~UC YUZ OTUZ UC SENDROMU ~
Nedir bu “uc yuz otuz uc sendromu” dediğinizi işitir gibi oluyoruz. Efendim, son zamanlarda zarafet ve asalet modası aldı başını gidiyor. Bu konuda okullar, seminerler, eğitimler devrede. Ozellikle hanımefendilere bu başlıkların ana hatları ve ayrıntıları oğretiliyor. Pek cok “ince ruhlu” beyefendi de nasipleniyorlar.
Otururken hangi bacağınızı uste atacaksanız o taraf kalcasının hafifce yukarı cevrilmesi, mini etekle nasıl oturulup kalkılacağı, yırtmaclı eteğin bayağılığa kacmadan nasıl baştan cıkarıcı “frikiklerle” kullanılacağı gibi konular işleniyor. Goğusleri dik tutacak şekilde dik oturmak, boynu cevirirken kuğu zarafetiyle yapmak cok onemli. Hanım kızlarımıza biraz buğulu ama fazla zekice bakmamayı da oğretiyorlar; cunku erkek kısmı fazla zeki kadını sevmez(miş). YÂni, koketliğin ve sofistike baştan cıkarıcılığın incelikleri anlatılıyor.
Bu “gustonun” en onemli sacayaklarından biri de dudakları mumkun olduğunca opuşmeye hazırmışcasına ve parlak hÂlde tutmak. İşte, bunun en kolay yollarından biri de surekli olarak “uc yuz otuz uc” diye sessizce soyleyerek dudakları boyle durma konusunda eğitmek, şartlamak; parlatıcı hÂtt dudağı yakarak dolgunlaştıran rujlar ve arada bir yalanmalar da pek muhim tabiatıyla…
Buraya kadar her şey tamam ve guzel; zÂten butun Lady School’larda da benzeri eğitimler butun ayrıntılarına kadar verilir. “Lady” yÂni “hÂz hanımefendi” olan kişi mesel bir kumaşın kalitesini “yerinden” (dokunup elleyerek) tanımayı, hangi yemekle hangi ickinin icileceğini, sofra ÂdÂbını vs. coook cok iyi bilecektir. Yoksa olmaz!
İyi de, son senelerde artan bir ivmeyle gencecik kızlarımızın dudaklarına silikon taktırdıklarını gormekteyiz. YÂni otomatikman “uc yuz otuz uc” hÂlinde dolaşıyorlar sokaklarda, “in mekÂnlarda”. Kıyafetlerinin de hepsi aynı tornadan cıkma. O sırada moda olan neyse herkes onu giymekte. O derece ki, hÂlen ikamet ettiğimiz Nişantaşı Abdi İpekci Caddesi’ne 3. kattaki evimizin penceresinden baktığımızda sanki androidler ordusu gormekteyiz. Hani boy, kilo ve renk farkı da olmasa, robot sanacaksınız. Gerci bÂzıları işi iyice abartıp adalelerini ameliyatla aldırıp inceliyor, her bir yerlerine botoks yaptırarak “palyaco duygulanımı” ile dolaşınca acayip benzeşiyorlar.
Yapmayın, etmeyin gencler. Tabii ki şekil bozukluğu varsa duzeltilir, belli bir yaştan sonra kırışıklıklar ve sarkmalar icin bÂzı mudahaleler yaptırılabilir. Bilhassa şov ve eğlence dunyasındaki insanlar Âdeta buna mecbur ve mahkûmdurlar. Ama daha 18’inde, 15’inde hÂtt 35’indeki gencecik insanlara ne oluyor? Farkında değiller mi ki yaş ilerledikce o dudak silikonları fena hÂlde sırıtıyor, hÂtt cirkin ve itici duruyorlar? Maalesef değiller, olsalar yaptırmazlardı.
Haydi, bu yazı bir ikaz olsun, etrafınıza da okutun.
Guzel ve cekici olmak icin biraz “uc yuz otuz uc” şeklinde durmak ve konuşmak, kalcayı ustalıkla kullanmak yeter. Moda, neticede, modacıların para kazanmak icin gazladıkları yeni tarzlardır. İll ki her şeye sazanlamanın, atlamanın Âlemi yok.
Ne olur “kendiniz” olun, yakışanı secin. Surunun icinde dursanız bile birey olarak farklılığınızı fark ettirin. İşte, o zaman kendinizi daha da cok seversiniz.
__________________
Felsefe / Psikoloji / Sosyoloji ~UC YUz Otuz UC Sendromu ~(Odev Tİm)
Üniversite Ders Notları0 Mesaj
●42 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- Üniversiteler
- Üniversite Ders Notları
- Felsefe / Psikoloji / Sosyoloji ~UC YUz Otuz UC Sendromu ~(Odev Tİm)