Aşk Fenomeni ve Kuramları Şengul & Yahya Yaklaşık 30 yıldır psikoloji biliminin calışma alanı icinde yer alan aşk kavramı, bundan cok daha uzun bir suredir başta edebiyat olmak uzere sanatın tum dallarında ve gunluk yaşamda en cok dile getirilen temalardan birisi olmuştur. Her insanın yaşamının bir doneminde en az bir kez yaşadığı ya da yaşamayı umut ettiği bir duygusal durum olan aşkı ele alan psikoloji calışmaları gozden gecirildiğinde coğunlukla genclerle, onların aşkla ilgili yaşantı ve ideolojilerini belirlemek amacıyla yapılmış olan araştırmaların gercekleştirildiği gorulmektedir. Aşk fenomeni, 1970lerin ortalarında sosyal psikoloji araştırmalarında uretken bir calışma konusu olmuş fakat aşkın bilimsel olmadığı yonundeki baskılar ve gorgul calışmaların romantik aşkın ozunu yakalayamamış olması nedeniyle bu konuya ilişkin araştırma etkinlikleri azalmıştır. Ancak aşk olgusu kavramsal olarak daha kapsamlı bir bicimde, 1980lerin ortalarında yeniden uretken bir calışma konusu haline gelmiştir (Clark ve Reis, 1988) . Aşkla ilgili literature goz atıldığında ilk dikkati ceken şey bu kavramın tanımlanmasındaki ceşitlilik ve araştırmacılar tarafından dile getirilen gucluktur. Aşk konusunda calışma yuruten araştırmacıların karşılaştığı başlıca sorun aşkın farklı kişiler icin farklı şeyler ifade ediyor olmasıdır. Bu durum araştırmacıların farklı aşk turleri sınıflandırmaları yapmalarına yol acmıştır (Rubin,1988). Pek cok araştırmacı aşkın genel tek bir faktorden mi yoksa birkac faktorden mi oluştuğu sorusuna yanıt bulmak icin faktor analizi gercekleştirmiştir. Bunların sonucunda, ceşitli duygu, davranış ve tutumları iceren tek bir temel aşk faktoru olduğu sonucuna varmışlardır. Araştırmacılar bu birleştirici faktore rağmen cok daha fazla sayıda aşk turu olduğu goruşunde birleşmektedirler. AŞKIN SINIFLANDIRILMASI - AŞK TURLERİ Aşk fenomeninin psikoloji calışmalarında yer almasıyla birlikte bazı araştırmacılar aşkın turlerini ya da bileşenlerini sınıflandırmaya calışmışlardır. Tutkulu aşk - Arkadaşca Aşk Aşka ilişkin en temel sınıflandırma tutkulu ve arkadaşca aşk sınıflandırmasıdır (Walster ve Walster, 1978., akt. Westen, 1996). Bu sınıflandırmanın cıkış noktası Berscheid ve Walsterin tutkulu, romantik aşkı uygun bilişsel işaretlerle eşleşen fizyolojik uyarılma olarak tanımladığı yaklaşıma dayanmaktadır. Tutkulu aşk, tum ilgi ve dikkatin belli bir kişiye yoneltildiği, mumkun olan tum zamanın bu kişiyle gecirilmek istendiği ve coğunlukla bu kişiyle ilgili gercekci olmayan değerlendirmelerin yer aldığı yoğun bir duygusal durum olarak tanımlanmaktadır. Tutkulu aşkta bir başkasına karşı yoğun bir fizyolojik uyarılma ve yonelim soz konusudur. Gunluk dilde, her an onu duşunuyorum , bulutların uzerinde geziyor gibiyim gibi ifadelerle dile getirilen duygular tutkulu aşk olarak sınıflandırılan duruma karşılık gelmektedir.
__________________