısındaki değişikliklerin rolu
Tomografi gibi goruntuleme yontemlerinde şizofreni hastalarının beyinlerinde normalde gorulmeyen bazı değişiklikler olduğu saptanmaktadır.
Orneğin beyinde normalde de bulunun boşlukların hasta kişilerde daha geniş olduğu ve bazı beyin bolumlerinin normalden daha kucuk olduğu goruluyor. Ozellikle, beynin plan yapmak ,sorun cozmek gibi işlevleri de yuklenen on bolumu ve onceki deneyimleri hatırlayarak o anki duruma uygun bir davranış geliştirmekte rol oynayan hipokampus bolumunun normalden kucuk olduğu saptanmıştır. Bu bolgelerin işlevlerindeki aksama sonucunda hastalar gunluk hayatta her an karşılaştığımız basit ya da karmaşık sorunları cozmekte zorlanabiliyor. Bu « sorun »lar orneğin yeni tanıştığımız bir kişiyle neleri konuşabileceğimiz, şehir icinde bir yerden bir yere giderken karşılaştığımız aksaklıkların ustesinden nasıl geleceğimiz gibi bize basit gelen şeyler de olabilir.Beyin yapısındaki değişiklikler hasta kişilerin beyinlerinin normal gelişimden farklı bir yol izlediği şeklinde yorumlanır.Bu değişiklikler doğumdan once ya da doğum sırasında etkili olan nedenlere bağlanır.
Orneğin gebeliğin erken donemlerinde virus enfeksiyonları ya da doğum sırasındaki bazı sorunlar gibi.

-Beyindeki kimyasal maddelerin rolu
Beyinde milyarlarca sinir hucresi bulunur.
Bu hucreler bir telefon şebekesi gibi birbiriyle bağlantılıdır
Her hucrenin ucundan salınan bazı kimyasal maddeler komşu hucreye ulaşarak hucreler arası haberleşmeyi sağlar. Haberleşmeyi sağlayan kimyasal maddelere norotransmitter denir.Adrenalin, dopamin, serotonin gibi…
Şizofrenisi olan kişilerde dopaminin aracılık ettiği haberleşmede bir bozukluk olduğu bilinmektedir
Dopamin hastaların beyninde bazı bolgelerde fazla miktarda bulunmaktadır. Dopamin aracılığıyla haberleşmedeki bozukluk ;hezeyan ve halusinasyonlar, dağınık davranış ve konuşma gibi hastalık bozukluklarından sorumlu tutulmaktadır.

Şizofrenide Alvelenmenin Haberci Belirtileri:
-Haberci Belirti Nedir ?
Hastalığın alevlenme donemine girmesinden onceki gunlerde beliren oncu belirtilerdir
Şizofreni tıptaki butun kronik hastalıklar gibi alevlenme ve yatışma donemleri gosterir. Hastalık alevlenme donemine girmeden once bazı belirtiler gozlenir. Bu durumu grip olmadan once yaşadığımız halsizlik, başağrısı gibi belirtiler benzetebiliriz. Eğer bu belirtileri yaşadığımız zaman istirahat eder, C vitamini kullanırsak gribi onleyebilir ya da daha hafif gecmesini sağlayabiliriz.
Benzer şekilde, hastalar ve hastayla beraber yaşayanlar haberci belirtileri gozlediği zaman tedavi ekibini haberdar ederse alevlenmeyi erken donemde onlemek mumkun olacaktır. Haberci belirtiler hastadan hastaya değişiklik gosterir. Ancak belirli bir hasta icin her alevlenme doneminden once hemen hep aynı haberci belirtiler gozlenir

Haberci belirtilerden bazıları..
1. İsteksizlik, ilgi kaybı
2.Aileden ve arkadaşlardan uzaklaşma
3.Dinle aşırı ilgilenmeye başlama
4. Uyku duzeninin bozulması( artma / azalma)
5.Cokkunluk
6.İştah azalması
7. Alınganlık
8. Cabuk sinirlenme
9. Kucuk şeylere ofkelenme
10. Başkalarına ya da kendine zarar verme duşuncesi
11. Kendine bakımda gerileme
12. Alkol icmeye başlama
13.Cinsel konularla fazla meşgul olmaya başlama
14. Sık sık tartışmalara girişme

-Şizofreninin İnatcı Belirtileri
Hastalığın bazı belirtileri uygun tedaviye karşın (azalsa bile) tumuyle ortadan kalkmayabilir. Bunlara inatcı belirtiler denir
Bu belirtiler gunden gune artma ya da azalma gosterebilir. Ancak surekli olarak bulunma eğilimindedirler.Her hastada inatcı belirtiler gorulmeyebilir. İnatcı belirtiler kişiden kişiye değişebilir. İnatcı Belirtilere bazı ornekler;
1. Sesler duymak
2. Başkalarıyla yakınlık kurmada isteksizlik
3. Başkalarına garip gelen duşunceler
4. Cokkunluk, mutsuzluk
İnatcı belirtiler kişinin yaşamını olumsuz etkiler.Kişiden kişiye değişen başa cıkma yontemleri inatcı belirtilerin olumsuz etkisini azaltmakta işe yarayabilir.


















