İnsan zekÂsının değerlendirilmesi icin hazırlanan ilk test, 1905 yılında Fransız ruhbilim uzmanı Alfred Binet tarafından yayımlandı. Gelgelelim, deneğin bu test sonucunda ortaya cıkan "zek yaşını" onun zamandizinsel (kronolojik) yaşına bolerek "zek bolumu" ya da "IQ" olarak bilinen sayıya ulaşmayı ilk akıl eden kişi ise Amerikalı ruhbilim profesoru Lewis Terman oldu.
Belki hicbir bilimsel sozcuk insanların kendilerini ve başkalarını değerlendirmelerinde bu denli benimsenip etkili olamadı. Dunyanın hicbir ulkesi de IQ değerini ABD kadar bağrına basıp, bunun olculmesine yarayan testleri toplumun yeniden yapılanması amacıyla boylesine yaygın bir bicimde uygulamadı. Her yıl milyonlarca Amerikalı. IQ'sunu olcturuyor ve bu olcumlerde coğunlukla Binet'in, cok farklı amaclarla geliştirdiği, ozgun testin doğrudan turevi olan Stanford-Binet testine başvuruyor.
Alfred Binet, testini, ek yardıma gereksinimi olan devlet okul oğrencilerinin belirlenmesi amacıyla geliştirdi. Soz konusu test bugun de buyuk olcude aynı amaca yonelik olarak uygulanıyor. Ne var ki, IQ testlerinin cok daha kapsamlı ve tartışmalı kullanım alanının kokleri, Binet'ten once ve onun calışmalarından tumden bağımsız olarak, 19. yuzyılın sonlarında ortaya atılan kısmen bilimsel, kısmen toplumbilimsel bir zek kuramına dayanıyor.
Charles Darwin'in kuzeni Francis Galton tarafından ilk kez ortaya atılan kuramda, zekÂnın insana ozgu en değerli ozellik olduğu, bu ozelliğe en cok sahip olan kişilerin belirlenmesi ve onların yonetici konumlara getirilmesinin topluma sayısız yararlar sağlayacağı one surulmekteydi.
Terman, IQ testlerinin toplumda bir ayıklamaya gidilmesi amacıyla kullanılması gerektiğini savunuyor, boylece genclerin okullarda elde ettikleri değerlere gore belli duzeylere yerleştirilebileceklerine, bunun da yetişkinlik doneminde onların belli sosyoekonomik konumlarda yer almalarına olanak tanıyacağına dikkat cekiyor.
IQ testi uygulama akımının başlangıcı, zekÂnın buyuk olcude kalıtımsal olduğunu, bu yuzden zek ozurlu kişilerin cocuk sahibi olmaktan kacınmaları gerektiğini savunan ve Hitler'in buna "kara calmasından" once Amerika ile Avrupa'da cok yaygın olan soyarıtım (ojenik) akımıyla aynı doneme denk geldi.
Yargıc Oliver Wendell Holmes'un 1927'de bir anayasa mahkemesi kararıyla onayladığı ve herkesin şimşeklerini uzerine ceken "ulkenin sterilizasyonu" girişimine gerekce olarak bir IQ değerlendirmesi gosteriliyor ve "bir ulkeye uc kuşak budala yeter" deniyordu.
Amerikalı IQ destekcileri I. Dunya Savaşı sırasında orduyu, askere yeni alınan 1,7 milyon kişiye zek testi uygulanmasına razı ederek ağırlıklarını koydular. Boylece zek testinin dunyadaki ilk kitlesel uygulaması gercekleştirilmiş oldu. Bugun uygulanan olcunlu testlerin buyuk bir bolumu bu donemden kaynaklanmaktadır.
Bunlar arasında şimdi hemen hemen her yerde karşımıza cıkan SAT, her yıl milyonlarca kişiye uygulanan Wechsler ve temelde ilkokul oğrencilerinin izlenmesine yarayan Terman'ın Ulusal Zek Testi yer almaktadır. Tum bu testler, ozunde zekÂnın sozcuklerle ilgili sorular sorularak (eş ve karşıt anlamlı sozcukler, karşılaştırmalar, okuduğunu anlama) olculmesi yontemine dayanmaktadır.
İngiliz toplumbilimci Michael Young, 1958 yılında kendisini IQ değerlerine gore duzenleyen bir toplumu belirtmek uzere "meritocracy = beceriklilerin yonetimi" deyimini oluşturdu. Deyim, tıpkı IQ gibi dilimize girmekle birlikte, halk arasında o denli benimsenmemiştir.
