OLGULAR VE KAVRAMLAR Tarih Kavramı: Torel Buyume Bu cozumlemeler dizisinde kullanılan yontem olguları kavramları ile tanımlamak, onları kendi mantıkları icinde, kendilerinde oldukları gibi anlamaktır. Dunya coğu kez onu gormeyi istediğimiz gibi değildir. Coğu kez olgulara, gorungulere yuklediğimiz kavramlar onları olduklarından başka şeylere cevirirler. Ama olguların şu ya da bu bakış acısına goreli olmayan gerceklikleri vardır, onları yapan bireylerin olduğu gibi onları gozleyen bireylerin de dolaysız bakış acılarının otesinde yatan saltık, nesnel anlam ve onemleri vardır. Us insanın dunyayı anlamasını, ve onu tam ve doğru anlamasını, onu gercekte olduğu gibi anlamasını olanaklı sayar. Ve tarihte bilincli olmak, yaşamda ne yaptığını ve ne olduğunu, nereden geldiğini ve nereye gittiğini bilmek soz konusu olduğunda, varoluşcu mızmızlığın ustunde ve otesinde, herşey gelip insanın kendini ve dunyasını anlamasına dayanır. Ve bu bilgi ve duygu ve duyarlık eyleminin kendisi herşeyi İDEA ve İDEALLER karşısında olcmeye, tum olguları kavramları yoluyla anlamaya dayanır. Eğer gerceği kavramayı istemiyorsak, boyle bir sacmalık yoktur ve herşey gorelidir diyorsak, kuşkucu dikbaşlılığa sarılmada diretiyorsak, o zaman gorunguyu — butun bir tarihi — kendimiz icin dilediğimiz gibi bicimlendirebiliriz. O zaman BİLGİden soz etmenin bir gereği kalmaz. Gercekliğin yerine oznel onyargıyı gecirdiğimiz zaman, tureden, ozgurlukten, insan olmanın değerinden soz etmenin kendisi sacmalaşır Boyle kavramsal cozumleme cabaları yoluyla ilkin yalnızca olguları daha iyi anlamayı, uzerlerine daha iyi duşunmeyi umabiliriz. Bilgilenme bir surectir, bilincin gercekliğe doğru surekli değişimi, eğitimidir. Bir kavramın gercek yerini saptadığımız zaman, bilinc dizgemiz bundan boyle olduğu gibi kalmaz, kazandığı yeniliğe bağlı olarak değişmeye, butununde yeniden kurulmaya başlar. Bu yalnızca bireysel bilincin değil ama butununde bilincin değişim ve eğitim yoludur. Her tarihsel bilinc bicimi yalnızca kendi ozel ilkesi cevresinde kurulan gecici bir dizgedir, ve onemi ve değeri yalnızca ve yalnızca butunu oluşturan sureklideki bir evre olup olmadığına bağlıdır. BUTUN aynı zamanda tum bu evrimin, gelişmenin, İLERLEMEnin kendisi uğruna yer aldığı ve yalnızca onu saklayan EREKtir. Yalnızca butun olan, yalnızca ereğine dek gelişmiş us gercekliktir. Ve bu GERCEKLİK uzerinde hepimizin anlaşabileceği biricik idealdir. Gerceklik Usun kendisine ve boylece dunyasına vereceği bicimdir. Ama Gerceklik dosdoğru cebe indirilebilecek hazır, verili birşey değildir. Usun bilgi ureten, insana bilmenin onurunu, değerini, ozgurluğunu kazandıran TANITLAYICI emeğini gerektirir. Yanlışı yaşamayı secemeyiz. Tıpkı Gercekliğin İyi ve Guzel de olacağından kuşku duyamayacak olmamız gibi. İnsan doğasını gercekleştirmenin istenebilir birşey olmadığını, gelişmenin, ozgurluğun vargısının korkunc birşey olacağını kabul edemeyiz. Kuşkuculuğu doğrulamayı, icimizdeki insanı yalnız bir bencillik icine gommeyi başaramayız. Ancak Gerceklik, ancak Us bizleri ozgur, eşit ve kardeş yapar, cunku biricik ozdeş, ortak, evrensel doğamızdır. Eğer insanın dunyasını ozgur duyuncu ve istenci ile belirlediğini kabul ediyorsak, dunyanın ozbilincsiz insanlık tarafından daha iyi yapılabileceği gibi bir yanılgıyı anlamamız bile olanaksızlaşır. Ve bu bize gelecek icin komplolar tasarlamak yerine, şimdiyi insan değerleri ile karşılaştırma icinde olcmenin en etkili, en doğru, en gercek eylemi sağlayacak biricik gecerli yol ve yordam olduğunu gosterir: Anlama biricik gercek eylemdir cunku istencin kendisidir. Tarih Kavramı: Torel Buyume — Gelecek Şimdiyi belirler mi? — Var olmayan var olanı? — Salt bir ideal olan reel olanı? — Salt bir Erek olan, salt bir Tasar olan şimdide olan uzerinde etkide bulunabilir mi? — Duyusal olarak, ya da gorgul olarak, ya da ozdeksel olarak varolmayanın gucu duyusal vb. olarak varolanın hakkından gelmeye yeter mi? Tumunun de yanıtının olumlu olduğunu adımız gibi biliriz
__________________