Hastalıkla Mucadele:

-Hastalara On Emir:
+Birinci Emir
İlaclarını almayı aksatmayacaksın
Sorunları cozmek icin ilacın tek başına yeterli olmadığını biliyoruz.İlacı yutmayı kolaylaştıracak sosyal destek programlarına da ihtiyac var.
+İkinci Emir
Gununu ve geceni iyi ayarlayacaksın. Yeteri kadar uyumaya ozen gostereceksin.
Uyku biraz tartışmalı bir konu. Yeterince uyumazsanız bunun ardından hastalığınız alevlenme donemine girebilir. Ote yandan bazı şizofrenler cok fazla uyuyorlar. Oğlenden sonra saat ikide hala uzerinde pijamaları olan kişiler tanıyoruz. Bu kişilerin boş zamanlarında ne yapacağını bilmemesi de cok doğal ,cunku bu saatleri uyuyarak geciriyorlar. Yeni grup ilacların uyku verici yan
etkileri daha az. Hepimiz uykudan kazandığımız zamanı nasıl değerlendireceğimizi duşunelim.
+Ucuncu Emir
Stresten uzak duracaksın
Soylemesi kolay, yapması zor...
+Dorduncu Emir
Herkesin her gun yaptığı şeyleri sen de yapacaksın
Şizofrenisi olan kişiler de gunde uc oğun yemek yemeli ; duzenli aralıklarla banyo yapmalı, traş olmalı. Ayrıca evini ya da odasını temiz tutmalı. Temizlik yapma konusunda gucluk cekiyorsanız
yakınlarınızdan yardım istemelisiniz.
+Beşinci Emir
Uyuşturucudan uzak duracaksın; alkol ve sigarada aşırıya kacmayacaksın.
Sokakta satılan uyuşturucu ya da uyarıcı maddeler hepimiz icin tehlikeli ve yasak. Bağımlılık yapan ya da gecici bir keyif veren ilaclardan da uzak durmalı. Bu tur ilaclar sanki sıkıntıları rahatlatıyor gibi duşunulse de psikotik alevlenme donemleri
arasındaki iyilik donemlerini kısaltıyor.
Alkol ne iyi ne kotu. Ancak cok icmemeye dikkat etmeli.
Şizofrenisi olup da sigara icmemek neredeyse imkansız gibi, ancak aşırı sigara icmenin kullanılan ilacların olumlu etkilerini zayıflattığını hatırlatalım.
+Altıncı Emir
Yaşantının belirli bir duzeni olacak
Hep aynı saatte yatmaya, kalkmaya, yemek yemeye ozen gostermek gerekiyor.
+Yedinci Emir
Her gun icin program yapacaksın
Butun gununu yatakta gecirmeyeceksin. Her gun yararlı bir şeyler yapamaya gayret et. İsteksizliğinin ustesinden gelerek ev dışındakı faaliyetlere katılmaya calış.
+Sekizinci Emir
Başkalarıyla bağlantıyı kesmeyeceksin
Arkadaşlarınla ve diğer psikotik hastalarla , tanıdıklarınla ilişkini surdurmelisin. Psikotik insanlar bazen cevreden uzaklaşma eğiliminde olurlar. Bu da iyi bir işaret değildir.
+Dokuzuncu Emir
Psikiyatristinle ve tedavi ekibiyle bağlantını kesmeyeceksin
Hastanelerdeki burokratik işlemlerin sıkıcılığı nedeniyle bu bazen guc olsa da...
+Onuncu Emir
Her hafta jimnastik ya da bedensel egzersiz yapacaksın
Boyle bir alışkanlığı olmayanlar icin başlangıcta zor gelebilir.
Bunun en kolay yolu her gun duzenli olarak yuruyuş yapmak. Her sabah yarım saat , ya da sabah akşam. Ayrıca evde jimnastik yapabilirsin ya da bir jimnastik salonuna kaydolabilirsin.

