Agnostisizm, bilinmezcilik olarak tanımlanan Tanrı'nın varlığının ya da yokluğunun şu an icin bilinemeyeceğini ongoren felsefe akımı.


Kokeni eski Yunan'daki Sofistlere kadar uzanan Agnostisizm kelime olarak eski Yunanca'daki agnostos, yani "bilinemez olan" kelimesinden gelir. Gercekte, bir dinden ya da oğretiler butununden ziyade bir konsepttir. "Bilinmezcilik" olarak tanımlanması, aslında dinlerin one surduğu Tanrı anlayışının gercekliğinin bilinemezliği değildir. Bu akım, insanın bilme yetisinin sınırlı olduğunu ve bu nedenle, gorulebilenin ardındaki hakikati yakalayamayacağını savunur. Thomas Henry Huxley, agnostisizm'i tanımlarken insanların olum sonrası ve tanrının varlığı konularında akıl yurutmekten kacınmaları gerektiğini soylemekle kalmamış, bu bakış acısından değerlendirildiğinde değillenemeyecek hicbir onerme ya da yanlışlanamayacak hicbir bilgi olmadığını da eklemiştir.


Agnostisizm, tum dinleri ve dolayısıyla onların tanrılarını kesin olarak reddeder. Fakat, Teizmin sundukları dışında; doğaya mudahale etmeyen, belki bilinci dahi olmayan bir Tanrı'nın olup olamayacağını bilemeyeceğimizi ongorur. Bu anlamda Deizmin ve Ateizmin dogmatik tutumundan uzak olduğu vurgulanabilir.


Felsefi bir ekol olarak kayıtlara gecmesi 19. yuzyılın ikinci yarısına denk gelir, Batı felsefesindeki başlıca temsilcileri Herbert Spencer, William Hamilton ve Leslie Stephen'dir. Agnostisizm'in Doğu'daki karşılığını ise tasavvufun hemen her kolunda bir miktar bulmak mumkundur. Araştırma icin Turkce kaynak olarak 1997 yılında Vadi Yayınları'ndan cıkan Şinasi Gunduz'un Son Gnostikler: Sabiiler, İnanc Esasları ve İbaretleri adlı kitaba bakılabilir.


__________________