Terman ve IQ testinin ilk savunucuları, o sırada "meritocracy" sozcuğu henuz ortaya cıkmamasına karşın, hak edenlerin ust duzeylerde yer alacakları bir toplum duşluyor, bunun zek testleri aracılığıyla gercekleştirilebileceğine inanıyorlardı. Gelgelelim, buna inanmak icin beceriklilikle IQ testinde başarı sağlamanın aynı şey olduğuna inanmanız gerekiyor.
IQ kavramı ortaya cıkmadan cok once ABD, yetenekli ve calışkanların yukseldiği ve odullendirildiği, sınıf ayrımı gozetmeyen bir ulke olmakla ovunuyordu. Zek testlerinin ortaya cıkması, soz konusu ulkenin toplumsal devingenliği uzerinde carpıcı bir etki yaratmadı; bir etki yarattıysa da, bu en azından toplumsal-bilimsel verilerde bir değişime neden olacak capta değildi.
IQ testleri, genetik, dolayısıyla da kalıtımsal bir ozelliği ya da kulturel acıdan ana-baba ve toplumsal sınıflardan gecen bir ozelliği olcuyorsa, o zaman her iki durumda da bunların toplumsal duzeni her kuşakta alt ust etmeleri olanaksızdır. Oyle de olmuştur. Ne var ki, bunun yerine herhangi bir alanda ustun yeteneğe sahip olan bir avuc insan icin bir tur "mini beceriklilerin yonetimi" yaratılmış oldu.
IQ testinde en yuksek puan toplayan %1'lik dilime giriyorsanız bu ulkede size birinci sınıf iş olanakları sağlayacak birinci sınıf eğitimi sunacak bir sistem gecerli. IQ puanları cok yuksek olanlar mutlaka ulke yonetiminde yer almasalar da, bunlar genellikle ayrıcalıklı bir konuma sahip oluyorlar.
IQ karşıtı eyleme yol acan tek şey oteki insanların coğuna sağlanan olanakların kısıtlanması icin IQ testlerinden yararlanılması oldu. Bu uygulamanın belki de en yaygın olduğu ulkelerden biri, yuzyılın ortalarında devlet okullarının 11 yaşındaki cocukların zek testi verilerek sınıflandırılmasını ongoren katı bir sistemi benimseyen İngiltere idi.
ABD Anayasa Mahkemesi 1971'de iş edinmede cok ender durumlar dışında IQ testi uygulanmasını yasakladı. Ne var ki, burada asıl uzerinde durulması gereken nokta IQ testleri kullanımının ne denli kısıtlandığı değil, gunumuzde ne denli yaygın olduğu. Bu tur testler cok sayıda insanın kısa bir sure icinde ayıklamadan gecirilerek daha yetenekli olabilecekleri yerlerde işe koyulmalarını gerektiren okullar ve ordu icinde cok daha etkili.
Bunun dışında, IQ testleri bu sınavda cok yuksek ve cok duşuk puan alanların yaşamlarını orta derecede puan alanlara kıyasla cok daha fazla etkiliyor. Boyle olmasına karşın, ABD'de "yetenek", "beceri" ya da "uslamlama" gibi adlar altında sunulan zek testlerinden hic gecmeden erişkinliğe adım atan birine rastlamak cok guc.
Sorumluluğun olağanustu bir bicimde dağıtılmış olduğu, kimin nerede ne eğitimi gorduğunden emin olamadığımız bir eğitim sisteminin gecerli olduğu bir ulkede IQ testleri ulusal duzeyde sağlıklı kıyaslamalar yapmanın en kolay yoludur.
Artık bireye ozgu yeteneklerin IQ testleriyle olculenden cok daha geniş kapsamlı bir bicimde belirlenmesine, değerlendirilmesine ve odullendirilmesine karar verildi. Ancak bu kuramsal acıdan boyle; uygulamada ise, ucuz, tutarlı ve iyice yerleşmiş bir yontem olan IQ testleri gunumuzde de her an karşımıza cıkmayı surduruyor. IQ testlerinin yerine yenilerinin getirilmesi girişimleri bile bizi bu testlerin ne denli ovguye değer olduklarını kabul etmeye zorluyor. İnsanların kafalarında olup bitenleri "zekÂ" ve "bolumler" acısından algılamaya o denli alıştık ki, herhangi bir bicimde bu yoldan geri donulmesi artık olanaksız.
__________________
Felsefe / Psikoloji / Sosyoloji IQ Testleri / Filozoflar / Felsefe
Üniversite Ders Notları0 Mesaj
●136 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- Üniversiteler
- Üniversite Ders Notları
- Felsefe / Psikoloji / Sosyoloji IQ Testleri / Filozoflar / Felsefe