-Aileler icin 14 ilke
1. Şizofreninin nadir gorulen bir hastalık olmadığını KABUL EDİN. Nadirmiş gibi gorunmesi bu konu uzerinde fazla konuşulmuyor olmasındandır.
2. Şizofreni hakkında en kısa zamanda mumkun olduğunca fazla BİLGİ EDİNİN.
3. Asla KENDİNİZİ SUCLAMAYIN . Kendini suclamak hastalıkla başa cıkmaşansınızı yok eder. Unutmayın ki son araştırmalar şizofreni gelişmesinde hasta yakınlarının bir kusuru olmadığını gostermektedir.
4.Bu konuda etkili olan tedavicilerden YARDIM İSTEYİN. Bu kişilerin şizofreniyle mucadele konusunda sizinle işbirliğine istekli olmasına, hastalığı anlamanıza yardımcı olabilecek ozellikte olmasına dikkat edin.
5. Şizofreni Dostları Derneği gibi, hasta yakını dernekleriyle BAĞLANTI KURUN.
6.Şizofreni gibi karmaşık bir hastalıkla mucadele ederken sadece kendi doğru bildiklerimize gore davranmanın yetmeyeceğini KABUL EDİN. Yakınlar olarak bu konuda eğitime ihtiyacımız var.
7.Yakınlar olarak bizlerin maruz kaldığı ,giderek artan baskıların nereden kaynaklandığını DUŞUNUN.
8.Ailenin diğer uyelerinin gereksinimlerine de DİKKAT EDİN.
9. Şizofrenisi olan birisi icin kendinizi sınırsızca feda etmenin etkili bir bakım ve mucadeleye zarar verdiğini UNUTMAYIN.
10. Şizofrenisi olan yakınınızla sabahtan akşama kadar birlikte vakit gecirmenin işleri bozabileceğinin FARKINA VARIN
11. Ozellikle evden dışarı cıkmanızı kolaylaştıracak hobiler edinin, faaliyetlere katılın, arkadaşlıklar KURUN VE SURDURUN.
12. Hem kendinizin hem yakınınızın ozgurluğunu sağlayacak bir bakış acısı GELİŞTİRİN.
13. Bu mucadelede başarıya ulaşan hasta yakınlarını diğerlerinden ayıran şeyin değişebilme ve olaylara farklı bakabilme yeteneği olduğunu farkedince ŞAŞIRMAYIN
14. KENDİNİZE OZEN GOSTERİN.


Şizofreniyi Tedavi Etmek…

-Şizofrenide Tedavi Amacları :
Alevlenme donemlerini onlemek
Alevlenme donemlerini erken farkedip ayaktan tedavi etmek
Alevlenme donemi yatıştıktan sonra hastalığa bağlı yetiyitimini en aza indirmek
Hastanın sorunlarla başa cıkma kapasitesini artırmak

-Şizofrenide ilac tedavileri

1- ANTİPSİKOTİK (NOROLEPTİK) İLACLAR
Antipsikotik ilaclar beyinde Dopamin ve Serotonin adı verilen maddelerin etkilerini değiştirerek gorev yaparlar.
Bu ilaclar kullanım şekillerine, etki ve yan etki şekillerine gore sınıflandırılabilirler.

Kullanım şekillerine gore baktığımızda kabaca 3 şekilde ayırabiliriz:
Sadece ağızdan alınabilen antipsikotik ilaclar;
Mellerettes,Melleril,Stilizan,Burunon,leponex,Dogm atil
Norofren,Risperdal,Zyprexa,Sulpir
İğne formu da olanlar;
Norodol,Largactil,Clopixol,Fluanxol,Prolixine
Depo formu olanlar;
Clopixol , Prolixine, Fluanxol gibi ilacların 15 gun boyunca vucutta etkili olan depo şekilleri de vardır.

Bu antipsikotik ilacların etkileri gibi yan etkiler de uzun sure devam eder. Bu ilaclar ozellikle duzenli ilac kullanımında sorunları olan hastalarda kullanılır. Etki şekillerine gore sınıflarken;Bu tablo goz onune alınır. Bu ilacların eş değer dozunun bir taraftan sakinleştirici etkisi artarken diğer taraftan antipsikotik etki denilen psikotik bozukluk veya şizofreniye etkili gucu azalmaktadır. Bu nedenle zaman zaman farklı gruplar icinden ilaclar birlikte kullanılabilmektedir.

Yan etkilerine gore de iki temel gruba ayrılırlar:
1-Uyku verici, sersemlik, tansiyon duşmesi,idrar tutukluğu,cinsel problemler daha fazla yapanlar: Largactil,Melleril,Leponex,Zyprexa,Risperdal
2-Hareket bozuklukları(yerinde duramama , katılık, maske yuz v.s.) daha fazla yapanlar:
Norodol,Prolixine,Clopixol,Fluanxol,Norofren

Şizofreni hastalarında temel olarak 3 nedenden dolayı antipsikotik ilaclar kullanılır. Bu etkileri kısaca şoyle acıklayabiliriz:
1-Antipsikotik etki: Psikotik yaşantılar denilen ; Hayal gorme , ses işitme, yanlış duşunceler, dikkatini toplamada gucluk , duşunce ve konuşmada bozukluklar, garip ve nedensiz davranışlar gibi coğu zaman hastayı ve cevresini de rahatsız eden durumu duzeltmek amacıyla ilac kullanılır.
2-Sakinleştirici etki; Uykusuzluk,gerginlik, taşkınlık, kaygı durumu, huzursuzluk, aşırı hareket ve kontrolsuz davranış durumunda bu etkisinden yararlanılır.
3-Hastalığı onleyici etki; Hastalığın alevli donemlerinin tekrarlamasını, yatışların onlenmesini,nukslerin şiddetinin azaltılmasını,hastalığın oluşturduğu dikkat azalması,duşuncede yavaşlama, oğrenmede zorlukla belirgin olan bilişsel bozuklukları azaltmayı hedefler.

