Felsefe / Psikoloji / Sosyoloji Yenİ CaĞ Felsefesİ
Üniversite Ders Notları0 Mesaj
●62 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- Üniversiteler
- Üniversite Ders Notları
- Felsefe / Psikoloji / Sosyoloji Yenİ CaĞ Felsefesİ
-
07-09-2019, 16:33:47Kayıtlı Üye
YENİ CAĞ FELSEFESİ ODEV : SORUMLULUK – VAZİFE Emmanuel Kant, salt pratik aklın yonettiği istemelerden gelen eylemlere “ odeve dayanan eylemler ” der. Bizim yapıp ettiklerimiz icimizde mevcut ahlak yasalarına uygunluğu ve bu ahlaklı davranışlarımızın ahlak yasalarına uymak zorunluluğu bir odev, yani odev ahlakıdır. Bir başka deyişle, “ ahlak kaynağı us olan bir yasaya, kesin buyruğa ( kategorik imparatif )’e dayanır, bu buyrukta yapısı gereği ohseldir. Bu buyruğun ozunu kuran ise, tek salt değer olan ‘ iyi istenc’ tir. Ote yandan bu ‘ iyi istenc ’, yalnız insanı ilgilendiren bir odevdir; odev ise, ‘ usun sesidir. ’ En yuksek değeri iceren bir oğedir. ” Emmanuel Kant, ‘ Pratik Us’un Eleştirisi ’ adlı eserinde odev konusunda şoyle diyor : Odev 1 - maksimlerin salt yasa koyma biciminin, tek başına bir istenci belirlemede yeterli neden olduğu varsayılarak, yalnız bu bicimde belirlenen istencin yapısını bulmak. Yasanın yalın bicimi yalnız usca tasarımlanabilir, bu yuzden de duyuların nesnesi değildir, gorunuşler arasında yeri yoktur, istenci belirleme nedeni olarak yasanın bicimi doğada nedensellik yasası gereğince olayları belirleme nedenlerinin hepsinden ayrılır, cunku bunlarda belirleyici nedenlerin de gorunuşler olması gerekir. Bu genel yasa koyucu bicimden başka hicbir belirleme nedeni istenc icin yasa gorevi yapmaya yapamıyorsa, boyle bir istencin gorunuşlerin bağlandığı doğa yasasından, şu nedensellik yasasından, acıkcası birbirinden bağımsız olarak duşunulmelidir. Boyle bir bağımsızlığa en kesin, dahası aşkın, anlamda ‘ ozgurluk ’ denir. Oyleyse bir istenc icin maksimin salt yasa koyucu bicimi tek başına yasa gorevi yapıyorsa, o ozgurluk bir istenctir. Odev 2 - Bir istencin ozgur olduğunu varsayıp, onu tek başına zorunlu olarak belirlemeye elverişli yasayı bulmak. Maksimin bir nesnesi olan pratik yasanın iceriği ancak deneysel verilerle sağlanabilir. Oysa ozgur istenc deneysel koşullardan (duyular dunyasında bulunanlardan ) bağımsızdır, buna karşın belirlenebilir olması gerekir. Ozgur bir istenc yasanın iceriğinden bağımsızsa da yasada bir belirleme nedeni bulmalıdır. Yasada ise icerikten başka, yasa koyucu bicimin dışında bir nesne yoktur. Bundan dolayı; yasa koyucu bicim; maksimde bulunduğu olcude; istencin belirleme nedeni oluşturulabilecek bir nesnedir. Emmanuel Kant’ın ahlak anlayışı, onun ahlak konusunda ana yapıtı olan “Pratik Aklın Kritiği” deki başlıca duşunceleri daha anlaşılır bir şekilde anlatan “Torelerin Metafiziğine Temel Atma” uzerinde belirtmeye calışacağız. Yapıtta başlıca uc kavram ele alınıp incelenmektedir : “İyi İstenc” (Der Gute Wille), “Kategorik İmperatif” ve “Ozgurluk” kavramları. Emmanuel kant’a gore, “dunyada, dunyanın dışında bile iyi istencten başka koşulsuz iyi sayılabilecek bir şey yoktur.” Başka bir deyişle: Dunyada ancak tek mutlak değer vardır, o da “iyi istenc” yada “salt istenctir.” İmdi “iyi istenc” ne demektir? İnsan yapısı gereği, yalnız mutluluğa yonelmiş olamayacağına gore, geriye odevden (Pflict) başka bir şey kalmamaktadır. Demek, “iyi istenc” kavramının birinci belirtisi, “eylemin salt odevden doğmuş” olmasıdır. Bu kavramın ikinci belirtisine de Kant şoyle formuller: “odevden doğan bir eylemin ahlaki değeri, kendisiyle varılmak istenen erekte ( Absicht ) değil, bu eylemin kararını verdiren maksime’dedir.” (Kural, ilke) Buradaki erek yerine, eylemin fenomenler dunyasında bulunan bir “sonucu” ( Erfoly ) gozetmesi de diyebiliriz. İşte Kant’a gore, bir eylem dışarıda bulunan bir sonuc yuzunden değil, ancak kendisine dayandığı ilke(maksime), a posteriori yada a priori olabilir; kişi istencini ya a priori bir kurala yada doğal motiflere (duygulara, itkilere, sonuclara) gore belirleyebilir. Ama, bir eylemin “iyi” olabilmesi icin, a priori bir motife gore, yani aklın buyruğuna, odeve gore belirlenmiş olması gerekir; dolayısıyla burada sozu gecen maksim, odev maksimi’dir. Odev de aklın buyruğu olduğundan, objektif, zorunlu ve tumel gecerlidir. Odev ve eğilim birbirine karşıttır. Odevde aklın sesi, dolayısıyla da insanın en yuksek değeri dile gelir. Ama insan, yalnız aklı olan bir yaratık değil, onda bir de doğal bir yon vardır, insanın icguduleri, eğilimleri de var. İmdi aklın sesi olan odev ile doğal eğilimler karşılaşınca, ya catışabilirler, yani odevin emrettiği ile eğilim arasında bir uyum kurulmuş olabilir, her ikisi de aynı şeyi isteyebilir.
__________________