Antipsikotik ilacların yan etkileri de 3 grupta toplanabilir;
A-Hareket Bozuklukları
B-Metabolik ve Dolaşım sorunları
C-Diğerleri
Hareket bozuklukları ilk ilac kullanımı ardından kısa zaman (saatler ve gunler icinde) sonar ortaya cıkanlar ve gec donemde ortaya cıkanlar diye ayrılabilir.

-Noroleptik ilac alımını takiben ilk gunler icindeki yan etkiler;
KASILMA,KATILIK,HUZURSUZLUK,HAREKETLERDE YAVAŞLAMA,
YERİNDE DURAMAMA,KUCUK ADIMLARLA YURUME,TİTREME,
MASKE (DONUK) YUZ.

-Gec donemde ortaya cıkan yan etkiler;
İstemsiz kas hareketleri, Dilde ve ağızda oynamalar, Yerinde duramama, Yatamama
Yılansı vucut hareketleri.
Metabolik Yan etkiler: Ağız Kuruluğu, Salyada Artma(Leponex), Kabızlık, İshal,
İştah artışı ve kilo alma, Baş Donmesi, Terlemede artma, Beyaz kan hucrelerinde azalma(Leponex), Memelerden sut gelmesi(galaktore)

-Diğerleri başlığı altında toplanan yan etkiler ise;
Cabuk Yorulma, Cinsel bozukluklar, Kilo alımı, Gorme bozuklukları, Adet Duzensizliği,
Nobet gecirme, Noroleptik Maliyn Sendrom, Carpıntı, Deri dokuntuleridir.

Bunların icinde ozellikle onem taşıyan durum sebepsiz (herhangi bir infeksiyon veya ateş yukselmesine neden olabilecek diğer tıbbi sorunlar) ateş yukselmesi ile giden noroleptik maliyn sendromdur. Kısa sure icinde en yakın sağlık kuruluşuna başvuru gerektirir.

Yan etkilerle karşı karşıya kalındığında yapılması gerekenler aşağıda ozetlenmiştir;
1.Telaşa kapılmayın
2.Bu durumun gecici bir yan etki olduğunu duşunun ve hastanıza bilgi verin
3.Mumkunse kendi doktorunuza veya tedavi gorduğunuz birimin nobetci doktoruna ulaşın
4.Eğer uzakta iseniz,kullandığınız ilacların listesi ile birlikte en yakın sağlık kuruluşuna başvurun.
5.Uygun onlemlere rağmen ilacların vucutta kalma surelerine bağlı olarak bu etkilerin bir sure daha devam edeceğini bilin.

2- ANTİDEPRESAN SINIFI İLACLAR
Secici olmayan monoamin geri alım inhibitorleri:
Tofranil
Anafranil
Laroxyl
Tolvon
Desyrel
Ludiomil
Serzone
İnsidon,İnsomin

Bu grup ilacların buyuk kısmi Trisiklik antidepresanlardan oluşur ve bazı yan etkileri vardır. 100 hastadan ortalama 7’sinde bu yan etki gorunur. 1-2 hafta icinde bunların bircoğu ortadan kalkar. Bunlardan bazıları;
Bulantı-kusma/Ağız kuruluğu/Gorme bozukluğu/Kabızlık/Sık idrar yapma veya idrar yapma zorluğu/Carpıntı v.s

Secici serotonin geri alım inhibitorleri:
Prozac,Depreks,Zedprex,Lustral,Seralin,Serdep,Fave rin,Seroxat,Cipram,Efexor,Stablon,Remeron

Bu grup antidepresanların yan etkileri diğer gruba gore daha azdır, coğu ilk 2 hafta icinde gorulur. İlac kesildikten sonra ortadan kalkar. Bunlardan bazıları:
Bulantı,kusma,Sıkıntı hali,İshal,Uyku hali,Baş ağrısı,Uykusuzluk,Cinsel işlev bozukluğu v.s

3- ANKSİYOLİTİK SINIFI İLACLAR
Coğu yeşil recete ile verilir.
XANAX/DİAZEM/RİVOTRİL/TRANXİLENE/LİDANİL/BUSPON/ATİVAN/NERVİUM/LİBRİUM/LUMİNAL

Yan Etkiler:
Deri dokuntuleri/Sersemlik hali/Uyku artışı/Kilo alma/Sinirlilik
EN ONEMLİ YAN ETKİSİ uygunsuz ve doktor kontrolu olmadan alındığında oluşan bağımlılık ve kotuye kullanımdır. BU NEDENLE DİĞER TUM İLACLAR GİBİ DOKTOR KONTROLUNDE ALINMALIDIR.

4- ANTİKOLİNERJİK İLACLAR
Akineton/Benadryl/Dideral
Ozellikle noroleptiklerin oluşturduğu hareket bozukluklarının azaltılmasında ve giderilmesinde kullanılan ilaclardır.

5- DUYGUDURUM DUZENLEYİCİLER
Lithuril,Tegretol,Karbalex,Karazepin,Depakin,Konvu lex,Lamictal

-Şizofrenide diğer tedavi yontemleri:

1- ELEKTRO KONVULZİF TEDAVİ (EKT,ŞOK)
Tartışmalı bir konu…
Daha once EKT alanların %90 ı tekrar EKT tedavisi alabileceğini soyluyor
Az eğitimli, ileri yaştaki , hic EKT yapılmayan hastalar EKT ye karşı
Yeni ilaclar EKT kullanımını azalttı
Nasıl bir yontem?
Başa 2 yanlı yerleştirilen elektrotlarla (200-1000 miliamperlik, 2-3 sn suren, ancak %1 i beyne ulaşan devamlı akımla) 20-30 sn Jeneralize tonik klonik konvulsiyon oluşuyor. Hastalar once,EKG, EEG, AC grafisi ve kan tetkiklerinin de yapıldığı dahili muayeneden geciyor. Bu arada ilacları kesiliyor yada azaltılıyor. 6-8 arası bir aclık doneminden sonra, kısa sureli anestezik maddeler ve kas gevşeticiler veriliyor. Tedavi ekibi, psikiyatrist, anestezi uzmanı, hemşire ve hasta bakıcıdan oluşuyor.


KİMLERE EKT YAPILIR?
Depresyon/Şizofreni (katotonik tip, ilaca direnc)/Manik epizod/Tıbbi hastalık, ilac kullanamama/Gebelik
Surdurum tedavisi olarak (haftada 1)

Etki mekanizması:
Beyinde oluşan elektriksel nobet ile hemisfeler arası dengenin yeniden duzenleniyor, anormal aktivite baskılanıyor şeklinde goruşler var.
Reseptor ve ikincil haberci sistemlere etkileri var.
Bir başka goruşe gore de antidepresanlara benzer etki gosteriyor.
Yan etkileri;
Mortalite,
her tedavi icin;
binde 2, her hasta icin; yuzde 1
Gecici bellek bozukluğu, en sık gorulen yan etkidir. Başağrısı, kas ağrıları da tedavi sonrası gorulebilir

Uygulama şeması:
Haftada 3 kez, gunaşırı, toplam ortalama 7 kez yapılır
Kontrendikasyonlar:
kafaici yer kaplayan lezyonlar
Mİ, anevrizma,

2- BİREYSEL PSİKOTERAPİLER, GRUP TEDAVİLERİ

Bireysel Psikoterapiler;
Tek başına kullanılmaz, ilac tedavisi ile birlikte olmalı.
Guven ilişkisi ilac kullanımına uyumu arttırır.
Her hasta icin kendine ozgu yaklaşımlar olmalı.
Guvenli, terapotik, iletişim, yedek ego,
Gerceğe yonelimli, destekleyici terapi,
Terapi sıklığı ve suresi değişken

Grup tedavileri:
Yatan-ayaktan hastalara uygulanır,
En az bireysel psikoterapiler kadar etkilidir.
7-12 Uyeli gruplar, haftada 1 kez toplanır, 1 saat surer. Hastalara semptomlarıyla başa cıkmada yardımcı olur. Kişilerarası etkileşimin artması hedeflenir. Destekleyici yaklaşımla, grup dışı iletişim de teşvik edilir.
Sosyal beceri eğitiminde; Etkili konuşmada temel ilkeler, bir sohbeti başlatmak -surdurmek –sonlandırmak, Sorun cozme teknikleri , şizofreni nedeniyle yakın cevreyle yaşanan sorunlar(hastalığı saklama, ailenin eleştirel tutumu) , Hastalık belirtilerinin cevreyle ilişkilerde yarattığı sorunlar(paranoid duşunceler gibi) Okulu bırakma ya da kayıt dondurma veya işe başlama, bırakma gibi onemli olaylar oncesinde grubun goruşunu alma, İşyeri ya da okulda yaşanan sorunlar gibi konular ele alınır. Sohbet edebileceğimiz yeni insanlarla nerede karşılaşabiliriz? Bu kişilerin sohbet etmeye istekli olup olmadığını nasıl anlarız? Yeni tanıştığımız biriyle sohbete nasıl başlayabiliriz? Gibi soruların cevapları aranır.
İstanbul Tıp Fakultesi Psikiyatri A.B.D, Psikotik Bozukluklar
Araştırma Programı (PAP) da halen 3 şizofreni hasta grubu , bu tarzda calışmaktadır.



















-Aile Tutumu Hakkında:

Ailelerin Psikotik Hastalığı Olan Yakınlarıyla İletişimde Dikkat Etmeleri Gereken Noktalar:
Psikotik hastalık ; bir insanın hissetme, bağlantıya gecme, davranma yeteneklerine zarar vermesine rağmen genellikle hastanın temel doğasına zarar vermez. Onceden sevilen ya da sevilmeyen şeyler değişmez.
Bir şizofreni hastasından ne beklenebilir?
Hasta yakını olarak yanlış umutlardan kacınmalıyız!
Gercekdışı beklentilerin hem bize hem hastamıza zararı olur.
Hastaneden yeni cıkmış birine basit ev işleri dahi ağır gelebilir , fakat bu kendine ait işleri yapamayacağı anlamına gelmez.
Yakınımız okula, işe gidebilir mi?
Bu konuda uzerinde bir baskı hissetmezse gitmesi daha kolay olacaktır.
İşlev duzeyinin artması zamana bağlıdır.
Kendisi icin ,kendi bakımı ve sahip oldukları şeyler icin sorumluluk almaya cesaretlendirilebilir.
Hasta olan yakınlarının ustune duygusal olarak fazla duşen ailelerde hastalığın alevlenme olasılığı daha yuksek bulunmuştur.

+Aşırı duygusal ilginin bicimleri:
Ses tonu;
Sesin eleştirel bir ton taşıması
Orneğin ; Sen hala yataktan kalkmadın mı? gibi
Sesin şiddeti;
Orneğin ; yukardaki cumlenin yuksek sesle soylenmesi,
Eleştirel bir tarzda yapılan yorumlar;
Orneğin ; Sen zaten ben soylemeden kalkmazsın ki ! gibi
Kişisel eleştiriye yonelik saldırgan sozler;
"Bıktım senden"
"Bizi mahalleye rezil ediyorsun"
"Senin yuzunden eve misafir cağıramıyorum"
"Şimdi polis cağırıp seni Bakırkoy'e tıktıracağım"
Aşırı koruyucu tutumlar
Onemsiz konularda cok fazla endişelenme;
Orneğin; dışarıya cıktığında başına birşey geleceğini duşunme.
Aşırı koruyucu bir tutum icine girmek. Orneğin , yalnız gidebileceği yerlere birlikte gitmeyi istemek,
Aşırı mudahaleci olmak. Orneğin ; dışarı cıkarken montunu giy ya da mavi kazağını giy demek gibi.

+Genel Tutum
Yakınınızın inatcı , ağzı sıkı olmadığını hatırlayın.Zor bir zaman gecirdiğini , kendisine neler olduğunu anlamaya calıştığını , bu tur bir karışıklığı kelimelere dokmenin hic de kolay olmadığını duşunmemiz , cevap vermemesine , zamanını kullanmasına izin vermemiz , soylediği şey mantık dışı da olsa , uzun zaman da alsa dinlemeye calışmamız ve sabırlı olmamız onemlidir.

+Nasıl davranalım?
Ailenin daha sakin ve telaşsız davranabildiği durumlarda hasta kendini daha rahat hisseder
- Hastanızın rakibi değil dostu olduğunuzu unutmayın
- Eksik gorduğunuz şeyleri doğrudan eleştirmeyin
- Hastalığı ile ilgili endişelerini anlayışla karşılayın
- Yapmak istemediği şeyler konusunda zorlamayın
Ancak ilgi gosterdiği aktivitelere teşvik edilebilir.Orneğin; markete gitmek hoşuna giderdi, şu anda da gidebileceğine inanıyorum gibi.
Bazen de benim icin sut alırsan ben de sigaralarını alabilirim denilebilir.
Bazen de hastaya basitce hareketlerinin sonuclarını hatırlatmak onemli olabilir. Orneğin ; senin kararını anlayabiliyorum fakat anlaşmamız senin markete gidip alışveriş yapabileceğin şeklindeydi denilebilir.
- Sorgulayıcı olmayın!
"Ne duşunuyorsun"
"Niye boyle yapıyorsun" gibi sorular sormayın
- Gunluk yaşamadaki olaylardan soz etmeyi deneyin
- Neler yapmak istediğini konuşun
- Oncelikle temizlik, giyim ve duzenli yemek konusunda teşvik edin
İyi dengelenmiş , yuksek protein ve vitamin iceren yiyecekler hazırlayabilirsiniz ya da bunlar icin teşvik edebilirsiniz. Yuksek miktarda karbonhidrattan kacınmak ( patates kızartması,cikolata ve kahve v.b ) fakat tartışmaya da girmemek onemlidir.
- Duzenli bir şekilde uyumak ; belli saatlerde yatıp belli saatlerde kalkmakla ilgili de teşvikler olabilir.
- Ev işlerinde sorumluluk verin
- Sosyal ortamlara katılmaya teşvik edin, ancak zorlamayın, eve bir arkadaşını yemeğe cağırmak uygun olabilirken duğune gitmesi sıkıntı verebilir.
Şehir dışında piknik, yuruyuş, araba gezintisi yapmak icin oneride bulunulabilir.
Sizinle sohbet etmek yakınınıza zor gelebilir
Ancak birlikte bir şeyler yapmaktan hoşlanabilir
Orneğin; birlikte TV izlemek, muzik dinlemek, iskambil oynamak, sizin bir şeyler okumanız gibi
- Tanıdığı ya da tanımadığı kişilerin yanında sıkıntısı olursa bununla nasıl başa cıkabileceği konusunda tavsiyelerde bulunun
O ortamdan uzaklaşıp , dikkatini başka şeye verebileceği,
Konuyu değiştirip , istediği hoşuna gidecek bir konuyu acabileceği v.b
- Kronik hastalığı olan birisiyle yaşamak sorumluluk isteyen bir durumdur. Bunu ızdırap ve onunla sonsuza kadar yaşayacakmış gibi duşunmeyin.
- Onun dışarda diğer insanlarla iletişim icinde olmasına izin verin.
- Kendinizi de ilginc aktivitelere dahil etmeye calışın ki butun hayatınız hastadan ibaret olmasın.Orneğin tatillere cıkabilir , ilgi alanlarınızla uğraşabilirsiniz.
- Bircok aile uyesi ; sinirlenme , utanma , sucluluk , panik , uzuntu , gucenme yaşayabilir.Bunlar doğal tepkilerdir , bunları hissettiğiniz icin kendinizi suclamayın.

Hastalığın alevlenme donemi yatıştıktan sonra;( hastaneden cıkış sonrası)
- Sakin ve yavaş sesle konuşun
- Basit cumleler kurun
- Gunluk faaliyetleri hep aynı saatte yapın, hastanız ne zaman eve geldiğinizi, yemeğin kacta yeneceğini vb. bilsin
- Bir şey soyleyip sonradan vazgecmeyin
- Neyi nicin yaptığınızı acıklayın
- Hastanızı fazla kontrol etmeyin, rahat bırakın. İlk gunlerde istemezse yemeği tek başına yemesi daha uygun olabilir
- Takdir ettiğinizi gosterin
- İlaclarını duzenli almasını ve randevularına gitmesini hatırlatın, ancak zor kullanmayın

İlac tedavisinde yaşanan sorunlar,
İlac almayı reddetme nedenleri

1. Hasta olduğunu kabul etmemek
2. İlaca bağlı istenmeyen etkiler
3. İlac almanın hasta olduğunu hatırlatması
4. Kendisini iyi hissettiğinden ilac almayı unutmak ya da ihtiyacı olmadığını duşunme

+Neler yapılabilir?

1. Yakınızın ilacla ilgili yakınmalarını dinleyin, anlayışlı olmaya gayret edin
2. Tehdit etmeden ilaclarını duzenli kullanmazsa hastaneye yatabileceğini anlatın
3. İlacları yemeğine karıştırmayın
4 . Evde başka ilac kullananlar varsa herkes aynı saatte ilacını alabilir
5. Yakınınız ilac almayı kesinlikle reddediyorsa 2-3 haftada bir injeksiyon şeklinde kullanılan ilaclara gecilebilir

Kendiniz icin neler yapabilirsiniz?
Kendi sağlığınıza dikkat edin !
Beslenmenize dikkat edin
Yeterince uyuyun
Mumkun olduğunca yuruyuş yapın
Her gun kendiniz icin belirli bir sure ayırın
Bir kursa devam edebilirsiniz
Belirli aralarla dost ve yakınlarınıza gece gezmesine gidebilirsiniz
İmkanlarınız uygunsa tatile cıkın
Kendinizi suclamaktan veya eleştirmekten kacının
Uzuntu ve sorunlarınızı yakınlarınızla paylaşın
Aile icinde işbolumu yapın
Ailenizin diğer uyelerini ihmal etmeyin
Her şeye karşın hayatın devam ettiğini unutmayın. Bu hastanız icin de iyi olacaktır.











ŞİZOFRENİ ve PSİKOZ KAVRAMI
Psikoz Kavramı: Kısaca kişinin gerceklikle alakasını koparan akıl hastalıklarının genel adıdır. Psikozlar en basitinden bir kac gun suren kısa psikozlar ve bazen bir omur boyu devam edebilen şizofreni yelpazesinde cok fazla sayıda hastalık ihtiva eder.Hayatımızın en buyuk nimetlerinden biri şuphesiz akıldır. Aklımız sayesinde gercekleri carpıtmadan kavrar ve ona uygun sonuclar cıkarırız. Şizofreninin de icinde bulunduğu psikozlar dediğimiz hastalıklarda kişilerin gerceği değerlendirmesi bozulur. Psikiyatrik hastalıklar icinde sıklığı olarak % 3-5 arasında değişen şizofreni yıllar boyunca insanların hem korktuğu hemde ilgi duyduğu bir hastalık olagelmiştir.. Bunun nedeni gizemli bir yaşam ve normal davranışların otesine gitmekte yatar sanırım.Şizofrenlerde gorulen belirtileri şu şekilde sıralamak mumkundur.1-Hezeyanlar (Sanrı-Delusion) : Gerceğin otesinde kendi kafasında kurduğu şeyleri gerceklermiş gibi değerlendirme. İkna icin makul delillerle bile onları değiştirememe. Paranoid kıskanclık yada buyukluk hezeyanları gibi.2-Varsanılar (Halusination): Kulağına gaiblerden sesler gelmesi, gozune kimsenin goremediği varlıkların gorunmesi burnuna kotukokular gelmesi gibi.3-Konuşma iceriğindeki acayiplikler: Kelime salatası yada anlamın birbirinde kopup konuşmanın iceriğinde bir butunluk olmaması durumu vardır.4- Garip davranış:Herkesin ortasında tuvaletini yapma yada herkesin ortasında masturbasyon yapmayı makul gorme gibi yada hic hareket etmeden uzun sure kalma vs.5-Kişinin yuzunde donuk bir duygu ifadesi varlığı, konuşmamam yada kişinin herhangi bir olay karşısında duygu ifade edecek jest ve mimik gostermemesi. Sayılan belirtilerin hepsinin bir şizofrende olması gerekmez. İlk ikisi var ise kişiye psikoz grubu hastalıklardan birisi var deriz. Bunlar icerinde sure ve hastalığın şiddeti şizofreni demek icin gerekir. 6 aydan daha uzun bir sure psikoz belirtileri gosteren hastalara şizofreni diyebiliriz.









Şizofreni Tipleri
Şizofreni tanısı konulduktan sonra alt tiplere ayrılır. Tabloya hakim olan belirtinin tipine gore yapılan alt tiplemelEr hastalığın geleceği ve nasıl olabileceği (prognoz) hakkında da on kestirme yapmamıza yardımcı olur. Bu tipleri kısaca şoyle sıralayabiliriz.
1. Paranoid tip Şizofreni: Bu tip şizofrenlerde hastalığın normal insanlardan ayırt edilmesi oldukca zordur. Cunki kişilerde hezeyanları doğrultusunda zaman zaman zaman yapabilecekleri davranış dışında etrafa garip gelebilecek cok fazla belirti yoktur. Bir veya birkac hezeyana ek olarak sıklıkla kulağa gelen sesler vardır. Bu hastalar diğer şizofreni alt tiplerinde olduğu gibi garip davranışlar garip konuşmalarda bulunmazlar. Hatta bazen cevrelerinde hezeyanlarına inanan insanlar bile bulunabilir. Şizofreninin bu tipi ile yine bir psikoz olan Hezeyanlı Bozukluk cok sıklıkla karıştırılabilr.
2. Desorganize ( Dağılmış) Tip Şizofreni: Bu hastalar da dağılmış konuşma ve dağılmış davranışlar gorulebilir. Yani sacma sapan konuşmalar yada etrafa sacma gelen davranışlar yaparlar. Yuzlerine bakılırsa donuk bir yuz ifadesi yada mevcut durumu ile alakasız bir duygulanım gosterirler. Yani ağlanacak şeye gulebilirler, gulunecek şeye ağlayabilirler. Yada duygulanım ifadeleri anlamsız yere sık sık değişir.
3. Katatonik Tip Şizofreni: Şizofreninin bu tipinde hastalarda uzun sure aynı garip posturde (duruş, vaziyet lama) duruşlar ve aşırı hareketsizlikler, acıkca amacsız olarak yapılan ve dış uyaranlardan etkilenmeyen aşırı hareketler yada aşırı negativist davranmalar olabilir. Bu tip Şizofreni hastaları karşısındaki insanın hareket ve davranışlarını tekrarlaabilirler.
4. Farklılaşmamış Tip Şizofreni: Hasta muyene edildiğinde şizofreni tanısı konur ancak yukarıdaki alt tiplerden hicbirisi tam olarak ayırdedilemezse bu tanı konur.
5. Tortu Tip Şizofreni: Belirgin olarak şizofreni belirtilri artık kalmamıştır ancak daha cok duygulanımdaki (affect) kuntuğn surduğu ve şizotreni beliritlerinin yumuşamış halde devamettiği durumlarda bu alt tip şizofreniden bahsedilir.
Psikoz belirtileri başladıktan sonra en az 6 ay devam etmesi gerekir ki hastaya şizofreni tanısı konulsun. Eğer daha kısa sure gecti ise hastanın tanısı tam olarak konmaz beklenir. ( Kısa psikotik bozukluk, Şizofreni benzeri bozukluk vs)
Bazen şizofreni yaşanılan genel tıbbi bir duruma bağlı olarak ta ortaya cıkabilir. Bunun ayrımını tam olarak yapmak mumkun değildir. Ancak hastalıkla şizofreni arasındaki ilişki bilimsel olarak doğrulanırsa bundan soz edilebilir.
Alkol ve madde kullanımına bağlı psikozlar ve şizofreni bundan sonraki yıllarda sanırım daha fazla ortaya cıkacaktır.
Şizofreninin tedavisinde yeni cıkan ilaclar buyuk ufuklar acmıştır. Bu ilacların bazen yıllarca toplumdan kacmış hastalara bile faydalı olduğu gorulmektedir. Tedavide ilaclar ilk sırada gelir. Bu hastalık icin psikoterapilerin yeri neredeyse yok gibidir. Sosyal yardımlar ise toplumsal uyumun daha iyi olmasını sağlar. Boylece şizofreni hastalığının ortaya cıkardığı fiziksel ve sosyal yıkım cok daha uzun surede ve daha az ortaya cıkar.
__________________